Teknoloji
Samsung’dan üçe katlanabilen telefon geliyor

Akıllı telefon dünyasında rekabet üçe katlanabilir telefonlara kaymaya başladı.
Huawei’in öncülük yaptığı üçe katlanabilir telefon teknolojisine bir örnek de Samsung’dan geliyor. Güney Koreli teknoloji devi, Galaxy S25 modelinin tanıtım etkinliğinde, üçe katlanabilen (tri-fold) bir telefon üzerine çalıştıklarını doğruladı.
Sektör kaynaklarına göre Samsung, üçe katlanabilir telefonunda 6.49 inçlik (16.4 santimetre) bir kapak ekranı kullanacak.
Huawei’in tri-fold modelinden farklı olarak Samsung’un cihazında ekran tamamen içe kapanacak ve hiçbir kısmı açıkta kalmayacak. Bu sayede telefonun dayanıklılığının artacağı düşünülüyor.
SINIRLI SAYIDA ÜRETİLECEK
Güney Koreli şirket, bu cihaz için yeni bir ekran ve ekran koruyucu filmi özel olarak üretmeyi planlıyor. Üretim aşamasının zorluğu sebebiyle tri-fold telefonun sınırlı sayıda üretilmesi bekleniyor.
FİYATI YÜKSEK OLACAK
Cihazın çok üst segmentte konumlandırılması sebebiyle fiyatının pahalı olması bekleniyor. Uzmanlar, telefon pazarında heyecan yaratan bu cihazın 3000 dolar civarında bir fiyattan satışa sunulmasını bekliyor.
Teknoloji
AB’de Mesaj Tarama Teklifi Yoğun Eleştiri Aldı: Yasa Henüz Kabul Edilmedi
AB’de Mesaj Tarama Teklifi Yoğun Eleştiri Aldı: Yasa Henüz Kabul Edilmedi
Tarih: 25 Kasım 2025
Saat: 22:45
Okuma Süresi: 3 dakika
Kaynak: FatihDoğanMedya – Dijital Güvenlik Haberleri
AB’nin “Chat Control” Tasarısı Yeniden Gündemde
Avrupa Birliği’nde bir süredir tartışma konusu olan ve kamuoyunda “Chat Control” olarak bilinen mesaj tarama düzenlemesi, üye ülkeler ve dijital hak savunucuları arasında büyük bir gerilime neden oldu. Çevrimiçi çocuk istismarını engellemeyi hedefleyen tasarı, özel mesajların otomatik olarak taranmasını mümkün kılan maddeleri nedeniyle yoğun eleştiri topluyor.
Tasarı henüz resmen kabul edilmedi, ancak AB Konseyi ve Parlamento’da süren tartışmalar, düzenlemenin geleceğine yönelik belirsizliği artırıyor.

Özel Mesajların Taranması Tartışmanın Odağında
Teklifin en çok eleştirilen kısmı, uçtan uca şifrelemeyle korunan özel mesajların “istem dışı taramaya” tabi tutulabilmesi. Dijital gizlilik savunucuları, bu maddenin şifrelemeyi zayıflatacağı, bireylerin mahremiyetini tehlikeye atacağı ve Avrupa’da yeni bir gözetim tartışmasını tetikleyeceğini belirtiyor.
Teknoloji şirketleri de tasarının bu haliyle uygulanabilir olmadığını savunuyor. Uzmanlara göre, client-side scanning (cihaz üzerinde tarama) yöntemi, kullanıcı cihazlarının gözetim aracına dönüşmesi riskini taşıyor.
![]()
Üye Ülkeler Arasında Uzlaşma Yok
AB ülkeleri arasında tasarıya yönelik ciddi görüş ayrılıkları bulunuyor:
-
Bazı ülkeler, çocuk istismarıyla mücadele için daha güçlü denetim gerektiğini savunuyor.
-
Almanya, Hollanda ve Belçika gibi ülkeler ise şifrelemenin kırılmasının kitle gözetimine kapı açacağı gerekçesiyle tasarıya karşı çıkıyor.
-
Son oylama girişimlerinde anlaşma sağlanamaması üzerine dosya, değerlendirilmek üzere yeniden Konsey gündemine alınmış durumda.
AB Komisyonu: “Amaç Güvenliği Artırmak”
AB Komisyonu, teklifle ilgili yaptığı son açıklamada amacın “çocuk istismarını engellemek” olduğunu, özel hayatın gizliliğinin korunması için ek güvenlik mekanizmaları sağlanacağını duyurdu. Ancak bu açıklamalar, sivil toplum örgütlerinin endişelerini gidermeye yetmiş değil.
Uzmanlar Uyarıyor: ‘Dijital Güvenlik Çerçevesi Zarar Görebilir’
Gizlilik uzmanları, mesaj tarama zorunluluğunun küresel anlamda örnek teşkil edebileceğini, bunun da farklı ülkelerde benzer gözetim uygulamalarına kapı aralayabileceğini söylüyor. Ayrıca tasarının uygulanması hâlinde:
-
Uçtan uca şifreli sistemler zayıflayabilir,
-
Gazeteciler, avukatlar ve aktivistler risk altına girebilir,
-
Verilerin istismar edilme ihtimali artabilir.
Henüz Kesinleşmiş Bir Karar Yok
Tüm tartışmalara rağmen tasarı henüz onaylanmış değil. AB kurumları, üzerinde yeniden çalışılması gerektiği konusunda sinyal verirken, yeni oylama takvimi ise belirsizliğini koruyor.
Gündem
Kyoto merkezli şirketin ‘havlayan dron’ deneyi: Japonya ayı saldırılarına karşı sıra dışı çözüm
Kyoto merkezli şirketin ‘havlayan dron’ deneyi: Japonya ayı saldırılarına karşı sıra dışı çözüm
arih: 24 Kasım 2025 01:30 (Europe/Istanbul)
Yazar: FatihDoganMedya Haber Merkezi
Okuma süresi: 3 dakika
Japonya’nın kırsal bölgelerinde son aylarda artan ayı vakalarına karşı Gifu eyaleti ve bazı kasabelerde görev yapan dronlar konuşlandırıldı. Kyoto merkezli Aero Japan tarafından geliştirildiği belirtilen “Hunting Drone” tipi araçlar, hoparlörlerle av köpeklerinin havlama sesini ve küçük havai fişek (gürültü) efektlerini yayıp ayıları yerleşim alanlarından uzaklaştırmayı hedefliyor. Yetkililer, teknolojik önlemlerle birlikte ağaçların sökülmesi, avcı desteği ve yasal düzenlemelerin de uygulamaya konduğunu söylüyor.

Nasıl çalışıyor? Dronun özellikleri
-
Drone’ların altına takılı büyük hoparlörlerden “av köpeği havlaması” çalınıyor; ayrıca korkutucu etkiyi artırmak için küçük havai fişek (patlama) düzenekleri de bulunuyor. Araçların gövdesinde dikkat çekici renk ve “googly-eyes” gibi tasarım öğeleri olduğu, saha görüntülerinde yer aldı. Bu sistem Aero Japan tarafından “Hunting Drone” olarak anılıyor.
Nerede ve neden kullanılıyor?
-
Gifu eyaleti başta olmak üzere Hida, Shirakawa ve çevresindeki kırsal alanlarda dron denemeleri yapıldı; amaç, meyve bahçeleri, yerleşim alanları ve turistik bölgelerde ayıların rantlarına zarar vermesini engellemek. Ekim–Kasım 2025’te mevsimsel olarak yiyecek arayan ayılar yerleşimlere daha fazla yaklaşınca yerel yönetimler teknolojik önlemleri hızlandırdı.
Sorunun boyutu: neden acil önlem?
-
2025 yılı içinde Japonya’da ayı saldırılarında gözle görülür bir artış yaşandı; resmi ve yerel kaynaklar, yılın belli dönemlerinde yüzlerce olay ve çok sayıda yaralanma ile birlikte 13 can kaybı bildirildiğini aktarıyor. Uzmanlar; kırsal nüfusun azalması, terk edilen tarım arazileri, iklimin etkileri ve doğal besin kaynaklarındaki düşüşü bu artışın temel nedenleri arasında sayıyor.
Uzman görüşleri ve tartışma
-
Yaban hayatı uzmanları ve orman araştırmacıları, dronların kısa vadede caydırıcı olabileceğini ancak uzun vadede popülasyon yönetimi, yaşam alanı düzenlemeleri ve insan–ayı çatışmasını azaltmaya yönelik daha kapsamlı politikaların şart olduğunu belirtiyor. Bazı uzmanlar, dron kullanımının ayıları strese sokup farklı davranışlara yol açabileceğine dikkat çekiyor; bu yüzden uygulamaların bilimsel takip ve değerlendirme ile gitmesi gerektiği vurgulanıyor.
-
Merkezi ve yerel yönetimler: (1) belirli bölgelerde ağaçların sökülmesi ve meyve ağaçlarına müdahale, (2) geçen aylarda polis/milletvekili düzeyinde yasal kolaylıklar — gerekirse güvenlik güçlerine ayıları vurma yetkisi gibi düzenlemeler — ve (3) emekli güvenlik / SDF (Self-Defense Force) personelinden “hükümet avcısı” şeklinde saha desteği gibi ek adımlar açıkladı. Bu çeşit önlemler kamuoyunda hem destek hem de tartışma yaratıyor.
Değerlendirme (kısa)
Dronlar, acil ve yerel ölçekte pratik bir caydırıcı olarak işe yarayabilir; fakat uzmanlar tek başına teknolojinin kalıcı çözüm olmadığını söylüyor. Uzun vadede insan-ayı çatışmasını azaltmak için habitat yönetimi, popülasyon kontrolü ve kırsal kalkınma politikalarının eş zamanlı uygulanması gerektiği tekrar ediliyor.
Teknoloji
Çok konuşulacak yeni özellik: X, kullanıcıların hangi ülkede bulunduğunu göstermeye başladı
Çok konuşulacak yeni özellik: X, kullanıcıların hangi ülkede bulunduğunu göstermeye başladı
FatihDoganMedya | 24.11.2025 O1:30 (Europe/Istanbul)
Okuma süresi: 3 dk
Elon Musk yönetimindeki X (eski Twitter), kullanıcı profillerinde artık “Bu hesap hakkında / About this account” bölümünde kullanıcının bulunduğu ülke veya bölgeyi göstermeye başladı. Özellik; hesapların katılma tarihi, kullanıcı adı değişiklik geçmişi ve uygulama mağazası bağlılığı gibi bilgileri de açığa çıkararak sahte veya manipülatif ağların tespitini kolaylaştırmayı hedefliyor. Yaygın açılım, bazı popüler hesapların beklenmedik ülke bağlantılarını ortaya çıkardı.

Detaylar — Neden önemli?
X’in yeni “Bu hesap hakkında” açılır penceresi, profil sayfasındaki “Katılma tarihi / Joined” kısmına dokunulduğunda kullanıcının hangi ülkede veya hangi bölgede bulunduğunu; hesabın kaç kez kullanıcı adı değiştirdiğini ve hesabın hangi ülkenin uygulama mağazasından bağlandığını gösteriyor. Şirket yetkilileri bu adımı, platformdaki sahte hesap, yabancı müdahale ve yanlış bilgi yayılımını tespit etmeyi kolaylaştırmak için attıklarını belirtiyor.
Kademeli olarak başlayan dağıtımın bu hafta içinde hızlandığı, 21–23 Kasım 2025 tarihlerinde kullanıcıların çoğu için görünür hale geldiği bildiriliyor. Türkiye’den haber siteleri de 23 Kasım itibarıyla özellik geniş ölçüde erişilebilir olduğunu duyurdu.
Uygulamada neler yaşandı?
Yeni etiketlemeler, özellikle siyasal veya krize ilişkin içerik üreten bazı popüler hesapların “gerçekte başka ülkelerden yönetildiğini” ortaya çıkarınca sosyal medyada tartışma yarattı. Gazze ile ilgili sahte influencer ağlarının, farklı bölgelerden paylaşımlar yaparken gerçek konumlarını sakladığına dair vakalar rapor edildi; bu da platform içi güvenilirlik ve moderasyon tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Ayrıca bazı ters etki örnekleri de oldu: Yüksek takipçili kimi hesapların ABD merkezli oldukları iddia edilirken X üzerinden açığa çıkan konumların başka ülkeler göstermesi, takipçi kitlesinde şaşkınlığa neden oldu ve bazı hesap sahipleri açıklama yapmaya zorlandı. Bu tür vakalar özellikle siyasi içerik üreten hesaplarda dikkat çekti.
Gizlilik ve ayarlar
TechCrunch ve diğer kaynaklar, X’in kullanıcılara konum bilgisini ülke veya bölge olarak seçme imkânı verdiğini; bazı hassas bölgeler için bölge/ kıta seçeneğinin öntanımlı olabileceğini ve ayrıca VPN kullanımı tespit edildiğinde uyarı gösterme gibi ek denetim işaretlerinin kodda bulunduğunu bildiriyor. Kullanıcılar profillerindeki “Hesabınız hakkında / About your account” ayarlarından gösterimi düzenleyebiliyor.
Uzman yorumu (kısa)
Bu tür şeffaflık araçları bilgi manipülasyonunu azaltma potansiyeli taşısa da, yanlış etiketleme riski, VPN/ proxy kullanımının yanlış yorumlanması ve mahremiyet kaygıları tartışılmaya devam edecek. Platformun uygulama ayrıntılarını ve hata/itibar yönetimini nasıl yöneteceği kritik olacak
Ne yapmalı? (Kullanıcı rehberi)
-
Profilinizde “Katılma tarihi / Joined” kısmını kontrol edin; görünüyorsa ülke/bölge bilgisini nasıl gösterdiğini inceleyin.
-
Ayarlar → Gizlilik / About your account bölümünden gösterim tercihinizi düzenleyin.
-
VPN kullanıyorsanız bunun profilinizde nasıl görünebileceğini değerlendirin; gerektiğinde açıklama ekleyin.
Sonuç
X’in ülke/bölge etiketleri, platform içi doğrulama araçları açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ancak uygulamanın genişlemeye devam etmesiyle beraber hem sahte ağların ifşası hem de kullanıcı mahremiyeti arasındaki hassas denge uzun süre tartışılacak gibi görünüyor.
-
Gündem2 gün önceGenç Rümeysa, nişanlısının evinde silahlı saldırıda hayatını kaybetti
-
Gündem1 hafta önceKörfez’de dehşet: Eski eşini darbedip, ilişkisi olduğunu iddia ettiği arkadaşını cadde ortasında bıçaklayarak öldürdü — Şüpheli tutuklandı
-
Teknoloji1 hafta önceSamsung’a şok iddia: Galaxy A/M serilerinde “kaldırılamayan” İsrail yapımı AppCloud tartışması
-
Magazin1 hafta önceMuazzez Abacı’ya veda: Torunu konuşmasında gözyaşlarına boğuldu — AKM’de duygusal tören
-
Sağlık1 hafta önceAnkara’da ‘sigara’ kabusu: 35 yıl içti, 3. evre gırtlak kanseri çıktı — Gırtlağının yarısı alındı, sesini korudu
-
Teknoloji1 hafta önceBalığın tazeliğini anında söyleyen cihaz tescillendi: “TVB-N/TMA PROB” Erzurum’dan çıktı
-
Ekonomi1 hafta önceDoğum izni artıyor; babaların izni de iki katına çıkacak
-
Teknoloji1 hafta önceSamsung ve Hyundai, ABD–Güney Kore ticaret anlaşmasının ardından yurt içi yatırımlarını açıkladı
