Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Magazin

Kaygılı bağlanmayla mücadele etmenin 5 yolu

Yayımlandı

üzerinde

Kaygılı bağlanmayla mücadele etmenin 5 yolu

İlişkilerinizde sürekli güvence arıyor, partnerinizden sık sık onay bekliyorsanız, kaygılı bağlanma stiline sahip olabilirsiniz. Uzmanlar, bu bağlanma tarzının geçmişte yaşanan anksiyete, karşı tarafı memnun etmeye çalışma, yapışkan davranışlar ve terk edilme korkusuyla şekillenmiş olabileceğini belirtiyor.

Verywell Mind’da yer alan habere göre bağlanma teorisi, ilişkilerdeki davranış kalıplarımızı anlamamıza yardımcı olan bir çerçeve sunar. Çocukluk döneminde, stres karşısında bakımverenlere yönelme ihtiyacı gelişkindir. Bu ihtiyaç tutarlı ve duyarlı şekilde karşılandığında kişi güvenli bağlanma stiline sahip olur.
Ancak tutarsız bakım verenlerle büyüyen bireyler, genellikle kaygılı bağlanma geliştirir. Bu kişiler için dünya güvenli bir yer gibi görünmez, ihtiyaçlarının karşılanacağına dair inançları zayıftır ve terk edilme kaygıları yüksektir.
Kaygılı bağlanmanın en belirgin işaretlerinden biri partnerin ruh hali değişimlerine aşırı duyarlılıktır.
Çocukken ihtiyaçları önemsenmeyen biri, ihtiyaçlarının “fazla” olduğunu düşünerek onları bastırabilir. Bu döngüyü kırmak için, ihtiyaçlarını açıkça dile getirmeli ve karşısındakinin bunlara yanıt vermesine fırsat tanımalıdır.
Araştırmalar, olumsuz düşünce kalıplarının (bilişsel çarpıtmalar) bireyin öz algısını negatif yönde etkileyebileceğini gösteriyor. Olumsuz deneyimlerle sık sık karşılaşan beyin, kolay yollara kaçarak genellemelere başvurabilir. Bu durum, “zihin okuma” ve “felaketi çağırma” gibi durumlara yol açabilir.
Kaygılı bağlanmaya sahip bireyler genellikle duygusal yakınlıktan kaçınan, kaçıngan bağlanma stiline sahip kişilere çekilir. Bu durum, “takip eden” ve “kaçan” ilişki dinamiğine neden olur. Sürekli duygusal yakınlık arayan kişi, terk edilme korkusunu yaşarken, karşı taraf bu yakınlığı tehdit olarak algılayıp uzaklaşır. Bu döngü iki tarafın da en büyük korkularını pekiştirir.
Sağlıklı bir ilişki için güvenli bağlanma özellikleri gösteren bireylerle ilişki kurmak önemlidir. Dr. Amir Levine, bu kişilerin taşıması gereken özellikleri şu şekilde sıralar:Denge: Güçlü, çatışmalarda bile kendini koruyabilen, sizin değişen duygularınızı önemseyen bireyler ilişkide denge sağlar.Duygusal sıcaklık: Mizah, empati, saygı ve şefkat gösterebilen kişiler, kaygınızı yatıştırır. Açık iletişim: Net, doğrudan ve duygusal sorumluluk taşıyan bireyler, ilişkide belirsizlikleri azaltır.İlişkiye bağlılık: Gelecek planlarını rahatça yapabilen, sözünde duran ve süreklilik sağlayan biri, duygusal güveni artırır.
Uzmanlar, kaygılı bağlanma stilini dönüştürmenin 5 yolla mümkün olabileceğini ifade ediyor:KENDİNİZİ TANIMAYA ÇALIŞINİlişkilerde neden böyle davrandığınızı ya da böyle hissettiğinizi her zaman anlamıyor olabilirsiniz. Partnerinizin bir davranışı sizi rahatsız ettiğinde, otomatik tepki vermeden önce bir adım geri çekilip düşünmek faydalı olabilir. “Bu hislerin altında ne var?” sorusunu kendinize sormak, kaygının kökenini fark etmenizi sağlayabilir.İLETİŞİM BECERİLERİNİ GELİŞTİRİN
Duygularınızı ifade etmeyi ve ihtiyaçlarınızı açıkça dile getirmeyi öğrenmek, ilişkilerde daha net ve sağlıklı iletişim kurmanızı sağlar. Aynı zamanda beden dili, mimikler ve jestler gibi sözsüz ipuçlarını anlamak, partnerinizin duygularını daha iyi yorumlamanıza yardımcı olabilir.PROFESYONEL DESTEK ALIN
İlişkilerde sürekli benzer sorunları yaşıyorsanız bir terapistten destek almak önemlidir. Terapi, çocuklukta yaşanmış ve bugünkü bağlanma biçiminizi şekillendiren deneyimlerle yüzleşmenizi sağlar. Ayrıca, terapistiniz tetikleyicileri tanımlamanıza ve tepkilerinizin ne zaman işlevsiz hale geldiğini fark etmenize yardımcı olabilir.SAĞLIKLI DAVRANIŞ KALIPLARI GELİŞTİRİN
Terapi sürecinde, sorunlu tepkiler yerine daha yapıcı davranış biçimleri geliştirebilirsiniz. Özellikle çatışmalar karşısında daha dengeli tepkiler vermek ve partnerinizle sağlıklı bir iletişim kurmak mümkündür.GÜVENLİ BAĞLANAN KİŞİLERLE İLETİŞİM KURUN
Kaygılı bağlanan bireyler için güvenli bağlanma stiline sahip bir partnerle ilişki kurmak başlangıçta rahatsız edici gelebilir. Ancak bu tür ilişkiler, sağlıklı ve dengeli bir ilişkinin nasıl hissettirdiğini deneyimlemenizi sağlar. Aynı zamanda, yüksek özsaygıya sahip, sınırlarını bilen ve güvenli bağlanan arkadaşlıklar kurmak da iyileşme sürecini destekler.
WebMD’de yer alan habere göre, kaygı yükseldiğinde, aşağıdaki yöntemleri uygulayarak anlık rahatlama sağlayabilirsiniz: Derin nefes egzersizleri yapın.
Yoga ya da başka bir spor dalı ile bedeninizi hareket ettirin.
Doğada yürüyüşe çıkın, özellikle orman gibi sakinleştirici ortamlarda.
Sevdiğiniz bir müziği açın, masaj yaptırın ya da size iyi gelen bir aktiviteyle kendinizi şımartın.
Olumlu cümlelerle kendinizi motive edin.
Yaratıcı faaliyetlere yönelin; resim yapmak ya da günlük tutmak gibi duygularınızı ifade edebileceğiniz alanlar oluşturun.
Kaygılı bağlanma stili zamanla değişebilir ve iyileşebilir. Psikoloji literatüründe bu durum “kazanılmış güvenli bağlanma” (earned secure attachment) olarak adlandırılır. Yani kişi, çocuklukta güvenli bağlanma geliştirememiş olsa bile, yetişkinlikte farkındalık ve psikolojik destekle daha dengeli bir bağlanma tarzı benimseyebilir.
Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Magazin

GÜLLÜ’NÜN ÖLÜMÜNDE KİLİT İSİMDEN FLAŞ İDDİA: “ANNEMİ BEN ÖLDÜRDÜM” DEDİ

Yayımlandı

üzerinde

GÜLLÜ’NÜN ÖLÜMÜNDE KİLİT İSİMDEN FLAŞ İDDİA: “ANNEMİ BEN ÖLDÜRDÜM” DEDİ

FATİHDOĞANMEDYA — 20 Kasım 2025, 13:10 (TSİ)
Okuma süresi: ~2 dakika 15 saniye

Yalova’da 26 Eylül’de evinin penceresinden düşerek hayatını kaybeden arabesk sanatçısı Güllü’nün ölümüyle ilgili soruşturmada yeni ve çarpıcı bir iddia daha gündeme geldi. İddiaya göre; olayla ilgilenen bazı tanıklar ve eski patron olduğu belirtilen Ferdi Aydın, Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter’in bir yakın arkadaşa “Annemi ben öldürdüm” dediğini öne sürdü. Bu iddia, soruşturmanın seyrini etkileyebilecek yeni delil tartışmalarını alevlendirdi.

Detaylar
— İddianın sahibi olduğu belirtilen Ferdi Aydın, adliye çıkışında yanındaki belgeler ve WhatsApp yazışmalarını kanıt olarak sunduklarını belirtti. Aydın’ın açıklamaları basına yansıdı; savcılık iddiaları ve sunulan materyalleri incelemeye aldı.

— Olayın başlangıçta “kaza” olarak değerlendirildiği, daha sonra bazı tutarsızlıklar ve delil incelemeleri nedeniyle dosyanın cinayet bürosuna intikal ettiği kamuoyuna yansımıştı. Bazı haber kaynakları olay yerindeki kriminal rapor ve tırnak-altı örneklerinin incelendiğini, ancak kesin bir DNA eşleşmesinin henüz açıklanmadığını bildiriyor.

— Sosyal medyada ve bazı yayınlarda dolaşıma giren video, ses ve mesaj iddiaları dosyaya ek materyal olarak sunuldu; ancak yetkililer bu tip materyallerin laboratuvar incelemesinden geçirilmeden delil olarak kabul edilemeyeceği uyarısında bulunuyor. Hukukçular, tek bir söz veya yazışmanın hükme yeterli olmayacağını, tüm teknik ve adli bulguların birlikte değerlendirilmesi gerektiğini söylüyor.

Aile ve savunma hattı
Kamuoyuna yansıyan beyanlarda Tuğyan Ülkem Gülter’in, basına yansıyan ifadelere göre o gece alkollü olduğunu ve dengesini kaybederek annesinin camdan düştüğünü söylediği aktarılmıştı. Gülter’in savunması ve adliye sürecindeki ifadesi soruşturma dosyasında yer alıyor; ilgili makamların resmi açıklamaları bekleniyor.

Uzman görüşü — neye dikkat edilmeli?
Adli tıp ve hukuk uzmanları, şu başlıklara dikkat çekiyor: (1) Dijital yazışmaların doğrulanması (sahtecilik riski), (2) telefon ve uygulama yedeklerinin adli bilişimle incelenmesi, (3) olay yeri ve kriminal bulguların bağımsız laboratuvar raporlarıyla desteklenmesi, (4) tanık beyanlarının çelişkilerinin giderilmesi. Uzmanlar, medyatik iddiaların soruşturmanın seyrini etkilemesinin mağdur yakınları ve adalet süreci açısından risk oluşturduğunu vurguluyor.

Ne olacak?
Savcılık ek incelemeler, bilirkişi raporları ve teknik delil talepleriyle dosyayı genişletebilir. İddiaların kesinliğinin tespiti için resmi kurumların (savcılık, adli tıp, kriminal laboratuvarlar) sonuçları bekleniyor. FatihDoğanMedya, resmi açıklamalar gelene dek iddiaları “soruşturma aşamasında” olarak aktarmaya devam edecektir.

Kaynak notu (kısa): Bu haber, soruşturma sürecinde medyaya yansıyan adliye beyanları, sosyal medyada yayılan iddialar ve ilgili haber içeriklerinden derlenmiştir. İddialar soruşturma aşamasındadır; resmi makam açıklamaları haberdeki bilgilerin niteliğini değiştirebilir. Başlıca referanslar: basında yansıyan haber ve video kayıtları.

Okumaya Devam Et

Magazin

Nicolas Cage, Hz. Yusuf rolüyle Oğul ile 21 Kasım’da sinemada — Türkiye gösterimi ve detaylar

Yayımlandı

üzerinde

Nicolas Cage, Hz. Yusuf rolüyle Oğul ile 21 Kasım’da sinemada — Türkiye gösterimi ve detaylar

FatihDoganMedya | 19 Kasım 2025, 14:30 (İstanbul) · Okuma süresi: 3 dakika

Hollywood’un sürpriz oyuncularından Nicolas Cage, Lotfy Nathan imzalı The Carpenter’s Son adlı yapımın Türkiye gösteriminde Oğul adıyla vizyona girecek filminin başrolünde yer alıyor. Yapımın Türkiye vizyon tarihi 21 Kasım 2025 olarak açıklandı; Nicolas Cage filmde Joseph (haber kaynaklarında yer aldığı şekliyle “Hz. Yusuf”) karakterini canlandırıyor

Film hakkında kısa bilgi

Oğul (orijinal adı The Carpenter’s Son), yönetmen ve senarist Lotfy Nathan imzası taşıyan, aile, inanç ve korku-gerilim unsurlarını harmanlayan bir yapım olarak tanımlanıyor. Filmin başrollerinde Nicolas Cage’in yanı sıra Noah Jupe, FKA twigs ve Isla Johnston bulunuyor; yapım uluslararası bir ortak üretim olarak kayıtlarda yer alıyor.

Konu ve Cage’in rolü

Yapımın fragmanlarında ve ön tanıtımlarında, Cage’in canlandırdığı Joseph karakterinin aileyi koruma içgüdüsü, inançla yüzleşme ve karanlık güçlerle mücadele temaları etrafında şekillenen sert, zaman zaman paranoyak bir baba profili çizdiği görülüyor. Film, dini referansları ve mitolojik öğeleri korku-gerilim türünün içine sokan iddialı bir anlatıya sahip olarak sunuluyor.

Türkiye dağıtımı ve gösterimler

Filmin Türkiye dağıtımını SugarWorkz ve TAFF Pictures üstlendiği bildirildi; yerel pazarda 21 Kasım 2025’te vizyona girmesi planlanıyor. Bilet satışları ve gösterim saatleri, sinema zincirlerinin programlarına göre haftanın başında açıklanacaktır.

Yapım notları ve beklentiler

  • Yönetmen Lotfy Nathan daha önce festivallerde dikkat çekmiş bir isim; bu yapımda mitolojik ve teolojik temaları korku sinemasıyla harmanlama çabası dikkat çekiyor.

  • Nicolas Cage’in kariyeri, beklenmedik ve cesur seçimlerle dolu; Oğul için de benzer bir merak ve tartışma bekleniyor. Fragman ve ilk görseller, hem sinemaseverlerin hem de eleştirmenlerin ilgisini çekti.

Neden konuşuluyor?

Filmin tartışma yaratmasının başlıca sebepleri arasında ünlü bir Hollywood yıldızının İncil/Kutsal hikâye çağrışımı olan bir karakteri canlandırması; dini temaları korku-gerilim estetiğiyle buluşturması; ve Lotfy Nathan gibi genç bir yönetmenin alışılmış kalıpların dışına çıkması yer alıyor. Türkiye’deki haber ajansları ve magazin siteleri, Cage’in “Hz. Yusuf” olarak anıldığı haberlerle filmi gündeme taşıdı; bu çerçevede kültürel duyarlılıklara dikkat edilerek izleyici tepkileri takip edilecek.


Öne çıkan bilgiler (kısa)

  • Film adı (TR): Oğul.

  • Orijinal ad: The Carpenter’s Son.

  • Vizyon tarihi (Türkiye): 21 Kasım 2025.

  • Yönetmen / Senaryo: Lotfy Nathan.

  • Başrol: Nicolas Cage (Joseph / haberlerde “Hz. Yusuf” olarak geçiriliyor)

  • Dağıtım (TR): SugarWorkz, TAFF Pictures.

Okumaya Devam Et

Magazin

Survivor 2026 sürprizi: Cüneyt Arkın’ın oğlu Murat Arkın “Ünlüler – All Star” kadrosunda

Yayımlandı

üzerinde

Survivor 2026 sürprizi: Cüneyt Arkın’ın oğlu Murat Arkın “Ünlüler – All Star” kadrosunda

Yayın Tarihi: 18 Kasım 2025 | Saat: 12:30 (UTC+3)
Okuma süresi: ~3 dakika
Kaynaklar: Acun Ilıcalı duyuruları / yerel haber ajansları

TV8’in yapımı ve Acun Ilıcalı’nın sunuculuğunda gerçekleştirilen Survivor 2026 (Ünlüler – All Star) kadrosuna bugün bir sürpriz daha eklendi: Yeşilçam’ın usta ismi Cüneyt Arkın’ın oğlu, oyuncu Murat Arkın resmen duyuruldu. Yapımcının sosyal medya açıklamasına göre Murat Arkın, Ünlüler takımında mücadele edecek.


Detaylar — Ne oldu, kim duyurdu?

  • Survivor yapımcısı ve sunucusu Acun Ilıcalı, sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımda Murat Arkın’ın kadroya dahil olduğunu belirtti ve “Gönülden başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı. Bu duyuru haber ajansları tarafından saatler içinde aktarıldı.

  • Bugüne dek Ünlüler kadrosunda adı geçen diğer isimler: Bayhan, Keremcem, Dilan Çıtak, Mert Nobre, Serhan Onat ve milli voleybolcu Meryem Boz. Murat Arkın’ın katılımıyla Ünlüler takımının profilinde yeni bir aksiyon/oyunculuk rengi oluştu


Murat Arkın kimdir? (Kısa biyografi)

  • Doğum: 4 Mayıs 1975, İstanbul.

  • Meslek: Oyuncu; sinema ve dizi projelerinde yer aldı (ör. Börü, Dağ 2, Arif V 216 gibi yapımlar).

  • Aile: Babası Yeşilçam’ın tanınan ismi Cüneyt Arkın.

  • Sektördeki deneyimi, fiziksel yeterliliği ve aksiyon rol geçmişi nedeniyle Murat Arkın’ın parkurlarda dikkat çekeceği yorumları yapılıyor.


Survivor 2026 hakkında kısa notlar (başlangıç, çekim yeri, beklenti)

  • Resmi yayın başlangıç tarihi henüz TV8/Acun Ilıcalı tarafından net biçimde açıklanmadı; geçen sezonun başlangıç örnekleri ve sektör kaynakları, yeni sezonun Ocak 2026 başı veya yılın ilk haftalarında başlamasının muhtemel olduğunu bildiriyor. Çekimlerin genelde Aralık sonu / Ocak başı civarında Dominik vb. lokasyonlarda başladığına dair haberler var.


Neden haber değeri taşıyor? İzleyici tepkisi & beklenti

  • Murat Arkın isminin kadroya katılması, Yeşilçam bağı olan bir oyuncunun popüler reality formatına katılması açısından magazinsel ilgi uyandırdı; sosyal medyada konu kısa sürede trend oldu. İzleyiciler, Arkın’ın aksiyon geçmişi ve fiziksel performansını parkurlara nasıl yansıtacağına dair tartışıyor. (Sosyal medya tepkileri hızlı biçimde güncelleniyor; resmi açıklamalar Acun’un hesaplarından takip edilebilir.)


Kısa analiz — Murat Arkın’ın yarışmaya katkısı

  • Artı: Tanınmış bir aile geçmişi ve oyunculuk deneyimi, program içinde dikkat çeker; jüri/izleyici ilgisini artırma potansiyeli yüksek.

  • Soru işareti: Survivor fiziksel dayanıklılık, psikolojik yön ve takım dinamikleri gibi unsurlar gerektirir; oyunculuk geçmişi her zaman parkur başarısını garanti etmez. Bu yüzden performansı izleyerek değerlendirmek gerekiyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar