Gündem
Kadıköy’de Ev Hapsi Altındaki Zanlı, Silah Teşhiri Yüzünden Tutuklandı: Kolye Gaspı ve Sosyal Medya Skandalı

Açıklaması: İstanbul Kadıköy’de kolye gaspı nedeniyle ev hapsine çarptırılan şüpheli, sosyal medyada silah gösterisi yaptığı gerekçesiyle tutuklandı. Olayın detayları ve hukuki süreci bu makalede bulabilirsiniz.
Olayın Kısa Özeti
Kadıköy’de bir kişinin kolyesini bıçak tehdidiyle gasbettiği iddiasıyla yargılanarak ev hapsi cezası verilen şüpheli, sosyal medya hesabından silah teşhiri yaparken polis tarafından yakalanıp tutuklandı. İlk dosyada “bıçakla gasp” suçundan dolayı ev hapsi alan S. Ö. (isim kısaltılmıştır), ev hapsi şartlarını ihlal ederek çevrimiçi platformlarda cezaevinden çıktıktan sonra yasadışı şekilde silah gösterimi yaptı.
1. Kolye Gaspı ve Ev Hapsi Kararı
-
Tarih ve Yer: İstanbul Kadıköy, 2025’in ilk çeyreği.
-
Suçun Niteliği: İddiaya göre S. Ö., yürüyen bir kişiye bıçak çekerek kıymetli bir kolyeyi zorla almıştı.
-
Yargılama Süreci: Kolluk kuvvetlerinin yürüttüğü soruşturma sonucunda zanlı gözaltına alındı. Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından, “bıçakla korkutma ve nitelikli gasp” suçlamasıyla tutuklama talebi yükseltilmesine rağmen, mahkeme ev hapsi ve elektronik kelepçe uygulaması kararı verdi.
-
Ev Hapsi Şartları: Mahkeme, zanlının ikametgahından dışarı çıkmamasını şart koştu ve haftalık iki kez karakola giderek imza atmasını hükme bağladı. Ev hapsi kararının gerekçesinde, “tutukluluk gerektirmeyen ve delil karartma riski düşük” görüldüğü ifade edildi.
2. Sosyal Medyada Silah Teşhiri Kriterleri ve Örnekler
-
Genel Çerçeve: Türkiye’de son dönemde sosyal medya üzerinden silah fotoğrafı paylaşan veya silah kullanımı propagandası yapan birçok şüpheli hakkında operasyonlar düzenleniyor. Salt hatırlatmak gerekirse;
-
NTV Haber’e göre, İstanbul Emniyeti’nin farklı operasyonlarında 55 şüpheli gözaltına alındı ve 100’e yakın ruhsatsız silah ele geçirildi
-
Ankarabankanlı bir vaka kapsamında Eren B. isimli kişi canlı yayında silah gösterimi yaparken yakalanmış, evinde pompalı tüfek ve tabanca bulunmuş, ardından tutuklanmıştı .
-
-
Suç Unsuru: Silah teşhiri, TCK Madde 6133’e göre “ruhsatsız silah ve mermi satışı/teşhirine” ilişkin yasak dahilinde değerlendirilebiliyor. Özellikle sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar, “kamu düzenini bozma” ve “silah kullanımını özendirme” gibi suç unsurları barındırıyor.
3. Şüphelinin Sosyal Medya Faaliyetleri
-
Hesap Tespiti: Polis, sanal devriye ve bilirkişiler eşliğinde S. Ö.’nün Instagram ve TikTok hesaplarını takibe aldı.
-
Paylaşımlar: Hesapta, yaklaşık 3 video ve 5 fotoğraf bulundu. Bu içeriklerde;
-
Av Tüfeği Taşıma: Zanlı, ev hapsi kararını aldığı tarihten sonra, ev içerisinde üzerinde marka bilinmeyen bir av tüfeğiyle poz verdi.
-
Pompalı Fotoğrafı: Elektronik kelepçe takılı olduğu halde, elinde pompalı tüfekle çekilmiş bir fotoğraf paylaştı.
-
Sloganlı Paylaşım: “Ceza evine girdim ama korku bende değil” şeklinde yazılı bir görsel de dikkat çekti.
-
-
Delil Niteliği: Bu paylaşımlar, ev hapsi koşullarını ihlal etmekle kalmadı, aynı zamanda “ruhsatsız silah bulundurma” ve “silahı teşhir ederek korku salma” suçları kapsamında değerlendirildi.
4. Polis İncelemesi ve Yakalama Operasyonu
-
Takip Süreci: İstanbul Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, sosyal medyadaki paylaşımları tespit edip, İçişleri Bakanlığı ve İl Emniyet Müdürlükleri ile koordineli şekilde çalışma başlattı.
-
İkamet Baskını: 25 Mayıs 2025 sabahı, Kadıköy’de şüphelinin evine polisler tarafından baskın düzenlendi.
-
Ele Geçirilenler: Aramada; 1 adet ruhsatsız av tüfeği, bir miktar fişek ve sosyal medya görüntülerinde kullanılan silaha ait olduğu değerlendirilen bir kılıf bulundu.
-
Gözaltı: Zanlı S. Ö., ev hapsi şartlarını açıkça çiğnediği ve ek suç unsuru oluşturduğu için gözaltına alındı.
-
-
Tutuklama Gerekçesi:
-
Ev Hapsi İhlali: Kelimenin tam anlamıyla “evden çıkma yasağı” ve “aksi takdirde derhal tutuklama” şartlarını ihlal etmesi.
-
Silah Teşhiri: Hem ruhsatsız silah bulundurma, hem de sosyal medya üzerinden silah göstererek toplumsal korku yaratma.
-
Delil Karartma Riski: Hakkındaki paylaşımlar ve gizli tutulan silah nedeniyle kamuoyu üzerindeki etkisinin devamı ve suç delillerinin ortadan kaldırılması riski.
-
5. Hukuki Süreç ve Olası Cezai Yaptırımlar
-
Ek Suçlamalar: S. Ö. hakkında ek olarak “6133 sayılı Kanun’a muhalefet” ve “halkı silahla korkutma” suçlamaları yöneltildi.
-
Tutuklama Talebi: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, sulh ceza hâkimliğine “tutuklama” talebini sundu. Hakimlik, mevcut deliller ışığında “tutuklama” kararı vererek zanlının cezaevine sevkine hükmetti.
-
Bekleyen Duruşma: İlk duruşmanın Haziran 2025’te yapılması planlanıyor. Bu duruşmada:
-
Ara karar talepleri değerlendirilecek,
-
Savcılık soruşturmasının devamı ve ek deliller değerlendirilecek,
-
Zanlı savunmasını sunacak.
-
-
Muhtemel Cezai Yaptırımlar:
-
Bıçakla Gasp: 10–15 yıl hapis (TCK Madde 148). Ev hapsi devam eden dosyada bu suç bölümünün cezai sınırları tartışılacak.
-
Ruhsatsız Silah Taşıma ve Teşhir: 2–4 yıl arası hapis ve para cezası.
-
Ev Hapsi Şartlarına Aykırı Davranış: Ek ceza uygulanması olası; mevcut cezası uzatılabilir.
-
6. Kamuoyunun Tepkisi ve Sosyal Medya Yansımaları
-
Yerel Mahalle Halkı: Olay mahalline yakın bölge sakinleri, “Kadıköy’deki bu vakada ev hapsinin yeterli olmadığını düşünüyoruz” temalı tepkiler gösterdi. Emniyet’in bölgedeki devriyelerini artırması talep edildi.
-
Sosyal Medya Tartışmaları: Twitter ve Facebook’ta “Kadıköy ev hapsi skandalı” etiketi açıldı. Bir kısmı “henüz göstermelik paylaşımlar, medya abartıyor” derken, bir kısmı da “silahla korkutma, bir an önce ağırlaştırılmış müebbet şart” şeklinde sert ifadeler kullandı.
-
Hukukçuların Görüşü:
-
Av. Merve Aydın (Ceza Hukuku Uzmanı) oluşturduğu video analizinde, “Mahkeme, delil karartma riskine karşı tutuklama hükmü verebilirdi. Ev hapsi, her olayda yeterli olmuyor” değerlendirmesinde bulundu.
-
Av. Kerem Yıldız (İdare Hukuku) ise, “Sosyal medyada paylaşılan içerikler, kolluk kuvvetleri için ciddi bir delil kaynağıdır; adli merciler bunları mutlaka dikkate almalı” dedi.
-
Gündem
Enkazdan Saraya: Ümran Bebek, Esad’ın Sarayında Zafer Konuşması Yaptı
Enkazdan Saraya: Ümran Bebek, Esad’ın Sarayında Zafer Konuşması Yaptı
Tarih: 10 Aralık 2025| saat: 07:00
Okuma Süresi: 4 dakika
Suriye’de, Beşar Esad rejiminin devrilmesinin birinci yıldönümü olan 8 Aralık Hürriyet Günü coşkuyla kutlandı. Kutlamaların en çarpıcı anı ise, 2016’da Halep’te bir hava saldırısı sonrası enkaz altından çıkarılan ve savaşın sembol yüzü haline gelen Ümran Dakneş‘in, Başkanlık Sarayı’nda yaptığı duygusal konuşma oldu.
Artık 13 yaşında olan Ümran, “Kalbimde bir boşluk var” diyerek yaşadığı travmayı anlatırken, “Zafer geldiğinde hayatıma büyük bir ışık geri döndü” sözleriyle de umudunu paylaştı.

Bir Sembolün Hikayesi: Toz, Kan ve Şok
Ümran Dakneş, 2016 yılında henüz 5 yaşındayken Halep’teki evlerine düzenlenen bir hava saldırısında enkaz altında kalmıştı. Kurtarıldıktan sonra, üstü başı toz, yüzü kan içinde ve şok geçirir halde bir ambulansın arka koltuğunda otururken çekilen görüntüleri, Suriye’deki savaşın ve sivillerin çektiği acıların evrensel bir sembolü haline gelmişti.
O anları çeken gazeteci, Ümran’ın “elini yüzüne götürdüğünü ve kanı gördüğünü, neler olup bittiğine dair hiçbir fikri olmadığını” aktarmıştı. Kendisini tedavi eden doktor ise onun “tam bir şok halinde” olduğunu, çığlık bile atamadığını belirtmişti. Bu saldırıda Ümran, 10 yaşındaki kardeşini de kaybetmişti.

“Hikayemi Videolardan Öğrendim”
9 yıl sonra, bu kez Esad rejiminin sembolik kalbi olan Başkanlık Sarayı’nda konuşan Ümran, duygularını şu sözlerle ifade etti:
· “Bombardıman ve kuşatmayı yaşadığımı söylüyorlar ama hiçbir şey hatırlamıyorum. Büyüdüm ve kalbimde bir boşluk var. Bunun ağlamak mı yoksa korku mu olduğunu bilmiyorum.”
· “Hikayemi o videolardan öğrendim. Kendime baktım, toz ve toprak içindeydim.”
· “Zafer geldiğinde hayatıma büyük bir ışık geri döndü.”
Ümran’ın bu ifadeleri, saraydaki törene katılan yüzlerce kişiyi ve töreni takip edenleri duygulandırdı.

Coşkulu Kutlamalar ve Yeni Bir Sayfa
Ümran’ın konuşmasına ev sahipliği yapan Hürriyet Günü kutlamaları, Suriye genelinde büyük bir coşkuyla gerçekleşti. Kutlamalar kapsamında:
· Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, aynı gün sabah namazını Şam’daki tarihi Emevi Camii’nde kıldı ve halka “kardeşlik” mesajı verdi.
· Şam’ın Mezze Caddesi‘nde tanklar ve zırhlı araçların yer aldığı askeri bir geçit töreni düzenlendi.
· Emevi Meydanı’nda ise havai fişek gösterileri ve konserlerle halk bayram havasında kutladı.
Savaşın Diğer Çocukları da Unutulmadı
Saraydaki etkinlikte konuşan bir diğer isim de, çocukken çekildiği bir videoda “Biz Beşar Esad’e ne yaptık? Ölünce sizi Allah’a şikayet edeceğim” diyerek hafızalara kazınan Ali Mustafa Muhammed oldu.
Muhammed,”Çocuktum, okulu bilmiyordum ama uçak seslerini ve bombalardan saklanılacak köşeleri öğrendim” diyerek kayıp çocukluğuna vurgu yaptı. “Eskiden gözyaşlarımız hüzün ve korkudandı. Şimdi ise sevinç gözyaşları” sözleriyle de mevcut barış ortamına dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, geceyi dolduran gözlerle dinlediği gençlerin hepsine tek tek sarılarak, yeni dönemin “birlik ve şefkat” vurgusunu yaptı.
Türkiye’den Kardeşe Destek Mesajı
Suriye’deki yeni yönetim ve barış süreci, uluslararası alanda da destek gördü. Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, sosyal medya paylaşımında Suriye halkının Hürriyet Günü’nü kutlayarak, “Türkiye olarak bize düşen bu ışığın sönmemesi için yardım etmek, gerektiğinde evimizi ve ekmeğimizi paylaşmaktı” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim BaşkanıBurhanettin Duran da yaptığı açıklamada, “Türkiye olarak, savaşın yıkımından çıkan Suriye’nin yeniden ayağa kalkacağına inanıyoruz” mesajını verdi.
Savaştan Barışa Uzanan Zorlu Yol
61 yıllık Baas rejiminin ardından gelen yeni yönetim, hem ülke içinde yeniden inşa hem de uluslararası ilişkileri normalleştirme sınavı veriyor. Cumhurbaşkanı Şara, dört yıl sonra seçimlere gidileceğini duyurarak demokratik sürece işaret etti.
ABD ile ilişkilerin düzelmesi ve Batı yaptırımlarının büyük ölçüde kalkması,ekonomik toparlanma için umut vaat ediyor. Ancak geçiş döneminde yaşanan çatışmalar ve derin yaralar, Suriye’nin önündeki zorlukların boyutunu da gösteriyor.
Ümran bebeğin tozlar içindeki ambulans koltuğundan, Başkanlık Sarayı’ndaki kürsüye uzanan hikayesi, bir ülkenin yaşadığı trajediyi ve umudu aynı anda simgeliyor. Suriye, sembollerin değiştiği bu yeni dönemde, kayıp nesillerin kalbindeki boşluğu dolduracak bir gelecek inşa etmeye çalışıyor.
Gündem
MERSİN’DE “YAĞMA” PLANI: ÇALIŞTIĞI İŞ YERİNİ ANLAŞTIĞI KİŞİLERE SOYDURAN ŞÜPHELİ VE İŞBİRLİKÇİLERİ GÖZALTINDA
MERSİN’DE “YAĞMA” PLANI: ÇALIŞTIĞI İŞ YERİNİ ANLAŞTIĞI KİŞİLERE SOYDURAN ŞÜPHELİ VE İŞBİRLİKÇİLERİ GÖZALTINDA
Tarih.Saat: 09 Aralık 2025, 22:46 (yayınlanma / polis açıklaması zaman aralığına göre).
Okuma süresi: 1—2 dakika
Mersin’de bir iş yerinde “silahlı yağma” süsü verilerek gerçekleştirilen soygunun, içeriden bir çalışanın organize ettiği ortaya çıktı. Soruşturmayı yürüten ekipler, organize şekilde hareket eden 3 şüpheliyi gözaltına aldı; olayla bağlantılı yüklü miktarda döviz ve TL ele geçirildi

Olayın özeti
Mersin polisinin Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, kentte bir iş yerine silahlı ve maskeli iki kişinin girdiği, çalışanların etkisiz hale getirildiği ve iş yerinden yüksek miktarda döviz ile TL’nin çalındığı ihbarı üzerine çalışma başlattı. Yapılan teknik ve fiziki takip sonucu olayın içeriden desteklenerek planlandığı değerlendirildi; çalışanlardan biri (M.S.A. olarak geçiyor) “sözde mağdur” rolüyle eyleme yardım etmekle şüphelenildi.
Polis operasyonunda, örgütü planladığı tespit edilen E.K.K. ve A.Ş. isimli şüpheliler kiralık bir araçla kentten ayrılırken yakalandı; soruşturma kapsamında M.S.A. da gözaltına alındı. Şüphelilerin gözaltına alındığı anlar ve iş yeri çıkışı güvenlik kameralarına yansıdı
Ele geçirilenler ve deliller
Aramalarda ve araçta, suçtan elde edildiği belirlenen 801.153 ABD doları, 1.340 avro ve 462.395 TL ele geçirildiği bildirildi. Emniyet birimleri, ele geçen paranın, yağma suçu kapsamında önemli delil teşkil ettiğini açıkladı.

Soruşturmayı Gasp Büro Amirliği yürütüyor. Şüpheliler hakkında “nitelikli yağma” suçundan işlem başlatıldığı, soruşturmanın derinleştirilerek devam ettiği ve zanlıların emniyetteki işlemlerinin sürdüğü bildirildi. Zanlıların Adana’daki bir dinlenme tesisi yakınlarında, destek ekiplerle birlikte yakalandığı aktarıldı.
-
Şüphelilerin emniyetteki ifadeleri,knik takip kayıtları ve güvenlik kamerası görüntüleri soruşturmanın merkezinde bulunuyo
-
Savcılık talimatıyla soruşturma derinleştirildi; gözaltındaki zanlıların adliyeye sevk edilmesi bekleniyor.
Gündem
ABD Elçisi Net Konuştu: F-35’ler İçin Kesin Şart “S-400’ler Artık Kullanılmayacak ve Bulundurulmayacak”
ABD Elçisi Net Konuştu: F-35’ler İçin Kesin Şart “S-400’ler Artık Kullanılmayacak ve Bulundurulmayacak”
Tarih: 10 Aralık 2025 | Saat: 00:38 | Okuma Süresi: 3 dk.
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, Türkiye’nin F-35 programına geri dönüşü için net ve kesin bir şartı resmen açıkladı. Barrack, “Amerikan yasalarına göre, Türkiye’nin F-35 programına geri dönmesi için S-400 sistemini artık kullanmaması ve sahip olmaması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Büyükelçi Barrack, ABD Başkanı Donald Trump ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki olumlu ilişkinin, bu konuda yıllardır yapılan “en verimli görüşmelere” yol açtığını belirterek, önümüzdeki aylarda bir dönüm noktası yaşanacağı umudunu dile getirdi.

Görüşmelerde Kritik Eşik: 4-6 Ay İçinde Çözüm Bekleniyor
Barrack, daha önce Abu Dabi’de katıldığı bir zirvede de konuya ilişkin iyimser bir zaman çizelgesi paylaşmıştı. Buna göre, S-400’lerin kullanılmamasının “operasyonel uyumluluk” sorununu büyük ölçüde çözdüğünü, ancak sistemin Türkiye’de bulunmaya devam etmesinin temel sorun olduğunu vurgulayan Barrack, “Bu meselenin önümüzdeki dört ila altı ay içinde çözüleceğini düşünüyorum” demişti.
Barrack, Türkiye’nin Rus hava savunma sisteminden tamamen vazgeçmeye yakın olup olmadığı sorusuna da “Evet” yanıtını vermişti.
Trump-Erdoğan Görüşmesi Süreci Hızlandırdı
İki ülke arasındaki gerilimin çözümünde, liderler arasındaki doğrudan diyaloğun etkili olduğu gözleniyor.
· Beyaz Saray’daki Görüşme: Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başkan Trump, Eylül ayında Beyaz Saray’da bir araya geldi ve görüşmelerinde S-400/F-35 dosyası ele alındı.
· Trump’ın Açık Kapı Sinyali: Görüşmenin ardından Trump, Türkiye’ye F-35 satışına sıcak baktığı yönünde sinyaller verdi. Amerikan medyası, Trump’ın, Türkiye’nin S-400’leri “çalışamaz hale getirecek bir anlaşmaya” varması halinde satışa açık olduğunu belirttiğini aktardı.
· Erdoğan’dan “Güzel Adımlar” Açıklaması: Cumhurbaşkanı Erdoğan da yaptığı açıklamada, “F-35 konusunda ABD Başkanı Sayın Trump’la yaptığımız son görüşmelerde güzel adımlar attık. Temenni ediyorum ki verilen sözler yerine getirilsin” ifadelerini kullanmıştı.
Arka Plan: Neden F-35’lerden Çıkarıldık?
Türkiye, 2017’de Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi satın alma kararı aldı. ABD, bu sistemlerin, F-35 gibi 5. nesil savaş uçaklarının gizlilik (stealth) kabiliyetini tehdit edebileceği ve NATO savunma sistemleriyle uyumlu olmadığı gerekçesiyle şiddetle karşı çıktı.
· Programdan Çıkarılma: Bu anlaşmazlık, 2019 yılında Türkiye’nin F-35 Ortak Üretim Programı’ndan çıkarılmasıyla sonuçlandı.
· CAATSA Yaptırımları: Aynı gerekçeyle, ABD, Türkiye’ye karşı CAATSA (ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası) kapsamında yaptırımlar uyguladı. Bu yaptırımlar, Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ve bazı Türk yetkilileri de kapsadı.
· Depodaki Uçaklar: Programdan çıkarılmadan önce Türkiye için üretilmiş 6 adet F-35A uçağı, yıllardır ABD’de bir depoda bekletiliyor.

Uzlaşı Yolu: F-16 Onayı ve Teknik Diyalog
Son dönemde ilişkileri yumuşatan adımlar da atıldı. Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğine onay vermesinin ardından, ABD Kongresi, Ankara’nın 40 adet yeni F-16 Block 70 savaş uçağı ve 79 mevcut F-16’sının modernizasyonu talebini onayladı. Bu gelişme, savunma işbirliği kanalını canlı tuttu.
Büyükelçi Barrack’tan Türkiye’ye Övgü
Barrack, açıklamalarında Türkiye’nin bölgesel ve savunma sanayii kapasitesine de vurgu yaptı.
· Türkiye’yi “ABD’den sonra NATO’nun en büyük ikinci ordusuna sahip müttefiki” olarak nitelendirdi.
· Güçlü savunma sanayisine dikkat çekerek, “Ankara, Ukrayna’nın drone tedarikçisi, kendi savaş uçakları var” dedi.
· Ayrıca, Gazze’de oluşturulması planlanan yabancı asker gücüne Türkiye’nin katılımının “harika” olacağını ifade etti.
SONUÇ: ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın yaptığı açıklamalar, F-35 krizinde somut ve çözüme yönelik bir sürecin aktif olarak işlediğini gösteriyor. ABD tarafının şartı net: S-400’lerin kullanılmaması ve nihai olarak elden çıkarılması. Liderler düzeyindeki olumlu hava ise, önümüzdeki 4-6 aylık periyotta bu on yıllık anlaşmazlığın giderilmesi ve Türk Hava Kuvvetleri’nin 5. nesil uçak filosuna kavuşması yönünde önemli bir umut ışığı yakıyor.
-
Gündem2 gün öncesparta’da kayıp çoban: “Öldürmüşler, kafasını kesmişler” — Başsız ceset ve arayış sürdü
-
Ekonomi1 hafta önceSüresiz nafaka kalkıyor mu? Gözler Meclis’e çevrildi — Evlilik süresi detayı ne getiriyor?
-
Magazin1 hafta önceSon Dakika: Murat Cemcir iç kanama nedeniyle yoğun bakıma kaldırıldı
-
Ekonomi7 gün önceöğretmen,polis,hemşire ne kadar maaş alacak
-
Teknoloji1 hafta önceCep telefonu aboneliğinde köklü düzenleme: Aktif olmayan hatlar 3 ayda kapanacak, yabancılara özel numara verilecek
-
Magazin1 hafta önceSeçil Erzan hakim karşısında — “Karar bugün çıkabilir” iddiası; savcılık yüzlerce yıla kadar hapis talep etti
-
Spor1 hafta önceFenerbahçe — Galatasaray: Ligin 14. haftasında derbi gecesi
-
Sağlık1 hafta önceHAVAALANLARI VE AVM’LERE YERLİ “OTOMATİK ŞOK” DÖNEM
