Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Narin Güran Davasında Kritik Gelişme: Duruşma 30 Mayıs 2025’e Ertelendi

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması :

Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran cinayeti davasının üçüncü duruşması, tutukluluk hallerinin devamına karar verilerek 30 Mayıs 2025’e ertelendi.

Diyarbakır 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen üçüncü duruşmada, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına karar verilerek duruşma 30 Mayıs 2025 tarihine ertelendi . Toplam 15 sanığın “suçluyu kayırma” suçlamasıyla yargılandığı davada, tutuklu şüpheliler arasında kuzen Birsen, amca Fuat, yenge Maşallah Güran, halasının eşi Mehmet Şevket Kaya, kuzen Muhammed Kaya ve Salim Güran’ın işçisi Mehmet Selim Atasoy bulunuyor . Savcı, 29 Nisan’da sunduğu mütalaasında 6’sı tutuklu 3’ü çocuk 15 fail hakkında 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası talep etmiş; mahkeme ise tutukluluk hallerinin devamına hükmetmiştir .

Duruşmanın Ertelenme Kararı: Öne Çıkanlar

Erteleme Kararının Mantığı

Mahkeme heyeti, sanık avukatlarının savunmalarına mazeret sunması ve ek delil taleplerini değerlendirirken, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi . Söz konusu karar, benzersiz ve hassas delillerin tam olarak değerlendirilmesi amacıyla alındı.

Mütalaa ve Savunma Süreci

Savcı, esas hakkındaki mütalaasını 29 Nisan tarihinde 10 sayfalık bir raporla mahkemeye sundu . Mütalaada, sanıkların oranına göre 6 aydan 5 yıla kadar ayrı ayrı hapis cezası istenmesi ve delillerin yeniden gözden geçirilme gerekliliği vurgulandı . Avukatlar ise mütalaaya karşı ek savunma talebiyle mazeret beyan etti.

Bir Sonraki Oturum: 30 Mayıs 2025

Mahkeme, yeni duruşma tarihini 30 Mayıs 2025 olarak belirledi  Bu oturumda, savunmaların tamamlanmasının ardından nihai karar duruşması planlanıyor.

Dava Hakkında Arka Plan Bilgisi

Olayın Geçmişi

8 yaşındaki Narin Güran, 21 Ağustos 2024’te Bağlar ilçesinde kaybolmuş; cansız bedeni 8 Eylül 2024’te Eğertutmaz Deresi yatağından çıkarılmıştır . Adli Tıp raporu, ölümünün kasten işlendiğini ortaya koymuş, ardından 28 Aralık 2024’te Narin’in anne ve ağabeyi de dahil olmak üzere ağırlaştırılmış müebbet hüküm giymiştir.

Yargılamanın Ana Davaları

Savcılık, “cinayet” ve “suçluyu kayırma” başlıklarıyla iki ayrı dosya oluşturmuş; aile bireylerinden bazılarının ağırlaştırılmış müebbet almasına, diğerlerinin ise delil karartma ve suçu kayırma suçlarından yargılanmasına karar verilmiştir .

Toplumsal ve Hukuki Yansımalar

Adalet Arayışı ve Kamuoyu

Narin Güran’ın ölümü, ülke çapında tepki toplayarak sosyal medyada “#Adaletİstiyoruz” etiketleriyle gündem olmuş; çeşitli illerde anma ve protesto gösterileri düzenlenmiştir

Hukuki Süreçte Kritik Noktalar

  • Tutukluluk Devamı: Sanıkların birçoğunun çocuk olması ve aile içi ilişkiler, tutukluluk kararlarında hassas denge gerektiriyor.

  • Delil Değerlendirmesi: Mahkeme, ek bilirkişi talepleri ile adli tıp bulgularını karşılıklı bilirkişilere incelettiriyor .

  • Çocuk Hakları: Yargılanan üç çocuğun suça sürüklenen çocuk statüsünde olması, usul kurallarını ayrı bir boyuta taşıyor.

Gündem

Özgürlük Filosu’ndaki milletvekili Necmettin Çalışkan son durumu NTV’ye anlattı

Yayımlandı

üzerinde

02.10.2025 – 19:03

Son Güncelleme : 02.10.2025 – 19:19

NTV Haber

Okumaya Devam Et

Gündem

ASKİ su kesintisi programı 2 Ekim: Ankara’da sular ne zaman gelecek?

Yayımlandı

üzerinde

Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) Genel Müdürlüğü, kentte 6 Ekim’e kadar dönüşümlü su kesintileri yapılacağını bildirdi.ASKİ’den yapılan açıklamada, Ankara’ya Çamlıdere, Kurtboğazı ve Kesikköprü hatlarından paçallama ile günde ortalama 1530 bin metreküp su sağladığı, verilen suyun üçte birinin Kesikköprü’den gelen 3 hattan tedarik edildiği belirtildi.

Defalarca arızalanan CTP hatların çelik hatlarla değiştirilmesi için imalata başlandığı ve yaklaşık 1 hafta süreceği bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Kuraklık nedeniyle barajlardaki su seviyesi de kritik seviyelere düştüğü için 6 Ekim tarihine kadar Ankara genelinde dönüşümlü olarak su kesintisi yapılacaktır. Su kesintilerinin hayatın olağan akışını asgari düzeyde etkilemesi için her türlü çaba gösterilmektedir. Bu çerçevede, bugün saat 09.00 itibarıyla Eryaman bölgesi, Susuz ile Kazan Saray bölgesinde kesinti yapılmıştır. Hatta yarın saat 09.00 itibarıyla yeniden su verilecektir. Halkımızın kuraklıkla mücadele kapsamında gösterdiği hassasiyet ve anlayış için teşekkür ederiz. Verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz.”

Okumaya Devam Et

Gündem

3 Ekim Cuma hutbesinin konusu: Diyanet cuma hutbesinde Gazze’ye yer verdi

Yayımlandı

üzerinde

İşleri Başkanlığınca hazırlanan 3 Ekim 2025 tarihli ve “HENDEK’TEN GAZZE’YE: ZAFER İNANANLARINDIR ” konulu Cuma hutbesi yayınlandı. Vatandaşlar, Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü resmi internet adresinden bu haftaki hutbe metnine ve diğer haftalara ait hutbelere ulaşabiliyor.

HENDEK’TEN GAZZE’YE: ZAFER İNANANLARINDIR

Muhterem Müslümanlar!

Hicretin beşinci yılıydı. Bedir’de bozguna uğrayan, Uhud’da istediklerine tam olarak ulaşamayan Mekkeli müşrikler, İslam’ı ortadan kaldırmak, Müslümanları yok etmek için Medine’ye büyük bir saldırı hazırlığı yapmışlardı. Durumu öğrenen Peygamber Efendimiz (s.a.s), ashabıyla istişare etti ve Medine çevresine hendek kazılmasına karar verildi. Müminler el birliğiyle hendeği kazarken büyük bir kayaya denk geldiler. Resûl-i Ekrem (s.a.s), bir yandan bu kayayı kırdı, diğer yandan da Kisrâ’nın, Rum diyarının ve San’a’nın fethedileceğini müjdeledi.1 Zorlu bir mücadelenin ardından, Cenâb-ı Hakk’ın lütuf ve inayeti, inananların azim ve gayretiyle düşman bozguna uğradı.

Aziz Müminler!

Günümüzde Hendek Savaşına benzer bir mücadele Gazze’de yaşanmaktadır. Dün, Allah Resûlü (s.a.s) ve ashabına zulmeden zalimler vardı. Bugün de dünyanın gözü önünde hiçbir hukuk tanımadan Gazze’de masum ve mazlumlara karşı soykırım uygulayan katiller var. Gazze’de camiler, mabetler, okullar ve hastaneler bombalanmakta; sadece bir şehir değil, bir medeniyet yok edilmeye çalışılmaktadır. Basın mensupları, yardım görevlileri ve sağlık çalışanları zalimce öldürülmektedir.

Kıymetli Müslümanlar!

Yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen Gazze’de bir avuç mücahit Müslüman, tıpkı Medine’de olduğu gibi kazdıkları hendeklerde dünyada eşine az rastlanır bir kahramanlık mücadelesi vermektedir. Kur’an-ı Kerim’de, “Birtakım insanlar onlara, “İnsanlar size karşı asker toplamışlar, onlardan korkun” dediler de bu, onların imanlarını arttırdı ve ‘Allah bize yeter, O ne güzel vekildir!’ diye cevap verdiler.”

buyrulduğu üzere; düşmanın çokluğu ve teknik imkânlarının güçlü olması, onların Allah’a olan teslimiyetlerini arttırmaktadır. Sanki onlar; “Müminler içinde Allah’a verdikleri söze bağlı kalan nice yiğitler vardır. Onlardan kimi, sözünü yerine getirip şehit olmuştur; kimi de şehitliği beklemektedir. Onlar verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir.”3 ayetinin vücut bulmuş halidir. Cenâb-ı Hak, sırât-ı müstakimden ayrılmayan, zorluklar karşısında sabır gösteren müminleri asla sahipsiz ve yardımsız bırakmaz. “Şüphesiz Allah, kendi dinine yardım edenlere mutlaka yardım eder.”

Değerli Kardeşlerim!

Müslümanlar, ne zaman Allah ve Resûlü’nün çağrısına uydular, gönüllerini birbirlerine açtılar, birlik ve beraberlik içinde hareket ettiler işte o zaman bütün zorlukların üstesinden geldiler. Ne zaman da ayrılığa düştüler, birbirlerinin dertleriyle ilgilenmediler, ilimde ve teknikte geri kaldılar o zaman güçleri zayıfladı, zalimler pervasızca kötülük yapar hale geldi. Yüce Rabbimiz, bu hususta bizleri şöyle uyarmaktadır: “Allah’a ve Resûlüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.

Öyleyse Aziz Müslümanlar!

Dün olduğu gibi bugün de haklının yanında yer almaya devam edelim. Mezhep ve meşrep ayrılıklarını bir tarafa bırakıp birlik ve beraberliğimizi güçlendirelim. Ümmet bilincini, din kardeşliğini pekiştirelim. Birliğimizi bozmak isteyenlere karşı uyanık olalım. Masumların yanında olduğumuzun nişanesi olan etkinliklere destek verelim. Unutmayalım ki, Gazze bütün insanlık için bir ahlak ve vicdan sınavıdır. İnsanlık ailesi olarak ya el ele, gönül gönüle verip bu sınavı kazanacağız ya da hepimiz kaybedeceğiz. Hutbemi, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in Hendek Gazvesi esnasında yaptığı şu dua ile bitirmek istiyorum: “Ey Kur’an-ı Kerim’i indiren, hesabı çabuk gören Allah’ım! Zalim grupları bozguna uğrat ve perişan eyle!”

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar