Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Seçil Erzan’ın davasında ara karar açıklandı

Yayımlandı

üzerinde

Seçil Erzan'ın davasında ara karar açıklandı

Kamuoyunda “yüksek karlı gizli fon” adıyla bilinen ve futbol dünyasının ünlü isimlerini hayali fon yaratarak milyonlarca dolar dolandırdığı iddia edilen eski banka müdürü Seçil Erzan davasında ara karar açıklandı. Mahkeme, Erzan’ın genel müdürü Hakan Ateş ve yardımcısı Mehmet Aydoğdu hakkında zorla getirme kararı verirken Fatih Terim, Fernando Muslera, Arda Turan gibi pek çok kişi yeniden ifade verecek.

Futbolcular ve iş insanlarını yaklaşık 26 milyon dolar dolandırmakla suçlanan eski bankacı Seçil Erzan’ın yargılandığı davada ara karar açıklandı.

Erzan’ın yargılanmasına devam edildi. İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada tutuklu sanık Seçil Erzan ve taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmaya bazı tutuksuz sanıklar ile müştekiler de katıldı.

“EV HAPSİ ALMAK İSTİYORUM”

Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Seçil Erzan, “Önceki ifadelerimi tekrar ederim, tahliyemi talep ediyorum. Annemi özledim, ona bakacak kimse yok ev hapsi cezası almak istiyorum. Ekonomik olarak çok zor durumdayım.” dedi.

ZORLA GETİRME KARARI

Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Seçil Erzan’ın tutukluluk halinin devamına karar verirdi.

Sanıklar Hakan Ateş ile Mehmet Aydoğdu’nun zorla getirilerek savunmalarının alınması için yazı yazılmasına hükmetti.

TEKRAR İFADE VERECEKLER

Fatih Terim, Selçuk İnan, Cüneyt Demir, İbrahim Kocabaldır ve Ömer Kahraman’ın birleşen dosya kapsamında talimat aracılığıyla şikayetlerinin alınmasına karar veren heyet, aralarında Arda Turan, Buse Terim, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera ve Volkan Bahçekapılı’nın da bulunduğu 20 kişinin ise şikayetlerinin alınması için duruşma salonunda hazır edilmesine hükmetti.

Mahkeme ayrıca, müşteki sanık Süleyman Aslan’ın savunmasının alınması için hakkında yakalama kararı çıkarılmasına da hükmederek duruşmayı 21 Nisan tarihine erteledi.

ERZAN’IN 358 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR

Sanık Erzan’ın “özel belgede sahtecilik” ve “tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık” suçlarından 109 yıldan 358 yıla kadar hapsi isteniyor. ERZAN’A YÖNELİK SUÇLAMALAR

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Seçil Erzan’ın bir bankanın Levent’teki şubesinde müdür olarak çalıştığı ve müşteki Bülent Çeviker’den kişisel güven ilişkisine dayalı 2 milyon dolar alarak yüksek kar vaadiyle yeniden kendisine iade edeceğini bildirdiği kaydediliyor.

İddianamede, para karşılığında yazılı evrak verildiği ancak müşteki Çeviker’in daha sonra Erzan’a ulaşmaya çalışsa da bunun gerçekleşmediği, durumu bankaya bildirdiği, banka tarafından araştırma yapıldığı, Erzan hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ifade ediliyor. Sanık Erzan’ın bu yöntemle futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek gruplarından müştekilere, yüksek kar getirisi olan güvenilir bir fon bulunduğunu ve kamuoyunda tanınan Fatih Terim ve Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği anlatılan iddianamede, gerçekte ise böyle bir fonun hiç olmadığının tespit edildiği belirtiliyor. İddianamede, Erzan’ın, müştekilerin verdiği paralara ilişkin sahte belgeler oluşturduğu, bu belgelere bankanın kaşesini ve ıslak imzasını atıp müştekilere teslim ettiği ve dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği kaydediliyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Kimlik sorulan alkollü sürücü şube müdürüne tekme attı

Yayımlandı

üzerinde

‘da maddi hasarlı kaza yapan alkolü sürücü, 2 yakınıyla birlikte kimlik isteyen polis ekiplerine direndi. 

Olay, saat 20.30 sıralarında Kılıçaslan Mahallesi Kurtuluş kavşağında meydana geldi. Serkan S. yönetimindeki 68 ACL398 plakalı hafif ticari araç, Ümmet E. (33) yöntemindeki otomobile arkadan çarptı. Serkan S. araçtan inip olay yerinden kaçtı. Çevredekiler durumu polis ekiplerine bildirdi. Trafik polisleri kaza yerinde incele yaparken, Serkan S. ile yakınları Sait S. ve Rahmi S. kaza yerine geldi.

Polis ekipleri şüphelilerden kimlik istedi. Kimlik vermek istemeyen 3 kişiden Sait S, bu sırada kaza yerinde bulunan Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürü Gürsoy Yalvaç’a tekme attı. Polis ekipleri biber gazı kullandığı 3 kişiyi etkisiz hale getirip, gözaltına aldı. Sürücü Serkan S’nin yapılan alkol kontrolünde 2.60 promil alkollü olduğu ortaya çıktı. Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürü Gürsoy Yalvaç, Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesinden tedavi edildi.

Olayla ilgili soruşturma sürüyor. 

Okumaya Devam Et

Gündem

Rio’da polis baskını: ölü sayısı 119’e çıktı — Brezilya polisi açıkladı

Yayımlandı

üzerinde

Rio’da polis baskını: ölü sayısı 119’e çıktı — Brezilya polisi açıkladı

Tarih / Saat: 29 Ekim 2025 — 12:44 (Brasília saati).
Okuma süresi: Yaklaşık 4 dakika
Yayın: FatihDoganMedya — Son Dakika Haberleri

Brezilya güvenlik güçleri, Rio de Janeiro’da düzenlenen büyük çaplı bir operasyonda ölü sayısının 119’a yükseldiğini açıkladı. Operasyonun hedefinde Comando Vermelho gibi büyük bir suç şebekesi vardı; çatışmalar Penha ve Complexo do Alemão bölgelerinde yoğunlaştı. Yetkililer, operasyona yaklaşık 2.500 polisin katıldığını ve çok sayıda gözaltı ile silah ele geçirildiğini bildirdi


Detaylı Haber

Polis açıklaması: 119 ölü

Rio eyalet polisinin ve güvenlik yetkililerinin verdiği en son bilgiye göre baskında 115 şüpheli ile 4 polis olmak üzere toplam 119 kişi hayatını kaybetti. Yetkililer, bazı cesetlerin ormanlık bir alanda bulunduğunu; olay yerinde delil karartma iddialarının soruşturulacağını belirtti.

Operasyonun boyutu ve sonuçları

Eyalet yetkilileri operasyonun yaklaşık 2.500 polis ve asker ile gerçekleştiğini, çok sayıda arama ve yakalama gerçekleştirdiklerini açıkladı. Basına yansıyan rakamlara göre operasyon sonucu yüzü aşkın kişi gözaltına alınırken, çok sayıda ateşli silah ve uyuşturucu ele geçirildi. Resmi açıklamalarda ele geçirilen cephane ve gözaltı sayılarıyla ilgili net rakamlar paylaşıldı.

  • Operasyona ilişkin ilk resmi rakamlar gün içinde daha düşük veriler (yaklaşık 60-64 ölü) olarak duyurulmuş, daha sonra sayının arttığı bildirilmiştir. Bu farklılık medya ve resmi raporlar arasında tartışmalara yol açtı.

Bağımsız kurumların ve sivil toplumun tepkisi

Rio eyalet savunuculuk ofisi (public defenders) ve insan hakları örgütleri, ölü sayısına ilişkin daha yüksek rakamlar bildirdi ve operasyonun aşırı güç kullanımı iddiaları nedeniyle bağımsız soruşturma çağrısında bulundu. Bazı yerel tanıklar ve sivil toplum temsilcileri, hastaneler ve meydanlarda cesetlerin sıralandığı görüntülerden bahsetti; bu gelişmeler hem yerel hem de uluslararası düzeyde tepkilere yol açtı.

Yetkililerin savunması ve siyasi yansımalar

Rio valisi ve güvenlik yetkilileri operasyonu “narkoterörizmle mücadele” olarak tanımladı ve operasyonun şehirdeki organize suç yapılarını hedeflediğini savundu. Öte yandan muhalefet, insan hakları grupları ve bazı siyasi çevreler operasyonun orantısız güç kullanımı barındırdığı eleştirisinde bulundu; federal hükümet ve uluslararası gözlemciler de gelişmeleri yakından izliyor.


Kronoloji (kısa)

  • 28 Ekim 2025: Büyük çaplı operasyon başlatıldı; çatışmalar Penha ve Complexo do Alemão bölgelerinde yoğunlaştı.

  • 28–29 Ekim 2025: İlk resmi sayılar 60–64 ölü şeklinde duyuruldu; gün içinde sayılar arttı.

  • 29 Ekim 2025: Polis, toplam ölü sayısını 119 olarak açıkladı; bağımsız makamlar daha yüksek rakamlar bildirdi ve soruşturma talepleri yükseldi.


Neden önemli?

  • Bu operasyon, Rio’nun son yıllardaki en kanlı güvenlik eylemlerinden biri olarak değerlendiriliyor ve hem yerel topluluklar hem de uluslararası insan hakları izleyicileri açısından önemli endişeler yaratıyor

  • Operasyonun COP30 ve diğer uluslararası etkinlikler öncesine denk gelmesi, güvenlik ve insan hakları tartışmalarını daha da öne çıkardı.

Okumaya Devam Et

Gündem

SON DAKİKA — DSÖ: HASTANEYE SALDIRIDA 460’TAN FAZLA KİŞİ ÖLDÜ

Yayımlandı

üzerinde

SON DAKİKA — DSÖ: HASTANEYE SALDIRIDA 460’TAN FAZLA KİŞİ ÖLDÜ

Tarih: 29 Ekim 2025 | Saat: 14:00 UTC | Okuma süresi: 3 dakika

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Sudan’da paramiliter güçlerin ele geçirdiği Darfur kentinde bir hastaneye düzenlenen saldırıda 460’tan fazla kişinin öldüğünü bildirdi. Olayın merkezi olarak bildirilen yer El-Fasher (Darfur) ve hedef alındığı belirtilen tesis Suudi Doğum Hastanesi olarak rapor ediliyor; DSÖ ve uluslararası kurumlar acil insanî erişim çağrısı yapıyo


Detaylı haber

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, sosyal medya ve kurum açıklamalarında, Sudan’daki paramiliter güçlerin ele geçirdiği bir kentteki hastaneye düzenlenen saldırıda 460’tan fazla kişinin yaşamını yitirdiğinin bildirildiğini açıkladı. DSÖ, saldırının sağlık personelini, hastaları ve sağlık tesislerini doğrudan hedef aldığı yönündeki raporlar nedeniyle durumdan “derin endişe duyduğunu” belirtti.

Yerel kaynaklar ve uluslararası haber ajansları, saldırının El-Fasher (bazı raporlarda “Darfur kentinde”) içindeki Suudi Doğum (Saudi Maternity) Hastanesi’nde gerçekleştiğini aktarıyor. Kurumlar ayrıca hastanenin bölgedeki kısmi işlevsel kalan önemli sağlık merkezlerinden biri olduğunu ve saldırı sonucu hem tıbbi altyapının hem de yaşamları bağışıklayan temel hizmetlerin ağır şekilde zarar gördüğünü bildiriyor.

Görgü tanıkları, yardım örgütleri ve sağlık çalışanlarının aktardığına göre olayda çok sayıda sivil, hasta ve sağlık personeli hayatını kaybetti veya yaralandı; bazı sağlık çalışanlarının kaçırıldığına dair raporlar da bulunuyor. DSÖ Genel Direktörü Tedros, sağlık çalışanlarının ve hastanelerin korunması, kaçırılan kişilerin serbest bırakılması ve insani yardım ulaşımının engellenmemesi çağrısında bulundu.

Uluslararası toplum ve insanî yardım kuruluşları saldırıyı kınarken, bölgedeki iletişim kesintileri ve güvenlik koşulları nedeniyle bağımsız doğrulamanın zorluklar yarattığı vurgulanıyor. Önde gelen ajanslar ve hak örgütleri, olayın boyutlarını hâlen teyit etmeye çalışıyor; DSÖ ve Birleşmiş Milletler organları, insani koridorların açılması ve soruşturma taleplerini yineliyor.


Neden önemli?

  • Hastanelerin doğrudan hedef alınması uluslararası insancıl hukuk bakımından ciddi bir ihlal olarak değerlendiriliyor.

  • El-Fasher ve çevresi, on binlerce sivilin sıkıştığı ve yardım ihtiyacının çok yüksek olduğu bir bölge olarak biliniyor; sağlık altyapısının çökmesi insani krizi daha da derinleştirebilir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar