Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Hipersonik güç savaşı: Rusya Zirkon füzesini ATEŞLEDİ

Yayımlandı

üzerinde

FATİHDOGANMEDYA — 14 Eylül 2025, 11:47 (TSİ) · Okuma süresi: 4 dakika

Rusya, Belarus ile birlikte düzenlenen “Zapad” (Batı) ortak askeri tatbikatı kapsamında Kuzey Filosu unsurlarından 3M22 Zirkon (Tsirkon) hipersonik seyir füzesini Barents Denizi’ndeki bir hedefe doğru fırlattığını açıkladı. Savunma Bakanlığı tarafından yayımlanan görüntülerde gemiden dikey fırlatma şeklinde çıkan Zirkon’un hedefi “doğrudan isabet” ile imha ettiği bildirildi.


Olayın detayları

Rusya Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına göre, tatbikat kapsamında Kuzey Filosu’na ait Admiral Golovko firkateyninden ateşlenen Zirkon, planlanan rotasını izleyerek Barents Denizi’ndeki hedefi vurdu. Bakanlık, “gerçek zamanlı objektif izleme verilerine göre hedefin doğrudan isabetle imha edildiğini” duyurdu ve tatbikatın Su-34 taarruz uçakları ile entegre yürütüldüğünü belirtti.

Bu hamle, Moskova ile Minsk’in tatbikatın savunmaya yönelik olduğunu tekrarladığı bir dönemde geldi; buna karşın NATO, bölgedeki hareketliliğe karşı “Eastern Sentry” adıyla izleme adımları başlattı.


Zirkon nedir? Teknik profil ve kapasite

Zirkon (3M22, Tsirkon) Rus yapımı bir hipersonik seyir füzesidir. Resmî ve analist kaynaklar Zirkon’un:

  • Hız: Maksimumta Mach 6–9 aralığında hareket ettiği (Rus iddiaları Mach 9’a kadar),

  • Menzil: Farklı kaynaklarda 400–1.000+ km aralığı (Rus açıklamaları 1.000 km’ye yakın menzil iddia ediyor),

  • Yük: Tahmini savaş başlığı kütlesi 300–400 kg civarı,

  • Platformlar: Gemi, denizaltı (Yasen/Yasen-M sınıfı denizaltılardan fırlatma) ve kara konuşlu varyantlar üzerinde çalışıldığı şeklinde raporlanmıştır.

Bu özellikler Zirkon’u klasik seyir füzelerine kıyasla çok daha zor tespit ve imha edilebilir hale getiriyor; yüksek hızı ve manevra kabiliyeti hava savunma sistemleri için zorluk oluşturuyor. Ancak bağımsız doğrulama ve gerçek işletme performansı konusunda analizlerde farklı görüşler bulunuyor.


Neden şimdi? Stratejik bağlam

Rusya’nın Zirkon fırlatması, Zapad-2025 tatbikatının bir parçası olarak gerçekleşti. Moskova, tatbikatın amacı olarak komuta-kontrol yeteneklerini iyileştirmeyi ve savunma koordinasyonunu geliştirmeyi gösteriyor. Ancak bölgedeki bu tür hipersonik gösteriler, hem askeri caydırıcılığı pekiştirme hem de uluslararası izleyicilere teknoloji ve taarruz kabiliyetini sergileme amacı taşıyor. NATO ve bölge aktörleri bu hareketleri yakından izliyor.

Ayrıca Rusya daha önce Yasen-M sınıfı denizaltıların Zirkon ile donatılacağını açıklamış, Mart 2025’te yeni bir Yasen-M denizaltısının (Perm) suya indirilmesi sırasında Zirkon entegrasyonuna vurgu yapılmıştı; bu da deniz platformlarından konuşlandırılmış Zirkon kapasitesinin güçlendiğine işaret ediyor. Reuters


Geçmiş kullanım ve savunma yetenekleri

Zirkon ile ilgili tartışmalarda hem sahadaki kullanıma ilişkin iddialar hem de hava savunma sistemlerinin performansı ele alınıyor. Ukrayna tarafı, daha önce Zirkon kullanıldığı iddialarında bulunmuş; 2024’te Kiev yönetimi Rusya’nın Zirkon füzeleriyle saldırılar düzenlediğini açıklamıştı. Bu tür iddialar ve karşı-analizler, füzenin gerçek dünya etkinliğine dair tartışmaları canlı tutuyor.

Batılı uzmanlar, hipersonik hız ve manevra kabiliyetinin savunma sistemleri için zorluk oluşturduğunu kabul etmekle birlikte, füzenin terminal fazda hız düşüşü ve tespit-edilebilirlik gibi zayıf noktalarının da olduğu görüşünde. Bu alandaki yetenekler ve karşı tedbirler, önümüzdeki yıllarda savunma teknolojileri yarışının ana başlıklarından biri olacak.


Analiz — Ne değişir?

  • Bölgesel güvenlik: Böyle adımlar Baltık, Kuzey ve Karadeniz havzalarında gerginliği artırabilir; tatbikatlar sırasında operasyonel provokasyon riski yükselir

  • Askerî denge: Denizden ve denizaltılardan ateşlenebilen hipersonik füzelerin yaygınlaşması, deniz ve kıyı savunmalarını yeniden şekillendirme ihtiyacı doğurur.

  • Diplomasi ve caydırıcılık: Böyle gösteriler, iç politikada güç sergileme ve dışarıya gözdağı verme unsuru taşıyor; karşılıklı gerilimler diplomatik kanallar üzerinden yönetilmeli.


Sonuç: Rusya’nın bugün açıkladığı Zirkon fırlatması, teknolojik gösteri ve tatbikat bağlamında değerlendirilmeli. Füzenin saha performansı, muhtemel kullanımı ve bunun getireceği stratejik sonuçlar önümüzdeki dönemde askeri analiz ve diplomatik gündemin üst sıralarında kalmaya devam edecek.

Gündem

“Bermuda’nın En Büyük Gizemi Şeytan Üçgeni Değilmiş! Okyanusun Dibinde 20 Km’lik ‘Canavar’ Yatıyor”

Yayımlandı

üzerinde

“Bermuda’nın En Büyük Gizemi Şeytan Üçgeni Değilmiş! Okyanusun Dibinde 20 Km’lik ‘Canavar’ Yatıyor”

Tarih ve Saat: 16 Aralık 2025, 01:30
Tahmini Okuma Süresi:4 dakika

Atlantik’in derinliklerinde, bilim insanları “dünyadaki hiçbir şeye benzemeyen” devasa bir yapı keşfetti. 30 milyon yıldır sırrını koruyan bu oluşum, Bermuda Adaları’nın neden batmadığını açıklayabilir.

Atlantik Okyanusu’nun mavi suları, onlarca yıldır Bermuda Şeytan Üçgeni efsaneleriyle anılıyordu. Ancak yeni bir bilimsel keşif, bölgenin su altında kalan çok daha büyük bir gizemini ortaya çıkardı. Bilim insanları, Bermuda’nın okyanus tabanının altında, 20 kilometre kalınlığında ve dünyada benzeri görülmemiş dev bir kaya katmanı tespit etti.

Bu olağanüstü keşif, Geophysical Research Letters dergisinde yayımlandı. Araştırmacılar, 31 milyon yıldır aktif olmayan volkanik bir bölge olan Bermuda’nın, nasıl olup da okyanus yüzeyinin yaklaşık 500 metre üzerinde yükselen bir çıkıntı (swell) üzerinde dengede durduğunu nihayet açıklayabileceklerini düşünüyor.

Jeolojik Bir Anomali: Bermuda Neden Batmıyor?

Normalde, bir volkanik ada zinciri, mantodan yükselen sıcak bir “hotspot” (sıcak nokta) üzerinde oluşur. Tektonik plaka hareket ettikçe, volkan aktivitesi durur ve ada, soğuyan kabuğun ağırlaşmasıyla zamanla sönüp batar. Hawaii takımadaları bu sürecin klasik bir örneğidir.

Ancak Bermuda bu kuralı bozuyor. Son volkanik patlamasından onlarca milyon yıl sonra bile ada, Atlantik tabanından 1.640 fit (500 metre) yüksekte durmaya devam ediyor. Bu durum, bilim dünyasında uzun süredir bir gizem olarak kabul ediliyordu.

Carnegie Bilim Enstitüsü’nden sismolog William Frazer ve Yale Üniversitesi’nden Jeffrey Park liderliğindeki ekip, bu gizemi çözmek için yerkabuğunun derinliklerine baktı.

Deprem Dalgaları İle Görüntüleme

Araştırmacılar, Bermuda’daki bir sismik istasyondan toplanan verileri analiz etti. Bu istasyon, dünyanın dört bir yanında meydana gelen 396 büyük depremin titreşimlerini kaydetmişti. Bilim insanları, bu depremlerden yayılan ve Dünya’nın iç katmanlarından geçerek gelen sismik dalgaları inceledi. Dalgaların farklı kaya türlerinden geçerken değişen hızları ve yönleri, adanın altındaki 50 kilometrelik bir derinliğe kadar detaylı bir görüntü oluşturmalarını sağladı.

Dev Katmanın Keşfi

Elde edilen görüntü, beklenmedik bir yapıyı ortaya çıkardı. Okyanusal kabuğun altında, normalde üst manto kayalarının başlaması gereken sınırda, 12.4 mil (20 kilometre) kalınlığında devasa bir kaya katmanı tespit edildi. Frazer, “Bermuda’da, kabuğun altında, Bermuda’nın üzerinde oturduğu tektonik plakanın içinde yerleşmiş bu başka bir katman var” diyerek keşfin sıra dışılığını vurguladı.

Bu katman, çevresindeki manto kayalarından daha az yoğun. Bu hafiflik, tıpkı suyun üzerinde yüzen bir sal gibi, Bermuda’nın bulunduğu okyanus kabuğu bölümünü yukarı doğru itiyor olabilir.

“Dünyada Başka Örneği Yok”

Keşfedilen katmanın kalınlığı, dünyanın başka hiçbir yerinde gözlemlenmemiş düzeyde. Peki bu dev yapı nasıl oluştu? Araştırmacılar birkaç olasılık üzerinde duruyor:

· Magmanın Yer Altında Katılaşması: Bermuda aktif bir volkanik bölgeyken, yüzeye ulaşamayan magma, kabuğun hemen altında birikerek zamanla devasa bir “plüton” (katılaşmış magma kütlesi) oluşturmuş olabilir.
· Hafif Malzeme Birikimi: Derinlerden yükselen ve uçucu elementlerce zengin eriyikler, üst mantoyu değiştirerek geride daha hafif bir artık malzeme bırakmış olabilir.
· Süperkıta Kalıntısı: Araştırmaya dahil olmayan, Smith Koleji’nden jeolog Sarah Mazza, bu benzersizliğin nedeninin, Bermuda’nın eski süperkıta Pangea’nın kalbi üzerinde yer alması olabileceğini söylüyor. Mazza, “Pangea’nın oluşumu sırasında mantonun derinliklerine itilen karbonca zengin malzeme, Bermuda’nın volkanik kayalarının kaynağı olabilir” diye ekliyor. Bu, Pasifik’teki volkanik adalardan farklı bir köken anlamına geliyor.

Efsane ile Bilim: Şeytan Üçgeni Gerçeği

Bu çığır açıcı jeolojik keşif, Bermuda Şeytan Üçgeni olarak bilinen ve gemilerle uçakların gizemli şekilde kaybolduğu iddia edilen popüler efsaneden tamamen ayrı ve bilimsel bir konu. Ancak her ikisi de bölgenin gizemli atmosferini besliyor.

TÜBİTAK Bilim Genç sitesinin de aktardığı gibi, Bermuda Üçgeni’ndeki kayıp iddiaları genellikle doğal nedenlerle açıklanabiliyor:

· Ani ve Şiddetli Hava Koşulları: Bölge, hızla gelişen tropik fırtınalara ve Körfez Akıntısı’nın neden olduğu sert denizlere sahne olabiliyor.
· İnsan Hatası ve Teknik Sorunlar: En ünlü kayıp vakalarından biri olan 1945’teki Flight 19, eğitim uçuşundaki beş ABD donanma uçağının pusula arızaları ve yakıtlarının bitmesi sonucu kaybolmasıydı.
· Yoğun Trafik: Bölge, dünyanın en işlek deniz ve hava güzergahlarından birinde yer alıyor. İstatistiksel olarak, bu kadar çok geminin ve uçağın geçtiği bir bölgede kaza sayısının nispeten yüksek olması beklenen bir durum. Lloyd’s of London gibi sigorta şirketleri bile bölge için ekstra bir risk primi uygulamıyor.

Araştırmacı Larry Kusche’nin 1975’te yayımladığı “Bermuda Üçgeni Gizemi: Çözüldü” adlı kitabı, birçok kayıp hikayesinin abartıldığını, yanlış rapor edildiğini veya basitçe insan hatasına bağlı olduğunu belgeleriyle ortaya koymuştu.

Bilim Işığında Yeni Bir Sayfa

Bermuda’nın altındaki dev yapının keşfi, bilim için heyecan verici bir gelişme. Frazer, şimdi benzer katmanların dünyanın başka yerlerinde olup olmadığını araştırmayı planlıyor. Bu keşif, sadece bir adanın jeolojik tarihini aydınlatmakla kalmıyor, aynı zamanda Dünya’nın iç dinamiklerini, tektonik plaka davranışlarını ve süperkıta döngülerinin gezegenimizin derinliklerini nasıl şekillendirdiğini anlamamıza yardımcı oluyor.

Bermuda suları, efsanelerin aksine, bilimin çözmeye çalıştığı muazzam ve karmaşık doğal olaylara ev sahipliği yapıyor. Suyun üstündeki “şeytan üçgeni” efsanesi çürütülmüş olsa da, suyun altındaki bu 20 kilometrelik dev yapı, Dünya’mızın ne kadar şaşırtıcı olabileceğinin yeni ve somut bir kanıtı.

Okumaya Devam Et

Gündem

Fas’ta Sel ve Fırtına Felaketi: Çok Sayıda Can Kaybı ve Geniş Çaplı Hasar

Yayımlandı

üzerinde

Fas’ta Sel ve Fırtına Felaketi: Çok Sayıda Can Kaybı ve Geniş Çaplı Hasar

Tarih: 16 Aralık 2025 | Okuma Süresi: 4 dakika – 00:30

Fas’ta etkili olan şiddetli fırtına ve sel, ülkenin batı kıyısından iç ve dağlık kesimlerine kadar hayatı felç etti. Resmi kaynaklara göre hayatını kaybedenlerin sayısı 21’e yükselirken, bazı haber kaynakları ülke genelindeki toplam can kaybının daha yüksek olabileceğini bildiriyor.

Fas, son yılların en şiddetli doğa olaylarından biriyle karşı karşıya. Atlas Okyanusu kıyısından başlayarak ülkenin iç kesimlerine kadar yayılan şiddetli fırtına, sel ve kar yağışı, can kayıplarına, geniş çaplı maddi hasara ve ulaşımın durma noktasına gelmesine yol açtı.

 Afetin Merkez Üssü: Asfi Kenti

Felaketin en ağır vurduğu yer, Atlas Okyanusu kıyısındaki Asfi kenti oldu. Kentte etkili olan sel ve şiddetli fırtına nedeniyle can kaybı yaşandı. Yerel yetkililerin açıklamalarına göre, Asfi’nin tarihi şehir bölgesinde yaklaşık 70 konut ve iş yeri sel suları altında kaldı. Sel sularının gücü, yaklaşık 10 aracı da akıntıya sürükledi. Kent genelinde birçok ana yol ve güzergah ulaşıma kapanırken, arama-kurtarma ekipleri olası kayıpları bulmak için çalışmalarını sürdürüyor.

 Ülke Geneline Yayılan Yıkım ve Etkiler

Asfi ile sınırlı kalmayan olumsuz hava koşulları, Fas’ın farklı bölgelerinde de ciddi sonuçlar doğurdu. Ülke genelindeki etkiler şu şekilde özetlenebilir:

· Kıyı Bölgeleri: Atlas Okyanusu kıyısındaki şehirlerde şiddetli sel ve su baskınları yaşandı. Tanca, Tetuan ve Martil gibi kuzey şehirlerinde cadde ve sokaklar suyla doldu, çok sayıda evin içine su girdi.
· İç ve Yüksek Kesimler: Bu bölgelerde etkili olan yoğun kar yağışı, ulaşımı büyük ölçüde aksattı. Büyük Atlas Dağları’nın yüksek kesimlerinde kar kalınlığının yer yer 40-50 santimetreye ulaştığı bildirildi. Tinghir, Midelt gibi bölgelerde birçok yol trafiğe kapanırken, bazı kırsal yerleşim yerlerinin dış dünyayla bağlantısı kesildi.
· Ulaşım ve Deniz Trafiği: Cebelitarık Boğazı’nda etkili olan “Emilia” fırtınası, İspanya’nın Tarifa Limanı ile Fas’ın Tanca Şehir Limanı arasındaki tüm feribot seferlerinin durdurulmasına neden oldu.

 Kurtarma Çalışmaları ve Yardımlar

Felaketin hemen ardından harekete geçen yerel makamlar ve Fas Kraliyet Jandarması ekipleri, kurtarma çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Merzuga çevresinde sel sularına kapılan bir araçtaki iki İspanyol turist, bu ekipler tarafından kurtarılarak güvenli bir bölgeye ulaştırıldı.

Hasar gören bölgelerde, evsiz kalan aileler için geçici barınma merkezleri oluşturulduğu, bu kişilere gıda ve temel ihtiyaç malzemeleri dağıtımına başlandığı açıklandı. Yetkililer, hasar tespit çalışmalarının devam ettiğini ve sürecin tamamlanmasının ardından mağdur vatandaşlara daha kapsamlı destek sağlanacağını bildirdi.

 Soğuk Havanın Yol Açtığı Can Kayıpları

Sel ve fırtınanın yanı sıra, ülkenin doğusunda etkili olan aşırı soğuk hava da can aldı. Cezayir sınırına yakın Cerada iline bağlı Tuisit bölgesinde, bir hafta içinde Sahra Altı Afrika ülkelerinden gelen toplam 9 düzensiz göçmenin, aşırı soğuk ve bitkinlik nedeniyle hayatını kaybettiği bildirildi.

Fas, iklim değişikliğinin yol açtığı aşırı ve öngörülmesi zor hava olaylarıyla mücadelesine devam ediyor. Yaşamını yitirenlerin yakınlarına başsağlığı diliyor, yaralılara acil şifalar temenni ediyoruz.

Okumaya Devam Et

Gündem

Şehzadeler’in genç başkanı Gülşah Durbay, gözyaşlarıyla son yolculuğuna uğurlandı

Yayımlandı

üzerinde

Şehzadeler’in genç başkanı Gülşah Durbay, gözyaşlarıyla son yolculuğuna uğurlandı

Haber Tarihi: 15 Aralık 2025, 13:49 • Okuma Süresi: 4 dakika

Manisa’nın Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, uzun süredir mücadele ettiği kolon kanseri nedeniyle tedavi gördüğü hastanede 37 yaşında hayatını kaybetti. Durbay için görev yaptığı belediye binası önünde düzenlenen törende, CHP Genel Başkanı Özgür Özel de dahil olmak üzere yüzlerce kişi gözyaşlarına boğuldu.

Törende duygu dolu anlar

Durbay’ın Türk bayrağına sarılı tabutu, belediye binası önüne alkışlar eşliğinde getirildi. Törene, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa Valisi Vahdettin Özkan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, CHP’li milletvekilleri, belediye başkanları, Durbay’ın ailesi ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Özgür Özel’in acı sözleri

Törende konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, duygularını şu sözlerle ifade etti:

· “Hepimiz için yine çok zor bir gün. Gerçekten hayata, siyasete atılırken her şeyi göze alıyorsunuz da bu kadarını göze almıyorsunuz. Daha 6 ay önce hep birlikte kardeşim Ferdi Zeyrek’i Gülşah’ın da gözyaşlarıyla yolcu ettik”.
· Özel, Durbay’ın en son sözlerinin “Çok acıklı bir hikaye yazdık” olduğunu belirterek, “Bu hikaye yazma lafı bitmedi. Böyle bitti” dedi.
· Durbay’ın siyasi mücadelesine de değinen Özel, “Yüzde 6 oy aldığımız şehirde yüzde 60 oy aldık. İnsanlar iki oy verdi; birini Gülşah’a, birini Ferdi’ye verdi” ifadelerini kullandı.

“Kardeşim” diye seslendi: “İyi ki geçtin bu memleketten”

Durbay’ın yakın arkadaşı Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli, aile adına yaptığı konuşmada gözyaşlarına hakim olamadı. Denizli, “Gülüm” diye seslendiği Durbay için, “Senin kardeşin olmak benim için bir ayrıcalıktı. Asla unutulmayacaksın, iyi ki geçtin bu memleketten, iyi ki ışık saçtın hayatlarımıza” dedi.

Gülşah Durbay’ın sağlık mücadelesi ve siyasi kariyeri

· Sağlık Durumu: Gülşah Durbay, bir süredir kolon kanseri tedavisi görüyordu. 1 Aralık’ta rutin tedavisi için Manisa Şehir Hastanesi’ne gelen Durbay’ın kan değerlerindeki değişiklik nedeniyle yoğun bakıma alındığı açıklandı. Takip eden günlerde çoklu organ yetmezliği gelişen Durbay, solunum cihazına bağlandı ve 14 Aralık akşamı saat 20.00 sıralarında hayatını kaybetti.
· Siyasi Yaşamı: 37 yaşında hayata veda eden Durbay, 21 yaşından itibaren CHP saflarında aktif siyaset yapıyordu. Özgür Özel, onun için “Çok iyi bir CHP’li ailenin hepimizden çok daha iyi bir CHP’li evladı” ifadesini kullandı. Durbay, 2024 yerel seçimlerinde Şehzadeler Belediye Başkanı seçilmişti.

Hastalık sürecindeki tartışmalar

Gülşah Durbay’ın hastalık süreci, bazı medya organları ve sosyal medyada siyasi tartışmalara da konu olmuştu. Tedavisi devam ederken, kendisi ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında asılsız iddialar ortaya atıldı.

Durbay, Eylül 2024’te yaptığı bir açıklamada, teşhis ve tedavi sürecini ailesinin özel durumu nedeniyle geç açıkladığını belirterek, “Bana alçakça iftiralar atanlar yüzünden… ilk kemoterapimi alırken ailem bu haberler nedeniyle apar topar İstanbul’a kardeşimin yanına gidip durumu açıklamak zorunda kaldı” demiş ve bu iftiraları “asla unutmayacağını, affetmeyeceğini” ifade etmişti.

Vefatının ardından da, partisinden ihraç edilmiş bir ismin, ölümünü Özgür Özel ile ilişkilendiren iddialı bir sosyal medya paylaşımı tepki çekmişti.

Cenaze namazı ve defin işlemleri

Belediye önündeki törenin ardından, Gülşah Durbay’ın naaşı Cumhuriyet Meydanı’nda kılınacak cenaze namazı için Hatuniye Camisi’ne götürüldü. Durbay’ın son yolculuğuna, sevenleri ve Manisalılar tarafından uğurlanacağı belirtildi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar