Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Sağlık

Harvardlı uzman açıkladı: Limonlu su gerçekten sağlığa faydalı mı?

Yayımlandı

üzerinde

Dr. Sethi, gastroözofageal reflü hastalığı (GÖRH) olan bireylerin yaklaşık %20’sinde limonlu suyun semptomları kötüleştirebildiğini belirtiyor. “Yanma veya şişkinlik yaşıyorsanız, özellikle aç karnına tüketmekten kaçının,” diye ekliyor.

DİŞ MİNESİ TEHLİKESİ

Limonun pH değeri yaklaşık 2.0; bu da onu oldukça asidik kılıyor. Dr. Sethi, diş minesini korumak adına limonlu suyun gün boyunca yudumlanmamasını, tek seferde tüketilmesini öneriyor. Ayrıca pipet kullanımını ve ardından sade suyla gargara yapılmasını tavsiye ediyor.

Limonlu su sıklıkla bir “detoks içeceği” olarak tanıtılsa da Dr. Sethi bu algının yanlış olduğunu savunuyor. “Vücudu toksinlerden arındırma işini karaciğeriniz ve böbrekleriniz yapar. Limonlu su sihirli bir temizlik sağlamaz, yalnızca sıvı alımını ve sindirimi destekler,” diyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sağlık

Sancaktepe’de “erken doğum” iddiası: Özel hastanedeki kadın doğum uzmanı Dr. P.Ç. hakkında soruşturma başlatıldı

Yayımlandı

üzerinde

Tarih.Saat: 20 Eylül 2025, 17:00 (İstanbul)
Okuma süresi: 3 dakika
Haber kaynağı: FATİHDOGANMEDYA — ÖZEL HABER

İstanbul’un Sancaktepe ilçesinde faaliyet gösteren bir özel hastanede görevli kadın doğum uzmanı Dr. P.Ç. hakkında, bazı hastaların bilgisi dışında vajinal yoldan ilaç uygulanarak erken doğuma (32–36. haftalarda) yönlendirildikleri iddiaları gündeme geldi. Gelen şikâyetler sonrası Sağlık Bakanlığı İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ekiplerinin hastanede inceleme başlattığı, kadın doğum servisi/poliklinik ve doğumhanenin geçici olarak kapatıldığı bildirildi.


İddiaların detayları

  • Haber kaynaklarında yer alan iddialara göre, Dr. P.Ç.’nin muayene sırasında bazı hastalara bilgileri dışında vajinal yoldan ilaç uyguladığı ve bunun bir bölümde doğumların zamanından önce başlamasına yol açtığı öne sürüldü. Bu iddialar üzerine ihbarların yapıldığı ve soruşturma başlatıldığı belirtildi.

  • Bazı haberlerde, 2015–2025 döneminde hastanede gerçekleşen yaklaşık 8 bin doğumun bir kısmının 32–36. haftalarda gerçekleştiği iddia edildi. Bu sayılar iddia olarak aktarılmakta; resmi teyit için soruşturma sonuçları bekleniyor.


Sağlık Bakanlığı ve hastane tarafı

  • Haberlerde Sağlık Bakanlığı İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ekiplerinin hasta dosyaları ve tıbbi kayıtları incelemeye aldığı; inceleme kapsamında personel ifadelerinin alındığı ve idari soruşturma başlatıldığı belirtildi. Ayrıca bazı yayınlar kadın doğum servisi ve doğumhanenin süresiz kapatıldığını aktarıyor. Resmi açıklamalar henüz kapsamlı biçimde yayımlanmadı.

Not: Şu anda (haber kaynaklarında bildirilen) süreç iddia/şikâyet aşamasındadır; soruşturma devam ettiği için suç isnadı resmî mahkeme kararlarıyla teyit edilmeden kesin hüküm verilmemelidir.


İddia edilen ilaca ilişkin tıbbi not (Cytotec / misoprostol iddiası)

Bazı haberlerde uygulandığı öne sürülen Cytotec (misoprostol) gibi prostaglandin içerikli ilaçların vajinal kullanımının doğum indüksiyonu açısından dikkat gerektirdiği; uygun olmayan kullanımın anne ve bebek için ciddi riskler taşıyabileceği uzman kaynaklarda yer alır. Bunlar arasında uterin hiperstimülasyon, uterin rüptür riski ve fetusa/anneye bağlı komplikasyonlar sayılmaktadır. (Bu bilgiler, iddianın doğru olması hâlindeki potansiyel tıbbi riskleri açıklamaya yöneliktir — iddianın doğruluğu soruşturma sonucunda belirlenecektir.)


Hukuki/idarî süreç

Haberlerde, soruşturma kapsamında idari süreçler başlatıldığı ve bazı yayınların savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu aktardığı görülüyor. Resmî adım ve kararların varlığı ile kapsamı ancak ilgili kurumların (İl Sağlık Müdürlüğü, savcılık, hastane yönetimi) yapacağı açıklamalarla netleşecektir.


Kimlik, mahremiyet ve kaynak kullanımı

  • Haberde adı geçen hekim Dr. P.Ç. biçiminde kısaltma ile yer almaktadır; medyada kullanılan ismin tam hâli ve kişisel bilgiler haber kaynaklarında farklı biçimlerde aktarılmış olabilir. Bu haber, kamuya yansıyan iddiaları tarafsız biçimde aktarmayı amaçlamaktadır; suç isnadı ve cezai sorumluluk tespiti resmî soruşturma/savcılık süreci ile kesinleşir.


Ne yapıldı / ne bekleniyor?

  • İlgili haberlerde Sağlık Bakanlığı ekiplerinin inceleme yaptıkları, hasta kayıtlarını inceledikleri ve personel ifadeleri aldıkları bildiriliyor. Resmî kurum açıklamaları ve savcılığın tutanağı beklenmektedir; bu belgeler kamuya açıklandığında iddiaların kapsamı ve sonuçları netleşecektir.

Okumaya Devam Et

Sağlık

Bakan Memişoğlu: “İnşallah 2026’nın ilk yarısında Türkiye kendi SMA ilacını üretecek”

Yayımlandı

üzerinde

FatihDoğanMedya — 20 Eylül 2025, 16:30 • Okuma süresi: 3 dakika

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Çanakkale ziyaretinde Türkiye’nin nadir hastalıklar ve özellikle SMA (Spinal Musküler Atrofi) için yerli üretim hedefini duyurdu. Bakan, 2026’nın ilk yarısında yerli SMA ilacının üretimine başlanmasının planlandığını belirtti.


Haber Detayı

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Çanakkale programı kapsamında yaptığı açıklamada, Türkiye’nin nadir hastalıklara yönelik ilaç araştırma ve üretim kapasitesini güçlendirecek adımlar attığını ve hedeflerinin 2026’nın ilk yarısında yerli SMA ilacı üretimine başlamak olduğunu söyledi. Bakanın sözleri, “İnşallah 2026’nın ilk yarısında Türkiye kendi SMA ilacını üretip, nadir hastalıklarla ilgili bir adım atacak.” şeklindeydi.

Bakan Memişoğlu, bu adımın sadece SMA değil; moleküler tedaviler ve nadir hastalıklarda Türkiye’nin kendi ilaç ve tedavisini üretebilen bir ülke hedefine hizmet edeceğini vurguladı. Açıklamanın yapıldığı ziyaret Çanakkale Valiliği programı kapsamında gerçekleşti.

Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun sağlık bakanı olarak özgeçmişi ve görevine ilişkin bilgiler Bakanlık kaynaklarında yer alıyor; Memişoğlu, uzun yıllar sağlık idaresi ve hastane yöneticiliği görevlerinde bulundu.

SMA (Spinal Musküler Atrofi) hakkında kısa bilgi

Spinal Musküler Atrofi (SMA), motor nöronları etkileyen genetik, ilerleyici ve nadir görülen bir nöromüsküler hastalıktır. Hastalık, kaslarda güçsüzlük ve erimeye yol açar; ağır formları özellikle bebeklik döneminde yaşamı tehdit edebilir. Mevcut dünyadaki tedaviler arasında gen terapileri ve SMN protein düzeyini artırmayı hedefleyen ilaçlar bulunuyor. Bu tedaviler yüksek maliyetli ve bazıları tek seferlik uygulamalar şeklinde (ör. gen terapileri) sunuluyor.

Neden yerli üretim önemli?

  • Erişilebilirlik ve maliyet: Yüksek fiyatlı ithal ilaçlara bağımlılığı azaltarak tedavilerin daha geniş erişilebilir olmasını sağlayabilir.

  • Tedavi bağımsızlığı: Kritik ve nadir hastalıklar için tedarik zinciri risklerini azaltır.

  • Bilimsel altyapı ve istihdam: Moleküler tedavi üretimi, AR-GE kapasitesini ve nitelikli iş gücünü güçlendirir.

Hükümet ve sağlık ekibinin adımları

Bakanlık temsilcileri ve ilgili kamu-özel sektör paydaşlarının, hem tesis yatırımları hem de AR-GE iş birlikleri üzerinde çalıştığı, yerli üretim hedefinin altyapı, ruhsatlandırma ve klinik denemeler aşamalarını kapsadığı bildiriliyor. Bakan Memişoğlu, konuşmasında yeni açılan tesislerin ve stratejik yatırımların bu sürecin temelini oluşturduğunu belirtti.


Ne zaman ve ne beklenmeli?

Bakanın verdiği takvime göre (2026’nın ilk yarısı) önümüzdeki dönemde üretim altyapısının tamamlanması, klinik ve ruhsat süreçlerinin ilerlemesi bekleniyor. Bu süreçte Sağlık Bakanlığı ve ilgili kurumlar resmi takvim, ruhsat süreçleri ve üretim kapasiteleri hakkında güncellemeler paylaşacaktır.

Okumaya Devam Et

Sağlık

Yerli SMA ilacı için tarih verildi

Yayımlandı

üzerinde

Türkiye kendi SMA ilacını üretmeye hazırlanıyor.

Açıklama Bakanı Kemal Memişoğlu’ndan geldi. Çanakkale’yi ziyaret eden Bakan Memişoğlu, gazetecilere açıklamalarda bulundu.

“İnşallah 2026’nın ilk yarısında Türkiye kendi SMA ilacını üretip, nadir hastalıklarla ilgili bir adım atacak.” diyen Bakan Memişoğlu, “Bundan sonra özellikle moleküler tedavilerde, nadir hastalıklarda, kendi tedavisini ve ilacını üretebilen, insanlarına bu ilaçları rahatlıkla verebilen bir ülke haline geleceğiz.” ifadelerini kullandı.

“SAĞLIKTA BAĞIMSIZ TÜRKİYE HEDEFİYLE ÇALIŞIYORUZ”

Sadece Türkiye değil, çevre ülkelerin de ihtiyacı olan ilaçları 2026’da insanlığa ulaştıracaklarını söyleyen Bakan Memişoğlu, “Şimdi üreten sağlık modelimizde Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) koordinasyonunda kendi cihazını, malzemesini, ilacını üretebilen sağlıkta bağımsız bir Türkiye hedefiyle çalışıyoruz.” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar