Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

“NASA’da Film Gibi Soygun: Aşk Uğruna 21 Milyon Dolarlık Ay Taşları Çalındı!”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

2002’de NASA Johnson Uzay Merkezi’nden 101 gram Ay taşı çalan stajyer Thad Roberts, sevgilisi için 21 milyon dolarlık Ay taşlarını çalarak tarihin en büyük uzay soygununa imza attı. Olayın detayları, FBI operasyonu ve sonrasındaki gelişmeler burada!

Özet

2002 yılında NASA Johnson Uzay Merkezi’nden 101 gram Ay taşı ve bir Mars meteoritinin çalınması, değerinin 21 milyon dolar olarak belirlenmesiyle tarihe “en büyük uzay soygunu” olarak geçti . Hırsızlık, NASA’da “Co-op” (kooperatif eğitim) programı öğrencisi olan Thad Roberts ile intern Tiffany Fowler ve diğer iki stajyerin iş birliğiyle gerçekleştirildi . Olay, Hollywood filmlerini aratmayacak bir dramatizm ve “Ay taşlarıyla cinsel ilişki” iddiasıyla medyanın da ilgisini çekti .


Olayın Arka Planı

NASA “Co-op” Programı ve Stajyerler

Thad Roberts, Utah Üniversitesi’nde fizik, jeoloji ve antropoloji eğitimi alan, NASA’nın Houston’daki Johnson Uzay Merkezi’ne kabul edilmiş 24 yaşında bir stajyerdi . Tiffany Fowler (22), Sandra Saur ve Gordon McWhorter da olay günü hırsızlığa yardım eden diğer NASA stajyerleri arasında yer aldı .

Ay Taşlarının Önemi ve Güvenliği

NASA’nın Apollo görevleri, 1969–1972 yılları arasında Ay’dan toplam 842 pound (≈381 kg) taş getirirken, laboratuvarlarda atmosfere maruz kalan örnekler bile dünya üzerindeki en pahalı koleksiyonlar arasında sayılıyor


Hırsızlığın Detayları

Soygun Gecesi

2002 yılı Haziran ayının bir yağmurlu Cumartesi gecesi, Stajyer Thad Roberts ve işbirlikçileri, Johnson Uzay Merkezi’nin 31 No’lu binasındaki güvenlik prosedürlerini bildiklerinden yararlanarak laboratuvarın deposuna girdi . 600 kiloluk çelik kasayı açamayan ekip, kasayı kırıp içindeki 101 gram Ay taşı ve bir Mars meteoritini dolaba yükleyerek dışarı çıkardı.

Değer Tespiti

Federal yetkililer, çalınan örneklerin toplam değerini 21 milyon dolar olarak açıkladı. Bu değer, hem bilimsel araştırma açısından paha biçilmez olmalarından hem de koleksiyon pazarındaki kıtlıklarından kaynaklanıyor .


Suçun Motivasyonu

Thad Roberts, suçu “aşk uğruna” gerçekleştirdiğini belirtti: Yeni tanıştığı Tiffany Fowler’a Ay’daki bir hatıra hediye etmek istediğini söyledi . Olay sonrasında, çalınan taşları yatak üzerine sererek Tiffany Fowler ile “Ay taşları üzerinde cinsel ilişkiye girdiklerini” itiraf etti .


Soruşturma ve Tutuklama

FBI İstihbaratı ve Operasyonu

Ay taşlarını satan zannettikleri kişilere ulaşmak isteyen FBI, Belçika’daki koleksiyoner Axel Emmermann’dan gelen şüpheli e-postalar üzerine bir tuzak kurdu . 20 Temmuz 2002’de Orlando’da düzenlenen satışı gerçekleştirmek üzere giden Roberts, Fowler ve McWhorter, FBI ajanları tarafından kıskıvrak yakalandı .

Mahkeme ve Cezalar

Thad Roberts, hırsızlık ve dolandırıcılık suçlarından suçunu kabul ederek yedi yıl hapis cezasına çarptırıldı. Diğer stajyerler de çeşitli hapis ve denetimli serbestlik cezalarına çarptırıldı .


Sonrası ve Yansımalar

  • Olay, Ben Mezrich’in “Sex on the Moon: The Amazing Story Behind the Most Audacious Heist in History” adlı kitabına konu oldu.

  • National Geographic’in “Million Dollar Moon Rock Heist” adlı belgeselinde de detaylıca işlendi.

  • NASA, güvenlik protokollerini sıkılaştırarak stajyerlerin erişim yetkilerini gözden geçirdi

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Türkiye’nin en yoksul ve en zenginlerinin yaşadığı yerler belli oldu — TÜİK verileri açıklandı

Yayımlandı

üzerinde

FatihDoganMedya Haber — 18 Ağustos 2025 11:49
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ilk kez yayımladığı “Sosyoekonomik Seviye (SES) — 2023” bülteniyle, hanehalklarının sosyoekonomik durumunu il ve ilçe düzeyinde haritalandırdı. Araştırma, eğitim, meslek ve gelir gibi değişkenlerin birlikte değerlendirildiği bir SES skoru kullanılarak Türkiye’de “en zengin” ve “en yoksul” bölgeleri ortaya koydu.

KAYNAK:Türkiye İstatistik Kurumu


Özet

  • TÜİK verilerine göre il düzeyinde en yüksek sosyoekonomik seviye İstanbul, ilçe düzeyinde ise Çankaya (Ankara) ilk sırada yer aldı.

  • Orta ve uç dağılım dikkat çekici: hanehalklarının yalnızca %1,1’i “en üst” sosyoekonomik seviyede yer alıyor; %16,7’si ise “en alt” kategoride. Bu durum gelir/yaşam dengelerinde belirgin bir kutuplaşma gösteriyor.


Hangi iller ve ilçeler “zirve”de?

TÜİK’in ilçe bazlı ortalama SES skoru sıralamasında en yüksek SES puanlarına sahip ilk yedi ilçe şu şekilde açıklandı: Çankaya (Ankara), Kadıköy (İstanbul), Beşiktaş (İstanbul), Etimesgut (Ankara), Nilüfer (Bursa), Bakırköy (İstanbul) ve Güzelbahçe (İzmir). Bu ilçeler yüksek eğitim düzeyi, gelir ve beyaz-yakalı istihdamın yoğunluğu ile öne çıkıyor.

Ayrıca TÜİK verileri, “en üst” ve “üst” gruplarındaki hanehalklarının coğrafi yoğunluğunu da paylaştı: örneğin en üst ve üst gruptaki hanehalklarının büyük kısmı İstanbul ve Ankara’da yoğunlaşıyor; il düzeyinde üst ve en üst grupların önemli bir kısmı İstanbul’da bulunuyor.


“Dip”teki ilçeler — en düşük SES skoruna sahip yerler

Araştırma, ortalama SES skoru en düşük çıkan ilçeler olarak Çamoluk (Giresun), Derebucak (Konya), Doğanşar (Sivas), Felahiye (Kayseri), Dikmen (Sinop), Pınarbaşı (Kastamonu) ve Bayramören (Çankırı) isimlerini veriyor. Bu ilçelerde eğitim, istihdam yapısı ve gelir göstergeleri ülke ortalamalarının oldukça gerisinde kalıyor.


Neden önemli? Metodoloji ve politika etkileri

TÜİK’in SES ölçümü; hanehalkı fertlerinin eğitim düzeyi, meslek grubu, gelire ilişkin gösterge ve benzeri sosyo-ekonomik verilerin birlikte değerlendirilmesiyle oluşturuldu. Bu yaklaşım, yalnızca gelir değil, yaşam koşulları ve fırsat eşitsizliklerini de ortaya koyuyor. Sonuçlar, bölgesel kalkınma politikalarının hedeflenmesi, sosyal yardımların etkinleştirilmesi ve eğitim-istihdam programlarının coğrafi önceliklendirilmesi açısından yol gösterici olacak.


Ne diyor veriler — bazı kilit rakamlar

  • Hanelerin %1,1’i “en üst” seviyede.

  • Hanelerin %11,0’ı “üst” seviyede.

  • “En alt” seviyede bulunan hanehalkı oranı %16,7.
    Bu dağılım, toplumsal uçurumun varlığını ve büyüklüğünü net şekilde ortaya koyuyor.


Uzman görüşü (örn. editör yorumu)

Bölgeler arası bu farklılıklar tek başına ekonomik büyüme rakamlarıyla kapatılabilecek türden değil. Eğitim, nitelikli iş olanakları ve altyapı yatırımlarıyla uzun vadeli müdahaleler gerekiyor. Yerel yönetimler ve merkezi politika yapıcıların, TÜİK’in sunduğu bu detaylı coğrafi veri setini kullanarak hedefe yönelik programlar hazırlaması bekleniyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

Tarih profesörü Mete Tunçay hayatını kaybetti (Prof. Dr. Mete Tunçay kimdir?)

Yayımlandı

üzerinde

Sağlık sorunları nedeniyle bir süredir Etiler Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nde kalan Tunçay’ın vefat haberini İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyasi Anabilim Dalı Başkanı Mehmet Öznur Alkan duyurdu.

Alkan paylaşımında; “METE TUNCAY HOCAMIZI MAALESEF KAYBETTİK. Çok üzüldüm. Bir devir kapanmış gibi üzüldüm. Hocam, ağabeyim, yoldaşım, akıl hocam ve 45 yıllık dostumdu. Başta değerli eşi Gönül Paçacı olmak üzere bütün sevenlerine başsağlığı ve sabır dilerim. Cenazeyle ilgili bilgi gelince paylaşacağım” ifadelerini kullandı.

METE TUNÇAY KİMDİR?

1936’da İstanbul’da doğdu. A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde okudu. Aynı kurumda 1961’de siyasal bilimler doktoru, 1966’da siyasal teoriler doçenti oldu. 1961’de Rockefeller bursuyla Londra İktisat ve Siyasal Bilimler Okulu’nda incelemeler yaptı. 1972-1973 yıllarında bir yıl süreyle DİSK’te araştırma uzmanlığı görevini yürüttü. 1979’da SSCB Bilimler Akademisi konuğu olarak Sovyetler Birliği’nde, 1979-1980’de Fulbright bursuyla ABD’deki Stanford Üniversitesi Hoover Kurumu’nda araştırmalar yaptı. 1987-1988’de Hür Berlin Üniversitesi Carl von Ossietzsky profesörü oldu. 1984’te ve Toplum (İletişim Yayınları) dergisini yayımlamaya başladı.

Ekonomik ve Toplumsal Vakfı’nın kuruluşunda yer aldı ve aynı kurumun yayımladığı Toplumsal Tarih dergisinin yöneticiliğini yaptı. Bilgi Üniversitesi Tarih Bölümü’nün kurucu başkanı olan ve aynı bölümde çalışmalarına devam eden profesör Mete Tunçay’ın pek çok çevirisi bulunmaktadır. Yayımlanmış eserleri: Türkiye’de Sol Akımlar 1908-1925 (AÜ, SBF Yayınları, 1967; İletişim Yayınları, 2009), Batı’da Siyasal Düşünceler Tarihi I-II-III (AÜ SBF Yayınları, 1969; Bilgi Üniversitesi Yayınları 2006), Sosyalist Siyasal Düşünüş Tarihi I-II (derleme, Bilgi Yayınevi 1976), TC’nde Tek-Parti Yönetiminin Kurulması 1923-1931 (Yurt Yayınları, 1981), Eski Sol Üzerine Yeni Bilgiler (Belge Yayınları, 1982), Bilineceği Bilmek (Alan Yayınları, 1983), 1923 Amele Birliği (BDS Yayınları 1989, Sosyal Tarih Yayınları, 2009), Türkiye’de Sol Akımlar II, 1925-1936 (BDS Yayınları, 1991; İletişim Yayınları, 2009), Cihat ve Tehcir: 1915-1916 Yazıları (Afa Yayınları, 1991), Mustafa Suphi’nin Yeni Dünya’sı (BDS Yayınları, 1995), Eleştirel Tarih Yazıları (Liberte Yayınları, 2006), BKP’nin Türkçe Yayın Organı Ziya Gazetesi (1920-1923) ve Türkiye (Sosyal Tarih Yayınları, 2009), Beynelmilel İşçiler İttihadı (Erden Akbulut ile birlikte, TÜSTAV Yayınları 2009, İletişim Yayınları 2016), Türkiye Halk İştirakiyun Fırkası (1920-1923) (Erden Akbulut ile birlikte, TÜSTAV Yayınları 2007, İletişim Yayınları, 2016), Türkiye Sol Tarihine Notlar: Tarih ve Toplum Yazıları (İletişim Yayınları, 2017). Bilineceği Bilmek: Türkiye’de Siyasal Gelişmenin Evreleri ve Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Sol Akımlar (İletişim Yayınları, 2019).

Okumaya Devam Et

Gündem

Aşırı sıcaklar yeşil altını yaktı! Fiyatı fırlayacak

Yayımlandı

üzerinde

Siirt Fıstık Üreticileri Birliği Başkanı Şuayip Aslan, bu yıl “var yılı” olmasına rağmen fıstıkta ciddi kayıplar yaşandığını belirterek, yaklaşık 1 milyon fıstık ağacının kuruyabileceği uyarısında bulundu.

Aslan, kentte 450 bin dekar alanda fıstık üretimi yapıldığını, normal şartlarda 45 bin ton rekolte beklenirken yüzde 70-80 oranında kayıp öngörüldüğünü belirterek, “Maalesef bu kaybın cezasını da vebalini de üretici çekiyor. Eğer kuraklık bu şekilde devam ederse milyonlarca ağaç kuruyacak.” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar