Gündem
İklim krizinin belirtisi mi? Isı kubbesi ile gelen tehlike

Dünya genelinde artan aşırı sıcaklık olayları, artık sıradan hava durumunun çok ötesinde, küresel iklim krizinin somut ve tehditkar yansımaları olarak karşımıza çıkıyor. Bu aşırı sıcaklıkların temel sebeplerinden biri ise atmosferde oluşan “ısı kubbeleri” olarak tanımlanan meteorolojik fenomen. Basitçe anlatmak gerekirse, sıcak havanın gökyüzünde sıkışıp kaldığı, adeta bir tencere kapağı gibi yer yüzünü kavurduğu bir durum.
Bilimsel çalışmalar gösteriyor ki, küresel ısınma bu ısı kubbelerinin sıklığını ve şiddetini artırıyor. İnsan faaliyetleriyle atmosfere salınan sera gazları, yerkürenin sıcaklığını yükseltiyor, atmosferin dinamiklerini değiştiriyor. Bu durum, ısı kubbelerinin oluşumunu kolaylaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda etkilerini de büyütüyor.
ISI KUBBESİNİ ANLAMAK
Isı kubbesi, yüksek basınçlı bir hava sisteminin yerinde sabitlenerek, sıcak havayı alt atmosferde hapsetmesiyle oluşur. Sıcak hava dalgalarıyla birlikte görülse de, ısı dalgaları genellikle birkaç gün sürerken, ısı kubbeleri birkaç gün ile birkaç hafta arasında kalıcı olabilir.
Gallus şöyle açıklıyor:
“Sıcak hava dalgası sırasında en azından hava birkaç gün içinde değişir, serinlik gelir. Ama ısı kubbesi yerinden kıpırdamaz, uzun süre orada kalır.”
İklim bilimciler, fosil yakıt kullanımına bağlı küresel ısınmanın, ısı kubbelerini daha da şiddetlendirdiğini ortaya koyuyor. Uzmanlara göre, son ısı kubbesi yavaş ilerliyor olsa da, dünyanın birçok bölgesinde tehlikeli koşullara yol açıyor.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ISI KUBBESİNİ NASIL ETKİLİYOR?
Isı kubbeleri, uzun süredir gözlenen hava olaylarıdır. Ancak günümüzde iklimin ısınmasıyla birlikte sayılarında hafif artış görülürken, esas olarak içerdikleri sıcaklıkların şiddetinde büyük artış gözleniyor.
Bu durumu açıklayan Western University’den Profesör Gordon McBean, iki temel neden olduğunu söylüyor:
1. Sera gazları, atmosferdeki ısıyı tutarak dünyanın ısınmasına yol açıyor. Bu da ısı kubbesi oluşturan yüksek basınç alanlarının oluşmasını kolaylaştırıyor.
2. Kuzey Kutbu, Ekvator’a kıyasla daha hızlı ısınıyor. Bu durum, yer seviyesindeki sıcaklıkları etkileyen jet akımını (jet stream) zayıflatıyor. Zayıflayan jet akımı ise, daha uzun süreli, kalıcı yüksek basınç sistemlerine ve sıcaklıklara yol açıyor.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ISI KUBBELERİNİ DAHA KÖTÜ HALE Mİ GETİRİYOR?
2022 yılında Copernicus dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, iklim değişikliği ısı kubbelerinin oluşma olasılığını 150 kat artırmış durumda. Peki, iklim değişikliği ısı kubbelerini daha kötü hale mi getiriyor? Uzmanlara göre bu sorunun yanıtı açık: Kesinlikle evet.
“Iowa Eyalet Üniversitesi’nden meteoroloji profesörü Bill Gallus,” bu konuda net konuşuyor:
“İklim değişikliğinin etkileri konusunda bazı konular karmaşık ve kesin konuşmak zor. Örneğin kasırga veya hortum sayısının nasıl değişeceğini söylemek zor. Ama ısı kubbelerinin sayısının artacağı ve daha da sıcak olacağı neredeyse kesin.”
ISI KUBBELERİNİN ETKİSİYLE BAŞA ÇIKMAK
Isı kubbeleri, yani atmosferde uzun süreli yüksek basınç sistemlerinin neden olduğu aşırı sıcaklık olayları, sadece doğal afetler değil, aynı zamanda iklim krizinin ciddi ve giderek artan bir sonucu olarak karşımızda duruyor. Peki, bu tehlike karşısında ne yapmalıyız?
1. Kent Planlamasında Sürdürülebilir ve İklime Dayanıklı Tasarımlar
Aşırı sıcakların en çok hissedildiği yerler genellikle şehirler. Beton, asfalt ve yoğun yapılaşma nedeniyle şehirlerde “kentsel ısı adası” etkisi ortaya çıkıyor. Araştırmalar, şehirlerde yeşil alanların artırılmasının, parkların ve ağaçlandırmanın sıcaklıkları birkaç derece düşürebildiğini gösteriyor. Ayrıca, çatılara ve duvarlara yansıtıcı (reflektif) kaplamalar yapmak, asfalt ve beton yüzeylerde serinletici malzemeler kullanmak sıcaklığın düşürülmesine katkı sağlıyor. Akıllı şehir planlaması, kentsel ısı dalgası riskini azaltmada kritik rol oynuyor.
2. Altyapı ve Enerji Sistemlerinin Güçlendirilmesi
Isı kubbeleri sırasında enerji talebi yükseliyor; klima ve soğutma sistemleri şehirlerin enerji şebekelerine büyük yük bindiriyor. Bu nedenle enerji altyapısının dayanıklılığı artırılmalı, yenilenebilir enerji kaynakları çeşitlendirilmeli ve akıllı enerji yönetim sistemleri kullanılmalı. Ayrıca elektrik kesintilerinin önüne geçmek için şebeke esnekliği ve yedek kapasite artırılmalı.
3. Sağlık Sistemlerinde Hazırlık ve Kamu Bilinçlendirmesi
Aşırı sıcaklar, özellikle hassas gruplar için sağlık riskleri oluşturuyor. Bu nedenle sağlık kurumları, sıcak hava dalgalarına hazırlıklı olmalı, erken uyarı sistemleri kurulmalı ve toplumu bilgilendiren kampanyalar düzenlenmeli. Evde yalnız yaşayan yaşlılar ve kronik hastalar için özel destek programları geliştirilmeli. Ayrıca, halkın sıvı tüketimi, serinleme yöntemleri ve sıcak havalarda dikkat edilmesi gerekenler konusunda bilinçlendirilmesi büyük önem taşıyor.
4. Tarım ve Su Yönetiminde Yenilikçi Yaklaşımlar
Isı kubbeleri tarım alanlarında da büyük zararlar yaratabiliyor. Bu nedenle sürdürülebilir tarım teknikleri ve kuraklığa dayanıklı bitki çeşitleri geliştirilmelidir. Su kaynaklarının etkin kullanımı ve sulama yöntemlerinin iyileştirilmesi, su israfının önüne geçilmesi kritik. Ayrıca, erken uyarı sistemleri sayesinde çiftçiler aşırı sıcak dönemlerde gerekli önlemleri alabilir.
5. Küresel Ölçekte İklim Eylemleri ve Emisyon Azaltımı
Tüm bu yerel önlemler ne kadar önemli olsa da, ısı kubbelerinin artışındaki asıl neden küresel ısınmadır. Üniversiteler ve uluslararası araştırmalar, sera gazı emisyonlarının hızlı ve ciddi biçimde azaltılmasının gerekliliğini vurguluyor. Fosil yakıtlardan uzaklaşmak, enerji verimliliğini artırmak ve yenilenebilir enerji yatırımlarını hızlandırmak, ısı kubbelerinin sıklığını ve şiddetini azaltmanın temel yoludur.
Üniversitelerde yapılan çalışmalar ve dünya genelindeki deneyimler, ısı kubbeleriyle başa çıkmak için çok boyutlu, hem bireysel hem toplumsal önlemler alınması gerektiğini gösteriyor. Kentleşmeden sağlığa, enerji yönetiminden tarıma kadar pek çok alanda bütüncül ve proaktif yaklaşımlar şart. Bilim dünyasının önerdiği stratejiler uygulanırken, kamu bilinci artırılmalı ve iklim değişikliğinin önüne geçmek için kararlı adımlar atılmalı.
Gündem
Tehlike Zirvede: Nepal’deki Çığ Faciasında 5 Yabancı Dağcı ve 2 Rehber Hayatını Kaybetti
Tehlike Zirvede: Nepal’deki Çığ Faciasında 5 Yabancı Dağcı ve 2 Rehber Hayatını Kaybetti
Tarih: 3 Kasım 2025, Pazartesi
Yer:Nepal, Mount Yalung Ri Ana Kampı (4.900 metre)
Okuma Süresi:2 Dakika
NEPAL – Himalayalar’ın zorlu zirvelerinden biri olan Mount Yalung Ri’de pazartesi günü meydana gelen çığ faciası, yedi cana mal oldu. Yetkililer, ana kampa düşen çığ nedeniyle beş yabancı uyruklu dağcı ile iki Nepalli rehberin hayatını kaybettiğini duyurdu.
 
FACİANIN DETAYLARI
Olay, 3 Kasım 2025 Pazartesi günü sabah saatlerinde, bölgenin ana kampı olan ve yaklaşık 4.900 metre yükseklikte bulunan kampta meydana geldi. Ani bir çığ düşmesi sonucu kampın büyük bir bölümü etki altında kaldı. İlk belirlemelere göre çığ, beklenmedik bir hava değişimi sonucu tetiklendi.
Nepal polis sözcüsü Shailendra Thapa, yaptığı açıklamada, “Olay yerine ulaşan kurtarma ekiplerimiz, 5 yabancı dağcı ve 2 Nepalli rehberin hayatını kaybettiğini teyit etmiştir. Ayrıca olayda 5 kişinin de yaralı olarak kurtarıldığını bildirmiştir” ifadelerini kullandı.
KURTARMA OPERASYONU SÜRÜYOR
Zorlu hava koşulları ve engebeli arazi nedeniyle kurtarma ekiplerinin bölgeye ulaşmakta güçlük çektiği öğrenildi. Yetkililer, yaralıların helikopterlerle tahliye edilmesi ve kayıp olma ihtimali bulunan diğer personelin aranması için operasyonların yoğun bir şekilde devam ettiğini belirtti. Nepal Turizm Departmanı, kazaya ilişkin resmi soruşturma başlattıklarını da sözlerine ekledi.
DAĞCILARIN MİLLİYETİ ARAŞTIRILIYOR
Hayatını kaybeden yabancı dağcıların kimlikleri ve milliyetleri henüz resmi olarak teyit edilmiş değil. Ancak, yerel basında yer alan ilk haberlere göre hayatını kaybedenler arasında Amerikalı ve Avrupalı vatandaşların bulunduğu tahmin ediliyor. Nepal makamları, konsolosluklar aracılığıyla gerekli bilgilendirmeleri yapmak için çalışıyor.
MOUNT YALUNG Rİ HAKKINDA
Nepal’in popüler trekking ve tırmanış rotalarından biri olan Mount Yalung Ri, yaklaşık 5.600 metre yüksekliğiyle deneyimli dağcılar için cazip bir güzergah. Ancak, dik yamaçları ve öngörülemeyen hava şartları, bölgeyi çığ riski açısından yüksek riskli bir bölge haline getiriyor. Bölge, 2014 yılında da benzer bir çığ felaketine sahne olmuş ve onlarca dağcı hayatını kaybetmişti.
Gündem
Kazada yaralanan ehliyetsiz sürücüye 36 bin 454 TL ceza — Serik (Antalya)
Kazada yaralanan ehliyetsiz sürücüye 36 bin 454 TL ceza — Serik (Antalya)
Tarih: 03 Kasım 2025
Saat: 20:45 (güncelleme)
Okuma süresi: 2 dakika
Antalya’nın Serik ilçesinde D-400 karayolu üzerindeki Kadıoğlu/Genpa kavşağında iki otomobilin çarpışması sonucu 1 kişi yaralandı. Kazada yaralanan sürücünün ehliyetsiz olduğu tespit edilirken, yaralı sürücü ile araç sahibi hakkında toplam 36.454 TL idari para cezası uygulandı.

Olayın detayları
Kaza, D-400 karayolu Kadıoğlu Kavşağı civarında meydana geldi. İddialara göre D.G. yönetimindeki 07 AVA 924 plakalı otomobil ile A.K. idaresindeki 07 AHD 244 plakalı hafif ticari araç çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle D.G. yaralanarak sağlık ekipleri tarafından ambulansla hastaneye kaldırıldı.
Polis ve jandarma ekipleri olay yerinde inceleme yaparken, yapılan sorgulamada yaralanan sürücünün (D.G.) ehliyetsiz olduğu belirlendi. Bu gerekçe ile yaralı sürücüye ve araç sahibi hakkında trafik idari işlemleri uygulandı.
Uygulanan cezalar ve süreç
Resmi işlemler çerçevesinde, ehliyetsiz olduğu belirlenen sürücü ile araç sahibi hakkında toplam 36.454 TL tutarında idari para cezası kesildi. Kaza ile ilgili soruşturma devam ediyor; trafik birimleri hasar tespiti ve olayın oluş şekline ilişkin rapor hazırlıyor
Uzman uyarısı ve yol güvenliği
Trafik kazalarıyla ilgili uzmanlar, ehliyetsiz araç kullanımının hem sürücü hem de üçüncü şahıslar için ciddi risk oluşturduğunu tekrar hatırlatıyor. Belgelenmemiş sürüşlerin hem cezai hem tazminat açısından yol açacağı sonuçlar göz önünde bulundurulmalı; sürücülere ve araç sahiplerine yasal yükümlülüklere uymaları tavsiye ediliyor.
Gündem
Sudan’da kıtlık iki yeni bölgeye YAYILDI: El-Fasher ve Kadugli’de IPC “Famine” sınıflaması
Sudan’da kıtlık iki yeni bölgeye YAYILDI: El-Fasher ve Kadugli’de IPC “Famine” sınıflaması
Tarih: 03 Kasım 2025
Saat: 20:00 (TSİ)
Okuma süresi: ~4 dakika
Yayın: FatihDoganMedya
Uluslararası Açlık Krizi otoritesi IPC (Integrated Food Security Phase Classification) tarafından yapılan son değerlendirmeye göre Sudan’da kıtlık (IPC Faz 5) iki yeni alana yayıldı: Kuzey Darfur’daki El-Fasher kenti ve Güney Kordofan’daki Kadugli kasabası. Durumun temel nedeni yoğunlaştırılmış çatışma, kuşatma taktikleri ve insani yardım erişiminin engellenmesi olarak gösteriliyor.
 
Ne oldu ve nerede?
IPC’nin Eylül 2025 analizini ve Famine Review Committee (FRC) incelemesini temel alan değerlendirme, El-Fasher (Kuzey Darfur) ve Kadugli (Güney Kordofan) için “Famine / IPC Phase 5” sınıflamasını doğruladı veya benzer şekilde teyit etti. Bu iki yerleşim, kuşatma ve ciddi insani erişim kısıtları nedeniyle yiyecek, su ve sağlık hizmetlerinden yoksun bırakıldı.
Kaç kişi etkileniyor?
IPC raporu ve saha verileri, ülke genelinde 21 milyondan fazla insanın akut gıda güvensizliği (IPC Faz 3 ve üstü) yaşadığını; kıtlık koşullarına itilenlerin (faz 5 tarafında) sayılarını ise yüzbinlerle ifade ettiğini belirtiyor. Bazı uluslararası haber ajansları ve analizler Eylül verilerine dayandırarak kıtlık sınırına itilenlerin yaklaşık 375.000 civarında olduğunu ve ek olarak milyonlarca kişinin (milyonlarca kişi daha) kriz riski altında bulunduğunu aktarıyor.
Neden bu noktaya gelindi?
Analistler ve IPC raporu çatışmayı birincil sebep olarak gösteriyor: Nisan 2023’ten bu yana devam eden Sudan ordusu ile paramiliter Rapid Support Forces (RSF) arasındaki çatışma, bölgelerde kuşatmalara, pazarların çökmesine ve lojistik hatların kopmasına yol açtı. El-Fasher’in uzun süre kuşatma altında kalması, kentin etrafına setler örülerek giriş-çıkışların engellenmesi ve kent içinde temel hizmetlerin yok edilmesi gibi uygulamalar kıtlığı tetikledi. Ayrıca El-Fasher ele geçirilirken ve sonrasında bildiren kaynaklar sivillere yönelik ağır hak ihlalleri ve kitlesel şiddet iddiaları aktarıyor.
İnsani yardım ve finansman durumu
Dünya Gıda Programı (WFP) ve diğer yardım aktörleri büyük ölçekli yardıma ihtiyaç duyduğunu belirtiyor; WFP’nin aylık yardım hedefleri için yüz milyonlarca dolarlık kaynak talebi var. Küresel yardım planları kritik derecede eksik finanse edildi — 2025 insani yardım planları önemli oranda yetersiz kaldı ve bu, sahada yardımın ulaşamamasına neden oluyor. Ayrıca çatışma bölgelerine güvenli ve düzenli erişim kısıtları, insani aktörlerin müdahalesini engelliyor.
Sahada gözlemler ve öncelikli riskler
- 
El-Fasher ve Kadugli’de temel sağlık hizmetleri, su ve sanitasyon çökmüş durumda; bu da açlıkla birlikte hastalık ve çocuk malnütrisyonu riskini artırıyor.
 - 
IPC FRC, çatışma devam ettiği sürece kıtlığın genişleyebileceği ve yeni alanların “Famine” sınıflamasına girebileceği uyarısında bulunuyor.
 - 
Görgü ve haber raporları, El-Fasher’den kaçanların bir kısmının çevre kamplarda toplandığını ancak yardımın yeterli olmadığını aktarıyor.
 
Uluslararası tepki ve talepler
Birleşmiş Milletler, IPC ve diğer uluslararası aktörler taraflar üzerinde insani koridorların açılması, kuşatmaların sona erdirilmesi ve sivillerin korunması için baskı yapıyor. Aynı zamanda acil finansman çağrıları sürüyor; uzmanlar, sadece yardım göndermekle yetinilmemesi, çatışmanın siyasi çözümü ve güvenli koridorların sağlanmasının hayati olduğunu vurguluyor.
Sonuç — ne yapılmalı?
IPC FRC’nin raporu ve saha bulguları açık: bu bir “insan yapımı” felaket ve hem hızlı acil yardım hem de çatışmayı sonlandıracak diplomatik adımlar gerekli. Finansman artırılmalı, insani erişim güvence altına alınmalı ve uluslararası toplum taraflara baskı uygulamalıdır; aksi takdirde kıtlık daha geniş alanlara yayılabilir ve ölümler artabilir
- 
																	
										
																			Gündem7 gün önceCumhuriyet’in 102. yılı Ankara’da yürüyüş ve konserlerle kutlanacak
 - 
																	
										
																			Teknoloji1 hafta önceAMERİKAN “YARASA” UÇAĞI: San Diego’lu Shield AI, yeni yapay zekâlı savaş uçağı X-BAT’in “Çin’in ilk saldırısını alt edebileceğini” ve 2029’a kadar savaşa hazır olacağını açıkladı
 - 
																	
										
																			Sanat1 hafta önceDeniz sahile sürüklüyor, o topluyor: Adeta bir sanat eserine dönüştürüyor
 - 
																	
										
																			Magazin5 gün önceSoykırımı dünyaya gösteren fotoğrafçıya büyük ödül
 - 
																	
										
																			Magazin6 gün önce“Güller ve Günahlar” setinde kriz: Çalışanlar ücretlerini alamadı, çekimler durdu
 - 
																	
										
																			Ekonomi4 gün önceMerkez Bankası, Papara Elektronik Para A.Ş.’nin faaliyet iznini iptal etti
 - 
																	
										
																			Ekonomi1 hafta önceSudan’ın verimli topraklarında hasat çürüyor: Savaş, ulaşımı ve depolamayı kilitledi, kıtlık genişliyor
 - 
																	
										
																			Son Dakika3 gün önceSON DAKİKA — “İstanbul Senin” soruşturmasında 4 kişi tutuklandı
 
