Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Konya’da Özel Bankada 34 Milyon Liralık Dev Vurgun: Borçları Ödendi, Kripto Borsasında Kaybedildi, Nişanlıya Aktarıldı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Konya Ereğli’de bir banka çalışanı, 49 müşterinin hesabından 34 milyon TL’yi zimmetine geçirdi. Paranın bir kısmıyla borçlar ödendi, bir bölümü kripto borsasında kaybedildi, 11 milyon TL de nişanlısına gönderildi. Dava süreci ve detaylar bu haberde.

Giriş

Konya’nın Ereğli ilçesindeki özel bir banka şubesinde memur olarak görev yapan Perihan Yazar (38), Mart–Haziran 2024 döneminde 49 farklı müşterinin hesabından tam 34 milyon TL’yi izinsiz olarak kendi ve nişanlısı Settar Arslan’ın (37) hesaplarına aktarmakla suçlanıyor . MASAK ve banka denetçileri tarafından yürütülen ön incelemede zimmete geçirilen tutarın büyük bir bölümünün kripto borsasında kaybedildiği, bir kısmının borç ödemelerinde, 11 milyon TL’nin ise nişanlıya transferde kullanıldığı ortaya çıktı .

Soruşturmanın Başlangıcı

Bankanın avukatları, şüpheli işlemleri fark ederek Ereğli İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne suç duyurusunda bulundu. Yapılan teknik ve mali incelemelerde Yazar’ın, 2024 yılı Mart ayında hesaplara para aktarma eylemine başladığı, Haziran sonunda ise toplam 34 milyon TL’yi kendi hesaplarına yönlendirdiği tespit edildi. Soruşturma kapsamında Yazar ve paranın bir kısmını aktardığı tespit edilen Settar Arslan, Temmuz 2024’te gözaltına alındı ve her iki şüpheli de çıkarıldıkları sulh ceza hakimliği tarafından tutuklandı .

Vurgunun Şekli ve Kapsamı

İddianamede Perihan Yazar’ın, 49 müşteri hesabından 43’ünün parasını doğrudan kendi hesaplarına, geriye kalanını ise 25 farklı yakınının banka dışı hesaplarına aktardığı belirtiliyor . Banka teftiş kurulu raporu, altı müşteriden zimmetlenen 2,5 milyon TL’nin soruşturma öncesi yerine konduğunu, geri kalan meblağın ise usulsüz işlemle el konulduğunu kaydetti .

Paranın Kullanım Alanları

Perihan Yazar ifadesinde “Bu işlemleri hem kendi borçlarımı, hem de nişanlımın borçlarını ödemek amacıyla yaptım” derken, 1,5 milyon TL’yi borç kapatmada kullandığını, 20,7 milyon TL’lik kısmını ise kaldıraçlı kripto işlemlerinde kaybettiğini belirtti . İddianameye göre, yaklaşık 11,2 milyon TL ise nişanlı Settar Arslan’ın hesabına aktarıldı ve buradan farklı hesaplara dağıtıldı .

Yakalanma ve Tutuklama

Banka avukatlarının şikâyeti üzerine harekete geçen savcılık, MASAK’tan gelen rapor doğrultusunda operasyon düzenledi. Yazar ve Arslan, 2024 Temmuz’unda gözaltına alındı ve tutuklanarak cezaevine gönderildi . İfadelerinde birbirlerini suçlamalarına rağmen, her iki kişiye de “5411 Sayılı Bankacılık Kanununa Aykırılık” suçu isnat ediliyor .

Dava Süreci ve Cezai Yaptırım

Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Yazar ve Arslan hakkında ayrı ayrı 21’er yıla kadar hapis cezası talep ediliyor . Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanan dava kapsamında, savcılık “nitelikli zimmet” ve “bankacılık kanununa muhalefet” suçlarını işaret ediyor. İlk duruşma tarihi henüz kesinleşmedi

Olayın Siyasi ve Finansal Yansımaları

Bu skandal, bankacılık sektöründe güven krizine neden olurken, regülasyon ve denetim mekanizmalarının gözden geçirilmesini gündeme taşıdı. Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) süreçlerinin hızlandırılması ve bankaların iç kontrol birimlerinin güçlendirilmesi talepleri sıkça dile getiriliyor . Ayrıca halk nezdinde bankalara yönelik şüphe ve tedirginlik artarken, müşteriler hesap hareketlerini daha dikkatli takip etmeye başladı.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Kocaeli’de Özel Okul Öğretmenine 6 Kız Öğrenciye Cinsel İstismar Şoku: “Sonunuz Narin Gibi Olur” Tehdidi ve 204 Yıl Hapis İstemi

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması :
Kocaeli’nin Kartepe ilçesindeki özel okul öğretmeni M.A.’nın 6 kız öğrenciye yönelik cinsel istismar iddiaları, mağdurlara yönelik korkunç tehditler ve hakkında hazırlanan iddianamede istenen 204 yıl 5 aylık hapis cezası detaylarıyla ele alınıyor.

Giriş

Kocaeli’nin Kartepe ilçesindeki bir özel okulda öğretmen M.A. (45), 6 kız öğrenciye cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla gözaltına alınıp tutuklandı. İddialar, hem toplumda hem de eğitim camiasında infiale neden oldu .

Olayın Ayrıntıları

  • Tutuklama: M.A., şüpheli sıfatıyla emniyetteki işlemlerinin ardından nöbetçi hakimlikçe ‘çocuğun cinsel istismarı’ ve ‘tehdit’ suçlarından tutuklandı .

  • Mağdur Sayısı: Olayda 6 kız öğrencinin mağdur olduğu belirtiliyor.

İddialar ve Tehditler

Mağdur çocuklardan bazıları, M.A.’nın kendilerini ve ailelerini şöyle tehdit ettiğini aktardı:

“Ailelerinize söylerseniz sonunuz Narin gibi olur.”
Bu korkunç ifade, çocukların suskun kalmaya zorlandığı ve olayın boyutunu gözler önüne seriyor .

Tanık ve Ek Deliller

  • Bir tanık, öğretmenin yüzme dersleri sırasında duş alan kız öğrencileri izlediğini iddia etti.

  • Dersliklerde ve öğretmen odasında dijital materyallerde inceleme yapılması talep edildi.
    Bu ifadeler, iddianamenin güçlendirilmesi açısından kritik bulunuyor .

Yargılama Süreci

  • Dava Tarihi: Kartepe Adliyesi’ndeki ilk duruşma 10 Temmuz 2025 tarihinde gerçekleştirildi .

  • Sanığın Savunması: M.A., suçlamaları reddederken “mesleki görevini yerine getirdiğini” öne sürdü.

İddianamede Yer Alan Ceza İstemleri

Cumhuriyet savcısı tarafından hazırlanan iddianamede, M.A.’nın 12 yaşından küçük çocuklara yönelik zincirleme şekilde cinsel istismar ve tehdit suçlarından 84 yıl 6 aydan, 204 yıl 5 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi .

Toplumsal ve Eğitim Camiası Tepkisi

  • Veliler ve Öğrenciler: Olayın duyulmasıyla okul önünde tepki gösteren veliler, benzer vakaların önlenmesi için sıkı denetimler istedi.

  • Resmi Kurumlar: İl Milli Eğitim Müdürlüğü, tüm özel okullarda “güvenlik ve koruyucu önlemlerin” artırılması talimatını yayımladı.

Sonuç ve Öneriler

Bu üzücü vaka, eğitim kurumlarında personel seçiminden itibaren gerekli psikolojik tarama, referans kontrolü ve dijital denetim gibi mekanizmaların ne kadar yaşamsal olduğunu gösterdi. Özellikle;

  1. Periyodik Psikiyatrik Muayeneler

  2. Açık Hat – İhbar Sistemleri

  3. Çocuklara Yönelik Hukuki ve Psikolojik Destek Hatları

gibi önlemler, benzer trajedilerin önüne geçilmesinde kilit rol oynayabilir.

 

Okumaya Devam Et

Gündem

Terörsüz Türkiye: PKK’nın Silah Bırakma Sürecinde Kritik Viraj ve Son Adımlar

Yayımlandı

üzerinde

Özeti

PKK’nın 2025 Çözüm Süreci’nde silah bırakma adımları artık gün sayıyor. Bu makalede “Terörsüz Türkiye” hedefiyle nasıl bu noktaya gelindi, hangi kritik aşamalar geride kaldı ve önümüzdeki günlerde neler yaşanabilir, ayrıntılı biçimde ele alınacaktır.

Giriş: Yeni Bir Umut

2025’te yeniden canlanan PKK–Türkiye çözüm süreci, “Terörsüz Türkiye” vizyonunu sürdürülebilir kılacak kritik bir dönemeçte. 27 Şubat 2025’te İmralı’daki Abdullah Öcalan’ın silah bırakma çağrısı, hem ulusal hem de uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Şimdi tüm gözler, PKK’nın fiili silahsızlanma adımına ve Türkiye’nin bu tarihi dönüşümü nasıl yöneteceğine çevrilmiş durumda .


Çözüm Sürecinin Kökenleri

  • 2013–2015 Dönemi: İlk barış süreci, Ceylanpınar olayının ardından tıkanmış, silahlı çatışmalar yeniden başlamıştı.

  • 2024–2025 Ara Dönem: Bölgesel dengeler, Suriye ve Irak’taki gelişmeler ile iç siyasetteki değişimler, yeni bir inisiyatife zemin hazırladı. “Devlet inisiyatifi çok net, mutabakat aramak abes” açıklamaları bu dönemde öne çıktı


Atılan Ana Adımlar

  1. MHP Lideri Bahçeli’nin Daveti (22 Ekim 2024): Öcalan’ın Meclis’te konuşması önerildi.

  2. DEM ve DBP Heyetleri İmralı Ziyareti (Aralık 2024 – Şubat 2025): Üç ayrı ziyaretle görüşmeler yoğunlaştı.

  3. Öcalan’ın Fesih Çağrısı (27 Şubat 2025): “PKK kendini feshetmeli, silahlar bırakılmalı” talimatı verildi

  4. Tek Taraflı Ateşkes İlanı (1 Mart 2025): PKK, Öcalan’ın çağrısını kabul ederek ateşkes bildirdi.


Kongre ve Silah Teslim Komitesi

  • 12. Kongre (5–7 Mayıs 2025):

    • Silahlı mücadelenin sona ermesi

    • PKK’nın resmen feshi

    • Tüm askeri ve siyasi faaliyetlerin durdurulması

    • Silah Teslim Komitesi’nin kurulması

  • Onay ve Güvence: Türkiye, kongre güvenliğini garanti ederken, Öcalan kararı onayladı .


Yaklaşan Kritik Viraj: “Saatler Kaldı”

Resmî takvime göre ilk grup PKK’lı, yarın (11 Temmuz 2025) saat 10:00 itibarıyla silahlarını bırakmaya başlayacak. Teslim noktaları; Şırnak, Hakkâri ve Şemdinli’de konuşlanan geçici depolama alanları olacak. Güvenlik güçleri ile uluslararası gözlemciler, sürecin şeffaf işlemesi için sahada hazır bekliyor .


Beklentiler ve Yol Haritası

  • Silahların Depolanması: 30 gün içinde fiili teslim tamamlanacak.

  • Siyasi Entegrasyon: Çözüme ikna edilen eski militanların topluma kazandırılması için mesleki eğitim ve istihdam programları devreye alınacak.

  • Yargısal Süreç: Para cezası ve hafif hapislerle affedilenler için özel düzenlemeler hazırlanıyor.

  • Uluslararası Denetim: BM ve AB uzmanlarının Katılımıyla İzleme Komisyonu kurulması planlanıyor.


Sonuç: Terörsüz Türkiye’ye Doğru

“Terörsüz Türkiye” hedefine doğru atılan bu adımlar, hem bölgesel güvenlik hem de ülke içi istikrar açısından dönüm noktası niteliğinde. Sürecin başarıya ulaşması, siyasi irade, toplumsal uzlaşı ve uluslararası destekle mümkün olacak. Tarihe “barışın zaferi” olarak geçecek bu virajın dönülmesi, yıllardır süren çatışmanın kalıcı sona ermesi için belki de son fırsat.

Okumaya Devam Et

Gündem

İzmir’i Yakan Orman Yangınları: Bir Ayda 26.260 Hektar, Buca’nın İki Katı Alan Kül Oldu

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama
İzmir’de 1 Haziran–7 Temmuz 2025 arasında çıkan orman yangınlarında 26.260 hektar alan zarar gördü. Bu, Buca ilçesinin yüzölçümünün tam iki katına denk geliyor. Müdahale süreci ve rehabilitasyon çalışmaları ayrıntılarıyla ele alınıyor.

1. Giriş: İzmir’de Eşi Görülmemiş Yangın Felaketi

Yaz aylarının rehavetiyle başlayan İzmir orman yangınları, 1 Haziran – 7 Temmuz 2025 tarihlerinde tam 26.260 hektar alanı etkisi altına aldı. Yetkililerin verilerine göre bu alan, İzmir’in büyük ilçelerinden Buca’nın yüzölçümünün iki katına denk geliyor. Bu kapsamlı makalede, yangınların boyutu, etkilediği alan türleri, müdahale süreçleri ve yaraların sarılması için atılması gereken adımlar detaylandırılacaktır.

2. Yangınların Boyutları ve Coğrafi Karşılaştırma

  • Toplam Yanan Alan: 26.260 hektar (1 Haziran–7 Temmuz 2025).

  • Karşılaştırma: Buca ilçesinin yüzölçümü yaklaşık 13.130 hektar; dolayısıyla yanan alan Buca’nın tam iki katına denk geliyor.

  • Futbol Sahası Eşdeğeri: Yaklaşık 36.764 futbol sahası büyüklüğünde bir alan kül oldu.

3. En Çok Etkilenen Alan Türleri

 

Kent Bilgi Sistemleri Dairesi Başkanlığı’nın uydu görüntüsü analizleri, yangınların en çok şu alanları etkilediğini gösterdi:

  1. Doğal Çayırlar: ~8.000 hektar

  2. Ormanlık Alanlar: ~5.574 hektar

  3. Makilik Alanlar: ~5.485 hektar

  4. Sklerofil (Çalı Görünümlü) Bitki Örtüsü: ~4.370 hektar

4. Müdahale Süreci ve Ekiplerin Mücadelesi

  • Yangın Sayısı: Yaklaşık 3.300 yangına müdahale edildi.

    • Ot yangını: 2.000

    • Araç yangını: 160

    • Orman yangını: 120

    • Ev yangını: 103

  • Kayıplar: Ne yazık ki yangınlarda 3 kişi hayatını kaybetti.

  • Ekipman ve Personel: İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı ekipleri, yüzlerce personel ve onlarca araçla alevlere karşı 7/24 mücadele etti.

5. Rehabilitasyon ve Gelecek Adımlar

Yangınlardan zarar gören alanların doğal hayatını yeniden kazanabilmesi için:

  • Toprak Erzelenmesi ve Erozyon Kontrolü: İlk adım olarak zarar gören toprakta erozyon riskini azaltacak çalışmalar yapılmalı.

  • Yeniden Ağaçlandırma Projeleri: Yerel türlere öncelik vererek yıllık planlarla ağaçlandırma gerçekleştirilmesi.

  • Çayır ve Maki Restorasyonu: Kontrol altına alınan bölgelerde çayır tohumları ve maki bitkileriyle ekim yapılmalı.

  • Yerel Halkın Bilinçlendirilmesi: Orman yangınlarının önlenmesi için eğitim ve gönüllü farkındalık kampanyaları düzenlenmeli.

6. Sonuç

İzmir orman yangınları, son yılların en büyük çevresel felaketlerinden birine işaret ediyor. Bir ayda 26.260 hektar alanın yanması, Buca’nın iki katı büyüklüğünde bir alanın kül olması demek. Müdahale sürecindeki kahraman ekiplerimize şükran borçluyuz; ancak asıl sınav, geride kalan yaraları onarmada ve gelecekte benzer felaketleri önlemede. Hem kamu kurumları hem de sivil toplum kuruluşları, dayanışma ruhuyla harekete geçerek İzmir’in doğal mirasını korumalıdır.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar