Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

İnternetten Alışverişlerde Güvenliğin Yeni Dönemi: Yönetmelik Yarın Yürürlüğe Giriyor

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama:
1 Nisan 2025 itibarıyla yürürlüğe girecek olan Ticaret Bakanlığı’nın hazırladığı “Uzaktan İletişim Araçları Yoluyla Piyasaya Arz Edilen Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliği”, online alışverişlerde şeffaflık, ürün güvenliği ve tüketici haklarının korunması adına önemli yenilikler getiriyor.


Yönetmeliğin Amacı ve Kapsamı

Ticaret Bakanlığı tarafından Resmî Gazete’nin 30 Ekim 2024 tarihli sayısında yayımlanan bu yeni yönetmelik, 5 aylık geçiş sürecinin ardından yarın, 1 Nisan 2025 tarihinde yürürlüğe girecek. Yönetmeliğin temel amacı;

  • Ürün Güvenliği: İnternetten yapılan alışverişlerde sunulan ürünlerin, ilgili teknik düzenlemelere uygunluğunu sağlayarak tüketicilerin güvenliğini temin etmek,

  • Şeffaflık: Satış ilanlarında ürünle ilgili detaylı bilgilerin (üretici/ithalatçı, iletişim bilgileri, uyarı ve güvenlik işaretleri vb.) açıkça sunulmasını sağlamak,

  • Tüketici Hakları: Tüketicilerin ürün hakkında bilinçli kararlar almasını mümkün kılmak ve haksız rekabeti önlemek amacıyla online platformlarda denetim mekanizmalarını güçlendirmektir.

Yönetmelik; uzaktan iletişim araçlarıyla (internet, mobil uygulamalar, televizyon, radyo gibi) gerçekleştirilen satış ve reklam faaliyetlerini kapsamakta; promosyon veya ücretsiz sunulan ürünler dahi, Türkiye’de yerleşik nihai kullanıcıları hedefliyorsa bu kapsamda değerlendirilmekte ve denetime tabi tutulmaktadır.


Satıcı ve Hizmet Sağlayıcı Yükümlülükleri

Yeni düzenleme, hem iktisadi işletmecilere hem de aracı ve ifa hizmet sağlayıcılarına önemli sorumluluklar yüklemektedir. Başlıca yükümlülükler şu şekilde özetlenebilir:

  • Satış İlanlarında Bilgi Sunumu:

    • Ürünün üreticisinin ya da ithalatçısının adı, ticari unvanı ve iletişim bilgileri

    • Türkçe uyarı ve güvenlik talimatlarının yer alması

    • Ürün tipini, fotoğrafını ve tanımlayıcı diğer bilgilerin açıkça belirtilmesi

  • Ürün Güvenliği ve Denetim Süreçleri:

    • Sanal pazaryerleri, ürün güvenliği bilgilerini sistemlerinde bulunduracak

    • Uygunsuz ürün tespit edildiğinde, ilgili ilanlar 24 saat içinde yayından kaldırılacak

    • Tüketicilerin şikâyet ve bildirimlerine yönelik temas noktalarının oluşturulması

  • Yurtdışı Satışlarda Yerel Temsilci Zorunluluğu:

    • Yurt dışından satış yapan firmaların, Türkiye’de yerleşik bir temsilci ataması gerekecek

    • Bu şartı yerine getirmeyen firmaların Türkiye’ye satış yapması mümkün olmayacak

  • Aracı Hizmet Sağlayıcıların Ek Sorumlulukları:

    • Platformlar, ürün güvenliğine ilişkin bilgilerin kolay erişilebilir olmasını sağlayacak şekilde tasarlanmalı

    • Yetkili kuruluşlardan gelen içerik kaldırma talepleri en geç 24 saat içinde yerine getirilmeli

    • Ürün güvenliği temas noktaları oluşturulup, nihai kullanıcıların kolayca ulaşabileceği iletişim kanalları sağlanmalıdır

Bu yükümlülükler, hem tüketici bilincini artırmak hem de piyasa denetimlerini daha etkin hale getirmek için titizlikle uygulanacaktır.


Tüketici Güvenliği ve Online Alışveriş Denetimi

Yeni yönetmelik, internet üzerinden yapılan alışverişlerde ürün incelemesini tıpkı fiziki mağazalarda yapılan muayeneye benzer bir şekilde, şeffaf ve güvenilir hale getirmeyi hedeflemektedir. Bu sayede;

  • Tüketiciler, satın almadan önce ürün hakkında detaylı bilgi edinebilecek,

  • Online pazaryerleri ve platformlar, ürün güvenliği standartlarını sağlamak adına sürekli denetim ve güncelleme mekanizmalarına tabi tutulacak,

  • Uygunsuz ürünlerin yayından kaldırılması, tüketici haklarının korunması açısından önemli bir adım olarak öne çıkacaktır.

Ayrıca, yönetmeliğin getireceği düzenlemeler, ürünlerin teknik düzenlemelere uygunluğunun sürekli kontrolünü sağlayarak, olası risklerin önüne geçilmesine katkı sunacak.


Yurtdışı İhracat ve Yerel Temsil Zorunluluğu

Yönetmelikte, yurt dışından Türkiye’ye ürün gönderen firmalara da önemli düzenlemeler getirilmiştir. Özellikle;

  • Yerel Temsilci Atanması:
    Yabancı firmaların Türkiye pazarında satış yapabilmesi için, ülke içinde yerleşik bir temsilci atamaları zorunlu kılınmıştır. Bu kural, tüketicilerin yerel iletişim bilgilerine erişimini kolaylaştırarak, ürünle ilgili şüphe veya sorunların hızlıca çözülebilmesini amaçlamaktadır.

  • Yaptırımlar:
    Yönetmeliğe aykırı hareket edenler, 7223 sayılı Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu kapsamında öngörülen idari yaptırımlarla karşı karşıya kalacaktır.

Bu düzenleme, hem yerel pazarda adil rekabeti destekleyecek hem de tüketicilerin güvenli alışveriş yapmalarını sağlayacak önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.


Sonuç: Güvenli Alışverişin Anahtarı

1 Nisan 2025 itibarıyla yürürlüğe girecek olan “Uzaktan İletişim Araçları Yoluyla Piyasaya Arz Edilen Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliği”, online alışverişlerde şeffaflık, ürün güvenliği ve tüketici haklarının korunmasına yönelik kapsamlı düzenlemeler içermektedir.
Bu yönetmelik sayesinde;

  • Ürün bilgilerinin eksiksiz sunulması,

  • Online platformlarda denetim süreçlerinin hızlanması,

  • Yurtdışından satış yapan firmaların yerel temsilci zorunluluğu,
    tüketicilerin mağduriyet yaşamadan güvenle alışveriş yapabilmesi sağlanacaktır.

Yeni düzenlemeler, dijital ticaretin hızla büyüdüğü günümüzde, güvenli ve adil bir piyasa ortamının oluşturulmasına büyük katkı sağlayacak. Tüketiciler, satıcılar ve hizmet sağlayıcılar arasında sağlanacak bu şeffaf iletişim ve denetim mekanizması, Türkiye’de online alışverişin geleceğini olumlu yönde etkileyecektir.

Gündem

Enkazdan Saraya: Ümran Bebek, Esad’ın Sarayında Zafer Konuşması Yaptı

Yayımlandı

üzerinde

Enkazdan Saraya: Ümran Bebek, Esad’ın Sarayında Zafer Konuşması Yaptı

Tarih: 10 Aralık 2025| saat: 07:00
Okuma Süresi: 4 dakika

Suriye’de, Beşar Esad rejiminin devrilmesinin birinci yıldönümü olan 8 Aralık Hürriyet Günü coşkuyla kutlandı. Kutlamaların en çarpıcı anı ise, 2016’da Halep’te bir hava saldırısı sonrası enkaz altından çıkarılan ve savaşın sembol yüzü haline gelen Ümran Dakneş‘in, Başkanlık Sarayı’nda yaptığı duygusal konuşma oldu.

Artık 13 yaşında olan Ümran, “Kalbimde bir boşluk var” diyerek yaşadığı travmayı anlatırken, “Zafer geldiğinde hayatıma büyük bir ışık geri döndü” sözleriyle de umudunu paylaştı.

Bir Sembolün Hikayesi: Toz, Kan ve Şok

Ümran Dakneş, 2016 yılında henüz 5 yaşındayken Halep’teki evlerine düzenlenen bir hava saldırısında enkaz altında kalmıştı. Kurtarıldıktan sonra, üstü başı toz, yüzü kan içinde ve şok geçirir halde bir ambulansın arka koltuğunda otururken çekilen görüntüleri, Suriye’deki savaşın ve sivillerin çektiği acıların evrensel bir sembolü haline gelmişti.

O anları çeken gazeteci, Ümran’ın “elini yüzüne götürdüğünü ve kanı gördüğünü, neler olup bittiğine dair hiçbir fikri olmadığını” aktarmıştı. Kendisini tedavi eden doktor ise onun “tam bir şok halinde” olduğunu, çığlık bile atamadığını belirtmişti. Bu saldırıda Ümran, 10 yaşındaki kardeşini de kaybetmişti.

“Hikayemi Videolardan Öğrendim”

9 yıl sonra, bu kez Esad rejiminin sembolik kalbi olan Başkanlık Sarayı’nda konuşan Ümran, duygularını şu sözlerle ifade etti:

· “Bombardıman ve kuşatmayı yaşadığımı söylüyorlar ama hiçbir şey hatırlamıyorum. Büyüdüm ve kalbimde bir boşluk var. Bunun ağlamak mı yoksa korku mu olduğunu bilmiyorum.”

· “Hikayemi o videolardan öğrendim. Kendime baktım, toz ve toprak içindeydim.”

· “Zafer geldiğinde hayatıma büyük bir ışık geri döndü.”

Ümran’ın bu ifadeleri, saraydaki törene katılan yüzlerce kişiyi ve töreni takip edenleri duygulandırdı.

Coşkulu Kutlamalar ve Yeni Bir Sayfa

Ümran’ın konuşmasına ev sahipliği yapan Hürriyet Günü kutlamaları, Suriye genelinde büyük bir coşkuyla gerçekleşti. Kutlamalar kapsamında:

· Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, aynı gün sabah namazını Şam’daki tarihi Emevi Camii’nde kıldı ve halka “kardeşlik” mesajı verdi.
· Şam’ın Mezze Caddesi‘nde tanklar ve zırhlı araçların yer aldığı askeri bir geçit töreni düzenlendi.
· Emevi Meydanı’nda ise havai fişek gösterileri ve konserlerle halk bayram havasında kutladı.

Savaşın Diğer Çocukları da Unutulmadı

Saraydaki etkinlikte konuşan bir diğer isim de, çocukken çekildiği bir videoda “Biz Beşar Esad’e ne yaptık? Ölünce sizi Allah’a şikayet edeceğim” diyerek hafızalara kazınan Ali Mustafa Muhammed oldu.
Muhammed,”Çocuktum, okulu bilmiyordum ama uçak seslerini ve bombalardan saklanılacak köşeleri öğrendim” diyerek kayıp çocukluğuna vurgu yaptı. “Eskiden gözyaşlarımız hüzün ve korkudandı. Şimdi ise sevinç gözyaşları” sözleriyle de mevcut barış ortamına dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, geceyi dolduran gözlerle dinlediği gençlerin hepsine tek tek sarılarak, yeni dönemin “birlik ve şefkat” vurgusunu yaptı.

Türkiye’den Kardeşe Destek Mesajı

Suriye’deki yeni yönetim ve barış süreci, uluslararası alanda da destek gördü. Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, sosyal medya paylaşımında Suriye halkının Hürriyet Günü’nü kutlayarak, “Türkiye olarak bize düşen bu ışığın sönmemesi için yardım etmek, gerektiğinde evimizi ve ekmeğimizi paylaşmaktı” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim BaşkanıBurhanettin Duran da yaptığı açıklamada, “Türkiye olarak, savaşın yıkımından çıkan Suriye’nin yeniden ayağa kalkacağına inanıyoruz” mesajını verdi.

Savaştan Barışa Uzanan Zorlu Yol

61 yıllık Baas rejiminin ardından gelen yeni yönetim, hem ülke içinde yeniden inşa hem de uluslararası ilişkileri normalleştirme sınavı veriyor. Cumhurbaşkanı Şara, dört yıl sonra seçimlere gidileceğini duyurarak demokratik sürece işaret etti.
ABD ile ilişkilerin düzelmesi ve Batı yaptırımlarının büyük ölçüde kalkması,ekonomik toparlanma için umut vaat ediyor. Ancak geçiş döneminde yaşanan çatışmalar ve derin yaralar, Suriye’nin önündeki zorlukların boyutunu da gösteriyor.

Ümran bebeğin tozlar içindeki ambulans koltuğundan, Başkanlık Sarayı’ndaki kürsüye uzanan hikayesi, bir ülkenin yaşadığı trajediyi ve umudu aynı anda simgeliyor. Suriye, sembollerin değiştiği bu yeni dönemde, kayıp nesillerin kalbindeki boşluğu dolduracak bir gelecek inşa etmeye çalışıyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

MERSİN’DE “YAĞMA” PLANI: ÇALIŞTIĞI İŞ YERİNİ ANLAŞTIĞI KİŞİLERE SOYDURAN ŞÜPHELİ VE İŞBİRLİKÇİLERİ GÖZALTINDA

Yayımlandı

üzerinde

MERSİN’DE “YAĞMA” PLANI: ÇALIŞTIĞI İŞ YERİNİ ANLAŞTIĞI KİŞİLERE SOYDURAN ŞÜPHELİ VE İŞBİRLİKÇİLERİ GÖZALTINDA

Tarih.Saat: 09 Aralık 2025, 22:46 (yayınlanma / polis açıklaması zaman aralığına göre).
Okuma süresi: 1—2 dakika

Mersin’de bir iş yerinde “silahlı yağma” süsü verilerek gerçekleştirilen soygunun, içeriden bir çalışanın organize ettiği ortaya çıktı. Soruşturmayı yürüten ekipler, organize şekilde hareket eden 3 şüpheliyi gözaltına aldı; olayla bağlantılı yüklü miktarda döviz ve TL ele geçirildi


Olayın özeti

Mersin polisinin Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, kentte bir iş yerine silahlı ve maskeli iki kişinin girdiği, çalışanların etkisiz hale getirildiği ve iş yerinden yüksek miktarda döviz ile TL’nin çalındığı ihbarı üzerine çalışma başlattı. Yapılan teknik ve fiziki takip sonucu olayın içeriden desteklenerek planlandığı değerlendirildi; çalışanlardan biri (M.S.A. olarak geçiyor) “sözde mağdur” rolüyle eyleme yardım etmekle şüphelenildi.

Polis operasyonunda, örgütü planladığı tespit edilen E.K.K. ve A.Ş. isimli şüpheliler kiralık bir araçla kentten ayrılırken yakalandı; soruşturma kapsamında M.S.A. da gözaltına alındı. Şüphelilerin gözaltına alındığı anlar ve iş yeri çıkışı güvenlik kameralarına yansıdı

Ele geçirilenler ve deliller

Aramalarda ve araçta, suçtan elde edildiği belirlenen 801.153 ABD doları, 1.340 avro ve 462.395 TL ele geçirildiği bildirildi. Emniyet birimleri, ele geçen paranın, yağma suçu kapsamında önemli delil teşkil ettiğini açıkladı.

Soruşturmayı Gasp Büro Amirliği yürütüyor. Şüpheliler hakkında “nitelikli yağma” suçundan işlem başlatıldığı, soruşturmanın derinleştirilerek devam ettiği ve zanlıların emniyetteki işlemlerinin sürdüğü bildirildi. Zanlıların Adana’daki bir dinlenme tesisi yakınlarında, destek ekiplerle birlikte yakalandığı aktarıldı.

  • Şüphelilerin emniyetteki ifadeleri,knik takip kayıtları ve güvenlik kamerası görüntüleri soruşturmanın merkezinde bulunuyo

  • Savcılık talimatıyla soruşturma derinleştirildi; gözaltındaki zanlıların adliyeye sevk edilmesi bekleniyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

ABD Elçisi Net Konuştu: F-35’ler İçin Kesin Şart “S-400’ler Artık Kullanılmayacak ve Bulundurulmayacak”

Yayımlandı

üzerinde

ABD Elçisi Net Konuştu: F-35’ler İçin Kesin Şart “S-400’ler Artık Kullanılmayacak ve Bulundurulmayacak”

Tarih: 10 Aralık 2025 | Saat: 00:38 | Okuma Süresi: 3 dk.

ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, Türkiye’nin F-35 programına geri dönüşü için net ve kesin bir şartı resmen açıkladı. Barrack, “Amerikan yasalarına göre, Türkiye’nin F-35 programına geri dönmesi için S-400 sistemini artık kullanmaması ve sahip olmaması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Büyükelçi Barrack, ABD Başkanı Donald Trump ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki olumlu ilişkinin, bu konuda yıllardır yapılan “en verimli görüşmelere” yol açtığını belirterek, önümüzdeki aylarda bir dönüm noktası yaşanacağı umudunu dile getirdi.

Görüşmelerde Kritik Eşik: 4-6 Ay İçinde Çözüm Bekleniyor

Barrack, daha önce Abu Dabi’de katıldığı bir zirvede de konuya ilişkin iyimser bir zaman çizelgesi paylaşmıştı. Buna göre, S-400’lerin kullanılmamasının “operasyonel uyumluluk” sorununu büyük ölçüde çözdüğünü, ancak sistemin Türkiye’de bulunmaya devam etmesinin temel sorun olduğunu vurgulayan Barrack, “Bu meselenin önümüzdeki dört ila altı ay içinde çözüleceğini düşünüyorum” demişti.

Barrack, Türkiye’nin Rus hava savunma sisteminden tamamen vazgeçmeye yakın olup olmadığı sorusuna da “Evet” yanıtını vermişti.

Trump-Erdoğan Görüşmesi Süreci Hızlandırdı

İki ülke arasındaki gerilimin çözümünde, liderler arasındaki doğrudan diyaloğun etkili olduğu gözleniyor.

· Beyaz Saray’daki Görüşme: Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başkan Trump, Eylül ayında Beyaz Saray’da bir araya geldi ve görüşmelerinde S-400/F-35 dosyası ele alındı.
· Trump’ın Açık Kapı Sinyali: Görüşmenin ardından Trump, Türkiye’ye F-35 satışına sıcak baktığı yönünde sinyaller verdi. Amerikan medyası, Trump’ın, Türkiye’nin S-400’leri “çalışamaz hale getirecek bir anlaşmaya” varması halinde satışa açık olduğunu belirttiğini aktardı.
· Erdoğan’dan “Güzel Adımlar” Açıklaması: Cumhurbaşkanı Erdoğan da yaptığı açıklamada, “F-35 konusunda ABD Başkanı Sayın Trump’la yaptığımız son görüşmelerde güzel adımlar attık. Temenni ediyorum ki verilen sözler yerine getirilsin” ifadelerini kullanmıştı.

Arka Plan: Neden F-35’lerden Çıkarıldık?

Türkiye, 2017’de Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi satın alma kararı aldı. ABD, bu sistemlerin, F-35 gibi 5. nesil savaş uçaklarının gizlilik (stealth) kabiliyetini tehdit edebileceği ve NATO savunma sistemleriyle uyumlu olmadığı gerekçesiyle şiddetle karşı çıktı.

· Programdan Çıkarılma: Bu anlaşmazlık, 2019 yılında Türkiye’nin F-35 Ortak Üretim Programı’ndan çıkarılmasıyla sonuçlandı.
· CAATSA Yaptırımları: Aynı gerekçeyle, ABD, Türkiye’ye karşı CAATSA (ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası) kapsamında yaptırımlar uyguladı. Bu yaptırımlar, Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ve bazı Türk yetkilileri de kapsadı.
· Depodaki Uçaklar: Programdan çıkarılmadan önce Türkiye için üretilmiş 6 adet F-35A uçağı, yıllardır ABD’de bir depoda bekletiliyor.

Uzlaşı Yolu: F-16 Onayı ve Teknik Diyalog

Son dönemde ilişkileri yumuşatan adımlar da atıldı. Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğine onay vermesinin ardından, ABD Kongresi, Ankara’nın 40 adet yeni F-16 Block 70 savaş uçağı ve 79 mevcut F-16’sının modernizasyonu talebini onayladı. Bu gelişme, savunma işbirliği kanalını canlı tuttu.

Büyükelçi Barrack’tan Türkiye’ye Övgü

Barrack, açıklamalarında Türkiye’nin bölgesel ve savunma sanayii kapasitesine de vurgu yaptı.

· Türkiye’yi “ABD’den sonra NATO’nun en büyük ikinci ordusuna sahip müttefiki” olarak nitelendirdi.
· Güçlü savunma sanayisine dikkat çekerek, “Ankara, Ukrayna’nın drone tedarikçisi, kendi savaş uçakları var” dedi.
· Ayrıca, Gazze’de oluşturulması planlanan yabancı asker gücüne Türkiye’nin katılımının “harika” olacağını ifade etti.

SONUÇ: ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın yaptığı açıklamalar, F-35 krizinde somut ve çözüme yönelik bir sürecin aktif olarak işlediğini gösteriyor. ABD tarafının şartı net: S-400’lerin kullanılmaması ve nihai olarak elden çıkarılması. Liderler düzeyindeki olumlu hava ise, önümüzdeki 4-6 aylık periyotta bu on yıllık anlaşmazlığın giderilmesi ve Türk Hava Kuvvetleri’nin 5. nesil uçak filosuna kavuşması yönünde önemli bir umut ışığı yakıyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar