Gündem
İBB’ye Yönelik Yolsuzluk Soruşturmasında Usulsüz İhale ve Komisyonculuk İddiası: 3 Tanığın İfadesi Ortaya Çıktı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)’ne yönelik başlatılan geniş çaplı yolsuzluk soruşturması kapsamında, usulsüz ihale ve komisyonculuk iddiaları gündeme geldi. Soruşturma, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 99 şüpheli hakkında “suç örgütü yöneticisi olmak”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “ihaleye fesat karıştırmak” gibi ciddi suçlamalarla yürütülüyor. Son dönemde, üç ayrı tanığın ifadesi dikkat çekici ayrıntılar ortaya koydu.
Soruşturmanın Genel Çerçevesi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu ve diğer yüksek düzey yetkililer hakkında kapsamlı bir yolsuzluk soruşturması yürütüyor. Soruşturmanın ana odak noktası;
-
Usulsüz ihale uygulamaları
-
Komisyonculuk ve gayriresmi para transferleri
-
Gizli toplantılar yoluyla usulsüz karar süreçleri
Soruşturma kapsamında elde edilen tanık ifadeleri, İBB’nin bağlı iştiraklerinde gerçekleştirilen ihale süreçlerinin şeffaflıktan uzak olduğunu ve belirli şirketlere avantaj sağlamak amacıyla organize toplantılar düzenlendiğini ortaya koyuyor.
Usulsüz İhale ve Komisyonculuk İddiası
Tanıkların ifadesine göre, İBB’nin reklam ihaleleri gibi önemli kamu ihale süreçlerinde;
-
Gizli toplantılar: Beylikdüzü Mado gibi mekanlarda, akşam saatlerinde düzenlenen kapalı toplantılarda, belirli şirket temsilcilerinin usulsüz ihale sonuçları üzerinde anlaşmaya vardığı iddia ediliyor.
-
Para transferleri: Toplantı sonrasında yetkililerin ellerinde para dolu çantalarla çıkış yaptığı, bu paraların bazı durumlarda banka kasalarına yatırıldığı ve gayriresmi komisyonların alındığı ifade ediliyor.
-
Komisyonculuk: Büyük firmaların (örneğin Kapki ailesinin şirketi, İlbak ve Subaşı ailelerine ait kuruluşlar) ana ihaleleri kazanması, küçük işletmelerin bu sürece dahil edilmesinin neredeyse mümkün olmadığı yönündeki iddialar, usulsüz komisyonların alındığını göstermektedir.
Bu iddialar, söz konusu usulsüz uygulamaların kamu kaynaklarını zarara uğrattığını ve yolsuzluk zincirini ortaya koyduğunu işaret ediyor.
Tanık İfadelerinin Getirdiği Detaylar
Soruşturma kapsamında ifadesi alınan üç tanığın beyanları, ihale süreçlerinde yaşanan usulsüzlükleri ayrıntılandırıyor:
-
İlk Tanık: Bir reklam şirketinde müdür olarak görev yapmış olan tanık, 2019–2023 yılları arasında yaşanan süreçte, İBB’den alınan açık hava reklam ihalelerinin büyük firmaların lehine işlediğini; ancak bazı küçük şirketlerin, usulsüz şekilde komisyon alarak ihale sonuçlarına müdahil edildiğini belirtti.
-
İkinci Tanık: Eski şoför olarak görev yapmış bir tanık, Beylikdüzü’nde düzenlenen gizli toplantıları ve toplantı sonrasında para çantalarıyla yapılan işlemleri detaylandırdı. Tanık, bu toplantıların genellikle 23:00 ile 01:00 arasında gerçekleştiğini, toplantı sonrası bazı yetkililerin ellerinde para dolu çantalarla çıktığını ifade etti.
-
Üçüncü Tanık: İhale sürecinde yer alan ve işlemlerin nasıl yürütüldüğüne dair bilgi veren tanık, İBB’nin bağlı iştiraklerinin, usulsüz ihale ve komisyonculuk işlemlerine aracılık ettiğini, bu işlemler sonucu belirli şirketlerin avantaj sağladığını ve kamunun ciddi maddi zarara uğradığını öne sürdü.
Bu tanık ifadeleri, soruşturmanın derinliğini ve sistematik usulsüzlük iddialarının ağırlığını ortaya koyuyor.
Yetkililere Yönelik Suçlamalar ve Soruşturmanın Seyri
Soruşturma dosyasında yer alan belgeler, MASAK raporları, tanık ifadeleri ve ön incelemeler neticesinde;
-
İBB’nin bazı iştiraklerinde usulsüz ihale süreçlerinin işletildiği,
-
Gizli toplantılar aracılığıyla ihale verilecek şirketlerin önceden belirlendiği,
-
Gayriresmi komisyonların alındığı ve
-
Bu işlemler sonucunda kamunun yüz milyonlarca lira zararının meydana geldiği ileri sürülüyor.
Soruşturma, hala devam etmekte olup, elde edilen delillerin detaylı analizleri ve ilerleyen hukuki süreçle birlikte daha fazla açıklama bekleniyor.
Son Gelişmeler ve Beklentiler
İddialar ve tanık ifadeleri, İBB’ye yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturmasının kamuoyu tarafından yakından takip edilmesine neden oluyor. Soruşturmanın ilerleyen aşamalarında, delillerin mahkemede sunulması ve ilgili yetkililere yönelik yasal işlemlerin netlik kazanması bekleniyor.
Güncel gelişmeler ve soruşturmanın sonuçları, kamuoyuna düzenli olarak yansıtılacak ve şeffaflık sağlanmaya çalışılacaktır.
Sonuç
İBB’ye yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında ortaya atılan usulsüz ihale ve komisyonculuk iddiaları, tanık ifadelerinin ışığında oldukça ciddi boyutlara ulaşmıştır. Şeffaflık ve kamu kaynaklarının korunması açısından, ilgili soruşturmanın titizlikle sürdürülmesi ve tüm delillerin adli mercilere sunulması büyük önem taşımaktadır. İlgili yetkililerin savunmaları ve gelecek hukuki süreçte açıklanacak ek deliller, konunun aydınlatılmasında belirleyici rol oynayacaktır.
Gündem
Ayakkabı, oyuncak ve deri ürünlerinde yurt dışı siparişlerine kısıtlama — Önceden verilen siparişler ne olacak?
Ayakkabı, oyuncak ve deri ürünlerinde yurt dışı siparişlerine kısıtlama — Önceden verilen siparişler ne olacak?
FATİHDOGANMEDYA / Haber — 26 Ekim 2025, 14:00 | Okuma süresi: 3 dakika
Ticaret Bakanlığı, e-ticaret denetimleri ve laboratuvar analizleri sonucunda yüksek risk taşıdığı tespit edilen ayakkabı, oyuncak ve saraciye (deri çanta/bavul vb.) ürünlerinin posta veya hızlı kargo yoluyla—“basitleştirilmiş gümrük beyannamesi” (ETGB) kapsamında—ülkeye girişine kısıtlama getirdi. Düzenleme 20 Ekim 2025 tarihli ve 2025/11 sayılı Genelge ile yürürlüğe girdi.
![]()
Neden kısıtlama getirildi?
Ticaret Bakanlığı’nın denetim ve laboratuvar incelemelerinde incelenen 182 üründen 148’inin ürün güvenliği kriterlerini karşılamadığı; uygunsuzluk oranının %81 olduğu bildirildi. İncelemelerde fitalat, kurşun, kadmiyum ve PAH’lar gibi yasal sınırların üstünde toksik kimyasallara rastlandığı açıklandı. Bakanlık, insan sağlığını koruma amacıyla posta ve hızlı kargo yoluyla gelen bu ürünlerde kısıtlama uygulamaya koydu.
Hangi gönderiler etkileniyor?
Düzenleme özellikle posta ve hızlı kargo (ETGB / basitleştirilmiş gümrük) ile bireysel tüketiciler tarafından yurt dışındaki platformlardan satın alınan ayakkabı, oyuncak ve saraciye ürünlerini kapsıyor. Diğer ithalat kanalları (ör. normal gümrük işlemiyle ithal edilen ticari sevkiyatlar) bu kısıtlamanın dışında kalabilir; yani ürünün ülkeye giriş şekli belirleyici.
Peki, daha önce verilen siparişler ne olacak?
Bakanlık ve yetkili haber ajanslarının bildirdiğine göre, kısıtlama sonrası tüketicilerin üç temel seçeneği bulunuyor:
-
Satın alma platformuyla iade sürecini başlatmak — satıcı ile iletişim kurarak geri ödeme talep edilebilir.
-
Gümrüğe normal usulde beyanla (tam gümrük işlemi) getirme — eğer teknik olarak mümkünse ve ilgili belgeler sağlanabiliyorsa ürün normal gümrük prosedürüne göre ülkeye sokulabilir; bu yol genellikle masraflı olur.
-
Gümrüğe iade veya “terk etme” seçenekleri — kargonun ülkeye girişine izin verilmezse paket gümrüğe iade edilir veya ithalatçı tarafından bırakılabilir; tüketici/ithalatçı bu süreçler için kargo firması ve satıcıyla görüşmelidir. Anadolu Ajansı
Özetle: Siparişler otomatik olarak “iletilir” diye düşünülmemeli — etkilenen gönderiler ya iade sürecine girecek, ya tüketici tarafından normal gümrük beyanı ile getirilmeye çalışılacak ya da gümrüğe iade/terk edilecek. https://ticaret.gov.tr+1
Tüketiciler ve satıcılar için pratik öneriler
-
Sipariş verdiyseniz önce satıcı/alışveriş platformu ile iletişime geçin; iade ve geri ödeme seçeneklerini sorun
-
Kargo takibini kontrol edin. Kargonuz ETGB kapsamında görünüyorsa bu düzenlemeye takılabilir.
-
Kabul etmeyin veya teslim almadan önce bilgi alın. Gümrükten işlem yapılması gerekiyorsa maliyet oluşabilir.
-
Satıcı/işletmeler için: piyasa gözetimi ve uygunluk belgeleri, laboratuvar testleri ve mevzuata uyum zorunluluğu daha da önem kazandı — tedarik zincirinizi gözden geçirin.
Etkileri ve soru işaretleri
Kısıtlama, bireysel yurt dışı alışverişlerini ve bazı e-ticaret platformlarının tüketiciye sunduğu ürün çeşitliliğini kısmen sınırlayabilir. Sektör temsilcileri ile tüketiciler arasında kısa vadede iade/mağduriyet süreçleri artabilir; uzun vadede ise iç piyasada mevzuata uygun üretim ve tedarik öne çıkabilir. (Gelişmeleri takip etmeye devam edeceğiz.)
Gündem
Kağıthane’de vahşet: Nilay’ı sokak ortasında katletti
Kağıthane’de vahşet: Nilay’ı sokak ortasında katletti
Tarih: 26 Ekim 2025 · Saat: İlk haberler 11:58 (güncelleme: 14:15) · Okuma süresi: ~2 dakika
İstanbul Kağıthane Çağlayan Mahallesi 15 Temmuz Şehitler Caddesi’nde, 42 yaşındaki Nilay Kotan sokak ortasında silahlı saldırıya uğrayarak hayatını kaybetti. Olayın şüphelisi, eski sevgilisi olduğu öne sürülen 64 yaşındaki Ali K., polis tarafından Silivri’de yakalandı.

Olayın ayrıntıları
İddiaya göre saldırı 26 Ekim 2025 sabah saatlerinde Çağlayan Mahallesi 15 Temmuz Şehitler Caddesi’nde meydana geldi. Saldırganın Nilay Kotan’a çok sayıda (haber kaynaklarına göre 15) el ateş ettiği; ağır yaralanan Kotan’ın olay yerindeki ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırıldığı, burada tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdiği bildirildi.
Şüphelinin yakalanması ve kimlik bilgileri
Olay yerinden kaçan şüpheli A.K. (64) olduğu iddia edilen kişi, polis ekiplerinin titiz çalışması sonucu Silivri’de yakalandı. Şüphelinin yakalandığı ve olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi. Bazı haberlerde şüphelinin daha önce sabıkasının olduğu yönünde bilgiler yer aldı; soruşturma ekipleri bu kayıtları inceliyor.
Emniyet ve adli süreç
Olayın ardından Kağıthane Asayiş Büro Amirliği ve olay yeri inceleme ekipleri bölgeye sevk edildi; çevredeki güvenlik kamera kayıtları ve görgü tanıklarının ifadeleri toplandı. Savcılık tarafından başlatılan soruşturma kapsamında şüpheli adliyeye sevk edilmeden önce emniyetteki işlemleri sürüyor.
Görgü tanıkları ve mahalle sakinlerinin tepkisi
Mahalle sakinleri olay karşısında şok yaşadıklarını; sokakta böyle bir saldırının gerçekleşmesinin bölge halkını tedirgin ettiğini belirtti. Polis, olayla ilgili görgü tanıklarının bildirimleri için çağrı yaptı ve ilave güvenlik önlemleri alındı.
Gündem
PKK, Türkiye sınırındaki kampları boşaltıyor — Zap ve Metina ile mağaralar tahliye edilecek
PKK, Türkiye sınırındaki kampları boşaltıyor — Zap ve Metina ile mağaralar tahliye edilecek
Tarih / Saat: 26 Ekim 2025 — 14:30
Okuma süresi: 3 dakika
Yazar: FatihDoğanMedya Haber Merkezi
Kuzey Irak kaynaklı açıklamalara göre PKK, Türkiye sınırına yakın Zap ve Metina başta olmak üzere bazı kamp ve mevzilerini boşaltma kararı aldı; örgütün bölgedeki mağara ve barınak alanlarını da terk edeceği bildirildi. Süreçle ilgili ayrıntılar ve bölgedeki askeri-güvenlik gelişmeleri devam ediyor.

Gelişme: Hangi alanlar boşaltılacak?
Kuzey Irak’ta yayılan haberlere göre PKK, Türkiye sınırına yakın Zap ve Metina kamp bölgelerinde kademeli çekilme kararı aldı; aynı açıklamada mağara ve sınır hattına yakın bazı mevzilerin de tahliye edileceği ifade edildi. Bu duyurunun örgütün üst düzey iletişim kanallarından mı yoksa bölgedeki kaynaklardan mı yapıldığına dair detaylar henüz bütünlüklü şekilde paylaşılmadı.
Süreç ve uygulama iddiaları
Bazı medya kuruluşlarının aktardığı iddialara göre, silah bırakma ve çekilme sürecinin bölge bölge yürütüleceği; mağaraların tespit edilip girişlerinin kapatılması veya imha edilmesi gibi uygulamaların yer alabileceği belirtiliyor. Bu ayrıntılarla ilgili kaynaklar, sürecin Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve güvenlik birimleri gözetiminde ilerleyebileceğine işaret ediyor. Ancak bu tür operasyonel detayların sahada nasıl uygulanacağına dair resmi bir açıklama henüz yapılmadı.
Türkiye cephesinden bağlam
Türkiye, PKK’ya karşı sınırötesi operasyonlarını sürdürüyor; geçmiş dönemlerde Zap, Metina, Hakurk gibi bölgeler hava ve kara harekâtlarıyla hedef alınmıştı. Bölgedeki askeri faaliyetler ve istihbarat çalışmaları, olası çekilme ve silah bırakma süreçlerinin güvenlik boyutunu belirleyecek. Uluslararası ajanslar da Türkiye’nin operasyonlarını ve bölgedeki durumu yakından takip ediyor.
Uzman yorumları ve olası sonuçlar
Güvenlik uzmanları ve bölge analistleri, kampların boşaltılması ve mağaraların terkedilmesinin kalıcı barışa doğru atılmış önemli bir adım olabileceğini; ancak sahada denetim, teslim, rehabilitasyon ve siyasi-mekanik süreçlerin eş zamanlı ve şeffaf biçimde yönetilmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, çekilme sonrası bölge güvenliğinin sağlanması, geri dönüş ve ceza adımları gibi hukuki-siyasi konuların da çözülmesi gerekiyor. (Uzman değerlendirmeleri medya kaynaklarından ve analiz raporlarından derlenmiştir.
Ne takip edilmeli?
-
PKK veya bağlı yapılanmalardan gelecek resmi açıklamalar, sürecin kapsamını netleştirecek.
-
Türkiye Cumhuriyeti makamları (MSB, MİT, Dışişleri) ve bölgedeki yerel aktörlerin açıklamaları takip edilmeli.
-
Uluslararası gözlemciler ve bağımsız raporlar, iddiaların doğruluğunu teyit edebilecek üçüncü kaynaklar sağlayabilir.
Not: Bu haber, kamuoyuna yansıyan güvenilir medya ve kaynaklara dayanarak hazırlanmıştır; iddiaların bir kısmı sahadaki fiili uygulamalarla teyit edilmeyi beklemektedir. Okurlarımız, resmi makam açıklamalarını öncelikli kaynak olarak takip etmelidir.
-
Teknoloji1 hafta önceChatGPT’nin erkeklere verdiği “korkunç flört tavsiyeleri”
-
Son Dakika1 hafta önceSon dakika deprem mi oldu? Az önce deprem nerede oldu? İstanbul, Ankara, İzmir ve il il AFAD son depremler 17 Ekim 2025
-
Teknoloji6 gün önceNASA astrofizikçisinden yeni teori: Uzaylılar “sıkıcı” olabilir
-
Teknoloji5 gün önceOpenAI, ChatGPT tarayıcısını tanıttı: Mac kullanıcılarına özel
-
Teknoloji1 hafta önceSamanyolu’nun merkezindeki kara delik uzay-zamanı nasıl büküyor?
-
Ekonomi6 gün önceCANLI ALTIN FİYATLARI 20 EKİM: Haftanın ilk gününde altın fiyatları ne kadar? (Gram, çeyrek, yarım ve tam altın fiyatı)
-
Spor7 gün önceFenerbahçe 2-1 Fatih Karagümrük — Maç Sonucu ve Detaylı Özet
-
Sağlık4 gün önceKALP SAĞLIĞI: Koroner kalp hastalığı için 6 önemli risk faktörü
