Beyoğlu’da akran dehşeti: 13 yaşındaki öğrenci arkadaşını boynundan bıçakladı

Yayın: 02 Kasım 2025 — 09:30
Okuma süresi: 2 dakika

İstanbul Beyoğlu Hacıahmet Mahallesi’nde 31 Ekim sabahı yaşanan olayda, aynı okulda öğrenim gören 13 yaşlarındaki iki öğrenci arasında çıkan tartışma sonrası E.D. adlı öğrenci, M.A.’nın yolunu keserek boynundan bıçakladı. Yaralanan öğrenci hastanede tedavi edildi; saldırgan kısa süre sonra polis tarafından yakalandı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Olayın seyri

Olay, 31 Ekim 2025 günü sabah saatlerinde Hacıahmet Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre birkaç gün önce başlayan sözlü tartışmanın ardından E.D. evden bıçakla çıktı, sokağın araçların arasına girip M.A.’yı bekledi ve karşılaşınca boynundan bıçakladı. O anlar çevredeki güvenlik kamerasına yansıdı. Yaralı öğrenci kısa sürede Okmeydanı Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı

Yaralının durumu

Hastaneye kaldırılan M.A.’nın boyun bölgesine dikiş atıldı; kaynaklarda 2 ya da 4 dikiş atıldığı şeklinde farklı ifadeler yer aldı. Tedavisi tamamlanan M.A.’nın hayati tehlikesinin bulunmadığı bildirildi.

Saldırganın yakalanması ve hukuki süreç

Olay sonrası kaçan E.D., Beyoğlu Devriye Ekipler Amirliği ekipleri tarafından kısa sürede yakalandı. Savcılığa sevk edilen E.D. hakkında “kasten yaralama” suçundan işlem başlatıldı; genç zanlı çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

İddialar ve ifadeler

Olay yerinde ve okul çevresinde konuşulanlara göre, saldırganın okuldaki arkadaşlarına “Yarın sabah katliam var / Miraç okula gelemeyebilir” gibi ifadelerle tehditler savurduğu iddia edildi; bu iddia ve mağdurun ifadeleri haberlerde yer aldı. Haberlere göre saldırının öncesinde de aralarında gerginlik olduğu belirtildi

Uzman görüşü ve toplumsal boyut

Bu tür olaylar, eğitim kurumları, aileler ve yerel güvenlik birimlerinin erken müdahale, zorbalıkla mücadele ve gençlerin ruh sağlığına yönelik çalışmalarının önemini bir kez daha gösteriyor. Okulların rehberlik hizmetleri, aile iletişimi ve yerel emniyetle koordineli önleyici tedbirlerin artırılması gerektiği vurgulanıyor. (Uzman görüşü için ilgili kurumlarla röportaj/inceleme önerilir.)

“Kasap reyonunda kuzu eti fiyat etiketi — Balıkesir kuzusu iddiası” (alt: Balıkesir kuzusu etiketiyle satılan kuzu eti fiyat etiketi).

Yayın tarihi-saat: 02 Kasım 2025, 14:30 (TSİ)
Okuma süresi: ~3 dakika

Küçükbaş sektörü temsilcileri, Orta Anadolu’dan toplanan kuzuların Balıkesir’de kestirilip “Balıkesir kuzusu” olarak işlendiğini, bunun da perakende fiyatlarına ek bir zam olarak yansıdığını iddia etti. Üreticide kilogramı yaklaşık 550 TL olan kuzu eti, kasap ve market reyonlarında 1.000–1.100 TL bandında satışa sunuluyor — sektör temsilcileri arasındaki ortak narazilik, aracı ve “kaşe/markalama” uygulamalarının fiyata en az 100 TL eklediği yönünde.

Haberin ayrıntıları

Tarımsal Üretim ve Küçükbaş Yetiştiricileri Derneği (TÜRKYED) Başkanı Nihat Çelik ve bazı sektör temsilcileri, Karaman, Konya, Niğde, Ankara gibi Orta Anadolu illerinden toplanan kuzuların Balıkesir’e sevk edilip orada kesilerek üzerinde “Balıkesir kuzusu” kaşesi basıldığını söyledi. Bu uygulamanın tüketiciye yansıyıp et fiyatlarını artırdığı, aradaki farkın lojistik/maliyet/marka olarak en az 100 TL civarında olduğuna dikkat çekildi.

Sektör kaynaklarının verdiği örneğe göre; üreticide (çiftçiden alınan canlı/karkas bazlı fiyat) kilogram başına yaklaşık 550 TL civarında seyreden kuzu eti, perakende satışta 1.000–1.100 TL bandına çıkabiliyor. Bu durum, üretici ile tüketici arasındaki fiyat farkının büyüklüğüne yönelik tepkiye yol açtı.

Tarım tarafındaki resmi fiyat ve alım uygulamaları ile piyasadaki perakende fiyatları arasındaki fark da dikkat çekiyor; örneğin bazı resmi alım fiyatı listelerinde (kamu alımları/teşvikli alımlar) farklı rakamlar görülüyor — bu da piyasa içi fiyatlandırma ve aracı zincirinin sorgulanmasını beraberinde getiriyor.

Sektör görüşleri ve tüketici etkisi

• Üreticiler: Ellerindeki canlı hayvanı satmakta zorlanırken, kasaplarda ve marketlerde fiyatın katlanarak arttığı yönünde serzeniş bildiriyorlar.

• Perakendeciler / kasaplar: Lojistik, kesimhane ücretleri, ambalaj ve satış maliyetleri ile bölgesel marka vurgusunun fiyatı etkilediğini belirtiyorlar; fakat bazı temsilciler “haksız aracı karı” şikâyetinde bulunuyor.

• Tüketici: Özellikle orta ve düşük gelirli hane halkları için kırmızı ete erişimin zorlaştığı, alternatif protein arayışının arttığı belirtiliyor.

Resmi denetim ve izlenecek yol

Bazı haber kaynakları Tarım ve Orman Bakanlığı’nın piyasayı izlediğini, denetim mekanizmalarının devrede olduğunu yazıyor; iddialar soruşturulursa kesimhanelerde kayıt, sevk belgeleri ve hayvan menşei kontrolleri ön plana çıkacak. Sektör temsilcileri, şeffaf menşe bildirimi ve kesimhane kayıtlarının güçlendirilmesini talep ediyor.

Ne anlama geliyor? (Kısa yorum)

Piyasada görülen bu tür farklar genellikle birkaç unsura bağlı olur: canlı hayvan fiyatı, kesim/işleme maliyetleri, lojistik, aracıların kar marjı ve perakendeci fiyat politikası. Ancak sektör temsilcilerinin iddiası özellikle “menşe/markalama” üzerinden tüketicinin aldatılabileceği ve bunun ekstra fiyata dönüşebileceği yönünde — bu iddianın doğruluğu, sevk/kesim belgeleri ve resmi denetimlerle netleşecek