Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Hem meslek öğreniyorlar, hem para kazanıyorlar: El emeği ürünleri satıyorlar

Yayımlandı

üzerinde

Hem meslek öğreniyorlar, hem para kazanıyorlar: El emeği ürünleri satıyorlar

Gaziantep’te gittikleri dikiş nakış kurslarında meslek öğrenen kadınlar, yaptıkları ürünleri satarak da ev ekonomilerine katkı sağlıyor.

Şahinbey Belediyesinin sosyal tesislerinde dikiş nakış kursuna katılan kadınlar, hünerli elleriyle birbirinden güzel ürünler ortaya koyuyor. Kurslarda el becerilerini geliştiren genç kızlar ve kadınlar, ürettikleri ürünleri satarak ev ekonomisine de katkıda bulunuyor.Kadınların iş hayatına dahil olması ve ev ekonomilerine katkıda bulunması adına birçok alanda meslek edindirme kursları açarak eğitimler veren Şahinbey Belediyesi, açtığı kurslarla kadınlar meslek sahibi yapıyor. Bu kapsamda Selçuklu Gençlik Merkezi’nde açılan dikiş nakış kursunda kadınlar, hem dikiş yapmayı öğreniyorlar hem ürettikleri ürünleri satarak ev ekonomisine katkı sunuyorlar hem de evlilik hazırlığı yapan kızları için çeyizlik ürünler hazırlıyorlar.
Kurslara katılan kadınlar, usta öğreticilerden aldıkları eğitimlerle dikiş ve nakışın inceliklerini tüm detaylarıyla öğreniyor. Haftanın 5 günü devam eden eğitimlerde ortaya çıkan el emeği göz nuru ürünler ise büyük beğeni topluyor. Kurslarda birlikte çalışarak üretim yapan kadınlar hem sosyalleşiyor hem de aile ekonomisine katkı sağlıyor. Dikiş nakış kursuna giden kadınlar, hünerli elleriyle nevresim, çarşaf, yastık, bohça, mutfak, oda, pike ve yatak takımı, seccade ve çeyiz ürünleri gibi ürünler üretiyor. Kadınlar, eğitim sırasında yaptıkları ürünleri çeyizlik olarak saklayarak veya satarak aile bütçelerine katkı sağlamanın yanı sıra el becerilerini de geliştiriyor. Kadınların hem çeyiz hazırlığı hem de ekonomik kazanç elde etmek amacıyla büyük bir titizlikle hazırladıkları el işi ürünler, büyük ilgi görüyor.
Usta öğretici olarak merkezde görev yaptığı belirten kurs öğretmeni Songül Çiloğlu, kadınların sosyal ve ekonomik hayata atılmalarını sağlamak amacıyla çaba sarf ettiklerini söyledi. Kadınların meslek edindirme kurslarında hem meslek öğrendiklerini hem de kızlarına çeyiz hazırlamak için katıldıklarını ve kursta ürettikleri ürünleri de satarak para kazanmanın yanı sıra kurs ortamında da tanışıp kaynaştıklarını ve birbirlerinin deneyimlerinden faydalandıklarını anlatan Çiloğlu, “Kursta öğrencilerimize pek çok alanda eğitim vermekteyiz. Genelde yaş grubumuz 15 ve üstüdür. 50 yaş üstü öğrencilerimizde var. El nakışları, makine ve ev tekstili ürünleri gibi pek çok alanda eğitim veriyoruz. Kursta çok güzel bir ortamımız var. Dikiş nakış eğitimlerinin haricinde etkinlik saatlerimiz oluyor. Öğrencilerimiz dışarıdan sipariş alıp para kazanıyor. Bu da bizi mutlu ediyor” dedi.
Dikiş nakış kursu sayesinde ev ekonomisine katkıda bulunduklarını belirten kursiyer Pınar Karaman ise “Ben 2 aydır bu kursa geliyorum. İğne oyası, tel kırma, dikiş ve nakış öğreniyorum. Bu kursun bana çok faydası oldu ve çokta memnun kaldım. Bu kursa gelirken ilk önce hiçbir amacım yoktu ama daha sonra çok memnun kaldım ve bana çok faydası olduğunu düşünüyorum. Kurs sayesinde kendimi iyice geliştirdim. Aile bütçeme de katkı sağlıyorum. Kursun ekonomi açıdan da bana çok faydası oluyor. Dışarıdan siparişte alıyorum” şeklinde konuştu.
Kızının çeyizini hazırlamak için kursa katıldığını belirten Hülya Alici de, “Bu kursun bana çok faydası oldu ve kurstan çok memnun kaldım. Nevresim ve çarşaflar yaptım. Şu anda ise seccade yapıyorum. Dışarıdan sipariş alıyorum. Hocamızdan Allah razı olsun. İnşallah salon takımı ve yatak örtüsü yapacağım. Evde olsam bunları yapamazdım. Bu kurs olduğu için çok şanslıyız” diye konuştu.
Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Aracını TEM’in ortasına çekip uykuya daldı

Yayımlandı

üzerinde

Aracını TEM’in ortasına çekip uykuya daldı

TEM yan yolda aracını sol şeritte durduran C.Y. uyuyakaldı. Polisin de uyandıramadığı C.Y., camı baltayla kırılan araçtan çıkarılıp hastaneye kaldırıldı.

Tarih:07.12.2025 Saat:05:25

İstanbul’da, TEM Otoyolu’nda otomobilinde uyuyakalan sürücü, hareketli dakikalar yaşanmasına neden oldu.

Gece yarısı TEM yan yol Bağcılar mevkisi Ankara istikametinde sürücü C.Y., otomobilini sol şeride çekip uyumaya başladı. Bu sırada aynı yolda çekici aracıyla seyir halinde olan Tamer Yiğit, durumu fark ederek C.Y.’yi uyandırmaya çalıştı.

Yiğit, C.Y.’nin uyanmaması üzerine durumu polis, sağlık ve itfaiye ekiplerine bildirdi. Olay yerine giden ekipler aracı sallayıp, camlarına vurarak C.Y.’yi uyandırmayı denedi. Sürücünün uyanmaması üzerine itfaiye ekipleri, baltayla aracın camını kırıp C.Y.’yi uyandırdı.

C.Y, sağlık ekiplerinin kontrollerinin ardından Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı. Otomobil çekiciyle yoldan kaldırılırken, polis ekipleri olay hakkında inceleme başlattı.

Okumaya Devam Et

Gündem

30 milyondan fazla ölüme neden OLMUŞTU Kara Ölüm’ün Gizemi Çözüldü

Yayımlandı

üzerinde

30 milyondan fazla ölüme neden OLMUŞTU Kara Ölüm’ün Gizemi Çözüldü

Tarih: 7 Aralık 2025 – Okuma Süresi: 4 dk

İnsanlık tarihinin en karanlık ve ölümcül dönemlerinden biri olan Kara Ölüm (Kara Veba) salgınının, yüzyıllardır akıllarda kalan bir sorusu nihayet yanıt buldu. Yeni bir bilimsel araştırma, salgının Avrupa’ya yayılımını hızlandıran kritik ve şaşırtıcı bir faktörü ortaya çıkardı: büyük bir volkanik patlamanın tetiklediği iklim değişikliği.

Communication Earth & Environment dergisinde yayımlanan çalışma, ağaç halkaları ve buz çekirdekleri gibi doğal kayıtlarla tarihsel belgeleri bir araya getirerek, bakteriler ve farelerin ötesinde, “mükemmel fırtına” olarak adlandırılan bir dizi olayın felaketin boyutunu nasıl büyüttüğünü gözler önüne seriyor.

 Bilim Tarihsel Gizemi Nasıl Çözdü?

Araştırmacılar, uzun süredir Kara Ölüm’ün neden 1330’larda Orta Asya’yı vurduktan sonra Avrupa’ya ulaşmasının on yıldan fazla sürdüğünü anlamaya çalışıyordu. İşte cevap, doğanın arşivlerinde saklıydı:

· Ağaç Halkalarındaki İpuçları: Cambridge Üniversitesi’nden coğrafyacı Ulf Büntgen, Avrupa genelindeki ağaç halkalarını incelediğinde, 1345-1357 yılları arasında yazılan kayıtlarda sıcak geçtiği belirtilen dönemde, halkaların normalden daha soğuk bir iklime işaret ettiğini fark etti.
· Buzullardaki Kanıt: Bu çelişkinin peşine düşen ekip, Antarktika ve Grönland’daki buz çekirdeklerini inceledi. Tam da 1345 civarına denk gelen katmanlarda, yalnızca büyük ölçekli bir volkanik patlamanın atmosfere salabileceği yüksek miktarda kükürt partikülleri tespit edildi. Bu partiküller, güneş ışınlarını engelleyerek dünyanın belirli bölgelerinin birkaç yıl boyunca soğumasına neden olmuştu.

Steel engraving from Gustave Dore Gallery London 1882

Volkan, İklimi ve Tarihi Nasıl Değiştirdi?

Volkanik patlamanın yarattığı zincirleme reaksiyon, Avrupa’yı derin bir krize sürükledi ve vebanın yayılması için mükemmel koşulları hazırladı.

İklim Krizi ve Tarımsal Çöküş (1345-1347):

· Anormal soğuma, mahsul verimliliğini düşürdü ve tarımsal üretimi vurdu.
· Büyük bir tahıl kıtlığı baş gösterdi ve gıda fiyatları hızla yükseldi.
· Özellikle İtalyan şehir devletleri Venedik ve Cenova, açlığı önlemek için panik halinde Kuzey Afrika ve Karadeniz’den büyük miktarda buğday ithal etmeye başladı.

Salgının Yolculuğu:
Bu kritik nokta,felaketin kapısını araladı. Vebanın nedeni olan Yersinia pestis bakterisini taşıyan pireler ve fareler, tahıl yüklü gemilere kolayca binebiliyordu. Pireler, hem fare kanıyla hem de tahıl tozuyla beslendiği için, Karadeniz’den Akdeniz limanlarına yapılan uzun deniz yolculuklarını atlatabildi. Böylece hastalık, 1347’de önce İtalya’ya, ardından tüm kıtaya yayıldı.

 Tarihin Tanıkları: Gökyüzündeki Tuhaflıklar

Araştırmacılar sadece doğal kayıtlarla yetinmedi. Orta Çağ tarihçisi Martin Bauch, dönemin mektup, şiir ve idari belgelerinde şaşırtıcı kayıtlar buldu.

· Çin ve Bohemya (günümüz Çekya’sı) gibi bölgelerde, aslında gerçekleşmemiş olması gereken “yanıltıcı ay tutulmaları” rapor edilmişti.
· Almanya, İtalya ve Bohemya’dan gelen belgelerde, “hava tuhaf biçimde karardı” ve “ay ışığı soldu” gibi ifadeler yer alıyordu.

Bu anlatılar, volkanik patlamanın atmosfere yaydığı devasa miktardaki kül ve aerosollerin, gökyüzünün görünümünü değiştirdiğine ve çağın insanları tarafından gözlemlendiğine dair güçlü tarihsel kanıtlar sunuyor.

 Kara Ölüm’ün Bıraktığı Silinmez İz

1346-1353 yılları arasında Avrupa’yı kasıp kavuran Kara Ölüm, insanlık tarihinin kaydedilmiş en ölümcül salgını olarak kabul ediliyor.

Demografik Yıkım:

· Tahminlere göre Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika’da toplam 75 ila 200 milyon insan hayatını kaybetti.
· Sadece Avrupa’da nüfusun %30 ila %60’ı yok oldu ve kıtanın 1300’lerdeki nüfus seviyesine yeniden ulaşması yaklaşık 200 yıl sürdü.

Toplumsal ve Ekonomik Deprem:
Salgın,toplumun her katmanını altüst etti. Giovanni Boccaccio, Decameron’da yaşanan çaresizliği, “Sabahleyin akrabalarıyla kahvaltı eden nice insan, akşam öteki dünyada atalarıyla yemek yedi” sözleriyle aktardı. Tarım durma noktasına geldi, köyler boşaldı, inşaatlar yarım kaldı ve sosyal düzen tamamen çöktü.

 Geçmişten Günümüze Bir Uyarı

Bu çığır açıcı araştırma, Kara Ölüm’ü yalnızca basit bir bulaşıcı hastalık olayı olarak değil, iklim, ekonomi ve biyoloji kesişiminde yaşanmış kompleks bir felaket olarak yeniden tanımlıyor. Doğal çevredeki büyük bir değişimin (volkanik patlama), nasıl bir dizi zincirleme olayı tetikleyerek insanlık tarihinin seyrini değiştirebileceğini gösteriyor.

İklim değişikliği ile salgın hastalık dinamikleri arasındaki bu tarihsel bağ, günümüzde yaşadığımız küresel çevre sorunları karşısında da derslerle dolu. Tarih, doğa ile uyum içinde yaşamanın önemini bir kez daha hatırlatıyor.

Bu önemli araştırmayı sosyal medyada paylaşarak daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz.

Not: Bu haber, Communications Earth & Environment dergisinde yayımlanan bilimsel çalışma  haberine dayanarak özgün bir şekilde derlenmiştir.

Okumaya Devam Et

Gündem

Belediye önünde kendini ateşe veren kişi hayatını kaybetti

Yayımlandı

üzerinde

Belediye önünde kendini ateşe veren kişi hayatını kaybetti

Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesinde, belediye binası önünde üzerine benzin dökerek kendini ateşe veren Nuh Mercimek, sevk edildiği hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Kahramanmaraş Afşin’de Nuh Mercimek, dün Afşin Belediyesi hizmet binası önünde üzerine benzin dökerek kendini ateşe verdi. Çevredekilerin müdahalesi ile ateş söndürülürken, ağır yaralanan Mercimek olay yerine gelen sağlık ekiplerince hastaneye kaldırıldı. Mercimek, buradan Şanlıurfa’ya sevk edildi.

Vücudunda 3 ve 4. derecede yanıklar olduğu öğrenilen Mercimek doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamadı. Mercimek’in Afşin ilçesinde düzenlenecek törenin ardından toprağa verileceği öğrenildi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar