Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Teknoloji

“Karanlık Oksijen” görevi: Okyanusun derinliklerinde yaşam aranacak!

Yayımlandı

üzerinde

Bilim insanları, güneş ışığı ulaşmayan deniz tabanındaki metal yığınlarının oksijen üretebildiğini keşfetti. Bu ilginç olayı anlamak isteyen araştırmacılar, Dünya okyanuslarının en derinlerine dalacak. Bilim insanları, bu görevin “diğer gezegenlerde yaşam olasılığına bakışı da değiştirebileceğini” söylüyor. Keşif aynı zamanda, dünya çapında bilimsel bir tartışmaya da yol açtı. Deniz tabanındaki değerli metalleri çıkarmayı planlayan derin deniz madenciliği şirketleri, durumdan şikayetçi. Deniz tabanında gelişmiş bir yaşam formu bulunması ihtimali, şirketlere milyarlar kazandıran madencilik faaliyetlerini sekteye uğratabilir…

Bilim insanları yakın zamanda karanlık deniz tabanındaki metal yığınlarının oksijen ürettiğini keşfetti.
Araştırmacılar, bu garip olayı anlamak amacıyla Dünya okyanuslarının en derin kısımlarını incelemeyi planladıklarını duyurdu.
Bilim insanları, bu görevin “diğer gezegenlerde yaşam olasılığına bakış açımızı da değiştirebileceğini” söylüyor.
İlk keşif deniz bilimcilerini şaşırttı. Daha önce oksijenin yalnızca bitkiler tarafından güneş ışığında -fotosentez ile- üretilebileceği kabul ediliyordu.
Yaşamın hayati bir bileşeni olan oksijenin karanlıkta metal yığınları tarafından üretiliyor olması, bu sürecin başka gezegenlerde de gerçekleşebileceği ihtimalini getirdi.
Araştırmanın başındaki Prof. Andrew Sweetman, “NASA’daki uzmanlarla görüşüyoruz. Onlar, karanlık oksijenin, doğrudan güneş ışığı olmayan diğer gezegenlerde yaşamın nasıl sürdürülebileceğine dair anlayışımızı yeniden şekillendirebileceğine inanıyorlar. Dünya’dan dışarı çıkıp tam olarak neler olup bittiğini anlamak istiyoruz.” diye konuştu.
İlk keşif, dünya çapında bilimsel bir tartışmaya yol açtı; bazı bilim insanları ve deniz tabanındaki nodüllerdeki değerli metalleri çıkarmayı planlayan derin deniz madenciliği şirketleri, bulguları eleştirdi.
Eğer oksijen bu aşırı derinliklerde, tamamen karanlıkta üretiliyorsa, bu durum deniz tabanında hangi canlı formlarının yaşayabileceği ve madencilik faaliyetlerinin deniz yaşamı üzerinde nasıl bir etkisi olabileceği sorusunu gündeme getiriyor.
Bu, deniz tabanı madenciliği şirketleri ve çevre örgütlerinin bu yeni araştırmayı yakından takip edeceği anlamına geliyor. Bazıları bulguların deniz tabanı madenciliği planlarının durdurulması gerektiğine dair kanıt sağladığını iddia etti.
Uzaktan kumandalı su altı ekipmanları kullanılarak deniz tabanının 10 kilometreden daha derin olduğu yerlerde çalışma yapılması planlanıyor.
Prof. Sweetman, “Eğer oksijen varsa. Bundan faydalanan mikrobiyal yaşam olabilir.” dedi.
Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Teknoloji

Vodafone Business, Tech Connect’te geleceğin teknoloji çözümlerini lanse etti

Yayımlandı

üzerinde

Türkiye’nin en büyük teknoloji buluşmalarından biri olan Business Tech Connect’i 2000’in üzerinde katılımcıyla gerçekleştiren Business, katılımcılarına gelecekle ilgili yeni bakış açıları kazandırırken, gün boyunca süren paneller ve çeşitli aktivitelerle IoT ve üretken yapay zekâ temelli yeni servislerinin lansmanlarını gerçekleştirdi.

“Yarının İş Dünyasına Bugünden Hazır: Yeni Nesil Ürün ve Stratejileri” panelinde son teknoloji çözümlerini işletmelerle buluşturan Vodafone Business’ın halihazırdaki inovatif teknolojileri için ürettiği yeni servislerin lansmanı, şirketlerden de tam not aldı.

Vodafone Business’tan yeni müşteri kanalı

Vodafone Business’ın Tech Connect’te lansmanını yaptığı ilk teknoloji çözümü Red Konsol oldu.

Kurumsal müşterileri için kesintisiz bir deneyim sağlamak adına tüm işlemleri 7/24 hızlı ve beklemeden gerçekleştirme kolaylığı sunan yenilenmiş müşteri kanalı Red Konsol’u kullanıcılarına duyuran Vodafone Business; bu sayede mobil, veri, ses, bulut ve güvenlik gibi alınan tüm hizmetleri görüntülenebilir kılarken, tek bir arayüz üzerinden kullanım kolaylığı da sunmuş oldu.

Bu sayede hem mobil hem de sabit hizmetler için müşteriler, hiç kimseye ihtiyaç duymadan 7/24 hızlı işlem yapabilme kolaylığını elde etti.

Vodafone Business, Tech Connect'te geleceğin teknoloji çözümlerini lanse etti - 1

Sohbet robotu TechBot’la tüm sorulara cevaplar 10 saniyede hazır

Etkinlikte yenilikçi metodolojisi olan ve bilgi bankası üzerinde çalışan TechBot’un da lansmanını yapan Business, TechBot sayesinde destek ekipleri en güncel bilgiye tek bir platform üzerinden anında ulaşırken, müşterilerden gelen sorun bildirimlerinde çözümleme hızını da yüzde 30 oranında artırdığını göstermiş oldu.

Sorunlu durumlarda 10 saniye içinde yanıt alabilen ve geliştirilmiş doğrulukla müşteri memnuniyetini en üst düzeye çıkartan Techbot’la arızalarda hızlıca destek alabilen Business destek ekipleri, bu sayede hata kodlarını üretken yapay zekâ teknolojisini kullanan bir sohbet robotu olan Techbot’a yazarak, problemlere nokta atışı ve hızlı müdahale edebiliyor.

Vodafone Business, Tech Connect'te geleceğin teknoloji çözümlerini lanse etti - 2

Yapay zekâ temelli SD-WAN çözümü Robin Hood AI’la ağ kaynaklarını optimize ediliyor

Yazılım tabanlı geniş ağ teknolojisi olan SD-WAN’ın hayatımıza girmesiyle, ağ yapılarında merkezi yönetim, esneklik ve güvenlik anlamında önemli bir dönüşüm başladı. Bu dönüşüm, işletmelerin ağ kapasitelerini ihtiyaçlarına göre bölerek segmente etmelerini sağlasa da artan etkileşim, entegre olunan sistemler ve dönemsel yoğunluklar sebebiyle ihtiyaca göre doğru dağılımı eş zamanlı ve manuel yönetmek mümkün değil.

Bu problemi çözebilme noktasında yapay zekâ temelli SD-WAN çözümü Robin Hood’u hayata geçiren Business, Tech Connect’te son olarak bu teknolojisini de tanıtmış oldu. Değişen kapasite ihtiyaçlarına manuel müdahale olmadan Robin Hood sayesinde anında yanıt verilebilirken, ağ kaynakları dinamik optimize edilerek iş süreçleri kesintisiz ve verimli bir şekilde devam ediyor ve trafik yönlendirme kararları yapay zekâ algoritmalarıyla otomatikleştiriliyor.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Büyük Patlama teorisi rafa kalkıyor: Evren aslında nasıl oluştu?

Yayımlandı

üzerinde

camiasında yıllardır kabul gören inanış, evrenin “Büyük Patlama” olarak bilinen devasa bir kozmik patlama ile başladığı yönünde.

Ancak yeni bir teori, yıllardır bildiğimiz her şeye meydan okuyabilir. Bir bilim insanı, evrenin tek bir büyük patlamadan ziyade çok sayıda hızlı patlamayla büyüdüğünü öne sürüyor.

KOZMOLOJİNİN KÖKENİNE MEYDAN OKUYOR

Alabama Üniversitesi’nde Profesör olan Richard Lieu, kozmolojinin en temel ve uzun süredir var olan teorilerinden birine meydan okuyor.

Lieu, “zamansal tekillikler” olarak bilinen bu patlamaların her birinin uzaya yeni madde ve enerji saçtığını, bunların da gezegenleri, yıldızları ve galaksileri oluşturduğunu ileri sürüyor.

1960’LARA DAYANAN TEORİYİ REDDEDİYOR

Büyük Patlama teorisi ise evrenin, yoğun bir şekilde paketlenmiş madde ve enerjiden oluşan sonsuz derecede küçük, sıcak bir nokta olarak başladığını ileri sürüyor. Daha sonra bu nokta hızla genişleyen bir madde ve enerji seline dönüştü ve bugün hala genişlemeye devam ediyor.

Bu 1960’lardan beri evrenin kökeni için geçerli kabul edilen açıklama.

Ancak Lieu, teorisinin bu sınırlamayı aştığına ve evrenin doğuşu için yeni bir çerçeve sunduğuna inanıyor.

“BAŞLANGIÇ TEK BİR PATLAMAYLA SINIRLI DEĞİL”

Classical and Quantum Gravity dergisinde yayımlanan yeni makalesinde öne sürülen zamansal tekillikler, tek bir patlayıcı başlangıçla (Büyük Patlama gibi) sınırlı değil. Aksine birden fazla patlama, tarih boyunca evrene enerji göndermeye devam etti.

Lieu’ya göre bu rastgele patlamalar nadiren ve hızlı bir şekilde gerçekleşiyor ve teleskoplar gibi mevcut teknolojiler tarafından tespit edilemeden önce dağılıyorlar.

Bu teori, bugün gördüğümüz evrenin yapısını ve karanlık maddeye ihtiyaç duymadan neden hızla genişlediğini açıklayabilir.

KARANLIK ENERJİ VE EVRENİN GENİŞLEMESİ

Büyük Patlama teorisine göre karanlık madde, evrendeki tüm yapıları bir arada tutan görünmez yapı iskelesidir; karanlık enerji ise evrenin giderek daha hızlı genişlemesini sağlayan tespit edilemeyen kuvvettir.

Bu gizemli maddelerin var olduğunu varsaymadığımız sürece bu teori çökmeye başlar. Evrenin genişleme hızının arttığını gösteren gözlemlerin nedenini açıklamak için karanlık enerjiye ihtiyaç duyuluyor.

Lieu, doğrudan kanıtlayamadığımız kuvvetlere dayanmadan, evrenin modelini bilinen fizik yasaları ve gözlemlenebilir evrenle uyumlu hale getirmeye çalıştı.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Çinli taykonotlar “uzayın anahtarını” teslim etti

Yayımlandı

üzerinde

İnsanlı Mühendisliği Ofisi tarafından bugün yapılan açıklamada, düzenlenen görev teslim töreninde Çin’in uzay istasyonunun anahtarının Shenzhou-20 mürettebatına teslim edildiği kaydedildi.

Shenzhou-19 mürettebatının öngörülen bütün görevleri tamamladığı belirtilirken, taykonotları taşıyan dönüş kapsülünün 29 Nisan’da Dongfeng İniş Alanı’na inmesinin beklendiği bildirildi.

Shenzhou-19 mürettebatının üç uzay aracı dışı faaliyet ile altı kez yük transferi işlemini tamamladığı, misyon kapsamında bir taykonotun uzayda tek seferde 9 saatlik uzay yürüyüşü gerçekleştirerek dünya rekoruna imza attığı ifade edildi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar