Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Hrant Dink davasında karar: 9 sanığa müebbet hapis

Yayımlandı

üzerinde

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma ve eski emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu 78 sanıktan, Yargıtay’ın haklarında bozma kararı verdiği 15’inin yeniden yargılandığı davada karar çıktı. 

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Muharrem Demirkale katılırken, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.

Duruşmada Dink ailesinin avukatı Havva Hülya Deveci de hazır bulundu.

Savunmasını yapan tutuklu sanık Demirkale, hiçbir örgütle ilişkisi olmadığını, söz konusu davanın kumpas davası olduğunu iddia etti.

Son sözü sorulan sanıklar, beraatlerine ve tahliyelerine karar verilmesini istedi.

9 SANIĞA MÜEBBET HAPİS KARARI

Davaya ilişkin kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Bekir Yokuş, Gazi Günay, Okan Şimşek, Ali Öz, Mehmet Ayhan, Onur Karakaya, Osman Gülbel ve Hasan Durmuşoğlu’nu, “ Cumhuriyeti Devleti’nin anayasal düzenini ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ayrı ayrı müebbet hapisle cezalandırılmalarına karar verdi.

Sanıklar Muharrem Demirkale, Yavuz Karakaya hakkında aynı suçtan açılan davanın reddine hükmeden heyet, sanık Demirkale’yi üzerine atılı “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan müebbet hapis cezasına çarptırdı.

Heyet, sanık Yavuz Karakaya’yı ise “tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme” suçundan 12 yıl 6 ay, sanık Bekir Yokuş’u da aynı suçtan 10 yıl hapisle cezalandırdı.

Sanık Veysal Şahin’e “ihmali davranışla adam öldürmek” suçundan 15 yıl hapis cezası veren heyet, bu sanığın üzerine atılı “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin anayasal düzenini ortadan kaldırmaya teşebbüs” ve “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlarından beraatine hükmetti.

3 SANIĞIN HÜKÜMLE BİRLİKTE TUTUKLANMASINA KARAR VERİLDİ

Mahkeme heyeti, sanıklar Okan Şimşek, Gazi Günay ve Onur Karakaya’nın üzerine atılı “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verirken, sanık Gazi Günay’ı ayrıca “tasarlayarak kasten öldürme”, sanıklar Ali Öz ve Okan Şimşek’i ise “kasten öldürme” suçundan 25’er yıl hapisle cezalandırdı.

Sanıklar Mehmet Ayhan, Onur Karakaya ve Hasan Durmuşoğlu’nu “kasten öldürme” suçundan 12’şer yıl 6’şar ay hapisle cezalandıran mahkeme heyeti, sanık Osman Gülbel’in de aynı suçtan 16 yıl 8 ay hapse çarptırılmasına hükmetti.

Heyet, sanıklar Volkan Şahin, Şükrü Yıldız, Mehmet Ali Özkılınç’ın üzerine atılı tüm suçlardan beraatine karar verirken, firari sanık Faruk Sarı’nın ise dosyasının ayrılmasına hükmedildi.

Tutuklu 5 sanığın bu hallerinin devamını kararlaştıran heyet, sanıklar Onur Karakaya, Bekir Yokuş ve Mehmet Ayhan’ın ise hükümle birlikte tutuklanmasına karar verdi.

DAVANIN GEÇMİŞİ

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 26 Mart 2021’de, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma ve eski emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu 6’sı tutuklu, 13’ü firari 78 sanığın yargılandığı davayı karara bağlamıştı.

Mahkeme, aralarında dönemin kamu görevlileri tutuklu sanıklar Ramazan Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer’in de bulunduğu 26 sanığı 3 yıl 4 ay ila ağırlaştırılmış müebbet arasında değişen hapis cezalarına çarptırırken, aralarında eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun ve dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın da bulunduğu 39 sanık hakkında düşme ve beraat ile ret kararı vermişti.

Mahkeme heyeti ayrıca, haklarında yakalama kararı bulunan, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, Ekrem Dumanlı ve Zekeriya Öz’ün de aralarında olduğu 13 firari sanığın dosyasını ayırmıştı.

Haklarında ceza verilen sanıkların avukatları ile cezaların yetersiz olduğunu öne süren Dink ailesi avukatları karara itiraz etmiş, dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesince ele alınmıştı.

Daire, 5 Mayıs 2022’de, sanıklar, avukatları ve müdahillerin yaptığı istinaf başvurularını incelemiş, yerel mahkemenin kararını usul ve yasaya uygun bulmuştu.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 62 sanık yönünden temyiz incelemesi yaptığı dosyaya ilişkin kararını 21 Haziran 2023’te açıklamıştı.

Eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek’e “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapisleri onayan Daire, diğer sanıklar hakkındaki “tasarlayarak kasten öldürme”, “tasarlayarak kasten öldürmeye yardım”, “silahlı terör örgütüne üye olma”, “silahlı terör örgütüne yardım” suçlarından verilen mahkumiyetlerin bazılarını onarken, bazı sanıklar hakkında verilen cezaları ise az bularak bozmuştu.

Daire, bu kapsamda bozma hükmü kurduğu sanıklar eski subay Muharrem Demirkale, eski Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz, Osman Gülbel, Yavuz Karakaya, Bekir Yokuş, Hasan Durmuşoğlu, Faruk Sarı, Mehmet Ayhan, Onur Karakaya, Okan Şimşek, Gazi Günay, Veysal Şahin, Volkan Şahin, Şükrü Yıldız ve Mehmet Ali Özkılınç yönünden dosyayı yerel mahkemeye göndermişti.

Öte yandan, Dink’in öldürülmesine ilişkin dönemin Trabzon İl Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli eski polis memurlarının aralarında bulunduğu sanıklar Hasan Durmuşoğlu, Mehmet Ayhan, Onur Karakaya ve Osman Gülbel’in yargılanmasına ilişkin açılan yeni dava bu dosya ile birleştirilmişti.

Bu iddianamede sanıkların, ihmali hareketleri nedeniyle Dink’in ölümüne neden oldukları, “kasten öldürme” suçundan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandıkları ve aldıkları cezanın Yargıtay kararıyla da kesinleştiği ifade edilerek, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin anayasal düzenini ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları istenmişti.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Koyunlar tarlaya girdi diye komşusunu vurdu: 1 ölü, 6 yaralı

Yayımlandı

üzerinde

‘nın Beypazarı ilçesinde iddialara göre, B.D.’nin tarlasına, komşusu A.T’nin koyunları girdi. İkili arasında çıkan tartışmanın kısa sürede alevlenerek kavgaya dönüşmesi üzerine A.T., tabanca ile B.D.’ye ateş etti.

İki aile arasında çıkan silahlı kavgada B.D’nin oğlu M.D. ve A.T. tabancayla, diğer 4 kişi ise darp edilmesi nedenyle yaralandı. İhbar üzerine bölgeye çok sayıda jandarma ve sağlık ekibi sevk edildi.

Hastaneye nakledilen B.D. tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Kavgada yaralanan kişilerin ise hastanedeki tedavilerinin devam ettiği öğrenildi.

Olayla ilgili her iki aileden de kişilerin gözaltına alındığı belirtildi.

Okumaya Devam Et

Gündem

Devlet Bahçeli: İran’a saldırı İsrail’in kanlı yüzünü tekrar deşifre etti

Yayımlandı

üzerinde

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı, İsrail’in İran’a yönelik gerçekleştirdiği saldırılara tepki gösterdi.

Bahçeli, İran’a yönelik saldırıların İsrail’in kanlı yüzünü bir kez daha deşifre ettiğini söyledi.

Yazılı bir açıklama yapan MHP lideri, “İran’a yapılan operasyon bir yönüyle ’ye verilmiş sinsi mesajdır.” ifadesini kullandı.

Bahçeli, “Birbirine eklemlenerek genişleyip güçlenen kriz ve kaos sarmalında perdelemiş nihai hedef ‘dir.” dedi.

Türkiye’nin etrafının ateşle çevrildiğini belirten Bahçeli, “Milliyetçi Hareket Partisi, İsrail’in kesinkes güç kullanılarak önünün kesilmesi düşüncesindedir.” ifadelerini kullandı.

Devlet Bahçeli: İran'a saldırı İsrail'in kanlı yüzünü tekrar deşifre etti - 1 MHP lideri Devlet Bahçeli

yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Bölgesel ve küresel istikrarsızlık dalgasının tehlike sınırlarını aşarak iyice sertleştiği, bunun da ötesinde insanlığın merhamet ve medeniyet değerler birikimini vahim düzeyde tehdit ettiği görülmektedir.

Maalesef barış, huzur ve diyalog beklentileri sürekli boşa düşürülmektedir.

Bu süreçte felaket senaryolarına her gün bir yenisi eklenmektedir.
Uluslararası hukuk devre dışı, uluslararası kuruluşlar ahlaken ve fiilen tasfiye halindedir.

Masum ve mazlum toplumlar katliam markajında, hatta soykırım mahzenindedir.

Özellikle ülkemizin etrafı ateşle çevrilmektedir.

Husumet ve huşunet markası, dehşet ve şiddet mahsulü olan İsrail’in açtığı derin yaralar, yaptığı büyük yıkımlar, neden olduğu devasa facialar sadece ve bölgemiz açısından değil esasen dünyanın tamamı için ağır bir sancıdır.

Sözde İran’ın nükleer programını vurmak amacıyla dün gece yarısı icra edilen “Yükselen Aslan” isimli kombine terör saldırısı İsrail’in vandal ve kanlı yüzünü tekrar deşifre etmiştir.

Altıncısı önümüzdeki pazar günü Umman’da yapılması planlanan İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakereler yoğun olarak sürüyorken İsrail’in savaş ve diline müracaatı başka hesapların varlığına delalettir.

Bu kapsamda İran’a ait nükleer tesis ve askeri üslerin yanı sıra sivil hedefler de acımasızca vurulmuş, İran Genelkurmay Başkanı ile Devrim Muhafızları Komutanı, yanı sıra bilim insanları katledilmiştir.

Gazze’de insanlık ve savaş suçu işleyen, tarihin en trajik soykırımını planlı ve sistematik olarak gerçekleştiren İsrail’in Siyonist ve emperyalist barbarlıkta devamlı çıta yükselttiği bariz şekilde ortadadır.

Artık günü kurtarmaktan başka bir şeye yaramayan bıktırıcı mahiyetli cılız ve kısır kınama mesajlarından çok daha fazlasını aktif ve çok boyutlu yerine getirmek hem küresel adaletin hem de insanlık onurunun haysiyet ve şeref konusudur.

İsrail önüne gelene saldırı düzenlemekte, sabotaj ve suikast kurgusuyla örtülü operasyonlarını coğrafyanın her yerine taşımaktadır.

Periyodik olarak Filistin, Yemen, Suriye, Irak, Lübnan ve İran’a dünyanın gözü önünde saldıran; ikide bir ’nin ayağına dolaşan bu alçak cehalet ve cinayet suç makinesine karşı askeri, ekonomik ve stratejik önleyici tedbirler alınmazsa dünya her ihtimale açık hale gelecektir.

Bu ihtimalin tezahürü halinde korkunç olayların vasat bulması kaçınılmazdır.

Devlet Bahçeli: İran'a saldırı İsrail'in kanlı yüzünü tekrar deşifre etti - 2 MHP lideri Devlet Bahçeli

Bebekleri öldüren, yardım gemilerinin önünü kesen, Gazze’yi günbegün eritip yutmak için seferberlik içinde hareket eden bir barbarlığa dayanmak ve katlanmak geldiğimiz bu aşamada akıl ve ahlak dışılıktır.

İsrail Başbakanı’nın Siyonist yayılmacılığın refakatinde, iç politikada sıkışma yaşamasıyla birlikte yakın zamanda yapılacak seçimlerde koltuğundan inme korkusunu içten içe duyması otokontrolünü ziyadesiyle kaybettirmektedir.

Gazze katili Netanyahu derhal atılması gereken bir safradır.

Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili spekülasyonu ise farklı emel ve hedeflere hizmet eden sipariş propagandadır.

Bu safra aynı zamanda İsrail toplumunu da zehirlemekte, daha kötüsü ise küresel ölçekte Yahudi düşmanlığını körüklemektedir.

Gelişmelerin püf noktasında elbette vardır.

İsrail’in terörist yönetimi ülkemizin görüş menzilini kapatmak, terörsüz hedefini baltalamak, bölgemizi karanlığa mahkum etmek için her fırsattan istifade etmenin peşindedir.

Birbirine eklemlenerek genişleyip güçlenen kriz ve kaos sarmalında perdelemiş nihai hedef Türkiye’dir.

Türk milleti Siyonizm’in ve emperyalizmin tertip ve tuzaklarına karşı birdir, beraberdir, taviz ve teslimiyeti düşünülemeyecektir.

İran’a yapılan operasyon bir yönüyle Türkiye’ye verilmiş sinsi mesajdır.
Aynı şekilde Türkiye Yüzyılına mühür vuracak kutlu hedeflere, terörsüz geleceğe ve ayağa kalkan diriliş ruhuna karşı dolaylı tepkidir.

İçimizdeki İsrail lobisine rağmen milli birlik ve dayanışma şuurumuz kudret ve kuvvetimiz olarak düşmana korku, dosta da güven verecektir.
İsrail’in durdurulması hem milli güvenliğimiz hem de bölge barış ve istikrarı adına tarihi bir sorumluluktur.

Bahse konu sorumluluğun inkar veya ihmali halinde öngörülemez sorunların çıkması mukadder ve muhakkaktır.

ABD ise tarihin ve insanlığın doğru yerinde konuşlanmalıdır.

Bu ülke içinde yükselen siyasi basınç ve ayrılık talepleri, 14 Haziran’da pek çok eyalette yapılacak gösteri ve protestolar hiçbir devletin kendi içinde rahat ve güvenli olmadığına açık işarettir.

Milliyetçi Hareket Partisi, İsrail’in kesinkes güç kullanılarak önünün kesilmesi düşüncesindedir.

Zira başka bir seçenek kalmamıştır.

Kaldı ki sözün hükmü bitmiş, diplomasi ve diyalog arayışları her fırsat ve zamanda etkisini kaybetmektedir.

Video:  İsrail’de misilleme hazırlığı!

NTV’yi sosyal medyadan takip edin

Okumaya Devam Et

Gündem

İZSU 13 Haziran su kesintisi programı: İzmir’de sular ne zaman gelecek?

Yayımlandı

üzerinde

İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İZSU) günlük programını paylaştı. Prograam göre, Torbalı, Urla, Karabağlar, Karaburun, Buca, Çiğli ilçelerine su verilemeyecek. Kesintilerden etkilenen vatandaşlar, programın ayrıntılarını merak ediyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar