Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Magazin

İranlı Müzisyen Mehdi Yarrahi’ye 74 Kırbaç Cezası Uygulandı

Yayımlandı

üzerinde

Kadın Haklarına Destek ve Protesto Şarkısıyla Gelen Tepkiler

 Açıklaması: İranlı müzisyen Mehdi Yarrahi, kadın haklarına destek ve İran’ın katı kıyafet kurallarını eleştiren protest şarkısı nedeniyle 74 kırbaç cezasına çarptırıldı. Makalede olayın detayları, şarkı sözleri ve toplumsal tepkiler ele alınıyor.


Olayın Arka Planı

İran, kadınların kamu alanında belirli giyim kurallarına uyması konusunda uzun süredir tartışmalı yasal düzenlemelere sahip. Bu düzenlemeler, son yıllarda ülke genelinde başlayan protesto hareketlerine ve özgürlük taleplerine de zemin hazırladı. Bu bağlamda, ünlü müzisyen Mehdi Yarrahi, Eylül 2023’te yayımladığı protest şarkısıyla dikkat çekti. Yayımladığı “Your Headscarf (Roo Sarito)” ya da halk arasında “Başörtün” olarak bilinen parça, İslam toplumunun katı ahlak ve gelenek kurallarını hedef alıyordu

.


Şarkının İçeriği ve Suçlamalar

Yarrahi’nin şarkısının sözleri, kadınların özgürleşmesi ve başörtüsü zorunluluğuna karşı bir meydan okuma niteliği taşıyordu. Şarkının nakarat bölümünde yer alan ifadeler şu şekilde:

“Eşarbını çıkar, güneş batıyor / Eşarbını çıkar, hoş parfümün havayı dolduruyor / Eşarbını çıkar, bırak saçların aksın / Korkma, aşkım! Gül, gözyaşlarını protesto et.”

Bu sözler, hem sembolik hem de direkt eleştiri içerdiği için İran makamları tarafından “yasa dışı şarkı yayını” kapsamında değerlendirilerek yargı sürecine tabi tutuldu


Mahkeme Kararı ve Cezai İşlemler

İran’da devrimin ahlak anlayışını korumaya yönelik uygulanan yasalardaki esneklik, protesto eylemlerine de ceza olarak yansıyor. Mehdi Yarrahi, söz konusu şarkıyı yayımladıktan sonra tutuklanmış, mahkeme tarafından 2 yıl 8 ay hapis cezası verilmiş ve daha sonra bu ceza elektronik kelepçe uygulamasına çevrilmişti. Ancak, kefaletin iadesinin gerçekleşebilmesi için 74 kırbaç cezasının infaz edilmesi şartı koşulmuştu.

Sanatçının avukatı Zahra Minuei, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Tahran’daki Ahlaki Güvenlik Savcılığı’nda cezanın tam ve eksiksiz olarak uygulandığını” belirtti. Yarrahi ise, sosyal medya hesabında şu ifadesiyle tepki gösterdi:

“74 kez kırbaç cezasını çekmeye hazırım. Bu insanlık dışı işkenceyi kınıyorum, ancak iptal talebinde bulunmayacağım.”

Bu açıklamalar, cezai işlemlerin artık tamamlandığını ve yargı sürecinin sonlandığını ortaya koyuyor


Toplumsal Tepkiler ve Uluslararası Yankılar

Mehdi Yarrahi’nin aldığı cezai işlem, hem İran içindeki hem de uluslararası arenada geniş yankı uyandırdı. İnsan hakları savunucuları ve aktivistler, cezanın kadına yönelik politikaların bir misillemesi olduğunu savunurken; Nobel Barış Ödülü sahibi aktivist Narges Mohammadi, cezayı “Kadın, Yaşam, Özgürlük hareketine atılmış bir darbe” olarak niteliğinde

Ayrıca, ünlü oyuncu Taraneh Alidoosti de sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımla İran rejimini sert eleştirdi. Bu tür tepkiler, İran’da ifade özgürlüğü ve kadın hakları konularında süregelen baskıların altını çiziyor.


Olayın Geniş Çerçevedeki Önemi

Mehdi Yarrahi’nin cezası, İran’daki sanat ve ifade özgürlüğü üzerindeki kısıtlamaların somut bir örneği olarak değerlendiriliyor. Özellikle Mahsa Amini olayının ardından başlayan “Kadın, Yaşam, Özgürlük” hareketi, toplumda geniş çaplı protestoları tetiklemişti. Yarrahi’nin şarkısı ve aldığı ceza, bu protesto hareketinin sembollerinden biri haline gelmiş durumda.

Uzmanlar, bu tür cezaların, sanatsal ifade ve özgürlük alanında korku yaratma amacı taşıdığını ve uzun vadede toplumsal değişim taleplerini zayıflatabileceğini belirtiyorlar.


Sonuç ve Değerlendirme

İran, resmi söylemlerle ahlakı ve gelenekleri koruma iddiasında bulunurken, özellikle kadın hakları ve özgürlükler söz konusu olduğunda uluslararası kamuoyunda eleştirilere maruz kalıyor. Mehdi Yarrahi’nin protest şarkısı nedeniyle aldığı 74 kırbaç cezası, bu baskı politikalarının ve ifade özgürlüğüne yönelik kısıtlamaların ne denli sert uygulandığının bir göstergesi olarak öne çıkıyor.

Bu olay, yalnızca İran içindeki tartışmaları derinleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda dünya genelinde özgürlük, insan hakları ve sanatsal ifade konularında farkındalık yaratmaya devam ediyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Magazin

Araştırma: Gençler, sağlık tavsiyelerini TikTok’tan alıyor

Yayımlandı

üzerinde

Araştırma: Gençler, sağlık tavsiyelerini TikTok'tan alıyor

Yeni bir araştırma, ergenlik çağındaki gençlerin, sağlık sorunlarına dair cevapları sosyal medyada aradığını ortaya koydu.

The Mirror’da yayınlanan araştırmaya göre, genç kızların neredeyse üçte biri, sağlıkla ilgili konularda Google veya TikTok gibi platformlara yöneliyor.
Luna isimli uygulamanın yaptığı araştırmada, 2 bin 500 genç katılımcıdan yüzde 31’inin sağlık konularında ilk olarak internete başvurduğu belirlendi. Buna karşın yalnızca yüzde 27’si sağlıkla ilgili konularda ebeveynlerine ya da vasilerine danışıyor.
Araştırma, gençlerin internete yönelmesindeki en büyük etkenlerin başında utanma ve mahcubiyet duygusunun geldiğini gösterdi. Katılımcıların yüzde 19’u, ebeveynlerinden çekindikleri için doktora gitmekten kaçındıklarını söyledi.
Uzmanlara göre, gençlerin sağlık sorunlarını paylaşmaları için onlara güvenli bir alan sunulmalı. Burada önemli olan, ebeveynlerin tüm cevaplara sahip olması değil; onları yargılamadan dinleyen birer güven kaynağı olmaları.
Araştırmada, gençlerin hangi koşullarda daha açık iletişim kurabileceklerine dair veriler de toplandı. Uzmanlar, gençlerle düzenli ve samimi konuşmalar yapılmasının, güven ilişkisini zamanla güçlendireceğini ve hassas konuların konuşulmasını kolaylaştıracağını belirtiyor.
Prof. Dr. Anne Marie Albano, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:
“Özellikle sosyal kaygı ya da depresyon yaşayan gençler, çevrim içi ortamda daha fazla vakit geçirip yüz yüze ilişkilerden uzaklaşabiliyor. Bu durum; yalnızlık, çaresizlik, kaygı ve depresyon duygularını daha da derinleştirebiliyor. Gençlerin sosyal ilişkiler kurarak gerçek dünyada sağlıklı şekilde var olmaları çok önemli.”
Okumaya Devam Et

Magazin

Arka Sokaklar’a eski karakterlerden biri geri dönüyor: Ali Akdoğan yeniden ekipte

Yayımlandı

üzerinde

Ali Akdoğan Arka Sokaklar'a geri mi dönüyor?

Arka Sokaklar yeni sezonu için geri sayım sürerken kadroyla ilgili sürpriz bir gelişme yaşandı. Şevket Çoruh, Oya Okar gibi dizinin sevilen isimlerinin ardından Rıza Baba’nın (Zafer Ergin) damadı Ali Akdoğan karakterine hayat veren Alp Korkmaz da Arka Sokaklar’a geri dönüyor.

“Arka Sokaklar”ın yeni yayın döneminde 20. sezonu seyirciyle buluşacak. Birsen Altuntaş’ın haberine göre, polisiye diziyle ilgili kulislerden sızan bilgilere göre yeni sezonda ekibe eski kadrodan sürpriz bir dönüş yaşanacak. SEZON ÇEKİMLERİ BAŞLIYOR Şevket Çoruh, Oya Okar gibi dizinin sevilen isimlerinin ardından Rıza Baba’nın (Zafer Ergin) damadı Ali Akdoğan’a hayat veren Alp Korkmaz da hikâyeye geri dönüyor. 2006’dan beri ekranda olan dizinin 20. sezon çekimlerinin ağustos ayının ikinci haftası başlaması planlanıyor.

Okumaya Devam Et

Magazin

Aspendos’ta “Geleceğe Miras” buluşması

Yayımlandı

üzerinde

Aspendos'ta

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Aspendos Antik Tiyatro’da “Geleceğe Miras” projesini anlattı. 251 kazı alanını kapsayan projenin sadece bir kazı değil, restorasyondan gece müzeciliğine kadar çok yönlü bir vizyon olduğunu vurgulayan Ersoy, “Bu, Türk arkeolojisinin altın çağıdır” dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Antalya’nın Serik ilçesindeki Aspendos Antik Tiyatro’da düzenlenen bilgilendirme toplantısında “Geleceğe Miras Projesi”ne ilişkin detayları paylaştı. Projenin Türk arkeolojisinde topyekün bir millileşme hareketi olduğunu belirten Ersoy, “Bu sadece bir kazı değil, tarihi ayağa kaldırma ve geleceğe taşıma vizyonudur” dedi. 2023’te Efes’te başlayan ve kısa sürede 251 arkeolojik kazı alanını kapsayan geniş bir uygulamaya dönüşen proje, hem kara hem su altında yürütülen arkeolojik çalışmaları içeriyor. Ersoy, projenin restorasyondan konservasyona, gece müzeciliğinden karşılama merkezlerine kadar çok yönlü bir yaklaşımla yürütüldüğünü söyledi. 60 YILDA YAPILANI 4 YILDA YAPACAĞIZ  Geleceğe Miras Projesi kapsamında Türk arkeolojisinde son 60 yılda yapılan işlerin eşdeğerini 4 yıl gibi kısa bir sürede gerçekleştirmeyi hedeflediklerini kaydeden Ersoy, “Cumhuriyet tarihinde görülmemiş düzeyde maddi ve lojistik destek sağlıyoruz” dedi. Projenin dünyada benzeri olmadığını belirten Bakan, bunun Türkiye Yüzyılı vizyonunun bir parçası olduğunu vurguladı.

KAZI ALANI 13 BİN KİLOMETREYE ÇIKACAK  Ersoy, Aspendos’un projenin en önemli uygulama alanlarından biri olduğunu söyledi. 2023’e kadar 580 metrekarede yürütülen kazı çalışmalarının, 2024’te 3 bin 800 metrekareye ulaştığını, bu yıl ise hedefin 13 bin 500 metrekare olduğunu açıkladı. Aspendos’taki kazı ve restorasyon çalışmalarının 13 farklı noktada sürdüğünü aktaran Ersoy, Agora çevresi, Stoa Kompleksi ve antik yol hattında önemli kalıntıların gün yüzüne çıkarıldığını belirtti. Bunlar arasında iki katlı dükkanlar, heykel atölyeleri ve mozaik zeminler de bulunuyor. “ÜÇ ÖNEMLİ ESER GÜN YÜZÜNE ÇIKTI”  Kazılarda öne çıkan eserlerden biri, yaklaşık 2,5 metre boyutunda olduğu tahmin edilen Roma dönemine ait bir imparator başı oldu. Ayrıca sakallı erkek büstü ve Yunan mitolojisindeki tanrı Hermes’e ait olduğu düşünülen bir heykel de bulunan önemli kalıntılar arasında yer aldı.

Ersoy, antik kentlerde yapılan özel ışıklandırma çalışmaları sayesinde gece müzeciliğinde büyük ilerleme sağlandığını, bu uygulamanın bu yıl 27 müze ve ören yerine yaygınlaştırılacağını belirtti. Konuşmasının sonunda Eskişehir’in Seyitgazi ilçesindeki orman yangınında şehit olanlara Allah’tan rahmet dileyen Ersoy, kazı çalışmalarında emeği geçen bilim insanlarına da teşekkür etti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar