Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Kartalkaya otel faciası: Araştırma Komisyonu, Tanju Özcan’ı dinledi

Yayımlandı

üzerinde

Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Otel Yangınını Araştırma Komisyonu, AK Parti Erzurum Milletvekili Selami Altınok başkanlığında toplandı.

Bolu Belediye Başkanı , Özcan, otelin bulunduğu alanın Bolu’nun Seben ilçesinin mülki sınırları içinde olduğunu belirterek, “Bu otel, emlak vergisini dahi Seben Belediye Başkanlığına ödüyor.” dedi.

Otelin 1990’lı yılların sonunda 3 bin 224 metrekare olarak Bayındırlık İl Müdürlüğü tarafından ruhsatlandırıldığını söyleyen Özcan, “Yanan otele baktığımızda yaklaşık 16 bin 300 metrekare. Burada 4 kez tadilat yapılmış. Yani 3 bin metrekareden 16 bin metrekareye 4 ayrı tadilatla büyütülmüş. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14’üncü maddesinde açık olarak şu söyleniyor; ‘Belediye, kendi sınırlarında ve meclis kararı alması halinde mücavir sahaya hizmet götürmekten sorumlu’.” diye konuştu.
Otelin bulunduğu alanın Bolu Belediyesinin mücavir sahasına bile oldukça uzak olduğunu dile getiren Özcan, şöyle devam etti:
“Biz, bu otelin 1997’deki inşaat ruhsatını da sonra iskan ruhsatını da vermedik. Sonrasındaki tadilat ruhsatlarına da onay vermedik, yapı kullanım onayını da biz vermedik çünkü bizim sınırlarımız dışında. Otele işletme ruhsatı veren de Özel İdare. Burası kesinlikle bizim yetki ve sorumluluk sahamızda değil. Hukukçu arkadaşlarımız bilir, bizim bu oteli de hiçbir şekilde resen denetleme yetkimiz yok. Sadece talep halinde bu tür yerlere gidip, inceleyip, şartları uyuyorsa ‘Yangına Uygunluk Raporu’ verme şansımız var. 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu var. Burada il genelindeki bu tür olaylarla ilgili sorumluluk tamamen Vali’ye ve onun başkanı olduğu Özel İdare’ye verilmiş.”

Özcan, Kültür ve Turizm Bakanlığının ise “Turizm Sertifikası” vererek “işe dahil olduğunu” söyledi. Özcan, “Onu nereden söylüyorum? 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu var… Turizm Teşvik Kanunu incelendiğinde, Kültür ve Turizm Bakanlığının Turizm İşletme Belgesi’ni verdiği yerlerde insan, çevre ile can ve mal güvenliğinin sorumluluğunun Kültür ve Turizm Bakanlığında olduğu açıkça 30. 34. 37. maddelerinde, hatta 1. ve 3. maddelerinde tarif edilmiş.” dedi.

Özcan, Turizm Teşvik Kanunu’nun 30. maddesine dikkati çekerek, “Burada, Turizm Belgesi verilmiş otellerin tamamının denetim yetkisinin Kültür ve Turizm Bakanlığına ve/veya akredite edilmiş denetim firmalarında olduğu açık bir şekilde yazılıdır. Ben burada kimseyi suçlamak veya kendi kurum çalışanlarımı aklamak için bunları söylemiyorum.” ifadesini kullandı.

“KONTROL ETME VE DENETLEME GÖREVİ KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞINDA”

Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik uyarınca yangındaki en büyük sorumlunun yapı sahibi olduğunu belirten Özcan, şunları söyledi:

“En büyük sorumlu o tabii ki… ‘Yapı ruhsatı vermeye yetkili idare’ diyor. Bu idare kim? İl Özel İdaresi, onun yetki alanına giriyor. Yine yönetmelik, sigorta şirketlerini denetimlerde yetkili saymış. Yine denetimle ilgili de şunu söylemiş, ‘ilgili olduğu bakanlık’, yani Turizm İşletme Belgesi veren bakanlık, ‘ruhsat vermeye yetkili kamu kurum ve kuruluşlarının müfettişleri’ ki bu Özel İdare müfettişleri veya ‘denetim elemanları tarafından gerçekleştirilir’ diyor. Turizm Yatırım, İşletme Ve Kuruluşlarının Denetimi Hakkında Yönetmelik’te açık bir şekilde Turizm Belgeli işletmelerin her yıl rutin olarak can ve mal güvenliği dahil olmak üzere her konuda denetleneceği hüküm altına alınmış. Yani bu otelde bir rutin denetim yapma yetkisine haiz olan Özel İdare. Her yıl periyodik olarak kontrol etme ve denetleme görevi Kültür ve Turizm Bakanlığında.”
Başkan Altınok’un, ilgili yönetmeliğe göre “periyodik denetim” ibaresinin olup olmadığına dair sorusuna Özcan, “Var efendim, her yıl yapmak zorunda ve zaten 16 Aralık’ta, yani yangından yaklaşık 1 ay önce Kültür ve Turizm Bakanlığı kontrolörleri gelip oteli denetlemişler, yangından 1 gün sonra rapor vermişler. Yangın 22 Ocak. Kültür ve Turizm Bakanlığının o gün tarihli raporu var. Kültür ve Turizm Bakanlığı kontrolörleri her yönden incelemesine rağmen yangın önlemleriyle hiçbir bulgu ortaya koymuyor.” yanıtını verdi.

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre bu tip yapıların yılda en az bir defa can, mal ve iş güvenliği açısından kontrol edilmesi gerektiğini belirten Özcan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının da bilirkişi raporunda bu yüzden “etkili olduğunun” ifade edildiğini dile getirdi.

Özcan, otelin “mevcut bina” sayıldığını ifade ederek, “Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmeliğe 2021 yılında bir ek yapılmış ve mevcut binalardaki eksikliklerin giderilmesiyle ilgili 31 Aralık 2023’e kadar süre verilmiş. Bu süre daha sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2 sefer uzatılmış ve bunlara en son demiş ki ‘hangi tarihte olursa olsun bir yangın uygunluk raporu ibraz edin bu sorun çözülsün’ ama yine de bu sorun çözülmemiş.” dedi.
– “Hukuki durumu aynı insanlarla ilgili ayrı bir uygulama yapılıyor”
Yangından sonra hazırlanan bilirkişi raporuna değinen Özcan, tespitlerin yangınla ilgili kısımlarına itirazının olmadığını belirterek, raporun teknik olarak çok doğru yazıldığı değerlendirmesinde bulundu.

Özcan, raporun hukuki kısımlarına dair şöyle konuştu: “Bu tür davalarda ‘asli kusur’ ve ‘tali kusur’ ibareleri kullanılır ancak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, İl Özel İdaresi ve Bolu Belediyesi ile ilgili ‘birinci derece etkili oldukları’ diye bir tabir kullanmışlar. Şu anda 4 kurum için ‘etkilidir’ diyor ama sadece 2 kurumla ilgili adli süreç yürüyor. Özel İdare’den, belediyemizden tutuklu arkadaşlarımız var. Soruşturma izni verilmemesi, davanın da açılamamasıyla sonuçlanıyor. Burada aynı şekilde konumlandırılan Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından tek bir kişiyle ilgili dahi şu anda adli soruşturma yürümüyor. Aynı derecede etkili oldukları yazıyor ama görevi kötüye kullanmaktan, ihmalden veya görevi ihmal suretiyle kötüye kullanmaktan dolayı Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileriyle ilgili soruşturma izni isteniyor ama aynı konumda olan İl Özel İdaresi ve belediye çalışanları, soruşturma izni istenmeksizin ‘bilinçli taksir’den tutuklanıyor. Burada hukuki durumu aynı olan insanlarla ilgili ayrı bir uygulama yapılıyor.”

Belediye yetkililerinin yangından önce otele gidip inceleme yaptıklarını ve eksikliklerin giderilmesi için otele 15 gün süre verdiklerini söyleyen Özcan, şunları kaydetti: “Rapor falan yok, ortada sadece form var. Bu süre içinde taleple bağlı olduğu için ilgili otel yönetimi talebini geri çektiğinden, talep ortadan kalkınca işlem de ortadan kalkıyor. Yani bize diyorlar ki ‘madem böyle bir rapor vardı niye bunu Bakanlığa bildirmediniz?’ Sayın Başkanım, ortada rapor yok, bir form var. Talep geri çekilince de rapor düzenlenememiş. Zaten raporun uygunsuz olarak düzenlenmesi diye bir şey de yok. Dolayısıyla belediye çalışanlarının herhangi bir kusuru olduğunu düşünmüyorum.”

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Resmi Gazete’de bugün (23 Ağustos 2025 Resmi Gazete kararları)

Yayımlandı

üzerinde

YÜRÜTME VE İDARE BÖLÜMÜ

YÖNETMELİK

–– Akdeniz Üniversitesi Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

TEBLİĞLER

–– Türk Gıda Kodeksi Krema ve Kaymak Tebliği (No: 2025/18)
–– İthalatta Kota ve Tarife Kontenjanı İdaresine İlişkin Tebliğ (No: 2025/7)

–– Türk Lirası Mevduat ve Katılma Hesaplarına Dönüşümün Desteklenmesi Hakkında Tebliğ (Sayı: 2021/14)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sayı: 2025/20)

–– Altın Hesaplarından Türk Lirası Mevduat ve Katılma Hesaplarına Dönüşümün Desteklenmesi Hakkında Tebliğ (Sayı: 2021/16)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sayı: 2025/21)

–– Altın Cinsinden Fiziki Varlıkların Finansal Sisteme Kazandırılması Hakkında Tebliğ (Sayı: 2022/11)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sayı: 2025/22)

KURUL KARARLARI

–– Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun 21/08/2025 Tarihli ve 13716 Sayılı Kararı

–– Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun 21/08/2025 Tarihli ve 13721 Sayılı Kararı

–– Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun 21/08/2025 Tarihli ve 11257 Sayılı Kararı

YARGI BÖLÜMÜ

YARGITAY KARARI

–– Yargıtay 3. Hukuk Dairesine Ait Karar

İLÂN BÖLÜMÜ

a – Artırma, Eksiltme ve İhale İlânları

b – Çeşitli İlânlar

– T.C. Merkez Bankasınca Belirlenen Döviz Kurları ve Devlet İç Borçlanma Senetlerinin Günlük Değerleri

Okumaya Devam Et

Gündem

Antalya’da 119 bin litre sahte-kaçak alkol yakalandı

Yayımlandı

üzerinde

Jandarma ekipleri, Antalya’da sahte ve kaçak alkol imalatçılarına yönelik operasyon düzenledi.

İçişleri Bakanı ‘nın aktardığı bilgilere göre kentte 5 ayrı adrese yapılan baskınlarda 119 bin 500 litre sahte ve kaçak alkole el kondu.

7 şüpheli de gözaltına alındı.

Bakan Yerlikaya operasyona ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Antalya Valimizi, operasyonu koordine eden Antalya Cumhuriyet Başsavcılığımızı, Jandarma KOM Daire Başkanlığımızı ve operasyonu gerçekleştiren Antalya İl Jandarma Komutanımız ile Jandarmamızı tebrik ediyorum.

Sahte alkol üretimi sadece bir suç değil; toplum sağlığını tehdit eden ölümcül bir tuzaktır.” ifadelerini kullandı.

Okumaya Devam Et

Gündem

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı: “Çernobil’de uçak savar sesi duyuldu”

Yayımlandı

üzerinde

FATİHDOGANMEDYA — Güncel, Doğru ve Ayrıntılı Haber

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı+1

Özet (meta açıklama): Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), Çernobil sahasında (Perşembe sabahı) ekiplerinin uçak savar/anti-aircraft atışı sesi duyduğunu ve çevrede dron tespit edildiğini açıkladı. Kurum olayla ilgili izlemeye devam ediyor; mevcut ölçümlerde radyasyon seviyelerinde anormallik bildirilmedi. Detaylar ve uzman değerlendirmesi için okumaya devam edin.


Olayın kısa özeti

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), Çernobil nükleer tesisi sahasında bulunan ekiplerinin Perşembe sabahı “uçak savar” (anti-aircraft) sesi duyduklarını bildirdi. Kurum ayrıca tesisin yaklaşık 5 kilometre çevresinde birden fazla drone tespit edildiğini aktardı. IAEA, gelişmeyi yakından takip ettiğini ve sahadaki ölçümlerin an itibarıyla normal olduğunu belirtti.


IAEA’nın gönderdiği bilgiler — ne söylendi?

  • IAEA günlük durum raporları ve sitesinde yer alan açıklamalarına göre, sahadaki ekipler Perşembe sabahı yüksek sesli askeri aktivite (uçak savar/anti-aircraft atışı) duydu. Kurum bu olayı güvenlik ve nükleer emniyet riski açısından not etti.

  • Aynı kaynaklarda, yasak bölge çevresinde birkaç dronun tespit edildiği, bazı dronların ise tesisin 5 km civarında görüldüğü belirtildi. IAEA, siteden gelen bilgilere dayanarak gözlemlerini ve ölçümlerini paylaştı.


Radyasyon ve yapısal durum — şu anki bilanço

IAEA ve bağımsız haber ajanslarının bildirdiği son duruma göre:

  • IAEA ekipleri ve yetkililer şağıdaki ölçümleri paylaştı: sahada ve çevresinde yapılan radyasyon ölçümleri şu an normal ve stabil olarak raporlanıyor; iç ve dış alanlarda kritik artış bildirilmedi. Ancak kurum, durumun değişken olabileceğini vurgulayarak sürekli izleme uyguluyor.

  • Geçmişte (Şubat 2025 örneğinde) bir drone’un Yeni Güvenli Muhafaza (New Safe Confinement) kabuğuna çarpıp yangın çıkardığı ve dış kabukta hasar oluştuğu olayında da IAEA, anlık ölçümlerde iç koruma katmanında bir ihlal tespit edilmediğini açıklamıştı — bu yüzden kurumun “anlık ölçümlerin normal olması” ifadesini önleyici bir güvence değil, mevcut duruma dair bilgi olarak değerlendirmek gerekiyor.


Olası riskler ve uzman yorumu

  • Askeri faaliyetlerin nükleer tesislere yakınlığı: Nükleer tesislerin yakınında yaşanan herhangi bir patlama, drone faaliyeti veya silah kullanımı; bakım, itfaiye müdahalesi veya korunma faaliyetlerini engelleyebilir; döküntü/fiziksel hasar riski taşıyabilir. IAEA, bu tür askeri hareketliliğin sahada güvenlik riskini artırdığını ve uluslararası gözlemci varlığının önemine vurgu yapıyor.

  • Radyasyon açısından anlık ölçümler normal olsa da yapısal hasar, havaya yayılan toz veya ince kırılmalar zaman içinde farklı riskler doğurabilir; bu yüzden sürekli izleme, örnekleme ve bağımsız doğrulama kritik. (Uzman değerlendirmesi — haber metni yorumudur.)


Uluslararası tepki ve gelişmeler

  • Olayla ilgili olarak IAEA’nın yaptığı uyarı küresel düzeyde dikkat çekti; uluslararası medya ve bazı devlet yetkilileri gelişmeleri takip ediyor. Daha önce benzer olaylarda (drone isabeti vb.) Ukrayna yetkilileri saldırı iddiasında bulunurken, saldırı sorumluluğunu kimse üstlenmeyebiliyor veya karşı taraf suçlamaları reddedebiliyor — bu bağlamda, bağımsız doğrulama ve IAEA raporları haberin en güvenilir kaynakları olarak öne çıkıyor.


Ne takip edilmeli?

  1. IAEA’nın resmi günlük güncellemeleri ve site raporları — sahadaki ekip gözlemleri ve ölçümler burada yayınlanacak.

  2. Ukrayna yetkililerinin açıklamaları (eğer olursa sahada tespit edilen dron/hasar ayrıntıları).

  3. Bağımsız uluslararası ajansların (AP, VOA, WNN vb.) takip haberleri — olası hasar fotoğrafları, uydu görüntüleri ve ek bilimsel ölçümler.


Arka plan — Yeni Güvenli Muhafaza (NSC) nedir?

Çernobil’in 1986’daki felaket sonrası reaktör 4’ün üzerine inşa edilmiş “Yeni Güvenli Muhafaza (New Safe Confinement)” büyük bir çelik kubbedir. Bu yapı, reaktör enkazını ve eski sargıyı çevreleyerek radyoaktif partiküllerin yayılmasını engellemek ve söküm-dekontaminasyon çalışmalarına izin vermek amacıyla uluslararası işbirliğiyle inşa edildi. NSC’nin dış kabuğunda veya ek yapılarda meydana gelebilecek hasarlar dikkatle izleniyor çünkü yapısal bütünlük uzun vadeli güvenlik için önemli.


Son söz — ne anlıyoruz?

IAEA’nın açıklaması, Çernobil bölgesinde Perşembe sabahı ekiplerin anti-aircraft/uçak savar sesi duyduğunu ve çevrede dron gözlemleri olduğunu doğruluyor. Kurumun paylaştığı mevcut ölçümler radyasyon seviyelerinde anormal bir yükseliş göstermiyor; ancak sahada yaşanan askeri hareketlilik ve dron faaliyetleri, nükleer tesislerin güvenliği açısından ciddiyetini koruyor. IAEA ve ilgili uluslararası kurumların takip raporları haberin seyrini belirleyecek.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar