Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Sanat

Soğuk, kar, yağmur demeden yıllardır sokakta sanatını icra ediyor

Yayımlandı

üzerinde

Soğuk, kar, yağmur demeden yıllardır sokakta sanatını icra ediyor

Eskişehir’de, soğuk, kar, yağmur demeden sokakta sanatını icra eden ve çocukluğundan beri müzisyenlik yaparak geçimini sağlayan 3 çocuk babası Sezai Azman (62), maddi imkansızlıklar nedeniyle bir türlü emekli olamadığını ve konuyla ilgili yetkililerden destek beklediğini söyledi.

Adalar Bulvarı’nın tanınan yüzlerinden birisi olan Sezai Azman, yaklaşık 15 yaşından bu yana müzisyenlik yaparak geçimini sağlıyor. Pandeminin ardından sokak müzisyenliğine başlayan Azman, dışarıdaki zorlu hava şartlarına aldırış etmeden ekmek parası kazanmak için gayret sarf ediyor. Bacağında platin bulunması, şeker ve tansiyon hastası olmasına rağmen çalışmaktan vazgeçmeyen emektar sanatçı, maddi imkansızlıklar nedeniyle emekli olamıyor. İlgili kurumlara yatırması gereken para miktarını bir araya getiremediğini ifade eden Azman, konuyla ilgili yetkililerin kendisine yardımcı olmasını bekliyor.
Müzisyenliğin kendisi için bir baba mesleği olduğunu aktaran Sezai Azman, “Bu işe çocukluktan başladım. Daha 10 yaşında babamla birlikte düğünlere gidiyorduk, darbuka çalıyordum. Sonra 15 yaşında klarnet çalmaya başladım. O zamandan bu zamana da hala klarnet çalıyorum. Daha önce mekânlarda çalıştım, düğünlere gittim. Pandemide gelir kaynağımız olmadığı için işlere güçlere gidemedik. Sonra sokak müzisyenliği serbest olunca sokak müzisyenliğine başladım, hala bu işi yapıyorum. Soğuk, kar, yağmur demeden burada klarnet çalıyorum. Gerekirse şemsiyemi açıyorum, dizliklerimi örtüyorum. Bacağımda platin takılı, şeker ve tansiyon hastasıyım. Bu hastalığa çok genç yaşta yakalandım. 37 yaşından beri haplarla yaşamımı sürdürüyorum” dedi.
Genellikle soğuk havada çalışmak zorunda kaldığından bahseden Azman, sözlerine şöyle devam etti:
“Buradan bir yere kıpırdayamıyorsun. Mesela ellerim üşüyünce biraz ısıtıp çalmaya devam ediyorum. Eskişehirliler sağ olsunlar, beni seviyor. Büyük de olsa küçük de olsa selamsız sabahsız geçmiyorlar, hal hatır soruyorlar. Az çok demeden ellerinden gelen yardımı da yapıyorlar. Bazen şarkı istiyorlar, çalıyorum. Dinliyorlar, gönülleri hoş oluyor. Benim başka bir gelirim yok. Emeklilik için bayağı bir günüm var, pandemiden beri ödeyemedim, öyle de kaldı. Ödeme yapmam gerekiyor, nasıl yapayım? Durumum yok. Eğer yetkililer bana yardımcı olabilirlerse Allah onlardan razı olsun. Beni erken emekli edebilirlerse ve bu soğukta dışarıda çalışmaktan beni kurtarırlarsa onlara minnettar kalırım.”
Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sanat

Müzede sergilenen 6 milyon dolarlık muzu yine yediler

Yayımlandı

üzerinde

tarafından yapılan açıklamaya göre, güvenlik ekibi, muzun bir ziyaretçi tarafından tekrar yenmesi üzerine “iç prosedürler doğrultusunda hızlı ve sakin” şekilde müdahale etti.

Muz birkaç dakika içinde yeniden yerine yerleştirildi. Açıklamada, eserdeki muzun “sadece geçici bir unsur” olduğu ve sanatçının talimatları doğrultusunda düzenli olarak yenilendiği belirtildi.

Sanatçının ise ziyaretçinin muzun kendisini sanat eseri sanmasından hayal kırıklığı yaşadığı aktarıldı. Cattelan’a göre, eğer gerçekten eseri yemek isteseydi, muzla birlikte kabuğunu ve yapıştırıldığı bandı da yemeliydi.

Müze olaya ilişkin herhangi bir suç duyurusunda bulunmadı.

“Comedian” eseri, sanat piyasasındaki finansal spekülasyonların saçmalığını ve bilgi sistemlerinin kırılganlığını vurgulamayı amaçlıyor.

İLK YENME VAKASI DEĞİL

2019’da Art Basel Miami’de, performans sanatçısı David Datuna, duvardaki muzu alıp herkesin önünde yemişti. Eser bu olayın ardından 120 bin dolara satılmıştı.

2023’te Güney Kore’deki Leeum Sanat Müzesi’nde bir sanat öğrencisi de aynı şekilde muzu yemişti.

Kasım 2024’te, Çinli koleksiyoncu ve kripto girişimcisi Justin Sun, “Comedian”i 6,24 milyon dolara satın aldıktan sonra eserdeki muzu yedi.

, eserin şimdiden “son 30 yılın en çok yenilen sanat eseri” haline geldiğini belirtti.

Okumaya Devam Et

Sanat

Tel kırma sanatıyla aile ekonomisine katkı sağlıyorlar

Yayımlandı

üzerinde

Kadınlar, hobi olarak başladıkları bu sanatı zamanla meslek haline getirirken, taleplere yetişmekte zorlandıkları dönemlerde dayanışma örneği sergileyerek birbirlerine destek oluyor. Böylece sadece ekonomik kazanç değil, sosyal dayanışma da güçleniyor.

Tel kırma sanatıyla geçmişin izlerini günümüze taşıyan kadınlar, örnek alınacak bir başarı hikayesine imza atmaya devam ediyor. Kadınlar, bu imkanları sunan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyor. Kursiyerlerin el emeği göz nuru ürünleri, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerden de büyük ilgi görüyor. Tel kırma yapımını öğrenen kadınlar, kurs sonunda kendi iş yerlerini açmayı planlıyor. Kurstaki usta öğretici Cemile Erek, yoğun talep gören kursta kadınlara en iyi şekilde tel kırma sanatını öğrettiklerini söyledi.

Okumaya Devam Et

Sanat

50 sene önce başladı: Yarım asırdır işini sanata dönüştürüyor

Yayımlandı

üzerinde

İlkokulu bitirdikten sonra mesleğe başladığını ifade eden Yanar, “İlkokulu bitirdikten sonra bir ay kadar tamirci olarak çalıştım. Ancak, karşı dükkandaki bakırcılar ve onların sanatı bana daha cazip geldi. Böylece bakırcılığa başladım. Ustam, bakır termosifon ve kahveci kazanları yapardı. Askere gidene kadar onun yanında çalıştım. Askerden döndükten sonra, banyo kazanı, termosifon yaparken el sanatlarına olan merakım daha da arttı. Ustam aynı zamanda güveç gibi ürünler ve birkaç cami alemi de yapmıştı. Ustam mesleği bıraktıktan sonra, sanata olan sevgimden dolayı kendimi bu alanda eğitmeye başladım.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar