Gündem
İstanbul’da Akıllara Durgunluk Veren Dolandırıcılık Olayı: Özel Banka 376 Bin Lira Dolandırıldı
Açıklama: İstanbul’da gerçekleşen dolandırıcılık olayında, dolandırıcı kendisini BDDK Başkanı olarak tanıtarak özel bir bankayı 376 bin lira dolandırdı. Olayın detayları, yemek randevusu teyiti, “patates hat” kullanımı ve yürütülen soruşturma süreci makalemizde yer alıyor.
Olayın Gelişimi ve İlk Belirtiler
Kasım ayında İstanbul’da, dolandırıcılık vakalarında sıkça rastlanan yöntemlerden biriyle, özel bir bankanın sabit hattını kullanarak gerçekleştirilen olay, kısa sürede akıllara durgunluk veren boyutlara ulaştı. Olayın merkezinde, kendisini Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı olarak tanıtan dolandırıcı yer aldı.
Dolandırıcı, bankalarla ortak bir yardım kampanyası düzenlediklerini iddia ederek, banka yöneticilerinden 376 bin lira ödeme talep etti. İlk aramada, dolandırıcı yönetim kurulu başkanı A.K.’yi arayarak, ödemeyi gerçekleştirmeleri için gerekli talimatları verdi. Ardından, banka genel müdür yardımcısı K.T.’nin de telefonunu arayarak, paranın Aykut D. adına belirlenen IBAN numarasına gönderilmesini sağladı.
Yemek Randevusu İle Teyit Süreci
Dolandırıcılık olayında dikkat çeken detaylardan biri de, banka yönetim kurulu başkanı ile yapılan yemek randevusuydu. Dolandırıcı, para transferinin ardından banka yöneticisi ile bir araya gelmek üzere 6 Ocak tarihli yemek randevusu verdi. Bu randevu, aslında dolandırıcının iddialarını teyit etmek için planlanmıştı.
Randevu günü geldiğinde, banka durumu doğrulamak amacıyla BDDK ile iletişime geçti. Ancak BDDK yetkilileri, dolandırıcının iddia ettiği işlemlerden tamamen habersiz olduklarını belirtti. Bu durum, dolandırıcılık olayının altını çizdi ve banka yetkililerinin hemen savcılığa şikayette bulunmasına yol açtı.
“Patates Hat” ve Dolandırıcılık Yöntemleri
Olayın araştırılması sırasında savcılık, dolandırıcılığın teknik detaylarında “patates hat” adı verilen, başkalarının adına alınmış sabit hat kullanımının söz konusu olduğunu tespit etti. Bu yöntem, dolandırıcılık vakalarında sıkça karşılaşılan bir durum olarak öne çıkıyor.
Dolandırıcıların kullandığı bu yöntemle, sahte kimlik bilgileri ve telefon hatları kullanılarak banka yetkililerinin güveni kazanılmış ve para transferi gerçekleştirilmiş oldu.
Soruşturma ve Hukuki Süreç
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, olayın tüm teknik ve hukuki detayları araştırıldı. Yapılan incelemelerde, paranın gönderildiği IBAN sahibi Aykut D., Yasin B. ve Ümit D. isimli şüphelilerin olayla bağlantılı olduğu belirlendi.
Savcılık, şüphelilerin “nitelikli dolandırıcılık” suçundan yargılanması için 10’ar yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı. Şüphelilerin, banka yetkilileriyle fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiği, dolandırıcılığı planlı bir şekilde gerçekleştirdiği ortaya konuldu.
Olayın Sonuçları ve Etkileri
Bu dolandırıcılık olayı, finans sektöründe güvenlik ve denetim konularını yeniden gündeme getirdi. Özel bankanın mağdur olması, kurumların dolandırıcılık yöntemlerine karşı daha sıkı tedbirler alması gerektiğini gösterdi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu ile işbirliği içinde yürütülen soruşturma, dolandırıcılık olaylarının önüne geçilmesi adına önemli bir örnek teşkil ediyor. Olayın detayları kamuoyu ile paylaşılırken, benzer yöntemlerle yapılabilecek dolandırıcılık vakalarına karşı farkındalık artırılmaya çalışılıyor.
Uzman Görüşleri ve Alınan Önlemler
Finans sektöründen uzmanlar, bu tür olayların tekrar yaşanmaması için;
-
İletişim Güvenliği: Bankaların telefon hatlarını ve iletişim sistemlerini daha güvenli hale getirmeleri,
-
Kimlik Doğrulama Prosedürleri: Dolandırıcılığa karışabilecek şahısların kimlik doğrulamalarının titizlikle yapılması,
-
Eğitim ve Bilinçlendirme: Banka çalışanlarının bu tür dolandırıcılık yöntemleri konusunda sürekli olarak bilgilendirilmesi ve eğitim programları düzenlenmesi gerektiğini belirtiyor.
Uzmanlar, benzer durumların yaşanmaması adına teknolojik altyapıların güçlendirilmesi ve güvenlik protokollerinin gözden geçirilmesinin önemine dikkat çekiyor.
Sonuç
İstanbul’da gerçekleşen bu dolandırıcılık olayı, finans dünyasında güvenlik zaafiyetlerini gözler önüne serdi. Kendini BDDK Başkanı olarak tanıtan dolandırıcının yemek randevusu teyidi ve “patates hat” gibi yöntemlerle gerçekleştirdiği bu olay, kurumların iletişim ve kimlik doğrulama sistemlerini yeniden gözden geçirmesine neden oldu.
Yapılan soruşturma sonucunda, olayın failleri hakkında ağır hapis cezaları talep edilmesi, dolandırıcılık vakalarına karşı adli sürecin ne kadar ciddi yürütüldüğünü gösteriyor. Bu gelişme, finans sektörü ve kamuoyu açısından önemli bir ders olarak değerlendiriliyor.
Gündem
Bahçeli’den Kritik Adım: “Terörsüz Türkiye Komisyonu” Üyelerini Açıkladı
Açıklaması
Devlet Bahçeli, Meclis’te kurulacak “Terörsüz Türkiye Komisyonu” için MHP’den Feti Yıldız, Muhammet Levent Bülbül, Halil Öztürk ve Yücel Bulut’u atadı. Komisyonun rolü, işleyişi ve sonraki adımlar bu makalede.
Giriş
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Terörsüz Türkiye Süreci” kapsamında Meclis’te oluşturulacak komisyona katılacak partiler arası heyetlerde MHP adına görev yapacak isimleri 26 Temmuz 2025 günü resmen duyurdu. Bu komisyon, PKK’nın silah bırakma sürecini muhatap alan “Terörsüz Türkiye” vizyonunun somut adımlarla hayata geçirilmesi amacıyla TBMM bünyesinde oluşturuluyor
Komisyonun Amacı ve Kapsamı
-
Amaç: PKK ve bağlantılı grupların silah bırakma çağrısının ardından, toplumsal barış ve terörün sonlandırılması yol haritasını hazırlamak.
-
Kapsam: Barış süreci adımları, toplumsal uzlaşı ve güvenlik politikalarının demokratik zeminde güçlendirilmesi.
-
Üye Sayısı: Toplam 51 milletvekilinden oluşacak; AKP 21, CHP 10, DEM Parti 4, MHP 4, İYİ Parti 3, Yeni Yol Grubu 3, grubu olmayan diğer partilerden 6 kontenjan.
MHP’den Görev Alacak Dört İsim
-
Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız
-
Sakarya Milletvekili Muhammet Levent Bülbül
-
Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk
-
Tokat Milletvekili Yücel Bulut
İsimlerin Yetkinlikleri ve Rolü
-
Feti Yıldız: Parti içi tecrübesi, stratejik planlama, komisyonun koordinasyon ve raporlama süreçlerinde kilit rol.
-
Levent Bülbül: Bölgesel barış girişimleri, STK ilişkileri ve toplumsal destek kanallarını güçlendirme.
-
Halil Öztürk: Güvenlik politikaları uzmanlığı, Meclis içi uzman komisyonlarla eşgüdümlü çalışma.
-
Yücel Bulut: Yerel dinamiklerin Meclis düzeyine taşınması, Tokat başta olmak üzere Doğu ve Güneydoğu temsilciliği.
Komisyonun İşleyiş Takvimi
-
Üye Bildirim Son Tarihi: 31 Temmuz 2025, 17:00’ye kadar TBMM Başkanlığı’na teslim edilmiş olacak.
-
İlk Toplantı: Ağustos başında planlanıyor; komisyon isminin kesinleşmesi ve çalışma usulü belirlenecek.
-
Rapor ve Öneriler: Eylül 2025 sonuna dek ara rapor; yıl sonuna dek nihai yol haritası TBMM Genel Kurulu’na sunulacak.
Süreçte Diğer Partilerin Yaklaşımları
-
İYİ Parti: Komisyona katılmama kararı alarak, yapının “TBMM İçtüzüğü’ne uygun uzman komisyon” statüsü taşımadığı eleştirisini yineledi.
-
Diğer Gruplar: AKP, CHP ve DEM Parti başta olmak üzere grubu bulunan partiler süreci destekleme ve katkı verme eğiliminde.
Değerlendirme ve Beklentiler
-
Toplumsal Barış: Silah bırakma çağrısının pratik adımlarla desteklenmesi, çözüm sürecine yeniden ivme kazandırabilir.
-
Güvenlik Ihlallerinin Azalması: Komisyonun kararları, bölgesel güvenlik politikalarını demokratik denetimle güçlendirebilir.
-
Siyasi Uzlaşma Kültürü: Farklı görüşlerin ortak metinlerde buluşması, TBMM’nin uzlaşma kapasitesini artıracak.
Sonuç
Devlet Bahçeli’nin açıkladığı MHP heyeti, “Terörsüz Türkiye” hedefinin Meclis zemininde işlenmesi sürecinde önemli bir aktör. Komisyonun başarısı, üye dağılımındaki denge, işleyiş mekanizmaları ve siyasiler arasındaki diyalog kalitesiyle doğrudan ilişkili olacak. Sürecin yakından izlenmesi, atılacak her adımda toplumsal güven ve barışın tesisine yönelik güçlü bir sinyal niteliği taşıyor.
Bu makale, “Terörsüz Türkiye Komisyonu” konusundaki en güncel gelişmelere dayanarak hazırlanmıştır.
Gündem
İmralı Cezaevi’nden Tahliye: Veysi Aktaş 31 Yıl 3 Ay Sonra Serbest Bırakıldı
“İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 31 yıl 3 ay tutuklu kalan Veysi Aktaş, infaz ertelemelerinin ardından 25 Temmuz 2025’te tahliye edildi. Tahliye süreci ve yasal dayanakları bu makalede detaylıca inceleyin.”
Makale İçeriği
1. Giriş
PKK hükümlüsü Veysi Aktaş, “Devletin egemenliği altındaki toprakların bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya çalışmak” suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almış ve 2015’ten beri İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuluyordu. 28 Nisan 2024’te yasal 30 yıllık infazını tamamlamasına rağmen, İdare ve Gözlem Kurulu kararıyla tahliyesi önce bir yıl, ardından üç ay ertelendi. Nihayet 25 Temmuz 2025’te tahliye kararı uygulandı
2. Ceza ve İnfaz Süreci
1994 yılında PKK yöneticiliği iddiasıyla tutuklanan Aktaş, 2015 yılında “çözüm süreci” kapsamında Mehmet Sait Yıldırım, Ömer Hayri Konar, Çetin Arkaş ve Nasrullah Kuran ile birlikte İmralı’ya sevk edilmişti 30 yıllık yasal infaz süresi 28 Nisan 2024’te tamamlandı; ancak İdare ve Gözlem Kurulu, iç denetim gerekçesiyle tahliyesini bir yıl erteledi. Bu erteleme, Aktaş’ın “umut hakkı” kapsamında değerlendirilmesini sağlayan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarına da paralel bir karardı.
3. Tahliye Ertelemelerinin Hukuki Dayanağı
AİHM içtihatlarına göre ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan mahkûmlar, belirli koşulları sağladıklarında topluma yeniden kazandırılma amacıyla salıverilme umuduna sahip olmalı; bu kapsamda pişmanlık, iyi hal ve toplumsal güvenlik unsurları dikkate alınıyor. İdare ve Gözlem Kurulu’nun erteleme kararları, infaz rejiminin titiz denetimini ve AİHM kriterlerine uyum arayışını yansıtıyo
4. Tahliye Tarihi ve Uygulama
Tahliyesi toplamda bir yıl üç ay ertelenen Veysi Aktaş, cezaevinde 31 yıl 3 ay geçirdikten sonra 25 Temmuz 2025 tarihinde serbest bırakıldı. Yargı kaynakları, sürecin tamamen infaz mevzuatı ve infaz hakimliklerinin onayı çerçevesinde yürütüldüğünü, hiçbir ayrıcalık veya istisna uygulanmadığını belirtti .
5. Toplumsal ve Siyasi Yansımalar
Tahliye haberi, başta HDP ve insan hakları örgütleri olmak üzere farklı kesimlerden “infaz adaleti” ve “insan hakları” vurgusuyla karşılandı. Bazı hukuk çevreleri, erteleme kararlarının AİHM içtihatlarına uygun yürütülmesinin pozitif tarafını öne çıkarırken; muhalif medya, “İmralı’dan ilk tahliye” diye manşetlerine taşıdı
Sonuç
İmralı Cezaevi’nin yüksek güvenlikli koşullarında 31 yılı aşkın süre geçiren Veysi Aktaş’ın tahliyesi, Türkiye’de ağırlaştırılmış müebbet infaz rejiminin işleyişine ilişkin tartışmaları yeniden gündeme taşıdı. Tahliye sürecinin hukuki zemini ve infaz ertelemeleri, AİHM içtihatlarıyla uyumlu yürütüldü. Bu gelişme, hem infaz sistemine hem de toplumsal adalet algısına dair önemli bir örnek teşkil ediyor.
Gündem
Alanya’da Skandal: Ünlü Doktor A.D. ve Hemşirenin Uygunsuz Görüntüleri, “Pes” Dedirten Yapay Zeka Savunması
Açıklaması
Alanya’nın tanınan doktoru A.D. ile hemşiresine ait olduğu iddia edilen uygunsuz görüntüler sosyal medyada yayıldı. Doktorun “Hesabım ele geçirildi, yapay zekâ” savunması büyük tepki topladı.
Olayın Perde Arkası
Antalya’nın Alanya ilçesinde Tanınan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. A.D.’ye ait olduğu iddia edilen uygunsuz görüntüler, doktorun kendi sosyal medya hesabından paylaşılınca ilçe gündemi kısa sürede çalkalandı . Görüntülerin yayılmasından sonra sosyal medyada “pes” dedirten tepkiler gelirken, olayın kaynağı hakkında birçok iddia ortaya atıldı.
Yapay Zekâ İddiası ve Doktorun Açıklaması
Dr. A.D., paylaşımın ardından hızlı bir şekilde yaptığı açıklamada, hesabının “kısa süreliğine ele geçirildiğini” öne sürerek söz konusu görüntülerin “yapay zekâ ile oluşturulmuş, gerçek dışı ve tamamen sahte” olduğunu savundu . Açıklamasında, “Gerekli tüm hukuki adımlar atılmıştır. Lütfen gördüğünüz her içeriğin gerçekliğinden emin olmadan inanmayın” ifadesini kullandı .
Hemşire İddiası
Yerel kaynaklar, görüntüleri önce yayımlayan kişinin Dr. A.D. ile arası bozuk olduğu iddia edilen hemşire olabileceğini öne sürdü . Diğer yandan, bazı medya organları da sosyal medya hesabının üçüncü kişiler tarafından ele geçirilme ihtimaline dikkat çekerek olayın “kişisel husumet”ten ziyade “siber saldırı” olabileceğini belirtti .
Hukuki Süreç ve Sonraki Adımlar
Doktor A.D.’nin avukatı aracılığıyla başlatılan ön soruşturma kapsamında, sosyal medya platformundan dijital delillerin toplanması ve görüntülerin kaynağının tespiti için bilirkişi incelemesi talep edildi . Ayrıca, “kişilik haklarının ihlali” ve “kişisel verilerin izinsiz kullanımı” gerekçesiyle hem hukuki hem de cezai yaptırımlar için savcılığa suç duyurusunda bulunuldu.
Kamuoyunun ve Medyanın Tepkisi
Olay, hem Alanya’da hem de ulusal medyada sıcak gelişme olarak takip edilirken; sosyal medya kullanıcıları, derhal gerçeklerin ortaya çıkarılmasını ve sorumluların cezalandırılmasını talep etti . Uzmanlar ise “yapay zekâ kaynaklı derin sahte” içeriklerin artışına dikkat çekerek, dijital okuryazarlık ve sosyal medya güvenliği konusunda uyarılarda bulundu.
Sonuç
Alanya’da büyük yankı uyandıran bu skandal, dijital çağda “görsel manipülasyon” ve “siber güvenlik” konularının ne denli kritik olduğunu bir kez daha gösterdi. Hukuki süreç ilerledikçe, hem yerel halk hem de doktor-hasta güven ilişkisi açısından sonuçları takip edilmeye devam edecek.
-
Gündem6 gün önce
Sivas’ta Feci Kaza: Yolcu Otobüsü Dağın Yamacına Çarptı, 3 Ölü – 24 Yaralı
-
Gündem1 hafta önce
20 Yıllık Gizem Çözüldü: Pendik’te Gönül Çelen Cinayeti Dosyası Raftan İndi
-
Politika4 gün önce
Ahmed Şara’ya 7 Ayda 3 Suikast Girişimi: Her Defasında Türk İstihbaratı Devredeydi
-
Politika1 hafta önce
Avrupa’nın En Büyük Limanı Rotterdam, İsrail’e Kapanıyor: Silah Taşımacılığı Durdu!
-
Gündem6 gün önce
Kocaeli’de Kan Donduran Cinayet: “Sen Beni Aldatıyorsun” Diyen Eşi Tüfekle Vurdu – İlk İfadesi Ortaya Çıktı
-
Gündem6 gün önce
Ümraniye’de Özel Menzilli Havalı Tüfek Cinayeti: Mobilya Ustası 142 Metre Uzaklıktan Vurularak Hayatını Kaybetti
-
Gündem1 hafta önce
Dürziler İsrail Saldırılarıyla Gündemde: İnanç Sistemlerinde Namaz ve Oruç Neden Yok?
-
Gündem5 gün önce
Etçil Dev Çekirge Şaşırtıyor: Batman’da 20 cm’lik “Etcanavarı” Görüntülendi