Gündem
“Sıkıntılı Bir Durum Görünmüyor: Erdoğan İstanbul Depremi Sonrası Sahada İnceleme Yapıldığını Açıkladı”
Açıklaması
“Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul’da hissedilen 6,2’lik deprem sonrası ‘sıkıntılı bir durum görünmüyor’ diyerek sahadaki incelemeleri paylaştı. AFAD, valilik ve bakanlık ekiplerinin çalışmaları, uzman yorumları ve vatandaş önerileri bu makalede.”
İstanbul’da 23 Nisan etkinliği sırasında yaşanan 6,2’lik deprem sonrası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Beştepe Millet Sergi Salonu’nda düzenlenen “TRT 47. Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği”nde yaptığı açıklamada, “Bakan arkadaşlarımızın yanı sıra AFAD Başkanımız ve İstanbul Valimizden en güncel bilgileri aldım. Elhamdülillah şimdilik sıkıntılı bir durum görünmüyor” dedi. Erdoğan, sahada tüm birimlerin ve ekiplerin inceleme yaptığını vurgulayarak vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti. Aşağıda depremin detayları, hükümetin müdahale süreci ve sahadaki çalışmalar hakkında bilgilere yer verilirken, yazının sonunda SEO uyumlu başlık, meta açıklaması ve anahtar kelimeler önerilmiştir.
Depremin Detayları ve Etkileri
23 Nisan 2025 tarihinde saat 12:49’da, merkez üssü Silivri açıkları olan 6,2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi . Ülke genelinde hissedilen sarsıntı, özellikle İstanbul’da yoğun olarak yaşandı; hemen öncesinde ise 12:13’te 3,9 büyüklüğünde bir sarsıntı daha kaydedildi Kandilli Rasathanesi, depremin derinliğini yaklaşık 7 km olarak açıkladı ve AFAD verilerinde de benzer büyüklükte yer aldı
AFAD ve İstanbul Valiliği’nden gelen ilk duyurulara göre, can kaybı ya da yıkım ihbarı ulaşmadı; ilgili kurumların saha tarama ve tarım çalışmaları devam ediyor Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, kara yolları, havalimanları, tren ve metrolarda herhangi bir hasar tespit edilmediğini bildirdi . İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ise 112 Acil Çağrı Merkezi’ne “çöken bina” ihbarı gelmediğini ifade etti
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Açıklamaları
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Sergi Salonu’ndaki çocuk şenliği programı kapsamında yaptığı konuşmada, AFAD Başkanı ve İstanbul Valisi’nden anlık durum raporları aldığını belirtti . Erdoğan, “Elhamdülillah şimdilik sıkıntılı bir durum görünmüyor” diyerek, devletin tüm birimlerinin ve ilgili bakanlıkların teyakkuz hâlinde olduğunu vurguladı Ayrıca, Cumhurbaşkanı’nın “Ekipler sahada inceleme yapıyor” ifadesi, hızlı müdahalenin ve koordinasyonun simgesi oldu
Erdoğan, vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletirken, depremin psikolojik etkilerine de değindi ve özellikle çocukların güvenli ortamda ağırlanması gerektiğinin altını çizdi
Sahadaki Ekiplerin Çalışmaları
AFAD, itfaiye, jandarma ve emniyet birimleri, depremin hemen ardından bölgede hasar tespiti ve arama-kurtarma faaliyetlerine başladı . İstanbul Valiliği ekipleri, kentsel dönüşüm stoku ve riskli binaların durumunu tespit etmek üzere yoğun tarama çalışmaları yürütüyor
Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık ekipleri de hastane ve acil müdahale birimlerini alarm durumuna geçirdi; vaka takibi ve tedavi protokolleri devreye sokuldu . Sivil toplum kuruluşları, gönüllü ekiplerle birlikte yardım malzemesi ve psikososyal destek hizmetleri planlıyor.
Uzman Görüşleri ve Gelecek Riskler
Jeofizik uzmanları, kısa süre önce yaşanan Silivri merkezli depremin ardından bölgedeki fay hatlarının tetiklenme riskine dikkat çekiyor AFAD ve Kandilli uzmanları, artçı sarsıntıların 7 gün boyunca izlenmesi gerektiğinpı güvenliğinin önemini vurguluyor .
Mühendisler, özellikle eski ve güçlendirilmemiş binalarda hasar analizi yaparken, kentsel dönüşüm projelerinin hızlandırılmasını öneriyor Uzmanlar, erken uyarı sistemleri ile afet yönetim kapasitesinin artırılmasının, olası can ve mal kayıplarını önemli ölçüde azaltacağını belirtiyor.
Vatandaşlara Öneriler
-
Hasar tespit çalışmalarına yetkilileri yönlendirin ve resmi duyuruları takip edin.
-
Deprem sonrası riskli yapıların çevresinde bulunmayın ve güvenli alanlara geçiş yapın.
-
Haberleşme için SMS ve internet tabanlı uygulamaları tercih edin, telefon hatlarını meşgul etmeyin.
-
Aile afet planınızı gözden geçirin, acil durum çantanızı hazır bulundurun.
Gündem
Su Kanalında Kayıp İz: Antalya’da 2 Gündür Haber Alınamayan 13 Yaşındaki Sefa İçin Seferberlik
Açıklaması:
Antalya’nın Serik ilçesinde 22 Nisan’dan bu yana kayıp olan 13 yaşındaki Sefa Çağlar Glavuz’u bulmak için polis, Su Altı Arama ve Kurtarma ekipleri ile vatandaşlar seferber oldu. Bisikleti su kanalında bulunan Sefa’nın bulunması için baraj kapakları kapatıldı.
Antalya’nın Serik ilçesinde 22 Nisan Salı günü okul çıkışı bir daha evine dönmeyen 13 yaşındaki Sefa Çağlar Glavuz’un bulunması için arama çalışmaları su kanalı çevresinde yoğunlaştı.
Olayın Detayları
Antalya’nın Serik ilçesi Kökez Mahallesi’nde oturan 13 yaşındaki Sefa Çağlar Glavuz, 22 Nisan Salı günü arkadaşlarıyla okuldan çıktıktan sonra evine dönmedi . Ailesi, çocuklarından haber alamayınca aynı gün polis merkezine başvurarak kayıp ihbarında bulundu
Güvenlik Kameraları ve İlk Bulgular
Polis ekipleri, bölgedeki güvenlik kameralarını inceleyerek Glavuz’un en son Burmahancı Mahallesi yakınlarındaki bir su kanalında görüldüğünü tespit etti . Arama kurtarma ekiplerinin kanalda yaptığı incelemede, Sefa’ya ait olduğu değerlendirilen bisiklet su içinde bulundu .
Arama ve Kurtarma Çalışmaları
Antalya Emniyet Müdürlüğü Su Altı Arama ve Kurtarma ekipleri, bölgeye sevk edilerek kanal boyunca dalış ve yüzey taramaları gerçekleştirdi . Kanalın su seviyesinin yüksek olması nedeniyle baraj kapakları kapatıldı ve su seviyesi düşürülerek arama çalışmaları hızlandırıldı . Ekipler, su seviyesinin düşmesinin ardından çalışmaları daha kapsamlı biçimde derinleştirmeyi planlıyor .
Yetkililerden Açıklama
Yetkililer, şu ana kadar Sefa Çağlar Glavuz’a ulaşılamadığını, arama çalışmalarının hem kara hem de hava unsurlarıyla devam ettiğini bildirdi . Ayrıca, vatandaşlardan bölgede gören ya da işitenlerin 155 Polis İmdat hattına bilgi vermeleri istendi .
Toplum Desteği ve Çağrı
Serik halkı ve çevre köylerden gelen gönüllüler de çalışmalara destek veriyor; tedirginlik her geçen dakika artarken, herkes Sefa’nın sağ salim bulunması için dua ediyor . Baraj kapakları kapatıldıktan sonra suyun çekilmesiyle, vatandaşlar ve ekipler birlikte kanalı didik didik aramaya devam ediyor .
Yukarıdaki bilgiler ışığında, Sefa Çağlar Glavuz’un biran önce bulunması için hem yetkililer hem de yerel halk arama ve kurtarma çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Bir gelişme olması durumunda yetkililer ve basın kurumları yeni bir açıklama yapacak. Kayıp ihbarı ya da bilgi paylaşımı için 155 Polis İmdat hattı aktif olarak hizmet vermektedir.
Gündem
“Kayseri’de 35 Yıl Sonra Şok Beraat: ‘Elini Ayağını Öpeyim Başkanım’ Diyerek Yargıdan Aklandı”
Açıklaması :
“Kayseri’de tandıra gömülen iki cinayet sanığı Yusuf Turhan, kız kardeşini 35 yıl önce öldürdüğü ileri sürülürken delil yetersizliğinden beraat etti. Detaylar ve mahkeme süreci burada.”
Öne Çıkanlar
Kayseri’de 19 Mayıs 2021 tarihinde ağabeyi Mehmet Turhan ve eski eşi Firdevs Öztürk’ü öldürüp cesetlerini tandıra gömdüğü gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Yusuf Turhan’ın, 35 yıl önce kaybolan kız kardeşi Havva Turhan’ı öldürdüğü iddiasıyla yargılandığı davada “delil yetersizliği” gerekçesiyle beraatine karar verildi . Mahkeme kararının ardından “Bu mahkeme böyle bitmesin. Elini ayağını öpeyim başkanım” diyen sanık Yusuf Turhan’ın sözleri sosyal medyada geniş yankı buldu
Olayın Geçmişi
Tandır Cinayeti: 19 Mayıs 2021 tarihinde Faydevs Öztürk (52) ve Mehmet Turhan (55), Kayseri’nin Kocasinan ilçesi Emmiler Mahallesi’nde kayboldu. Polis, Mehmet Turhan’ın kardeşi Yusuf Turhan’ın çelişkili ifadeleri üzerine takibe aldı ve evinin bahçesindeki tandırda kadavra köpeğiyle arama yaptı; betonla kaplı tandırdan Ürkütücü manzarayla Firdevs ve Mehmet Turhan’ın cesetleri çıkarıldı
İlk Mahkeme Kararı: 22 Kasım 2021’de Kayseri 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, sanık Yusuf Turhan’a ‘kardeşi kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ‘yengesine yönelik eylem’ suçundan da müebbet hapis cezası verildi; oğlu Bedirhan Turhan’a iki kez müebbet hapis, eşi Nejla Turhan ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı ve beraat etti
Yargıtay Onayı: Yerel mahkemenin beraat kararını içeren hükmü, yapılan itirazlar üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından hukuka uygun bulunarak onandı
Havva Turhan Davası ve Beraat Kararı
Yeni İddianame: Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı, en son 1990 yılında görülen ve o tarihten beri kendisinden haber alınamayan Havva Turhan’ın ölümüyle ilgili olarak ağabey Yusuf Turhan hakkında ‘yakın akrabayı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açtı
Mektup ve Deliller: İddianamede, Yusuf Turhan’ın ağabeyi Mehmet Turhan’ın, ‘ihanet ve intikam’ duygularını anlattığı mektubu ile tanık beyanları yer aldı; ancak maktulün cesedi bulunamadı, resmi kayıtlarda izine rastlanmadı
Üçüncü Duruşma ve Savunma: ️Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen üçüncü duruşmada Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatları müdahil oldu, savcı mütalaasında ‘delil yetersizliği’ vurgusu yaptı; Yusuf Turhan ise “Ben beraatimi değil, suçlu kimse onun ortaya çıkmasını istiyorum. Bunun böyle bitmemesi lazım. Adil yargılama istiyorum” dedi
Beraat Kararı: Mahkeme heyeti, Bakanlık avukatının yeniden keşif talebini reddederek delil yetersizliğinden dolayı sanığın beraatine karar verdi; karar sonrası Yusuf Turhan, “Bu mahkeme böyle bitmesin. Elini ayağını öpeyim başkanım” sözleriyle kararı değerlendird
Hukuki Değerlendirme
Delil Yetersizliği: Cesedin bulunamaması ve zaman aşımı süresinin olayın üzerinden 35 yıl geçmesi, ceza muhakemesinde “somut kanıt” gerekliliğini ön plana çıkardı
Zaman Aşımı ve Usul: Türk Ceza Kanunu’nda aile içi öldürme eylemleri için özel hükümler olsa da, maktulün bulunamaması ve resmi belgelerde ölüm kaydının yer almaması, ‘kesin ve kuşkuya yer bırakmayacak’ usuli şartları sağlayamadı
Bakanlık’ın Rolü: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın davanın tarafı olarak yeniden keşif talebi, sosyal hizmet uzmanlarının delil toplama sürecine katılımının önemini gösterdi
Gündem
Yenidoğan Çetesi’nde dördüncü duruşma: Mahkeme başkanından deprem uyarısı
Bakırköy Adalet Sarayı’nda 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma saat 11.00 sıralarında başladı. Tanıkların dinlendiği duruşma kimlik tespitiyle başladı. İstanbul’da Silivri açıklarında dün meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem mahkemenin de gündemindeydi.
“OLASI BİR DURUMDA PANİK YAPMAYIN”
Tanıkların dinlendiği duruşma öncesi, mahkeme başkanından artçı sarsıntı uyarısı geldi. Duruşma öncesi mahkeme başkanı, “23 Nisan’da yaşanan deprem sonrası bir uyarı yapmak istiyorum. Artçılar devam ediyor olası bir durumda panik yapmayın. Hengame olmasın sandalye ve masaların altına saklanabilirsiniz. Lütfen kaçmaya çalışırken birbirinize zarar vermeyin.” dedi.
“DOKTOR SÖYLER EPİKRİZİ SEKRETER YAZAR”
Tanıkların dinlendiği duruşmada, ilk tanık olarak Avcılar Hospital Hastanesi’nde hemşire olarak çalışan tanık Fulya Fulya Akbal dinlendi. Akbal, “Ben Avcılar Hospital’da çalışıyordum. Hemşire olarak yenidoğan yoğun bakım ünitesinde çalıştım 2 yıl boyunca. Çalıştığım dönemde, hemşire Serenay Şenkalay, doktor olarak Dursun Hoca, Zeki Hoca ve sekreter Gözde Hanım’ı tanırım. 14 Ağustos’ta Tokluoğlu bebek doğduğunda hastanede değildim izinliydim. Ayrıca epikrizi doktor yazardı sekreteriyle. Ben hiç görmedim başka birisinin epikriz yazdığını. Doktor söyler sekreter epikrizi yazardı. Sekreterin doktorun söylediğinin dışında birşey yazması mümkün değildi.” dedi.

“CİMER’E ŞİKAYET ETTİM”
Bir diğer tanık Sezgin Demirci ise, “Reyap Hastanesi’nde Mart 2023 ile Eylül 2023 arasında acil hekimi olarak çalıştım. Eylül ayında yönetim tarafından ayrılmam istendi. Çalıştığım dönemde 112 ekipleri, 28 günlükten büyük bebekleri getirirdi. CİMER’e şikayet ettim. Bu bebekleri yenidoğan yoğun bakıma aldığımda bir şey olursa sorumlu ben olurdum. Çünkü Yenidoğan yoğun bakımı vardı ama çocuk yoğun bakım yoktu. 28 günlükten büyük bebekleri çocuk yoğun bakıma koymalıyız yenidoğana koymak diğer hastaları risk altına alırdı. Halbuki bize yakın bölgelerde çocuk yoğun bakım odası olan hastaneler vardı. Yönetime şikayet ettiğim zaman ‘Bu konuyu kapat’ dediler. Bana mobbing uyguladılar. Ben de istifa ettim.” dedi.
“BU HASTA SIRADIŞI BİR DURUMDU”
Avcılar Hospital’da çalışan nöbetçi hemşire Meryem Akyürek ise, “Tokluoğlu bebek hakkında bir bilgim yok. O dönemde yıllık izindeydim. Ben bebek odasında çalışıyordum. Sonrasında da hiçbirşey duymadım. Zeki doktor ile çalıştığım sürece blr ihmaline rastlamadım. Çağırdığım zaman hemen gelirdi” dedi. Duruşma saat 15.00 sıralarında verilen aranın ardından 16.00’da yeniden başladı.
Aranın ardından Beylikdüzü Medilife Hastanesi’nde çalışan doktor Raşit Çaparoğlu söz aldı. Çaparoğlu, “Opara bebekle ilgili, bir gün iş yerine geldiğimde 6 aylık bir bebeğin yattığını gördüm. 28 günlükten büyük bebekler burada yatmazdı. Şaşırdım ‘Burada yatması yasal değil’ dedim hemşireye. Birkaç gün önce, acile geldiğini ama sevk alamadığını bu nedenle burada yattığını söyledi. Yönetim ve işletmeci işbirliğinde yatışına karar verildiğini söyledi. Bu bebekle ilgilenen kişi Fırat Sarı’ydı. Bu hasta sıradışı bir durumdu. Ben orada bulunduğum sürece mesleğimin niteliği gereği ilgilenmedim.” dedi.

“BİZE MÜDAHALE YAPILMAMASI SÖYLENDİ”
Birinci Hastanesi’nde Paramedik olarak çalışan Yaren Sena Kayır ise, “Opara bebeğin sevki yapıldı. Küveze aldık bakımlarını yaptık. Doğukan Bey geldi Fırat Sarı ile konuştu ve tedavisi için order aldık. Akşam oldu ve bebeğin bakımlarını akşam sorumlusuna teslim ettik. Ertesi gün 18.00 gibi hastaneye gittim. Direkt onun başına gittim sağlıklıydı bir problemi yoktu. Teslim saatine yakın kötüleşti. Monitör uyarı verdi kalbini hissetmedik. Doğukan Bey’i aradık ‘Sorun olmaz büyük bebekte duyamayabilirsiniz’ dedi. Bizim monitörler eskiydi prob lazımdı ama yeterli prob hastanede yoktu. Tuğçe hemşire kalp masajı yaptı. Hepimiz bebeğin başında müdahale ettik. Biz teslim ettiğimizde bebek yaşıyordu. Daha sonra bebeğin öldüğünü öğrendik. Bize herhangi bir müdahale yapılmaması gerektiği söylendi ama biz kızlar yine de tüm müdahaleleri yaptık. Aileden para alınmış ama ‘Ertesi gün para aileye teslim edilsin’ denildi. Konuyla ilgili başka bir bilgim yok. Doktorlar genelde düzenli olarak viziteye çıkmazdı.” dedi.
“BEBEK EKS OLDUĞU SIRADA BEN AŞAĞIDAYDIM”
Güney Hastanesi’nde çalışan hemşire Yağmur Acıyan’a ölen Kaya bebek hakkında soru soruldu. Acıyan savunmasında, “Bebek bize geldiğinde zaten kötü durumdaydı. Bebeğin eks olduğu sırada ben aşağıdaydım. Batuhan Çelik beni arayıp, ‘Bebeğin eks olduğu alana gel’ dedi. Ben de oraya gittim. Bebeğin babası geldi. Babası ‘Doktor bana bilgi vermişti zaten’ dedi. Bunun dışında bir bilgim yok” ifadesini kullandı.
DURUŞMA ERTELENDİ
Duruşma, yarın saat 10.00’a ertelendi.
-
Ekonomi2 gün önce
Eskişehir’de Ormanlık Alanda Yakılarak Öldürülen 30 Yaşındaki Kadın Dehşeti: Sadece Saç ve Kemik Kaldı
-
Gündem8 saat önce
Şanlıurfalı Genç İşçi 3 Günlük Korkunç İşkenceyle Yüzleşti: Dişleri Kırıldı, Hamam Böceği Yedirildi
-
Son Dakika1 hafta önce
Yasak Aşk Skandalında Yeni Gelişme: Kayınvalide ve Damat Esra Erol Programında Canlı Yayında Gözaltına Alındı!
-
Gündem1 hafta önce
Ünlü İsimlerden Sırrı Süreyya Önder’e Destek: “Sakın Ölme Sırrı Abi… Benimle Yine Dalga Geç!”
-
Son Dakika1 hafta önce
Son Dakika: Şakir Paşa Ailesi Konakta Yangın! 1 Ölü – Tüm Detaylar
-
Gündem1 hafta önce
Kayınvalidesini hamile bırakmıştı! Arsız damadın babası konuştu: Oğlum sapıktır
-
Gündem22 saat önce
“Silivri’de 6,2’lik Depremin Derinden Gelen Uğultusu: Sismik Kayıtların Ardındaki Gerçek”
-
Son Dakika5 gün önce
Oyuncu Sevil Akdağ Arkadaşını Öldürdü: Fatih İskenderpaşa’daki Cinayet Olayının Tüm Detayları