Magazin

Kaygılı bağlanmayla mücadele etmenin 5 yolu

Yayımlandı

üzerinde

İlişkilerinizde sürekli güvence arıyor, partnerinizden sık sık onay bekliyorsanız, kaygılı bağlanma stiline sahip olabilirsiniz. Uzmanlar, bu bağlanma tarzının geçmişte yaşanan anksiyete, karşı tarafı memnun etmeye çalışma, yapışkan davranışlar ve terk edilme korkusuyla şekillenmiş olabileceğini belirtiyor.

Verywell Mind’da yer alan habere göre bağlanma teorisi, ilişkilerdeki davranış kalıplarımızı anlamamıza yardımcı olan bir çerçeve sunar. Çocukluk döneminde, stres karşısında bakımverenlere yönelme ihtiyacı gelişkindir. Bu ihtiyaç tutarlı ve duyarlı şekilde karşılandığında kişi güvenli bağlanma stiline sahip olur.
Ancak tutarsız bakım verenlerle büyüyen bireyler, genellikle kaygılı bağlanma geliştirir. Bu kişiler için dünya güvenli bir yer gibi görünmez, ihtiyaçlarının karşılanacağına dair inançları zayıftır ve terk edilme kaygıları yüksektir.
Kaygılı bağlanmanın en belirgin işaretlerinden biri partnerin ruh hali değişimlerine aşırı duyarlılıktır.
Çocukken ihtiyaçları önemsenmeyen biri, ihtiyaçlarının “fazla” olduğunu düşünerek onları bastırabilir. Bu döngüyü kırmak için, ihtiyaçlarını açıkça dile getirmeli ve karşısındakinin bunlara yanıt vermesine fırsat tanımalıdır.
Araştırmalar, olumsuz düşünce kalıplarının (bilişsel çarpıtmalar) bireyin öz algısını negatif yönde etkileyebileceğini gösteriyor. Olumsuz deneyimlerle sık sık karşılaşan beyin, kolay yollara kaçarak genellemelere başvurabilir. Bu durum, “zihin okuma” ve “felaketi çağırma” gibi durumlara yol açabilir.
Kaygılı bağlanmaya sahip bireyler genellikle duygusal yakınlıktan kaçınan, kaçıngan bağlanma stiline sahip kişilere çekilir. Bu durum, “takip eden” ve “kaçan” ilişki dinamiğine neden olur. Sürekli duygusal yakınlık arayan kişi, terk edilme korkusunu yaşarken, karşı taraf bu yakınlığı tehdit olarak algılayıp uzaklaşır. Bu döngü iki tarafın da en büyük korkularını pekiştirir.
Sağlıklı bir ilişki için güvenli bağlanma özellikleri gösteren bireylerle ilişki kurmak önemlidir. Dr. Amir Levine, bu kişilerin taşıması gereken özellikleri şu şekilde sıralar:Denge: Güçlü, çatışmalarda bile kendini koruyabilen, sizin değişen duygularınızı önemseyen bireyler ilişkide denge sağlar.Duygusal sıcaklık: Mizah, empati, saygı ve şefkat gösterebilen kişiler, kaygınızı yatıştırır. Açık iletişim: Net, doğrudan ve duygusal sorumluluk taşıyan bireyler, ilişkide belirsizlikleri azaltır.İlişkiye bağlılık: Gelecek planlarını rahatça yapabilen, sözünde duran ve süreklilik sağlayan biri, duygusal güveni artırır.
Uzmanlar, kaygılı bağlanma stilini dönüştürmenin 5 yolla mümkün olabileceğini ifade ediyor:KENDİNİZİ TANIMAYA ÇALIŞINİlişkilerde neden böyle davrandığınızı ya da böyle hissettiğinizi her zaman anlamıyor olabilirsiniz. Partnerinizin bir davranışı sizi rahatsız ettiğinde, otomatik tepki vermeden önce bir adım geri çekilip düşünmek faydalı olabilir. “Bu hislerin altında ne var?” sorusunu kendinize sormak, kaygının kökenini fark etmenizi sağlayabilir.İLETİŞİM BECERİLERİNİ GELİŞTİRİN
Duygularınızı ifade etmeyi ve ihtiyaçlarınızı açıkça dile getirmeyi öğrenmek, ilişkilerde daha net ve sağlıklı iletişim kurmanızı sağlar. Aynı zamanda beden dili, mimikler ve jestler gibi sözsüz ipuçlarını anlamak, partnerinizin duygularını daha iyi yorumlamanıza yardımcı olabilir.PROFESYONEL DESTEK ALIN
İlişkilerde sürekli benzer sorunları yaşıyorsanız bir terapistten destek almak önemlidir. Terapi, çocuklukta yaşanmış ve bugünkü bağlanma biçiminizi şekillendiren deneyimlerle yüzleşmenizi sağlar. Ayrıca, terapistiniz tetikleyicileri tanımlamanıza ve tepkilerinizin ne zaman işlevsiz hale geldiğini fark etmenize yardımcı olabilir.SAĞLIKLI DAVRANIŞ KALIPLARI GELİŞTİRİN
Terapi sürecinde, sorunlu tepkiler yerine daha yapıcı davranış biçimleri geliştirebilirsiniz. Özellikle çatışmalar karşısında daha dengeli tepkiler vermek ve partnerinizle sağlıklı bir iletişim kurmak mümkündür.GÜVENLİ BAĞLANAN KİŞİLERLE İLETİŞİM KURUN
Kaygılı bağlanan bireyler için güvenli bağlanma stiline sahip bir partnerle ilişki kurmak başlangıçta rahatsız edici gelebilir. Ancak bu tür ilişkiler, sağlıklı ve dengeli bir ilişkinin nasıl hissettirdiğini deneyimlemenizi sağlar. Aynı zamanda, yüksek özsaygıya sahip, sınırlarını bilen ve güvenli bağlanan arkadaşlıklar kurmak da iyileşme sürecini destekler.
WebMD’de yer alan habere göre, kaygı yükseldiğinde, aşağıdaki yöntemleri uygulayarak anlık rahatlama sağlayabilirsiniz: Derin nefes egzersizleri yapın.
Yoga ya da başka bir spor dalı ile bedeninizi hareket ettirin.
Doğada yürüyüşe çıkın, özellikle orman gibi sakinleştirici ortamlarda.
Sevdiğiniz bir müziği açın, masaj yaptırın ya da size iyi gelen bir aktiviteyle kendinizi şımartın.
Olumlu cümlelerle kendinizi motive edin.
Yaratıcı faaliyetlere yönelin; resim yapmak ya da günlük tutmak gibi duygularınızı ifade edebileceğiniz alanlar oluşturun.
Kaygılı bağlanma stili zamanla değişebilir ve iyileşebilir. Psikoloji literatüründe bu durum “kazanılmış güvenli bağlanma” (earned secure attachment) olarak adlandırılır. Yani kişi, çocuklukta güvenli bağlanma geliştirememiş olsa bile, yetişkinlikte farkındalık ve psikolojik destekle daha dengeli bir bağlanma tarzı benimseyebilir.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çok Okunanlar

Exit mobile version