Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Özgür Özel Hakkında Akın Gürlek’e Hakaret Nedeniyle Resen Soruşturma Başlatıldı

Yayımlandı

üzerinde

“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik sözleri nedeniyle resen soruşturma başlattı. Soruşturmanın detayları, hukuki dayanakları ve siyasi yansımaları bu makalede.”

Giriş

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında, 26 Kasım 2024 tarihinde yapılan açıklamalarında İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik sarf ettiği ifadeler nedeniyle “kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret” ve “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlarından resen soruşturma başlattı.

Bu haber, Özel’in Marmara Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü önünde ve CHP Meclis Grup Toplantısı’nda dile getirdiği eleştirilerle doğrudan ilişkilidir. Soruşturmanın nasıl başladığı, hangi hukuki dayanaklara dayandığı ve CHP çevresinin tepkisi aşağıda detaylarıyla incelenmektedir.


Soruşturmanın Başlangıcı ve Sebepleri

  • Soruşturma Kararının Tarihi: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Özel’in 26 Kasım 2024’teki basın açıklamasındaki ifadelerinin ardından aynı gün resen soruşturma başlattı.

  • Soruşturmanın Resmi Duyurusu: Başsavcılık, Özel’in sözlerinin “kamu görevlisine alenen hakaret” ve “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme” suçlarını oluşturduğu gerekçesiyle harekete geçtiklerini açıkladı.

Özel’in Soruşturmaya Konu Olan İfadeleri

Özel’in Marmara Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü önünde yaptığı açıklamada yer alan başlıca ifadeler şunlardı:

  • “Akın Gürlek, cürmün kadar yer yakarsın. Yazıklar olsun ki gücünü diplomandan değil, sahiplerinden, talimat vericilerden alıyorsun.”

  • “Tövbe et, istifa et, çekil… Bir ülkenin kaderiyle oynama, birilerinin aparatı olma.”

  • “Hukuk içine dön, anayasa sınırları içine gir, verilen talimatlarla suç işleme.”

  • “Akın Gürlek gibi aparatları kullanarak bizimle baş edemezsiniz. Biz size teslim olmayız, dimdik ayaktayız.”

Ek olarak, Özel daha önce Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer tutuklaması sürecine değinerek Akın Gürlek’i “seyyar giyotin” ve “apar t” şeklinde nitelemişti. Bu sözlerin de soruşturma dosyasına eklenmesi planlanmaktadır.


Hukuki Dayanak ve İlgili Mevzuat

Türkiye Cumhuriyeti Ceza Kanunu (TCK) uyarınca, kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret etmek ve “terörle mücadele eden kişileri hedef göstermek” suçları Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddeleriyle düzenlenmiştir:

  1. Kamu Görevlisine Görevinden Dolayı Hakaret (TCK 125/1):

    • “Kamusal görevini yürüten kişiye görevinden dolayı alenen hakaret eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.”

  2. Terörle Mücadelede Görev Almış Kişileri Hedef Gösterme (TCK 215/1):

    • “TCK’nın 215. maddesine göre, terörle mücadelede görev alan kişilere yönelik hakaret, tehdit veya hedef gösterme suç olarak kabul edilmektedir.”

Özel’in ifadeleri, hem TCK 125/1 hem de TCK 215/1’in kapsamına girebilecek nitelikte bulunmuştur. Bu nedenle İstanbul Başsavcılığı, ilgili tespitlerin ardından soruşturma evrakını Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na fezleke hazırlanmak üzere sevk etmeyi planlamıştır.


Soruşturma Süreci ve Fezleke Hazırlığı

  • Tespitler ve Delil Toplama:
    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Özel’in sözlerinin yer aldığı video ve tutanakların tespit edilmesi için çok yönlü inceleme başlattı. Kamera kayıtları, sosyal medya paylaşımları ve tutanaklar soruşturma belgelerine eklendi.

  • Fezleke Hazırlığı:
    Başsavcılık, gerekli tespitlerin tamamlanmasının ardından Özel hakkında “fezleke” hazırlanması amacıyla dosyayı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na göndereceğini duyurdu. Böylece, Özel hakkında iddianame düzenlenmesi süreci resmen başlamış olacak.


CHP ve Özel’in Açıklamaları

Soruşturma kararının ardından Özgür Özel şu açıklamalarda bulundu:

  • “Benim hakkımda soruşturma açılması hiç hayra alamet değildir. Allah selamet versin kendisine.”

  • Özel, kendisini “siyasi baskı altına almaya yönelik bir girişim” olarak nitelendirerek tepkisini sürdürdü.

  • Ayrıca, “Mahkeme mahkeme gezip siyaseten cezalandırılması gereken kişilere adalet giyotini olmak senin görevin mi?” diye sorarak Akın Gürlek’in görevini eleştirdi.

CHP Sözcüsü Deniz Yücel de konuya ilişkin olarak, Özel’in avukatlık mesleğinin değerine vurgu yaptığını ve hakaret kastı taşımadığını savundu:

“Genel Başkanımız açıklamasının devamında, avukatlık mesleğinin değerine ve kıymetine özellikle vurgu yapmıştır… Avukatlık mesleği aleyhinde bir tavır alması, incitici bir ifade kullanması asla düşünülemez.”


Siyasi Yansımalar ve Diğer Tepkiler

Cumhurbaşkanı ve İktidarın Tepkisi

  • Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özel’in açıklamalarına ilişkin şu ifadeleri kullandı:

    “Cansiparane çalışan hakim ve savcıları küstahça tehdit etmenin bir muhalefet geleneği olduğunu, CHP’nin yeni yönetimine baktığımızda görüyoruz.”

  • Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya üzerinden Özel’e tepki göstererek,

    “Türkiye Cumhuriyeti bir Hukuk Devletidir. Yargıyı tehdit etmek kimsenin hakkı da haddi de değildir… Başlatılan bir soruşturma kesin hükme kadar adil yargıyı etkilemeye teşebbüs etme suçunu doğurur.”

Muhalefet ve Hukukçuların Görüşleri

  • Özel’in sözleri, bazı hukukçular ve avukatlar tarafından “ifade özgürlüğü sınırlarının aşıldığı” gerekçesiyle eleştirildi.

  • Diğer yandan, muhalefet cephesi, “soruşturmanın siyasi baskı” amacı taşıdığını iddia ederek tepki gösterdi.


Olayın Geçmişi ve Bağlam

Özel’in Akın Gürlek ile ilgili eleştirileri, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasıyla doğrudan bağlantılı. Özer, 30 Ekim 2024’te hakkında “silahlı terör örgütü üyeliği” iddiasıyla gözaltına alınmış, tutuklanmış ve yerine kayyum atanmıştı.

Özel, bu süreci takip eden konuşmalarında Gürlek’i

  • “Bir piyondur”

  • “Seyyar giyotin”

  • “Adaletin boynunu kesen”

şeklinde nitelendirmişti. Bu ifadeler, Özel hakkında hem daha önce hem de 26 Kasım 2024’teki açıklamaları nedeniyle soruşturma dosyalarında birden fazla kez yer aldı.


Potansiyel Gelişmeler ve Sonuç

  1. Fezleke Süreci:

    • İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Ankara’ya gönderilecek dosya, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca değerlendirildikten sonra Özel hakkında iddianame hazırlanıp hazırlanmamasına karar verilecek.

  2. Yargı Süreci:

    • İddianame kabul edilirse Özel hakkındaki soruşturma mahkemede devam edecek, yargılama süreci başlayacak.

    • Mahkeme, delilleri ve tanıkları dinleyerek karar verecek; eğer suç sabit görülürse Özel hapis veya adli para cezasına çarptırılabilecek.

  3. Siyasi Etki:

    • Soruşturmanın devamı sürecinde, kamuoyunda “siyasi baskı” tartışmaları sürat kazanabilir.

    • CHP içi ve muhalefetin genel duruşu, yargı-siyaset ilişkisine dair tartışmaları yeniden alevlendirebilir.


Sonuç

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Özgür Özel hakkında resen soruşturma başlatması, Türkiye siyasetinde yargının muhalefet partisi temsilcilerine karşı nasıl bir rol oynadığına dair tartışmaları gündeme taşıdı. Özel’in 26 Kasım 2024 tarihli açıklamalarındaki vurucu ifadeleri, TCK’nın ilgili maddelerine göre soruşturma konusu oluştururken, siyasi yansımalar ve farklı kesimlerin tepkileri de sürecin önemini artırıyor. Sürecin nasıl ilerleyeceği, dosyanın Ankara’da nasıl değerlendirileceği ve sonrasında olası mahkeme kararı, hem hukuk dünyasında hem de siyaset arenasında yakından izlenmeye devam edecek.

Gündem

“Eşim ve ben bir ağaçtan kopmuş dallar gibiyiz. Dayanılmaz acılarla yaşıyoruz.”

Yayımlandı

üzerinde

“Eşim ve ben bir ağaçtan kopmuş dallar gibiyiz. Dayanılmaz acılarla yaşıyoruz.”

hazırlayan: Fatih Doğan

Gazze’ye dönen bir aile, buldozerlerle yıkılmış mezarlar ve çok az umutla karşılaşır.
Hiba ve Muhammed, İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşında çok acı çekmişlerdir ve geleceğe dair pek bir beklentileri yoktur.

Gazze Şehri – Hiba el-Yazji ve eşi Muhammed, son iki yıldır cehennem azabı çektiler ve geri döndüler. İsrail saldırılarında onlarca aile üyesini kaybettiler. Evleri yok oldu. Birçok kez yerlerinden edildiler. Ve şimdi, geleceğin kendilerine ve 10 yaşındaki kızları İman’a ne getireceğinden emin olmadan bekliyorlar.

Aile, Gazze ateşkesinin başlamasından birkaç gün sonra, ancak İsrail saldırılarının anlaşmayı çökertmekle tehdit etmesinden sadece bir gün önce, geçen Cumartesi günü Kuzey Gazze’ye geri döndü.

Hiba, çadırının yanında dağınık eşyalarını düzenlerken uzaktan gelen patlamaları duyduğunu ve savaşın geri dönüp dönmediğini merak ettiğini söyledi. Bu durum, aileyi muhtemelen güneye geri dönmeye ve savaş sırasında defalarca yaptıkları bir yolculuğu tekrarlamaya zorlayacaktı.

Hiba, günler sonra Al Jazeera’ya, ailesinin çadırının kurulu olduğu kum yığınının üzerine bir sandalye çekip otururken, “Dürüst olmak gerekirse artık hiçbir şey anlamıyoruz,” dedi.

Aile öldürüldü
İsrail’in geçen Pazar günü en az 42 kişiyi öldürdüğü şiddetli şiddet olaylarının ardından ateşkes büyük ölçüde sürdürüldü.

Ancak Hiba ve Muhammed son iki yılda o kadar çok acı çektiler ki, gelecekleri konusundaki belirsizlikleri anlaşılabilir.

Çift, savaş başladığında Kuzey Gazze’de kalmıştı. Ancak savaşın başlamasından iki aydan kısa bir süre sonra bu karar onlara pahalıya mal oldu.

“Bütün ailemi kaybettim: Babamı, annemi, tüm kardeşlerimi. Aynı zamanda kuzenim olan kocam da tüm ailesini kaybetti,” dedi. Gözleri yaşlarla doluyken, Mohammad sessizce yanında oturuyordu ve kendi gözleri kıpkırmızıydı.

3 Aralık 2023’te, Gazze Şehri’nin Şeyh Rıdvan semtindeki dört katlı aile evleri bombalandı. Bu ev, diğer bölgelerden gelen birkaç akrabanın da sığındığı evdi.

Hiba, Mohammad, kızları İman ve Hiba’nın küçük erkek kardeşi, enkazın altından hafif yaralı olarak çıkarılan tek kurtulanlardı.

Saldırıda, geniş ailelerinden 60 kişi hayatını kaybetti.

“Neredeyse tüm ailem yok oldu: annem, babam, altı kardeşim, eşleri ve çocukları. Eşimin ailesi de -anne babası, kardeşleri ve çocukları. Amcalarım ve ailelerinin hepsi öldürüldü,” dedi Mohammad.

Mohammad, anne babası, altı kardeşi, çocukları ve eşleri de dahil olmak üzere toplam 36 akrabasını kaybetti.

Hiba aynı grevde anne babasını, dört kardeşini ve iki yeğenini kaybetti.

 

Buldozerle yıkılmış mezarlar
Dışarıdan bakan biri için Hiba ve Muhammed’in yaşadığı kayıplar neredeyse akıl almaz. Savaş sona ermiş olsa bile, bu öylece geçip gidebilecekleri bir şey değil.

“Ölmek istiyordum,” dedi. “Kocam ve ben bir ağaçtan koparılmış dallar gibiyiz. Dayanılmaz bir acıyla yaşıyoruz. Keşke bir saldırı bizi de alsaydı. Hayatta kalmak bir ceza gibi.”

Eylül ayında, İsrail tankları yaklaşırken çift, güneye gitmek üzere Gazze Şehri’nden ayrıldı. Ancak bildikleri her şeyden uzakta, mülteci kamplarındaki hayatın dayanılmaz olduğunu gördüler.

Ateşkes nedeniyle İsrail’in Gazze Şehri’ne ilerlemesi durdurulunca geri dönmeye karar verdiler.

Ama hiçbir şey onları bulacakları şeye hazırlamamıştı.

Gazze’de emlak işleriyle tanınan ailesinden Muhammed, “Tüm aile evlerimiz yıkıldı, hatta yakın zamanda taşındığımız ev, eşimin ailesinin evi bile yok oldu. Arabalarımız, düğün salonu işletmemiz, hepsi yerle bir oldu,” dedi.

FatihDoganMedya

 

 

Okumaya Devam Et

Gündem

Donald Trump’tan Hamas’a 48 saatlik uyarı: “Esir cenazelerini geri verin, aksi halde diğer ülkeler harekete geçecek”

Yayımlandı

üzerinde

Tarih: 26 Ekim 2025
Saat: 03:10 
Okuma süresi: ~4 dakika

Eski ABD Başkanı ve o günkü yetkili açıklamalarında etkin rol oynayan isim Donald Trump, Truth Social üzerinden paylaştığı mesajda Hamas’a 48 saatlik bir süre vererek elinde tuttuğu “ölü esir cenazelerini” iade etmesi gerektiğini; aksi hâlde “barış anlaşmasına taraf diğer ülkelerin harekete geçeceğini” söyledi. Trump, açıklamasında aralarında iki Amerikan vatandaşının cenazelerinin de bulunduğunu belirtti.

PALM BEACH, FLORIDA – DECEMBER 16: U.S. President-elect Donald Trump speaks at a news conference at Trump’s Mar-a-Lago resort on December 16, 2024 in Palm Beach, Florida. In a news conference that went over an hour, Trump announced that SoftBank will invest over $100 billion in projects in the United States including 100,000 artificial intelligence related jobs and then took questions on Syria, Israel, Ukraine, the economy, cabinet picks, and many other topics. (Photo by Andrew Harnik/Getty Images)


Başlık altı (lead)

Trump, Gazze-İsrail hattında sağlanan barış/ateşkes mutabakatının işlemesi için Hamas’ın kalan ölü esir cenazelerini derhal iade etmesini talep etti ve “48 saat içinde somut bir ilerleme” beklediğini vurguladı; aksi durumda anlaşmaya taraf ülkelerin adımlar atacağını belirtti.


Haber Detayı

Trump’ın mesajı ve platformu

Trump, söz konusu uyarıyı Truth Social hesabından yaptı; mesajında “Hamas, ölü esir cenazelerini hemen iade etmeye başlayacak; bazı cenazeler ulaşılması zor yerlerde olabilir ama birçoğunu hemen verebilirler” ifadelerini kullandı ve sürecin yakın takibinde olduğunu yazdı.

Neden bu talep önemli?

Son dönemde yürütülen ateşkes/ceasefire görüşmeleri kapsamında karşılıklılık esasına dayanan bir protokol üzerinde anlaşma sağlanmıştı: canlı esirlerin ve ölü cenazelerin iadesi, karşılığında belirli sayıda mahkûmun serbest bırakılması ve kademeli tavizler öngörülüyordu. Trump’ın açıklaması, bu takvimin aksaması halinde anlaşmanın işlemez hâle gelme riskine işaret ediyor.

“Diğer ülkeler harekete geçecek” iddiası

Trump, mesajında anlaşmaya taraf diğer ülkelerin—özellikle sürece arabuluculuk eden veya garantör pozisyonundaki ülkelerin—Hamas’ın işbirliği yapmaması hâlinde müdahaleye veya yaptırımlara yönelebileceğini ima etti. Haber ajansları ve bölge medyası, Trump’ın bu ifadelerini “uyarı/ultimatom” olarak değerlendirdi.

Sürecin mevcut durumu ve belirsizlikler

Bazı haber kaynaklarına göre (resmî kaynak açıklamaları ile karşılaştırıldığında), Gazze içindeki kaotik durum ve farklı silahlı grupların varlığı nedeniyle tüm cenazelerin hemen iade edilmesi lojistik ve güvenlik sorunları doğuruyor; buna rağmen Trump ve anlaşma ortakları geri dönüş bekliyor. Uzmanlar, zaman baskısının hem siyasi gerilimi tırmandırabileceği hem de tanımlama ve adli süreçleri zorlayabileceği uyarısında bulunuyo


Olası sonuçlar

  • Hamas’ın iade talimatına uyması: Ateşkes hattında güvenin güçlenmesi; esir aileleri için hızlı bir sonuç; anlaşma mekanizmalarının devreye girmesi.

  • Hamas’ın isteksiz veya gecikmeli yanıtı: Anlaşma ortaklarının yaptırım veya daha geniş diplomatik/askeri baskı araçlarını konuşmaya başlaması; bölgesel gerilimin tırmanması.


Bölge uzmanları, “48 saatlik baskının pratikte kısa” olduğunu; ancak siyaseten bir hareketlilik yaratma amacı taşıdığını belirtiyor. Uzmanlar ayrıca tespit, adli inceleme ve kimliklendirme süreçlerinin aceleye getirilmemesi gerektiğini; aksi hâlde insani ve hukuki problemlerin derinleşebileceğini vurguluyor.


Trump’ın 48 saatlik uyarısı, hem sahadaki insani drama hem de diplomatik sürecin kırılganlığını bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Önümüzdeki 48 saat içinde Hamas’tan somut bir iade adımı gelirse süreç rahatlayabilir; gelmezse bölgesel aktörlerin devreye girme ihtimali güçlenecektir.

Okumaya Devam Et

Gündem

İstanbul’un 4 ilçesinde 1 günlük gösteri yasağı: Valilik “sanal devriye” raporuna göre önlem aldı

Yayımlandı

üzerinde

İstanbul’un 4 ilçesinde 1 günlük gösteri yasağı: Valilik “sanal devriye” raporuna göre önlem aldı

Tarih: 26 Ekim 2025 — Saat: 01:13 (İstanbul).
Okuma süresi: ~2 dakika

İstanbul Valiliği, İl Emniyet Müdürlüğü’nün “sanal devriye” çalışmalarıyla elde edilen istihbarat doğrultusunda Beyoğlu, Bayrampaşa, Kağıthane ve Şişli ilçelerinde 26 Ekim 2025 günü (00:01–23:59) süreyle her türlü açık alan toplantısı, gösteri yürüyüşü, çadır/stand kurma, oturma eylemi, imza kampanyası, anma töreni, el ilanı dağıtımı ve pankart/afiş asma gibi etkinlikleri yasakladı. Kararda, olası provokatif eylemlerin önlenmesi ve kamu güvenliğinin sağlanması amaçlandığı belirtildi.


Haber Detayı

İstanbul Valiliği tarafından yapılan basın açıklamasında, İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin yürüttüğü sanal devriye faaliyetleri kapsamında bazı grupların izinsiz toplanma, yürüyüş ve protesto hazırlığında olduğu tespit edildiği vurgulandı. Valilik, bu tespitler ışığında toplumun huzur ve güvenliğini korumak amacıyla geçici bir yasak kararı alındığını bildirdi.

Yasak kararının hukuki dayanakları olarak 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ile 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun ilgili maddeleri gösterildi. Kararın belirtilen saatler arasında uygulanacağı ve ihlallerin ilgili mevzuat çerçevesinde işlem gerektireceği ifade edildi.

Valiliğin açıklaması ayrıca vatandaşlardan ve sivil toplum kuruluşlarından yasaklanan faaliyetlere uymaları, kamu düzenini zedeleyici davranışlardan kaçınmaları ve güvenlik güçlerine yardımcı olmaları yönünde çağrı içeriyor. Güvenlik makamları da sahada gerekli tedbirleri alacaklarını duyurdu.


Etkilenen ilçeler ve kapsam

  • Beyoğlu — açık alan toplantıları ve gösteriler yasak.

  • Bayrampaşa — aynı düzenlemeler geçerli.

  • Kağıthane — tüm açık etkinlikler 1 günlüğüne durdurul

  • Şişli — yürüyüş ve gösteri yasağı kapsamında.

Yasak, 26 Ekim 2025 günü saat 00:01’den 23:59’a kadar uygulanacak şekilde duyuruldu.


Vatandaşa kısa bilgilendirme

  • Yasak kapsamındaki etkinlikler duyurulduğu saatler içinde yapılmamalıdır.

  • Kamu düzenini bozacak herhangi bir toplanma güvenlik güçlerince engellenebilir ve yasal işlem başlatılabilir.

  • Vatandaşlar çevrelerindeki gelişmeleri resmi kaynaklardan takip etmeli; Valilik veya Emniyet’in ek duyuruları varsa onlara göre hareket etmelidir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar