Politika
İsrail, ABD’nin 60 Günlük Gazze Ateşkes Önerisini Onayladı; Hamas “Yetersiz” Buldu – Detaylı Analiz ve Son Gelişmeler
ABD’nin 60 günlük geçici ateşkes ve esir takası önerisi İsrail tarafından kabul edildi; Hamas’ın “kalıcı ateşkes garantisi” eksikliği gerekçesiyle yetersiz bulduğu teklifin maddeleri, tarafların tepkileri ve sürecin geleceğine dair kapsamlı değerlendirme.
Giriş
29 Mayıs 2025 tarihinde, ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff aracılığıyla sunulan 60 günlük geçici ateşkes ve esir takası önerisi, İsrail hükümeti tarafından resmen onaylandı. Ancak Hamas, teklifin “kalıcı ateşkese” dair garanti içermemesi nedeniyle “yetersiz” olduğuna karar verdi. Bu makalede hem teklifin ayrıntılarını hem de tarafların tutumlarını, uluslararası tepkileri ve sonraki adımları ele alacağız.
Teklifin Temel Maddeleri
-
Ateşkes Süresi: 60 günlük geçici ateşkes öngörülüyor.
-
Esir Takası:
-
Toplam 58 İsrailli esir üzerinden iki aşamalı serbest bırakma.
-
Birinci gün: 5 canlı ve 9 cenaze.
-
Yedinci gün: Kalan 5 canlı ve 9 cenaze teslim edilecek.
-
-
Garanti Mekanizması: ABD Başkanı Trump’ın, İsrail’in bu sürelere ve şartlara uyacağını resmî olarak garanti etmesi planlanıyor.
-
Yeniden Müzakere: Geçici ateşkes süresince kalıcı ateşkese geçiş koşullarının müzakere edileceği belirtiliyor, ancak bağlayıcı garanti sunulmuyor.
İsrail’in Onayı ve Resmî Açıklamalar
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, 29 Mayıs öğleden sonra düzenlenen basın brifinginde “İsrail’in, ABD tarafından hazırlanan ve ülkesinin güvenlik çıkarlarını koruyan ateşkes planını onayladığını teyit ediyoruz” dedi. Leavitt, teklifin Hamas’a iletildiğini ve görüşmelerin yoğun şekilde sürdüğünü vurguladı.
Hamas’ın Tepkisi
Hamas Siyasi Büro’sundan yapılan yazılı açıklamada, önerinin “sorumluluk bilinciyle incelendiği” ancak temel taleplerinden biri olan kalıcı ateşkes garantisinin teklifte yer almaması nedeniyle “yetersiz” bulunduğu belirtildi. Hareket, esir takasının olumlu bir adım olduğunu kabul etmekle birlikte, “savaşın sona erdirilmesi ve ateşkesin kalıcı hale getirilmesi” konusunda somut bir teminat talep ediyor.
İnsanî Durum ve Uluslararası Tepkiler
-
Gazze’de Durum: 2023’ten bu yana 54.000’den fazla sivil (çoğunluğu kadın ve çocuk) hayatını kaybetti. Yardım gücü dağıtımında ciddi aksaklıklar ve askeri müdahaleler rapor edildi.
-
Birleşmiş Milletler: BM Genel Sekreteri, “Her iki tarafın da sivillerin korunması için derhal ateşkese ve insani yardıma öncelik vermesi” çağrısında bulundu.
-
AB ve Arap Ligi: Teklifin müzakere masasına dönük önemli bir adım olduğu, ancak kalıcı barış için bölgesel ve uluslararası iş birliğinin şart olduğu ifade edildi.
Sürecin Geleceği
-
Müzakereler: Geçici ateşkes süresi içerisinde, kalıcı ateşkesin koşulları üzerine yoğun diplomasi bekleniyor.
-
Esir Değişimi: İlk aşamanın sorunsuz uygulanması, taraflar arasında güven inşa etme açısından kritik.
-
İnsani Koridorlar: İkinci aşama öncesi, Gazze’ye yardım koridorlarının güvenliğinin sağlanması uluslararası izleyici gözünde öncelikli.
-
Riskler: Geçici ateşkesin uzatılmaması veya taraflardan birinin şartları ihlal etmesi durumunda çatışmalar hızla yeniden başlayabilir.
Sonuç olarak, ABD’nin sunduğu 60 günlük geçici ateşkes önerisi, İsrail tarafından onaylanarak diplomatik bir ilerleme olarak değerlendirilse de, Hamas’ın “kalıcı ateşkes garantisi” isteği içerisine alınmadığı için şu an için kabul etmediği resmî olarak açıklanmıştır. Önümüzdeki haftalar, teklifin hayata geçirilmesi, esir değişimi ve kalıcı barış müzakerelerinin kaderini belirleyecektir. Bu kritik dönemi yakından takip etmeye devam edeceğiz.
Politika
İBB Yolsuzluk Sor’öngör Gürman’ın Etkin Pişmanlık İfadesi Ortaya Çıktı
“İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yolsuzluk soruşturmasında şüpheli Göngör Gürman’ın etkin pişmanlık kapsamında verdiği çarpıcı ifade ve adli kontrolle tahliyesine dair detaylı analiz.”
Haberin Özeti
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yürütülen yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında tutuklanan şüpheli Göngör Gürman, “etkin pişmanlık” hükümlerinden faydalanarak verdiği ek ifadesiyle gündeme geldi. Gürman, ifadesinde “Ben hiçbir zaman Kapki’nin adamı olmadım” diyerek Murat Kapki ile bağlantısını reddetti. Yargılaması devam eden Gürman, 29 Mayıs 2025’te konutu terk etmeme ve yurt dışına çıkmama şartıyla adli kontrol altına alındı
İddialar ve Suçlamalar
-
Suç örgütüne üye olmak, rüşvet vermek ve ihaleye fesat karıştırmak iddialarıyla hakkında dosya açıldı.
-
İlk ifadelerinde suçlamaları reddeden Gürman, gözaltında avukat baskısı yaşadığını ve o dönemde verdiği ifadelerin “uydurma” olduğunu ileri sürdü
-
Sonrasında “etkin pişmanlık” hükümlerinden yararlanma kararıyla savcılığa ek ifade verdi.
BB’ye yönelik “yolsuzluk” iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında, “Suç işlemek amacı ile kurulan örgüte üye olmak”, “Rüşvet vermek” ve “İhaleye fesat karıştırmak” suçlarından tutuklu bulunan Güngör Gürman, Eyüp Subaşı ve Kabil Taşçı etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmış ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Murat Kapki’nin çalışanı olan Güngör Gürman’ın “etkin pişmanlık” ifadesine Habertürk ulaştı.
“BEN HİÇBİR ZAMAN KAPKİ’NİN ADAMI OLMADIM”
Gürman daha önce verdiği ifadesini reddettiğini ve ifadesinin tamamen yanlış olduğunu söyleyerek, “Murat Kapki’nin gönderdiği avukatlar beni bu ifadeyi vermeye zorladı. Bu sebeple hiçbir avukata güvenim olmadığından dolayı şu an vermiş olduğum ifadeyi avukatsız vermek istiyorum. Kapki ailesinin avukatı olduğunu söyleyen avukat S. A. gözaltındayken yanıma geldi. Bana Berat Çağrı Kapki, Şeyhmus Sarıboğa ve benim avukatlığımı yapacağını söyledi. Avukat S.A., bahsetmiş olduğum ben dahil üç şüphelinin vereceği beyanı tamamen kendisi kurgulayarak organize etti. Bu suretle benim aslına uygun olmayan yanlış ifadeler vermeme sebep oldu. 2021 yılında B. Şirketi’nde işe başladım. 2025 senesine kadar Murat Kapki’nin şirketlerinde çalıştım. Kendisi gözaltına alındıktan hemen sonra yaptığı usulsüzlüklerin boyutunu öğrendiğimden dolayı istifa ettim. Ben hiçbir zaman Murat Kapki’nin adamı olmadım.” dedi.
“BİZE VALİZ İÇERİSİNDE PARA TESLİM EDİYORDU”
Gürman ifadesinin devamında şunları söyledi: “Ahmet Çiçek isimli şahısın 2022-2024 dönemlerinde Murat Kapki’nin B. isimli şirketine zaman zaman geldiğini, şirkette bulunan çalışma masasında çalıştığını gördüm. Aynı şekilde bu şahsın B. Şirketi’ne de bir iki defa gidip geldiğine şahit olmuştum. Ahmet Çiçek’in yönlendirdiği bazı kişileri, bankadan para çekmeleri için Berat Kapki’yle birlikte götürdüğümüz zamanlar oldu. Hatırladığım kadarıyla 2022-2023 yıllarında bu bankaya gidişlerimiz olmuştur. Bu banka 4. Levent’te bulunan Z. Şubesi’dir. Bu bankada Ahmet Çiçek’in gönderdiği ismini hatırlamadığım şahıs parayı çekiyordu, bize valiz içerisinde parayı teslim ediyordu. Biz de parayı F. plazada bulunan 21.kattaki ofise çıkarıyorduk. Ofise gelen dövizciler parayı bizden teslim alıyordu, karşılığında ederi kadar USD parayı veriyorlardı.”
“1 MİLYON 500 BİN DOLARI HESABINA YATIRDIĞINA ŞAHİT OLDUM”
“Dövize çevrilen bu paraları genellikle Murat Kapki’nin Beykoz Acarkent’te bulunan villasına, Murat Kapki, Berat Çağrı Kapki ve ben birlikte götürüyorduk. Murat Kapki bu parayı evinin ikinci katında bulunan çatı katındaki kasasına koyuyordu. 2025 yılının Şubat ayında Murat Kapki yine bana bir talimat vererek Levent’te bulunan bankadan 8 milyon TL civarı parayı, kendi hesabından çekmemi istedi. Berat Kapki ile bu bankaya gittik. Bankada yine motorize dövizciler bulunmaktaydı. Ben bu parayı çekerek dövizcilere verdim. Karşılığında da 400 bin USD civarı parayı alarak Berat Kapki ile birlikte bankadan ayrıldım. Dövize çevrilen bu parayla birlikte Murat Kapki ve ben F’deki şirketten ayrıldık. Hatırladığım kadarıyla 2023 senesinin ortalarında ben, S.B., Murat Kapki, Berat Çağrı Kapki, Murat Kapki’nin avukatı Z.T. ile Ataşehir Finans Merkezi’ne gittik. Burada bulunan Vakıfbank Yatırım Bankası’na para yatırdık. Yatırmadan önce parayı ben taşıdım ve kendileri bankanın ilgili müdürüyle görüşürken görevli tarafından para sayılırken başında bekledim. Toplam 1 milyon 500 bin USD’yi Murat Kapki’nin vadeli hesabına yatırdığına şahit oldum.”
“GÖZALTIDAN ÖNCE GÜVENLİK KAMERA GÖRÜNTÜLERİNİ SİLDİRDİ”
“2025 senesinin birinci ayından itibaren ben bazı usulsüzlüklerin döndüğünü hissettim. Zaten Murat Kapki ile çok fazla bir diyaloğumuz yoktu, o yüzden kendisine çok soru soramadım. Murat Kapki de aynı tarihlerde tedirgindi. Sanki hakkında bir soruşturma dosyası olduğunu ve gözaltına alınacağını biliyor gibiydi. 2025 senesinin Şubat ayında Murat Kapki evinde bulunan kamera sisteminin tüm kayıtlarını kendi şirketindr çalışan elektrikçi soyadını bilmediğim Metin isimli şahsa sildirdi ve kamera sistemini devre dışı bıraktırdı. Murat Kapki gözaltına alındıktan sonra evinde bulunan özel güvenlik görevlilerini işten çıkardılar. Bunun amacı da bu şahısların tespit edilerek tanık olarak ifadelerinin alınmamasıydı. Murat Kapki, kanunsuz işlerini Şeyhmus Sarıboğa üzerinden yapıyordu. Beykoz Acarkent’te bulunan villasının inşaatı sürecinde imarla ilgili yaşanan bir sıkıntıda sahte kontrat düzenleyerek sorumluyu Şeyhmus olarak gösterdi. Ayrıca bütün banka işleri genellikle Şeyhmus Sarıboğa ile gerçekleştirirdi.”
“PAHALI EŞYALAR 9 NUMARALI DEPOYA KALDIRILMIŞ
“Murat Kapki bildiğim kadarıyla Ekrem İmamoğlu’nun Tekirdağ’da yaptığı villalardan 2 tanesini satın aldı. Hüseyin Köksal ve Ahmet Köksal, Murat Kapki’nin ortaklarıydı. Hüseyin Köksal’ın Zorlu
Center’ın içinde bulunan otelde kendine ait özel bir odası vardı. Korumalarından duyduğum kadarıyla gayrı meşru işlerini burada yapıyordu. Çalıştığım süre boyunca, Murat Kapki ile yaptığımız şehir içi yolculuklarda Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcısı ile telefonla konuşur, kendisinden bazı ihalelerle ilgili bilgiler alırdı. Ayrıca şahsın belediyedeki makamına da ayda bir defa ziyarete giderdik. Bu şahıs da sık sık F’de bulunan şirkete gelirdi. Murat Kapki, Nişantaşı’nda bulunan E.S. isimli iş yerinden sıklıkla bedeli yüksek, İsviçre yapımı lüks saatler, ayrıca evine ve F.’de bulunan iş yerine yine pahalı tablo, antika eşya alırdı. Gözaltına alındıktan sonra Murat Kapki’nin eşi Feyza Kapki’nin talimatıyla bu pahalı eşyaları paketleyip Ayazağa Maslak 1453 isimli sitede bulunan 9 numaralı depoya koyduk. Hatırladığım kadarıyla 2023 senesinde belediyede görevli olan E.G. isimli şahsa 500 bin USD değerinde saat aldı. Bu saati E.G’ye hediye edeceğini arabada bulunduğumuz esnada telefonla konuştuğu ismini bilmediğim birine söyledi.”
“Etkin Pişmanlık” İfadesinin Kilit Noktaları
-
Bağlantıyı reddedişi: “Ben hiçbir zaman Kapki’nin adamı olmadım” ifadesi, soruşturmada adı en çok zikredilen araçlardan biri olan Murat Kapki ile arasında direkt ilişkisi olmadığını savunuyor
-
Avukat itirazı: Gözaltı sürecinde kendisine gönderilen avukatlara güvenmediğini belirterek, ek ifadesini avukatsız vermek istediğini açıkladı .
-
İfade detayları: İddialara göre Murat Kapki’nin talimatıyla bazı ödemelerin bankalar üzerinden nakit olarak teslim edildiğini öne sürdü.
Tahliye ve Hukuki Süreç
-
Tahliye kararı: İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği, 29 Mayıs 2025’te konutu terk etmeme ve yurt dışına çıkmama koşullarıyla adli kontrol tedbiri uygulayarak tahliyesine hükmetti
-
Soruşturmanın seyri: Soruşturma, İBB içinde organize şekilde yürütüldüğü iddia edilen yolsuzluk zincirinin tüm halkalarını açığa çıkarmayı hedefliyor. Gürman’ın ifadesi, soruşturmanın seyrini belirleyecek kilit noktalardan biri olarak görülüyor.
Sonuç ve Beklenen Gelişmeler
Göngör Gürman’ın ifadesi, Murat Kapki ve soruşturmanın diğer şüphelileriyle arasındaki bağlantıların açıklığa kavuşmasında kritik rol oynayacak. İlerleyen günlerde savcılık, ek deliller ve diğer şüphelilerin beyanları doğrultusunda iddianameyi hazırlayıp kamuoyuna sunacak. Kamu, yolsuzluk dosyasında yeni itiraflar ve delillerin ortaya çıkmasını bekliyor.
Politika
Sedef Kabaş’a “Halkı Yanıltıcı Bilgi” Suçlamasıyla 3 Yıla Kadar Hapis İstemiyle Dava Açıldı
Açıklaması
Gazeteci Sedef Kabaş hakkında, TCMB Başkanı Fatih Karahan’a ilişkin paylaşımlar nedeniyle “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla 1–3 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. Davanın ayrıntıları, süreci ve basın özgürlüğü boyutları bu makalede…
1. Dava Nasıl Başlatıldı?
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu, gazeteci Sedef Kabaş hakkında hazırladığı iddianameyi Anadolu Asliye Ceza Mahkemesi’ne sundu. İddianamede, Kabaş’ın sosyal medya hesabından Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan’a yönelik paylaştığı bir içerik nedeniyle “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçu işlendiği öne sürüldü .
2. Suçlamanın Dayanağı: Paylaşımın İçeriği
Kabaş’ın, 8 Şubat 2024 tarihinde X (Twitter) hesabından yaptığı paylaşımda, Karahan’ın “seçim sonrası elektrik ve doğal gaza zam gelebileceği” yönündeki sözlerini aktardığı belirtiliyor. Savcılık, bu bilgilerin “resmî kaynakça doğrulanmadan” paylaşılmasının halkı yanıltıcı nitelikte olduğuna karar verdi
3. İddianamede İstenilen Ceza ve Süreç
İddianamede, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçundan Sedef Kabaş’a 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Mahkemece iddianamenin kabulüyle birlikte, Kabaş’ın önümüzdeki günlerde hâkim karşısına çıkması bekleniyor .
4. Sedef Kabaş’ın Savunması ve Basın Özgürlüğü Tartışması
Kabaş, savunmasında paylaşımın kasıtlı yanıltma amacı taşımadığını, ifade özgürlüğü kapsamında düşündüklerini aktardığını belirtiyor. Öte yandan, hukuk çevreleri ve bazı medya kuruluşları, davanın ifade özgürlüğüne müdahale niteliği taşıdığı konusunda uyarılarda bulunuyor .
5. Hukuki Boyut ve Olası Sonuçlar
Türkiye Ceza Kanunu’nun 217/1. maddesine göre; halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçu işlenirse 1 ila 3 yıl hapis öngörülüyor. Mahkeme sürecinde delillerin toplanması, bilirkişi incelemesi ve tanık beyanları devreye girecek. Kesin hükmün ne şekilde verileceği, iddianamedeki bilirkişi raporlarına ve savunmanın etkinliğine bağlı olacak
6. Basın ve İfade Özgürlüğü Açısından Değerlendirme
Uluslararası basın özgürlüğü endekslerinde Türkiye, son yıllarda bir dizi davayla eleştiriliyor. Sedef Kabaş davası da, gazetecilerin sosyal medya paylaşımları üzerinden cezai soruşturmaya tabi tutulması bakımından izleniyor. Uzmanlar, hukukun üstünlüğü ve ifade özgürlüğü standartlarının sağlanması gerektiğine işaret ediyor .
Sonuç
Sedef Kabaş’a açılan dava, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla 1–3 yıl hapis öngörüyor. İddianamenin kabulüyle başlayacak yargılama süreci, Türkiye’de basın özgürlüğü kriterleri bakımından yakından takip edilecek. Mahkemenin kararı, hem hukuk camiası hem de medya mensupları tarafından “ifade sınırları” açısından kilometre taşı olarak değerlendirilecek.
Politika
İBB Yolsuzluk Soruşturmasında Üç İsim Etkin Pişmanlıkla Tahliye Edildi
Açıklaması
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturmasında tutuklu bulunan Eyüp Subaşı, Kabil Taşçı ve Güngör Gürman, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak “konutu terk etmeme” ve “yurt dışı çıkış yasağı” adli kontrol şartıyla tahliye edildi.
Giriş
29 Mayıs 2025 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen İBB’ye yönelik yolsuzluk soruşturmasında önemli bir gelişme yaşandı. Soruşturma kapsamında tutuklanan iş insanları Eyüp Subaşı, Kabil Taşçı ve Güngör Gürman, savcılığa ek ifade vererek etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandılar ve sulh ceza hakimliğince adli kontrol şartıyla serbest bırakıldılar
Soruşturmanın Kapsamı ve Suçlamalar
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik iddialar arasında “suç örgütü yöneticisi olmak”, “suç örgütüne üye olmak”, “irtikap”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek” ve “ihaleye fesat karıştırmak” suçlamaları bulunuyor. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da soruşturma dosyasında şüpheli olarak yer alıyor ve hakkında tutuklama talebi bulunmakla birlikte İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliğince görevden uzaklaştırılmıştı
Etkin Pişmanlık ve Tahliye Süreci
-
Ek İfadeler: Eyüp Subaşı ve Kabil Taşçı, “örgüte üye olmak” ve “rüşvet vermek”; Güngör Gürman ise “ihaleye fesat karıştırmak”, “rüşvet vermek” ve “örgüte üye olmak” suçlamaları kapsamında savcılığa ek ifade verdi
-
Değerlendirme: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, alınan ek ifadelerin etkin pişmanlık hükümlerine uygun olduğunu değerlendirerek, şüphelilerin “konutu terk etmeme” ve “yurt dışı çıkış yasağı” adli kontrol tedbirleriyle serbest bırakılmasını talep etti
-
Hakimlik Kararı: Sulh Ceza Hakimliği başsavcılığın talebini kabul ederek üç şüphelinin adli kontrol şartıyla tahliyesine hükmetti. Şüpheliler, yurt dışına çıkış yasağı ve ikametgah denetimi koşullarıyla cezaevinden ayrıldı .
Soruşturmanın Geleceği
Soruşturma, diğer şüphelilerin ifadeleri ve ek deliller ışığında devam ediyor. İBB içindeki ihalelerde usulsüzlük iddialarının kapsamı, gelecek günlerde açıklanması beklenen ek ifadeler ve bilirkişi raporlarıyla netlik kazanacak. Kamuoyunun süreç hakkında bilgilendirilmesi için Başsavcılık’ın resmi duyuruları takip edilmelidir.
-
Magazin1 hafta önce
Yeşilçam Efsanesi Mehmet Serdar Sulukahya, Üniversite Öğrencisi Tarafından Bıçaklanarak Hayatını Kaybetti
-
Gündem3 gün önce
Özgür Evren Öziş’in Cansız Bedeni Ağaçta Bulundu: Ailesi Televizyon Programlarına Başvurmuştu
-
Gündem6 gün önce
4 Yaşındaki Yahya, Gazze Ablukasında Açlıktan Öldü: İnsanlık Krizi Derinleşiyor
-
Magazin1 hafta önce
Ege Kökenli’den Yürek Burkan Haber: “Kızımızı Kaybettik” – Acı Dolu Detaylar ve Destek Mesajları
-
Politika1 hafta önce
35 İLDE ANKET YAPILDI TERÖRSÜZ TÜRKİYE PARTİLERİ NASIL ETKİLEDİ
-
Gündem1 hafta önce
Hastanede Kadın Cinayeti: Tıbbi Sekreter Eser Karaca, Eski Eşi Tarafından Pompalı Tüfekle Öldürüldü
-
Gündem6 gün önce
6 Şubat Depremlerinin Kahramanı Killian: İsveç’ten Gelen Arama Kurtarma Köpeği Hayatını Kaybettİ
-
Magazin1 hafta önce
Berk Oktay’dan kızı Mire Milena’ya: Nefesim nefesin olacak canım