Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Teknoloji

Rekabet Kurumu’ndan Büyük Sinyal: Apple ve Teknoloji Zincirlerine Fiyat Koordinasyonu Soruşturması

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

Rekabet Kurumu, Apple ve önde gelen teknoloji zincirlerini 4054 sayılı Kanun kapsamında fiyat koordinasyonu şüphesiyle soruşturmaya aldı. MediaMarkt, Teknosa, Troy ve Fintegre gibi firmaların satış ve geri alım fiyatları masaya yatırılıyor.

Özet olarak, Rekabet Kurumu, Apple ürünlerinde fiyat koordinasyonu iddiasıyla açtığı soruşturmanın kapsamını genişleterek teknoloji marketlerini de incelemeye aldı. Apple Teknoloji ve Satış Ltd. Şti. ile birlikte Fintegre Teknoloji Tic. AŞ, MediaMarkt, Teknosa, Troy, Gürgençler Bilişim ve diğer ilgili oyuncuların, hem sıfır hem de yenilenmiş Apple ürünlerinin satış ve geri alım fiyatlarını koordine edip etmedikleri; Apple’ın yeniden satış fiyatlarını belirleyip belirlemediği hususları 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesi çerçevesinde değerlendirilecek . Bu makalede soruşturmanın nedeni, hedef şirketler, olası sonuçları ve pazar dinamiklerine etkileri detaylı biçimde ele alınacaktır.

1. Soruşturmanın Arka Planı

Rekabet Kurulu, 27 Şubat 2025 tarihli kararıyla Apple ve bazı bayileri hakkında “yeniden satış fiyatı belirleme” ve “geri alım pazarında fiyat koordinasyonu” şüphesiyle ilk soruşturmayı başlatmıştı . Bu inceleme kapsamında EasyCep, Getmobil, HB Bilişim ve Destek Bilişim gibi firmalar da değerlendirilmişti . 13 Mayıs 2025’te ise soruşturmanın kapsama alanı genişletilerek teknoloji zincirleri de Resmi Gazete’de yayımlanan Kurul kararları doğrultusunda eklenmiştir .

2. Şüphe Konusu Davranışlar

2.1 Yeniden Satış Fiyatı Belirleme

Apple’ın, ürünlerinin satış fiyatına müdahale ederek rekabeti sınırlandırıp sınırlamadığı araştırılıyor. Kurul, Apple markalı sıfır ve yenilenmiş cihazların raf fiyatlarının ve kampanya koşullarının üretici tarafından belirlendiği iddialarını inceliyor .

2.2 Geri Alım Pazarında Koordinasyon

Fintegre platformu üzerinden tüketici elektroniği ürünlerinin geri alım fiyatlarının bayiler arasında koordine edilip edilmediği tespit edilmeye çalışılıyor. Bu kapsamda, pazarın hassas verilerinin rakipler arasında paylaşılması ve dolaylı topla-dağıt kartel davranışları değerlendirilecek .

3. Soruşturmaya Dahil Edilen Şirketler

  • Apple Teknoloji ve Satış Ltd. Şti. (APPLE)

  • Fintegre Teknoloji Tic. AŞ (FİNTEGRE)

  • MediaMarkt Turkey Ticaret Ltd. Şti.

  • Teknosa İç ve Dış Ticaret AŞ

  • Artı Bilgisayar Satış ve Eğitim Hizmetleri (TROY)

  • Gürgençler Bilişim İletişim İç ve Dış Ticaret AŞ

  • Ayrıca EasyCep, Getmobil, HB Bilişim, Destek Bilişim gibi önceki şüpheliler de soruşturma kapsamında birleştirildi

4. Potansiyel Hukuki Sonuçlar

Rekabet Kurulu, soruşturma sonucunda 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlal tespiti halinde idari para cezası, uygulamaların durdurulması ve düzeltici tedbirler getirebiliyor . Ayrıca şirketlerin hem Türkiye’deki itibarı hem de global tedarik zinciri politikaları etkilenebilir.

5. Piyasa ve Tüketici Etkileri

  • Fiyat Dinamikleri: Soruşturma sürecinin belirsizlik yaratması, kısa vadede fiyat dalgalanmalarına yol açabilir .

  • Rekabet Ortamı: Bayiler arasındaki koordinasyon iddiası ortadan kalkarsa, tüketiciler daha rekabetçi teklifler ve kampanyalardan yararlanabilir .

  • Güven: Markaların düzenleyici uyum süreçleri, tüketici güvenini pekiştireceği gibi, proaktif fiyatlandırma stratejileri geliştirmelerini teşvik edecektir.

6. Süreç ve Beklenen Takvim

Rekabet Kurumu’nun soruşturması, kapsamlı belge incelemesi, bilgi talebi ve işbirliği süreçlerinden oluşuyor. İlk aşamada taraflardan bilgi ve veri istenecek; takiben savunma alma ve gerektiğinde telefon mülakatları yapılacak. Son kararın 2025 sonuna kadar alınması bekleniyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Teknoloji

Google,10 yıl sonra logosunu değiştirdi: İşte yeni tasarım

Yayımlandı

üzerinde

devi , yaklaşık 10 yıl sonra logosunda değişikliğe gitti. Şirketin ikonik kırmızı, sarı, yeşil ve mavi renklerini koruyan yeni tasarım, bu kez keskin sınırlar yerine yumuşak geçişlerle (gradyan) dikkat çekiyor.

Yalnızca iOS cihazlar ve Google Pixel telefonlarında aktif hale gelen yeni “G” logosu, ilk etapta sınırlı bir kullanıcı kitlesiyle buluştu.

Web sürümünde ve diğer Android cihazlarda ise hâlâ eski logo kullanılmaya devam ediyor.

2015’TEN BU YANA İLK 

Google, en son 2015 yılında logosunda büyük bir değişikliğe gitmişti. O dönemde serifli yazı tipi terk edilerek daha sade, düz çizgilere sahip bir yazı tipi benimsenmiş; ardından markanın dört rengini barındıran dairesel “G” simgesi tanıtılmıştı.

Bu son değişiklik ise daha sade ama modern bir dokunuş taşıyor. Gradyanlı renk geçişleri sayesinde logoya derinlik katılırken, bu yeni estetik anlayışın Google’ın yapay zekâ ürünü Gemini ile de uyumlu olduğu görülüyor.

Google’ın bu logo güncellemesi, şirketin tasarım vizyonunda daha doğal, akışkan ve organik bir estetiğe yöneldiğine işaret ediyor. Renkler arasındaki geçişler, keskin çizgilerin yerini alırken, kullanıcı deneyiminde de daha yumuşak bir his yaratıyor.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Dünya’nın sonu için tarih verildi: “Korktuğumuzdan daha erken”

Yayımlandı

üzerinde

Hollanda’daki Radboud Üniversitesi’nden bir araştırma ekibi, evrendeki tüm yıldızların bir “beşgen trilyon yılda” kararacağını belirledi. Bu, 78 sıfırın takip ettiği bir sayı anlamına geliyor.

Ancak bu, daha önce yapılan 10 üzeri bin 100 yıllık tahminden veya 1’den sonra bin 100 sıfır gelmesinden çok daha kısa bir zaman dilimi.

Evrenin ölümüne yol açtığına inandıkları süreç, kara deliklerin yavaş yavaş buharlaşırken radyasyon yaymasıyla ilgili olan Hawking radyasyonuyla bağlantılı.

BUHARLAŞAN KARA DELİKLER

Bunun yalnızca kara deliklere özgü bir olgu olduğu düşünülüyordu ancak araştırmacılar, nötron yıldızları ve beyaz cüceler gibi şeylerin de kara deliklere benzer şekilde buharlaşabildiğini ortaya çıkardı.

Hem nötron yıldızları hem de beyaz cüceler bir yıldızın yaşam döngüsünün son aşamasıdır. Büyük yıldızlar süpernovalara dönüşür ve sonra nötron yıldızlarına çöker, güneşimiz gibi daha küçük yıldızlar ise beyaz cücelere dönüşür.

ÖLEN SON YILDIZLAR ONLAR OLACAK

Bu “ölü yıldızlar” son derece uzun süre varlığını sürdürebilir. Ancak araştırmacılara göre, dengesiz hale geldiklerinde yavaş yavaş dağılırlar ve patlarlar.

Bir nötron yıldızının veya bir beyaz cücenin ölmesinin ne kadar sürdüğünü bilmek, insanlarının evrenin maksimum ömrünü anlamalarına yardımcı oluyor. Çünkü bu yıldızlar, ölen son yıldızlar olacak.

EVRENİN MAKSİMUM ÖMRÜ ABARTILDI

Radboud Üniversitesi’nde profesör ve baş araştırmacı olan Heino Falcke’ye göre, önceki araştırmalar evrenin maksimum ömrünü abartmıştı.

Falcke ve meslektaşları, Hawking radyasyonunu da hesaba katarak sonun gelmesinin bir beşgentilyon yıl süreceğini hesapladı.

HAWKING RADYASYONU NEDİR?

Ünlü fizikçi Stephen Hawking, 1975 yılında parçacıkların ve radyasyonun bir kara delikten kaçabileceğini öne sürdü. Bu, hiçbir şeyin bu son derece büyük kütleli cisimlerin çekim gücünden kaçamayacağı yönündeki inancı çürüttü.

Ancak Hawking’e göre, bir kara deliğin kenarında iki geçici parçacık oluşabilir. Birleşmeden önce, bir parçacık kara deliğe geri çekilir ve diğeri kaçar.

Kaçan bu parçacıklar Hawking radyasyonudur.

Zamanla bu parçacıkların daha fazlası kaçtığında, kara delik kademeli olarak bozulur. Bu ayrıca, kara deliklerin yalnızca büyüyebileceğini belirten Albert Einstein’ın görelilik teorisiyle de çelişir.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Modern simya: Dünyanın en büyük makinesi kurşunu altına dönüştürdü

Yayımlandı

üzerinde

Cenevre yakınlarındaki Avrupa Nükleer Araştırma Örgütü’nde (CERN) çalışan araştırmacılar, devasa çarpıştırıcının 2015-2018 yılları arasında ikinci kez çalıştırıldığı dönemde yaklaşık 86 milyar altın çekirdeğinin üretildiğini tespit etti.

Tüm bu çekirdekler, kurşun atomlarının ışık hızının yüzde 99,999993’ü kadar hızla çarpıştırılması sonucunda elde edildi.

Ancak bu, 29 trilyonda bir gram altına denk gelen çok küçük bir miktar.

MODERN SİMYA

Yüzyıllar boyunca büyük düşünürler, kurşun gibi temel metalleri altına dönüştürmenin, yani simyanın olanaklarını araştırdı. Metalleri dönüştürme gücüne sahip olduğuna inanılan efsanevi Felsefe Taşı, birçok kurmaca esere de konu edildi.

Simya araştırmaları modern kimyanın temellerinin atılmasını sağlasa da Felsefe Taşı gibi mucizevi bir şey ortaya koyamadı.

Dünyanın en büyük makinesi unvanlı, 27 kilometre uzunluğundaki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı ise kurşunu altına dönüştürmenin daha bilimsel yolunu ortaya koydu.

Simyacılar, kurşun ve altının benzer yoğunlukta olmasından yola çıkarak, kurşunun “hasta” olduğuna ve altına dönüştürülerek “iyileştirilebileceğine” inanıyordu.

Simyacıların bu inancı bir açıdan doğruydu: Altın ve kurşun periyodik tabloda birbirine çok yakın ve altının 79 protonu var (kurşundan sadece üç eksik).

Bu da parçacık hızlandırıcılarındaki çarpışmaların altın üretmek için kurşundan sadece üç protonu (bazı nötronlarla birlikte) koparması gerektiği anlamına geliyor.

Öte yandan, bir veya iki protonun koparılması da sırasıyla talyum ve cıva oluşumuna neden oluyor.

DEDEKTÖRLE ÖLÇÜLDÜ

Hakemli bilimsel dergi Physical Review C’de yayınlanan araştırmada, Büyük Hadron Çarpıştırıcısı içindeki en önemli dedektörlerden biri olan ALICE’in ölçümleri incelendi.

ALICE, çarpıştırıcının içerisinde her saniye gerçekleşen milyarlarca parçacık etkileşiminden yayılan proton ve nötronları tespit ederek çalışıyor.

Ölçümler, çarpıştırıcıdaki etkileşimler sonucunda talyum veya cıvanın daha sık oluştuğunu gösterdi.

Ancak deneyin üçüncü bölümünde saniyede yaklaşık 89 bin çekirdeklik hızda altın üretildiği ortaya kondu.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar