Teknoloji
Filler insanlarla yıllardır iletişim kurmaya çalışıyormuş

Fillerin sesler ve kokular yoluyla iletişim kurma yetenekleri uzun süredir bilim insanlarının ilgisini çekiyor. Ancak bu dev canlıların jestlerle, yani beden diliyle iletişimi bugüne kadar çok daha az incelendi.
Viyana Üniversitesi liderliğinde, St Andrews, Portsmouth ve New York City Üniversiteleri işbirliğiyle yürütülen yeni bir çalışma, fillerin jestleri bilinçli bir şekilde kullandığını ortaya koydu.
Araştırmaya göre, yarı-yabani ortamda yaşayan filler, insanlardan elma istemek gibi belirli hedeflerine ulaşmak için 38 farklı jest türü sergiledi. Bu jestler yalnızca tesadüfi değil; fillerin jestlerini hedeflerine ulaşma durumlarına göre değiştirmeleri veya sürdürmeleri, bu davranışların bilinçli olduğunu kanıtlar nitelikte.
“TUZLUĞU UZATIR MISIN?” DİYEN FİLLER
Araştırmanın yazarlarından Vesta Eleuteri, The Conversation’a verdiği röportajda, jestlerin bilinçli olarak kullanıldığını anlamak için insan bebeklerinde uygulanan davranışsal kriterleri fillere de uyguladıklarını belirtiyor. Buna göre, bir jestin bilinçli kabul edilmesi için üç temel özellik aranıyor:
1. Hedefe yöneliklik: Jestin bir alıcıya yönelik olması, yani karşıdaki kişinin görüp göremediğini dikkate alarak jest yapılması.
2. Israr: Jestin işe yaramaması durumunda aynı jestin sürdürülmesi.
3. Açıklık (detaylandırma): Jestin işe yaramaması halinde başka bir jestle mesajın netleştirilmesi.
Araştırmacılar, fillerin insanlardan elma istemek için hortumlarını insanlara veya elma tepsisine doğru uzattıklarını ve bu jestin işe yaramaması durumunda başka jestler denediklerini gözlemledi. Bu davranışlar, örneğin bir insanın tuzluğu istemek için elini uzatıp ardından işaret etmesi gibi karmaşık ve bilinçli bir iletişim örneği olarak değerlendirildi.
Araştırmacılar, benzer jestlerin doğadaki filler arasında da gözlendiğini ancak bu jestlerin sistematik bir şekilde analiz edilmediğini vurguluyor. Araştırmacı ekip, Güney Afrika’daki iki farklı fil popülasyonundan binlerce saatlik video kaydı topladı ve bu görüntülerde jestlerin türlerini ve anlamlarını analiz etmek için çalışmalarına devam ediyor.
İlginç şekilde, farklı fil topluluklarının farklı jest repertuarlarına sahip olup olmadığını da inceleyen bilim insanları, bu araştırmaların sonunda filler arasında “jest dilleri” olabileceğini düşündü.
SADECE İNSANA ÖZGÜ OLMAYABİLİR
Uzmanlara göre, bu çalışma yalnızca filler hakkında değil, insan dili ve zihinsel gelişimi hakkında da önemli ipuçları sunuyor. Çünkü jestlerle bilinçli iletişim, daha önce yalnızca kuyruksuz maymunlarda görüldüğü düşünülen bir yetiydi.
Bu yetinin filler gibi insana uzak türlerde de görülmesi, iletişim ve zeka evrimi hakkında yeni sorular gündeme getiriyor.
Araştırma ayrıca hayvanlarla empati kurmanın ve onları daha iyi anlayarak daha etkili koruma politikaları geliştirmenin de önünü açıyor.
Teknoloji
NASA, Ay’a çarpma ihtimali olan göktaşına karşı plan yapıyor: Nükleer seçenek masada

Geçen yıl keşfedildiğinde Dünya’ya çarpma olasılığı yüzde 3 olarak hesaplanan 2024 YR4 adlı asteroid için modeller güncellendi: Artık Dünya’ya çarpma ihtimali neredeyse yok, fakat NASA ve ortak araştırmacıların yeni değerlendirmelerine göre asteroidin Aralık 2032’de Ay’a çarpma ihtimali yaklaşık yüzde 4.
Olası çarpma tarihine yaklaştıkça ihtimal daha kesinleşecek; ancak bilim insanları potansiyel yıkıcı etkileri önlemek için senaryolar ve görev planları üzerinde çalışıyor.
DÜNYA’YI NASIL ETKİLEYECEK?
Yeni çalışmaya göre Ay’a çarpması halinde ortaya çıkacak büyük enkaz bulutu, birkaç gün boyunca Dünya çevresindeki mikro-meteorit akışını normalin bin katına çıkarabilir.
Bu durum, uzay istasyonlarındaki astronotlar ve yörüngedeki uydular için ciddi riskler doğurabilir.
SAPTIRMAK VEYA YOK ETMEK
Araştırma, 2024 YR4 tehdidini ortadan kaldırmak için pratikte iki yol olduğunu belirtiyor: Asteroidi yörüngesinden hafifçe saptırmak (defleksiyon) ya da parçalayarak yok etmek.
Tercih edilen yöntem saptırma; çünkü yörüngede küçük bir değişiklik hem Ay’ı hem de Dünya’yı güvenle geçmesini sağlayabilir. Erken müdahale daha az kuvvet gerektirdiği için mümkün olan en erken zamanda harekete geçmek avantajlı.
Saptırma görevini planlarken en kritik parametre ise asteroidin kütlesi. Çapı hakkında nispeten iyi bir tahmin (yaklaşık 60 metre ± yüzde 10) olsa da yoğunluk bilinmediğinden kütle tahminleri 51 milyon kilogram ile 711 milyon kilogram arasında değişiyor.
Bu geniş aralık, kayayı hareket ettirmek için gereken enerjiyi ciddi biçimde etkiliyor; yanlış kütle hesaplanması ise kazara yörüngesini daha tehlikeli hâle getirebilir.
ZAMAN DARALIYOR
Universe Today’e göre, kütleyi doğru kestirecek keşif görevleri en uygun 2028’de yapılabilir. Ancak 2028’e kadar tasarım ve fırlatma yapmak olağanüstü sıkışık bir takvim gerektiriyor.
Bu nedenle araştırmacılar, halihazırda uzayda veya geliştirme aşamasında olan görevlerin (OSIRIS-APEX, Psyche gibi) yeniden yönlendirilerek 2024 YR4’e yaklaştırılıp veri toplamasının bir seçenek olarak değerlendirilebileceğini yazıyor.
NÜKLEER PATLAMA BİR SEÇENEK
Saptırmanın belirsizlikleri göz önüne alındığında, çalışmada yok etme seçeneklerinin de uygulanabilir olduğu vurgulanıyor.
Kinetik yöntem, büyük bir cismin çarptırılarak asteroidi 10 metre ölçeğinde parçalara ayırmayı hedefliyor; DART misyonu bu yaklaşımın kanıtını göstermişti. Bu tür bir görev için olası fırlatma penceresi Nisan 2030 ile Nisan 2032 arasında yer alıyor.
Diğer seçenek daha tartışmalı: Asteroidi bir nükleer patlamayla parçalayıp “bozmak.” Çalışma, uygun yükseklikte yapılacak bir patlamayla 1 megaton güçte bir nükleer cihazın 2024 YR4’ü boyutundan bağımsız olarak “parçalamak/bozmak” için yeterli olabileceğini hesapladı.
Ancak nükleer seçenek hem teknik hem de politik açıdan büyük tartışma ve koordinasyon gerektiriyor; uzayda nükleer müdahale daha önce hedef odaklı olarak test edilmedi.
Şu an için 2024 YR4’ün Ay’a çarpacağı kesin değil. Nihai kararları ve müdahale planlarını şekillendirecek daha iyi veriler 2028’e kadar gelmeyecek. Ancak araştırma, eğer çarpma riski doğrulanırsa hem keşif hem de müdahale yeteneğinin birkaç yıl içinde hazır olması gerektiğini vurguluyor; fırlatma pencereleri daraldıkça seçeneklerin maliyeti ve zorluğu artacak.
Teknoloji
Beyin yaşlanması nasıl yavaşlatılır? Alışkanlıklar zihin üzerinde etkili

ALIŞKANLIKLAR BEYNİNİZİ NASIL ŞEKİLLENDİRİYOR?
Beyin, vücudunuzun en önemli parçasıdır. Bu organ, vücudunuzda meydana gelen her şey üzerinde etkilidir. Bu nedenle onu formda tutmak çok önemlidir. Yeni çalışma, iyimserlik, iyi uyku, sosyal destek ve diğer olumlu faktörler gibi belirli faktörlerin daha sağlıklı beyinlerle güçlü bir şekilde bağlantılı olduğunu ortaya koydu. Bulgular ayrıca, insanların stresle nasıl yaşadıklarının ve başa çıktıklarının, kronik ağrı çekenlerde bile beyin yaşlanmasının hızını ölçülebilir şekilde etkileyebileceğini gösteriyor.
Florida Üniversitesi’nde klinik ve sağlık psikolojisi alanında araştırma görevlisi ve yeni çalışmaya liderlik eden Dr. Jared Tanner yaptığı açıklamada, “Bunlar insanların bir dereceye kadar kontrol edebildiği şeyler. Stresi farklı algılamayı öğrenebilirsiniz. Kötü uyku tedavi edilebilir. İyimserlik uygulanabilir,” dedi.
Teknoloji
Ay’a insanlı görev için tarih belli oldu

ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), ertelemelerin ardından Artemis II görevinin en geç Nisan 2026’da fırlatılacağını duyurdu. Yetkililer, olasılıkla Şubat 2026’da da fırlatmanın gerçekleşebileceğini belirtti.
NASA yöneticilerinden Lakiesha Hawkins, “Bu taahhüdümüzü yerine getirmek istiyoruz” dedi.
DÖRT KİŞİLİK MÜRETTEBAT
Görevde üç Amerikalı ve bir Kanadalı astronot yer alacak:
Reid Wiseman (NASA) – görev komutanı, Christina Hammock Koch (NASA), Victor Glover (NASA), Jeremy Hansen (Kanada Uzay Ajansı)
Mürettebat Ay’ın etrafında dolanacak ancak yüzeye inmeyecek. Ay’a inişin ise bir sonraki görev olan Artemis III ile gerçekleştirilmesi hedefleniyor.
ABD-ÇİN REKABETİ
Artemis programı, ABD’nin Ay’a dönüşünü hızlandırmayı amaçlıyor. Çin de 2030’a kadar kendi insanlı Ay görevini planlıyor. Washington yönetimi bu durumu “ikinci uzay yarışı” olarak nitelendiriyor.
ABD Başkanı Donald Trump, yeniden başkanlık görevine gelir gelmez Artemis programını hızlandırmaları için NASA’ya baskı yapmaya başladı. Yönetim, hem Ay’a dönüşü hem de Mars’a insanlı yolculuğu öncelikli hedef ilan etti.
NİHAİ HEDEF: AY’DA ÜS KURMAK
NASA ve Trump yönetiminin uzun vadeli hedefi, Ay yüzeyinde kalıcı üsler inşa etmek ve burayı Mars yolculuğu için bir sıçrama noktası haline getirmek.
Hawkins, “Ay’a dönme arzusu var ama NASA’nın önceliği güvenli bir şekilde dönmek” ifadelerini kullandı.
Artemis II’nin başarıyla tamamlanması halinde, insanlık 1972’deki Apollo 17’den bu yana ilk kez Ay yörüngesine astronot göndermiş olacak.
-
Teknoloji1 hafta önce
NASA OKYANUSLARI İNCELEMEK İÇİN KURULDU; VEKİL: ‘UZAYLILAR DERİNLİKLERDE YAŞIYOR’ — GERÇEKLER, MİTLER VE SORUMLULUK”
-
Gündem5 gün önce
Ankara Sincan’da Pompalı Tüfek Dehşeti: 14 Yaşındaki Hiranur Ağır Yaralandı
-
Sağlık7 gün önce
Sancaktepe’de “erken doğum” iddiası: Özel hastanedeki kadın doğum uzmanı Dr. P.Ç. hakkında soruşturma başlatıldı
-
Teknoloji7 gün önce
Beyaz Saray: TikTok’un ABD operasyonlarının yönetim kurulunda 7 koltuktan 6’sı Amerikalılara verilecek
-
Teknoloji1 hafta önce
ABD’li vekilden şok çıkış: “Uzaylılar okyanusların derinlerinde yaşıyor”
-
Spor6 gün önce
Sadettin Saran oyunu kullandı — Fenerbahçe Olağanüstü Genel Kurulu’nda sandığa gitti
-
Gündem7 gün önce
Başakşehir İkitelli OSB’de kargo deposunda büyük yangın: Çok sayıda araç hasar gördü
-
Gündem6 gün önce
Resmi olmayan sonuçlara göre Sadettin Saran, Fenerbahçe başkanı oldu — 257 oy fark iddiası