Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Sanat

Sait Faik’in öykülerindeki kahramanlar tiyatro sahnesinde

Yayımlandı

üzerinde

Usta yazar Sait Faik‘in öykülerindeki kahramanlara odaklanan oyun, Burgazada sokaklarındaki ilginç karşılaşmaları seyirciyle buluşturuyor. Gösterim öncesi açıklamada bulunan Özgülgün, Abasıyanık ile tanışmasının konservatuvar yıllarına dayandığını belirterek, hocalarının kendilerinden ödev olarak usta yazarın öykülerinden bir çalışma yapmalarını istediğini söyledi.

Yazar Özgülgün, kendi jenerasyonu için Abasıyanık’ın çok önemli yerde durduğunu vurgulayarak, “Biz iki yıl boyunca hep Sait Faik hikayeleri çalıştık ve kendi adıma bu çalışmalardan da çok keyif aldım. Öğrencisiniz, kendinizi yalnız hissediyorsunuz, bir okulun içerisinde kendinizi sanatsal olarak var etmek istiyorsunuz. Böylesi bir dönemde de okuduğum her Sait Faik hikayesinde kendi yalnızlığımdan bir şeyler buldum.” dedi. Abasıyanık’ın Türk edebiyatı ve öykücülüğündeki en önemli isimlerin başında geldiğini dile getiren Özgülgün, şu bilgileri verdi:

“Edebiyat dünyası, Sait Faik’in insanın yalnızlığını ve yalın halini anlatmasını hep çok sevdi. Büyük usta, öğrencileri, balıkçıları, esnafı, kısacası kendi hayatına çekilmiş sıradan insanları son derece iyi gözlemlemiş ve en yalın haliyle öykülerine taşımış. Ben de Sait Faik’le okul yıllarında başlayan ilişkimi nasıl tamamlayabilirim diye düşündüm ve Sait Faik’in hikaye kahramanlarının peşine düşen bir adamın öyküsünü kaleme aldım. Böylece Sait Faik’le olan uzun ilişkimi kıymetli bir ürüne dönüştürmüş oldum.”

Özgür Özgülgün, oyunun kendisi için  hayatındaki en önemli işlerin başında geldiğinin altını çizerek, “Sait Faik’in öykülerinin peşine düşen bir karakter üzerinden büyük ustayı anlatmak, hiç bilmeyen insanlara onun dünyasının kapılarını aralamak, bir tiyatrocu olarak benim için çok önemli. Oyun, eve gidip başımı yastığa koyduğumda, hakkıyla işimi yaptığımı bana anlatıyor. Bu, benim hayatımın projesi, zira Sait Faik’le aynı sahneyi paylaşmak benim için çok anlamlı ve değerli.” ifadelerini kullandı.

“YAPMAMIZ GEREKEN, TÜRK EDEBİYATININ ÖNEMLİ İSİMLERİNİ OKUYARAK ONLARDAN BESLENMEMİZDİR”

Türk tiyatrosunun en önemli kaynaklarının başında Türk edebiyatının geldiğini aktaran Özgülgün, şöyle devam etti:

“Türk edebiyatı çok büyük ustalar yetiştirmiş. Yaşar Kemal, Nazım Hikmet, Orhan Veli, Kemal Tahir, Orhan Kemal bu isimlerden yalnızca birkaçı. İyi hikaye olmazsa ortada sahici da olmaz. Sait Faik de bu usta isimlerin başında geliyor. O da kendi zamanındaki edebiyattan fazlasıyla beslenmiş. Yapmamız gereken, Türk edebiyatının önemli isimlerini okuyarak onlardan beslenmemizdir.”

Özgülgün, oyun için iyi hazırlık süreci geçirdiklerini belirterek, “Hazırlık sürecinde çok iyi takım oyunu sergiledik ve bizi izleyenlerin memnun olacağı oyun ortaya koyacağız. Amatör ruhla profesyonel iş çıkarttık. Bizi izleyecek seyircimizin oyundan çok keyif alacağını düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

Yönetmen Senan Kara da Abasıyanık hayranı bir adamın öyküsünü sahneye taşıdıklarını, oyunun Eminönü’nden Burgazada’ya uzanan bir zaman dilimini yansıttığını söyledi. Oyunun seyirciyi yazarla beraber bir yolculuğa çıkardığını kaydeden Kara, “Kahramanımız, Sait Faik hikayelerindeki karakterlerin peşine düşüyor. Usta yazar o karakterleri yazarken ne hissetti, nasıl bir dünyada, nasıl bir ada hayatında bunları keşfetti? Sahnede bu sorulara cevap bulmaya çalışıyoruz. Oyun bizi, Sait Faik’in dünyasının kapılarını aralayarak naif ama gerçekçi bir hikayeye davet ediyor.” diye konuştu.

Abasıyanık’ın sıradan insanın hayatına odaklandığının altını çizen Kara, “Usta yazar, basit bir hayat yaşayan insanların hikayelerini çok derinlikli şekilde okuyucuya sunuyor. Onun metinlerinde çok büyük zaman atlamaları ya da aksiyonlar göremezsiniz. Karakterlerin başına büyük olaylar gelmez. Sait Faik hikayelerini etkileyici kılan tam da basit olanı derinlikli şekilde anlatabilmesidir.” değerlendirmesinde bulundu.

Kara, sahnede usta edebiyatçının öykülerindeki yalınlığı korumaya özen gösterdiklerini dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Oyundaki en büyük derdimiz samimiyet oldu. Bu kadar yalın öyküler yazan bir yazarın sahnedeki anlatımının da yalın olması gerektiğini düşündük. Seyirciyi itmeyen, yanına çağıran ve son derece naif ama bir o kadar derin, yalansız bir oyunculuk üslubu geliştirmenin peşine düştük. Umuyorum bunu layıkıyla becerebilmişizdir. Hayatın koşturmacası arasında insanların oyunumuza gelip Sait Faik’le dinlenmeleri en büyük arzumuz.”

Senan Kara’nın yönettiği, Özgür Özgülgün’ün kaleme aldığı, görsel tasarımı Ünsal Özcan’a, müzikleri ise Sinan Arslan’a ait oyun, bugün ve yarın yeniden seyirciyle buluşacak.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sanat

Ünlü ressam Bob Ross’un tabloları satışa çıkıyor

Yayımlandı

üzerinde

Amerikalı Ressam Bob Ross’un 30 tablosu, federal fon kesintileriyle karşılaşan kamu televizyonlarına destek amacıyla açık artırmayla satılıyor.

Ross’un imzasını taşıyan otuz tablo, federal bütçe kesintileri nedeniyle mali sıkıntı yaşayan kamu televizyonlarına kaynak yaratmak amacıyla açık artırmaya çıkarılıyor.

Ekran başında yaptığı resimlerle tanınan Ross, 1980’ler ve 90’larda kamu yayıncılığının simgelerinden biri haline gelmişti.

Bob Ross A.Ş. Başkanı Joan Kowalski, Ross’un hayatını “sanatı herkes için ulaşılabilir kılmaya adadığını” söyledi.

Kowalski, “Bu açık artırma, onun mirasının, yıllar boyunca Amerikalıların evlerine neşe ve yaratıcılık taşıyan aynı mecrayı desteklemeye devam etmesini sağlıyor” diye konuştu.

SATIŞLAR LOS ANGELES’TA BAŞLAYACAK

Associated Press (AP) ajansının haberine göre Los Angeles’taki Bonhams müzayede evi, Ross’un üç tablosunu 11 Kasım’da satışa sunacak.

Satışlar daha sonra Londra, New York, Boston ve çevrim içi platformlarda düzenlenecek müzayedelerle devam edecek.

Açık artırmalardan elde edilecek gelirin tamamı, yapımlarında American Public Television’ın içeriklerini kullanan televizyon kanallarına aktarılacak.

Girişimle, özellikle küçük ve kırsal bölgelerdeki kanalların, Ross’un programından uyarlanan The Best of Joy of Painting, America’s Test Kitchen, Julia Child’s French Chef Classics ve This Old House gibi popüler yapımların telif ücretlerini ödemesine destek olunması hedefleniyor.

KAMU YAYIN KURUMLARININ ÖDENEKLERİ KESİLMİŞTİ

Bu yılın temmuz ayında Başkanı Donald Trump’ın talebi üzerine Kongre, kamu yayıncılığı için ayrılan 1,1 milyar dolarlık ödeneği kaldırmıştı.

Söz konusu karar, yaklaşık 330 PBS ve 246 NPR istasyonunu alternatif finansman kaynakları bulmaya yöneltti.

Çok sayıda istasyon acil bağış kampanyaları düzenlerken, bazıları çalışanlarını işten çıkarmak ve programlarını azaltmak zorunda kaldı.

1995 yılında kansere bağlı komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybeden Bob Ross, The Joy of Painting adlı programıyla tanınıyordu.

Eski Hava Kuvvetleri eğitmenlerinden olan Ross, 11 yıl boyunca hem ABD’de hem de genelinde yayımlanan programında sakin tavrı ve “hata yoktur, yalnızca mutlu kazalar vardır” gibi sözleriyle izleyicilerin sevgisini kazanmıştı.

Programı, Kovid-19 pandemisi sırasındaki karantinalar döneminde yeniden popüler olmuştu.

TABLOLARIN DEĞERİ 1,4 MİLYON DOLARI BULABİLİR

Açık artırmaya çıkarılacak otuz tablo, Ross’un kariyerinin farklı dönemlerinden “mutlu küçük bulutlar” ve “mutlu küçük ağaçlar” gibi imzası haline gelen unsurları barındıran manzara resimlerinden oluşuyor.

Sanatçı, bu eserlerin çoğunu 30 dakikalık televizyon programları sırasında canlı yayında yapmıştı.

Bonhams müzayede evi, ağustos ayında Ross’un 1990’ların başında yaptığı iki dağ ve göl tablosunu 114 bin 800 ve 95 bin 750 dolara satmıştı.

Kuruma göre, satışa sunulacak otuz tablonun toplam değerinin 850 bin ila 1,4 milyon dolar arasında olması bekleniyor

Okumaya Devam Et

Sanat

32’nci Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivali sona erdi

Yayımlandı

üzerinde

Antalya Devlet ve Balesinden yapılan açıklamaya göre, festivalin son gününde Verdi’nin ölümsüz eseri “La Traviata” operası sahnelendi.

İlk günden itibaren sanatseverlerin yoğun ilgisiyle karşılaşan ve Aspendos Antik Tiyatrosu’nun tarihi atmosferinde büyük coşkuya sahne olan festivalde biletler günler öncesi tükendi.

Kapanış gecesinde sahneye çıkan Özbekistan’ın köklü sanat kurumu Ali Şir Nevai adına Devlet Akademik Bolşoy ve Bale Tiyatrosu, Konstantin Kamynin rejisi ve orkestra şefi Viacheslav Chernukho-Volich yönetiminde Antalya Devlet Opera ve Balesi Orkestrası eşliğinde “La Traviata”yı sahneledi.

Adını büyük şair ve düşünür Ali Şir Nevai’den alan Özbekistan Devlet Akademik Bolşoy Opera ve Bale Tiyatrosu, festivaldeki varlığıyla kültürel bir köprü kurdu.

Okumaya Devam Et

Sanat

Makineyle bir günde üretiliyor ama 1 yıl beklemeyi göze alıyor

Yayımlandı

üzerinde

Sivas Olgunlaşma Enstitüsü’nde usta öğretici olan Tülay Dönmez, Sivas kiliminin tamamen yün kullanılarak üretildiğini belirterek, “Sivas kilimi, yöresel desenlerden oluşan ve dedelerimizden, nenelerimizden bize kalan dokumalardır. Biz bu desenleri çoğu zaman bozmadan, replika dediğimiz şekilde ana renkleri, ana desenleri ve ebatları ile günümüze taşımayı amaçlıyoruz ve büyük oranda bunu yapıyoruz. Sipariş aldığımızda ise kilimi isteyen kişilerin renk, şekil, ebat ve tasarım gibi taleplerine göre üretim yapıyoruz. Ancak genel anlamda köylere ve ilçelere alan araştırmasına gidiyoruz. Orada yıllar öncesinden kalan dokumaları bulup, desenlerini yeniden çiziyor ve aynı şekilde bozmadan günümüze getiriyoruz. Sivas kilimimizin özelliği tamamen yün olmasıdır. Sivas halısından ayıran özelliklerinden bir tanesi de çözgüsünün yün olmasıdır. Sivas halısında çözgü pamuktur. Kilimde ise yündür. Kilimlerimizde de yine kök boya kullanıyoruz. Kilimler ise atkı yüzlü dokumalardır. Çözgülerin arasında renkli ipler geçirilerek yapılan dokumalardır. Halılara göre üretimi çok daha hızlıdır ve çok daha çabuk biter. Kilimlerimizde yöresel desenler çalışıyoruz, ancak isteğe bağlı olarak özel kilimler de üretiyoruz. Ebat büyüdükçe üretim süresi de değişiyor. Kilimin yapım aşaması da ebadına göre farklılık gösterir. En küçük, yani seccade ebadındaki dokumaların bitmesi bir ayı bulmaktadır. Sivas kilimlerinde kök boya kullanılmakta ve çözgüler tamamen yünden oluşmaktadır” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar