Teknoloji
Trump’ın politikaları NASA’nın çalışmalarını durdurdu: Bilimsel araştırmalara müdahale mi?
NASA, ABD’nin yeni başkanı Donald Trump yönetiminin yeni kararnameleri nedeniyle bilim komitelerinin çalışmalarını durdurdu. Uzay ajansının bilim komitelerinin çalışmalarını durdurma kararı, bilim dünyasında hükümet politikalarının akademik özgürlüğe etkisi konusunda endişeleri artırdı.
NASA, Donald Trump yönetiminin yeni başkanlık kararnameleri gerekçesiyle çeşitli bilim komitelerinin çalışmalarını durdurdu.
Bu karar, bir toplantının iptal edilmesine ve diğerlerinin planlamasının askıya alınmasına neden oldu. NASA Genel Merkezi, 31 Ocak’ta, ajansın astrofizik ve gezegen bilimi bölümlerine geri bildirim sağlayan “analiz grupları” ve “değerlendirme gruplarının” liderlerine bir dizi bildiri gönderdi.
Bildiride, bu grupların faaliyetlerinin yeni başkanlık emirlerine uygun olup olmadığını belirlemek için bir inceleme sürecinin başlatıldığı belirtildi.
HANGİ KARARNAMELER ETKİLİ OLDU?
Bildirilerde, en az altı başkanlık emri ve yönergenin göz önünde bulundurulduğu belirtildi.
Bunların büyük bölümü, Trump yönetiminin federal hükümetteki çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık (DEI) programlarını sona erdirme girişimleriyle bağlantılıydı.
Ayrıca, yönetimin “cinsiyet ideolojisi aşırılığıyla” mücadele çabaları da bu kararın gerekçeleri arasında gösterildi.
Bunun yanında, “Amerikan Enerjisini Serbest Bırakma” başlıklı bir yürütme emri de atıfta bulunulan kararlar arasındaydı.
Bu emir, Biden yönetiminin iklim değişikliğiyle ilgili bazı kararnamelerini iptal etmeyi amaçlıyordu.
İPTAL EDİLEN VE ASKIYA ALINAN TOPLANTILAR
Bu kararın ilk doğrudan etkilediği toplantı, Merkür Keşif Değerlendirme Grubu’nun (MExAG) yıllık toplantısı oldu.
4-6 Şubat tarihlerinde, Johns Hopkins Üniversitesi’ne bağlı Uygulamalı Fizik Laboratuvarı’nda (APL) yapılması planlanan toplantı iptal edildi. MExAG’in yürütme komitesi üyesi ve APL jeoloğu Mallory Kinczyk, sosyal medyada yaptığı açıklamada, “İlk yüz yüze toplantımızın bu nedenle iptal edilmesi bizi kahretti.” dedi.
TRUMP YÖNETİMİNİN POLİTİKALARININ BİLİM CAMİASINDAKİ ETKİLERİ
20 Ocak’ta Trump yönetiminin başlamasından bu yana, bilim insanları ve araştırmacılar, çeşitli başkanlık emirlerinin getirdiği karmaşıklık ve belirsizlik nedeniyle şaşkınlık ve hayal kırıklığı yaşıyor. Trump yönetiminin başlamasıyla NASA’da yaşanan olaylar şöyle: NASA, 30 Ocak’ta Havacılık Güvenliği Danışma Paneli’nin halka açık bir toplantısını düzenledi.
Ancak, Ulusal Bilim Vakfı (NSF), NASA ve Enerji Bakanlığı’na astrofizik konusunda danışmanlık yapan Astronomi ve Astrofizik Danışma Komitesi’nin 30-31 Ocak’taki toplantısını erteledi.
Öte yandan, Ticaret Bakanlığı’na bağlı Uzay Ofisi, 29 Ocak’ta Mart ayında bir danışma toplantısı düzenleyeceğini duyurdu.
NASA, ayrıca DEI ile ilgili kararnamelere uygun olarak bazı girişimlere verilen fonları kısıtlamaya başladı.
BİLİMSEL ARAŞTIRMALARA MÜDAHALE Mİ?
NASA’nın bilim komitelerinin çalışmalarını durdurma kararı, bilim dünyasında yönetimin politikalarının akademik özgürlüğe etkisi konusunda endişeleri artırdı.
Özellikle iklim değişikliği ve çeşitlilik programlarıyla ilgili başkanlık emirlerinin, bilimsel araştırmalara ve uluslararası iş birliklerine nasıl yansıyacağı merak konusu.
Sonuç olarak, Trump yönetiminin yeni politikaları nedeniyle NASA’nın bilim komiteleri ve araştırma projeleri üzerindeki etkisi giderek daha belirgin hale geliyor.
Teknoloji
Yapay zeka girişimcilerinin “manastır hayatı”: İçkimiz yok, eğlencemiz yok

Birçok girişimci için başarılı bir şirket kurmak, şöhret ve servet hayallerini beraberinde getirir. Ancak giderek artan sayıda genç yapay zeka girişimcisi, başarılı bir teknoloji girişimini tek bir hedef olarak görürken, lüks yaşamı ise reddediyor.
Wall Street Journal’ın (WSJ) haberine göre, ABD’nin Bay Area bölgesine akın eden genç yapay zeka girişimcileri, meslektaşlarının keyif aldığı lüks yaşamdan uzak, manastır benzeri bir minimalist hayat sürüyor.
Yapay zeka finans şirketi Corgi’nin kurucularından biri olan 23 yaşındaki Emily Yuan, WSJ’ye verdiği röportajda, “Bir bara gidip içki içmek yerine neden şirket kurmayayım?” ifadelerini kullandı.
“SAN FRANCISCO’NUN AYIKLARI”
Bazı teknoloji girişimcilerinin sosyal yaşamdan uzak durma yaklaşımına daha önce de rastlandı. Hatta bu kişilere “San Francisco’nun ayıkları” da deniyor.
Ancak yapay zeka nesli bunu çok daha ileri taşıyor.
Genç girişimciler sadece alkolü bırakmakla kalmıyor, aynı zamanda sosyal hayatlarını ve boş zamanlarını da feda ediyor. Hatta bazı çevrelerde yemek ve uyku gibi temel ihtiyaçlar bile şirket kurmak için erteleniyor.
Pylon şirketinin kurucusu 28 yaşındaki Marty Kausas, WSJ’ye, genellikle konserve hazır yemekleri tükettiğini söyledi:
“Yemek düşünmek zorunda kalmadığımda, çalışma günüm daha verimli oluyor.”
Kausas, LinkedIn’de paylaştığı bir gönderide son üç haftadır “haftada 92 saat çalıştığını” belirtti:
“Pazartesiden perşembeye sabah 8’den gece 1’e kadar; cuma 13 saat, pazar ise 11 saat çalıştım. Bu, gösteriş veya teşvik amacıyla söylenmiyor. Sadece gerçekten kazanmak istiyoruz.”
Kausas, hedeflerinin 10 milyar dolar değerinde halka açık bir şirket kurmak olduğunu belirtti.
BU BİR MİT Mİ?
Ancak davranış bilimleri uzmanı Jerry Davis’e göre 20’li yaşlarındaki bu girişimcilerin gerçekten günde 17 saat çalıştığını söylemek zor.
Futurism’e konuşan Davis, bu imajın, geleceğin endüstri devlerini sıradan insanlardan ayırmak için oluşturulmuş bir “mit” olduğunu düşünüyor.
Fitness teknolojisi girişimi Fort’un kurucusu Miranda Nover, Business Insider’a verdiği röportajda, bu yaşam imajının genç girişimciler için çok önemli olduğunu belirtti:
“Eğer bir yazılım veya yapay zeka girişimcisiyseniz, kesinlikle şunu göstermek istiyorsunuz: Haftada altı gün ofisteyiz, akşam 9’a kadar çalışıyoruz, içki içmiyoruz, partilere gitmiyoruz, hiçbirini yapmıyoruz.”
Teknoloji
Bilim kurgudan gerçeğe: “Akıllı toz” teknolojisi geliyor

Polonyalı yazar Stanisław Lem, 1963 tarihli bilim kurgu öyküsü The Invincible’da (Yenilmez) bir gezegenin atmosferinde dolaşan, sürüler halinde hareket eden yapay nanobotlardan söz etmişti. Tek başlarına etkisiz olan bu mikroskobik varlıklar, birlikte enerji toplayabiliyor, çoğalabiliyor ve kendi bölgelerini ölümcül bir güçle savunabiliyordu.
Bugün, Lem’in hikayesi, gerçeğe dönüşmek üzere. “Akıllı toz” (smart dust) adı verilen yeni bir teknoloji, başlangıçta ABD’nin Soğuk Savaş dönemi araştırma kurumu DARPA’da (GPS ve internetin de öncüsü) ortaya atılan teorik bir proje olarak gündeme geldi.
Şimdi ise çevre araştırmalarından madenciliğe, hatta askeri istihbarata kadar birçok alanda geliştiriliyor.
TANE BOYUTUNDA SENSÖRLER
“Akıllı toz” aslında havada asılı kalabilen, merkezi bir cihaza veri ileten mikroskobik sensörlerden oluşuyor. İlk denemelerde pirinç tanesi büyüklüğünde kablosuz alıcılar hedeflenirken, yıllar süren Ar-Ge sayesinde artık çıplak gözle görülmesi zor, 1 mm³ ile 0,02 mm³ arasında değişen boyutlara inildi.
2003’te Crossbow Technology’nin “MICA” platformu ve UC Berkeley’nin “Spec” sensörleri, nem, ışık ve sıcaklık gibi değişkenleri milimetrik boyutlarda ölçmeyi başarmıştı. Son 10 yılda ise bu mikro sensörlerin yetenekleri genişletildi: artık ses kaydı yapabiliyor, hatta havadaki kimyasal bileşenleri tespit etmeye yönelik çalışmalar sürüyor.
Futurism’in konuyla ilgili son haberine göre bu sistemler tek başına insan vücudundaki değişimleri ölçebiliyor, sürüler halinde dağıtıldığında ise biyolojik bileşenleri tanımlayabiliyor.
Uzmanlar gelecekte, bu sensörlerin üç boyutlu ortamlarda neredeyse sınırsız veri toplayabileceğini öngörüyor.
BÜYÜYEN ENDÜSTRİ
Interesting Engineering’in verilerine göre, “akıllı toz” endüstrisinin 2022’deki değeri yaklaşık 115 milyon dolardı. 2032’de bu rakamın 400 milyon dolara yaklaşması bekleniyor. Şimdilik çalışmaların büyük kısmı üniversite ve şirket laboratuvarlarında yürütülüyor.
Emerson Process Management ve Hewlett-Packard gibi teknoloji şirketleri bu alanda öncülük ederken, İsrailli firma Stardust Solutions’ın projeleri tartışma yaratmıştı. Şirket, uluslararası jeomühendislik yasalarına aykırı şekilde, akıllı tozun bir versiyonunu kullanarak Güneş ışığını engellemeyi planladığını açıklamıştı.
GELECEK PLANLARI
Bugünkü akıllı toz teknolojisi hâlâ sınırlı. Sensörlerin merkezi bir işlem birimine bağlı çalışması, onları insan kontrolünden uzaklaştıramıyor.
Kullanım ömürleri de kısa, ancak ışık, titreşim ve elektromanyetik alanlardan enerji toplama üzerine yapılan araştırmalar bu sorunu gidermeyi hedefliyor.
Her ne kadar distopik senaryoları çağrıştırsa da uzmanlara göre “akıllı toz” çevre izleme, tıp, sanayi ve güvenlik alanlarında devrim niteliğinde bir gelecek vaat edebilir.
Teknoloji
iPhone 17 dolandırıcıları iş başında: Kaspersky uyardı

Siber güvenlik şirketi Kaspersky, Apple’ın iPhone 17 için ön siparişleri açmasının ardından internet dolandırıcılıklarında ciddi bir artış yaşandığını duyurdu.
Şirket, sahte web siteleri, uydurma çekilişler ve sahte “test” programlarıyla kullanıcıların kişisel ve finansal bilgilerinin hedef alındığını açıkladı.
SAHTE MAĞAZALAR
Kaspersky’nin raporuna göre en yaygın yöntem, Apple’ın resmi mağazasını taklit eden sahte web siteleri üzerinden yürütülüyor.
Dolandırıcılar, “tükendiğinde bile garantili ön sipariş” vaadiyle kullanıcıları kandırıyor. Müşterilerden kart bilgileri istenirken, herhangi bir gerçek alışveriş yapılmıyor; bilgiler doğrudan siber suçluların eline geçiyor.
SAHTE IPHONE ÇEKİLİŞLERİ
Dolandırıcıların bir diğer taktiği ise “ücretsiz iPhone kazanma” vaadiyle kurulan sahte çekilişler.
Kullanıcılardan anket doldurmaları, telefon ve e-posta gibi kişisel verilerini paylaşmaları, hatta sahte teslimat ücretleri ödemeleri isteniyor.
Bazı siteler güvenilir görünmek için sahte müşteri yorumları bölümü bile ekliyor.
Benzer şekilde, teknoloji meraklıları sahte “iPhone 17 test programları” ile hedef alınıyor. Katılım için iletişim bilgileri ve adres isteyen bu programlar, bazen sahte kargo ücreti de talep ediyor. Kullanıcılar iPhone 17’yi denemek ve tanıtmak karşılığında ücretsiz bir telefona sahip olacaklarını zannederek hedef haline gelebiliyor. Ancak gerçekte hiçbir cihaz gönderilmiyor; mağdurlar ise oltalama saldırılarına ve spam kampanyalarına maruz kalıyor.
SİBER SUÇLULAR İÇİN FIRSAT
Kaspersky içerik analisti Tatyana Shcherbakova, “Siber suçlular büyük ürün lansmanlarının yarattığı heyecandan besleniyor. Tüketici coşkusunu veri ihlallerine açılan bir kapıya dönüştürüyorlar. Bugün artık kaba oltalama girişimlerinden, son derece profesyonel görünümlü sahte sitelere evrilmiş durumdayız” dedi.
Shcherbakova, kullanıcıların güvenliği için “doğrulamayı, heyecanın önüne koymaları gerektiğini” vurguluyor.
Kaspersky’nin güvenlik önerileri şu şekilde:
– iPhone 17 yalnızca Apple’ın resmi kanalları, yetkili satıcılar veya onaylı operatörlerden satın alınmalı.
– URL’ler mutlaka kontrol edilmeli, istenmeyen tekliflere kulak verilmemeli.
– “Ücretsiz ürün” karşılığında kişisel bilgi paylaşılmamalı.
– Hesaplarda çok faktörlü kimlik doğrulama kullanılmalı ve hareketler düzenli olarak izlenmeli.
TÜRKİYE’DE DE ÖN SİPARİŞTE
Dün iOS 26 güncellemesini yayınlayan Apple geçen hafta iPhone 17’yi tanıtmıştı. Yeni modelde Center Stage özellikli ön kamera, 48 MP Fusion Ana kamera ile optik kalitede 2x Telefoto ve 48 MP Fusion Ultra Geniş kamera öne çıkıyor.
12 Eylül Cuma günü başlayan ön siparişler, Türkiye dahil 63 ülke ve bölgede açıldı. Cihaz 19 Eylül’den itibaren satışa çıkacak. 26 Eylül’den itibaren 22 ülkede daha piyasaya sunulacak.
-
Gündem1 hafta önce
“Kafa kesme videoları” detayı kan dondurdu: Türkiye’nin konuştuğu Eren Bigül olayı — Ailenin sözleri şok etti
-
Teknoloji1 hafta önce
Sosyal medya uygulamalarına bant daraltması sürüyor — EngelliWeb: X, Instagram, YouTube ve TikTok etkileniyor
-
Teknoloji1 hafta önce
5 Soruda iPhone 17 — En Büyük Yenilikler
-
Sağlık1 hafta önce
Uzmanlar uyarıyor: Uçuş sonrası sıcak duş tehlikesi
-
Ekonomi1 hafta önce
Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) nedir? Emeklilik yaşı ve devletten yüzde 30 katkı — Detaylı haber
-
Sağlık1 hafta önce
Yuttuğu salatalık akılalmaz gerçeği ortaya çıkardı: 5,5 saatte çıkarıldı, tam 18 santimetre!
-
Sanat1 hafta önce
İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’ndan Romanya’da konser
-
Spor1 hafta önce
A Milli Takım yarı finalde: Türkiye 91–77 Polonya (EuroBasket 2025 Çeyrek Final)