Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Erdoğan’dan İsrail’e Sert Tepki: “Gazze’de 48 Saatte 14 Bin Bebek Ölebilir” Uyarısı

Yayımlandı

üzerinde

AÇIKLAMA

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’daki TDT Zirvesi’nde BM yetkilisi Tom Fletcher’ın Gazze’ye ilişkin ‘48 saatte 14 bin bebek ölebilir’ uyarısını tekrarlayarak, İsrail’i sert sözlerle eleştirdi.”

Giriş

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 20 Mayıs 2025 tarihinde Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen “Türk Devletleri Teşkilatı Gayriresmi Zirvesi” kapsamında yaptığı konuşmada, Gazze halkının içinde bulunduğu insanî krize dikkat çekerek İsrail’e sert bir tepki gösterdi. Erdoğan, BM İnsani Yardım Şefi Tom Fletcher’ın yaptığı “yardım ulaşmazsa 48 saatte 14 bin bebek ölebilir” uyarısını tekrar ederek, uluslararası topluma acil çağrı yaptı .

BM’nin Kritik Uyarısı

Birleşmiş Milletler’in insani yardım şefi Tom Fletcher, BBC Radyo 4’te katıldığı Today programında, Gazze’ye ulaştırılan insani yardımın yetersiz kalması durumunda önümüzdeki 48 saat içinde 14 bin bebeğin hayatını kaybedebileceğini vurguladı. Fletcher, gelen 9 kamyon yardımın “okyanusta bir damla” olduğunu ve sınırın hemen diğer tarafında kaldığını belirtti .

Erdoğan’ın Sert Mesajı

Erdoğan, BM yetkilisinin bu çarpıcı rakamını aktarırken şu ifadelere yer verdi:

“Gazze’de sivil halk cehennemi yaşıyor. 14 bin bebeğin öleceğine dair vahim bir uyarıda bulunuldu. İsrail’in sınır tanımayan yayılmacılığının durdurulması ve Filistin’in toprak bütünlüğünün tanınması gerekiyor.”

Bu sözlerle Cumhurbaşkanı, sadece Türkiye’nin değil, tüm Müslüman ve insanî vicdanın ortak sesini duyurmaya çalıştı.

İsrail’in Yardım Ablukosu ve Tepkiler

  • Yardım Ambargosu: 11 haftadır süren ablukayla Gazze’ye giden insani yardımlar büyük ölçüde kesintiye uğradı.

  • Netanyahu’nun Adımı: Uluslararası baskılar sonrası Başbakan Binyamin Netanyahu’nun sınırlı da olsa abluka tedbirlerini hafifleteceğini açıklaması, ancak yeterli görülmemesi krizi derinleştirdi.

  • Uluslararası Tepkiler: AB’den diplomatik eleştiriler, bazı Arap ülkelerinden kınama ve BM’den yapılan sayısız çağrı, bölgedeki gerginliği artırıyor.

Uluslararası Hukuk ve Filistin’in Toprak Bütünlüğü

Erdoğan, konuşmasında Filistin’in tanınmış topraklarında bir bölünmeye izin verilmeyeceğini vurgulayarak, “Siyasi statükonun korunması, Filistin halkının meşru haklarının gasp edilmemesi” gerektiğini kaydetti. Bu yaklaşım, Türkiye’nin uzun süredir sürdürdüğü iki devletli çözüm stratejisiyle tutarlı bir çerçeve sunuyor.

Sonuç ve Çağrı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu çıkışı, bölgedeki insani trajediyi uluslararası gündeme yeniden taşıdı. Gazze’de yaşam mücadelesi veren 2 milyonun üzerindeki sivil nüfus için acil yardım koridorlarının açılması, diplomatik baskının artırılması ve siyasi çözüm arayışlarının hızlandırılması zorunluluk halini alıyor.

Türkiye’nin öncülüğünde, İslam İşbirliği Teşkilatı ve BM nezdindeki girişimlerin sürdürülmesi, insani krizin daha da büyümeden aşılabilmesi için kritik adımlar olarak öne çıkıyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar Tutuklandı: Aziz İhsan Aktaş Örgütüne Yönelik Operasyonda Kritik Gelişme

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
8 Temmuz 2025’te yürütülen yolsuzluk ve örgüt soruşturması kapsamında, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar tutuklandı. Soruşturmanın ayrıntıları, siyasi yankıları ve sonraki adımlar bu makalede.

Olayın Özeti

8 Temmuz 2025 akşamı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Aziz İhsan Aktaş liderliğindeki suç örgütüne yönelik yürüttüğü soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, çıkarıldığı Çağlayan’daki sulh ceza hâkimliğince tutuklandı .

Tutuklama Süreci

  • Gözaltı ve Sevk: Karalar, 5 Temmuz’da İstanbul merkezli üç ayrı yolsuzluk soruşturması kapsamında gözaltına alınmış; Adana’daki işlemlerin ardından İstanbul’a sevk edilmişti .

  • Mahkeme Kararı: Savcılığın tutuklama talebini kabul eden sulh ceza hâkimliği, “örgüt üyeliği” ve “rüşvet” şüphesiyle Karalar hakkında tutuklama kararı verdi.

Soruşturmanın Arka Planı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma, Aziz İhsan Aktaş’ın elebaşı olduğu iddia edilen bir yapı tarafından kamu ihalelerinde yolsuzluk ve rüşvet zinciri kurulmasını konu alıyor. Karalar’ın yanı sıra Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek de benzer suçlamalarla tutuklanmıştı .

Siyasi Tepkiler

  • CHP Cephesi: Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, operasyonları “seçim öncesi muhalefete baskı” olarak nitelendirerek, derhal serbest bırakılmalarını talep etti .

  • AKP ve Adalet Bakanlığı: Adalet Bakanı Yılmaz Tunc, yargı sürecine müdahale iddialarını reddederek, soruşturmanın tamamen hukuki kriterler çerçevesinde yürütüldüğünü vurguladı .

Gelecek Aşamalar

  1. Yargı Süreci: Karalar’ın itirazının değerlendirilmesi ve ilerleyen günlerde avukatlarının sunacağı savunmalar takip edilecek.

  2. Kamusal Hizmetler: Adana Büyükşehir Belediyesi’nde başkan vekilliği görev değişimi ve idari kararlar, hukuki sürece paralel ilerleyecek.

  3. Siyasi Dinamikler: Yerel ve genel seçimler öncesi bu tutuklamaların muhalefet–iktidar dengesi üzerindeki etkisi tartışma konusu olmaya devam edecek.


Bu makale, güncel ve doğrulanmış kaynaklardan yararlanarak hazırlanmıştır. Daha fazla gelişme oldukça bilgileri güncelleyeceğiz.

Okumaya Devam Et

Gündem

12 Şehidin Ardından İddia Soruşturması: İsmail Saymaz’ın “Talimatı Kim Verdi?” Çağrısı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması :
Pençe-Kilit Harekatı’nda 12 askerimizin şehit düşmesinin ardından İsmail Saymaz “Talimatı kim verdi?” diye soruyor. Sorumluluk zinciri ve şeffaf soruşturma talebi.

Giriş

6–7 Temmuz 2025 tarihlerinde Pençe-Kilit Harekat bölgesinde sürdürülen arama-tarama faaliyeti sırasında metan gazına maruz kalan 19 kahraman askerimizden 12’si, tüm müdahalelere rağmen şehit düştü. Bu acı tablo, Türk milleti için kara bir gün olarak kayda geçti ve kamuoyunda “Neden bu kadar kayıp verildi?” sorusu ağırlık kazandı .

Olayın Detayları

Milli Savunma Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, 6 Temmuz 2025 tarihinde Irak’ın kuzeyindeki 852 rakımlı bir mağarada yürütülen arama-tarama faaliyetinde metan gazı birikimi hesaba katılmadan askerler içeri alındı. İlk etapta 19 Mehmetçik gazdan etkilenirken, dört askerimiz olay yerinde, sekiz askerimiz ise hastanedeki müdahaleye rağmen şehit oldu; şehit sayısı daha sonra 12’ye yükseldi .

İlk Tepkiler ve Metan Gazı İddiası

Bu tür bir metan gazı faciası, Türk Silahlı Kuvvetleri tarihinde daha önce yaşanmamış bir olay olarak nitelendiriliyor. Uzmanlar, mağara içindeki gaz birikiminin risk analizine dahil edilmemesini ve askerlerin uygun dedektör, oksijen tüpü ve maske gibi koruyucu donanıma sahip olmamasını “ihmal” boyutunda değerlendiriyor .

İsmail Saymaz’ın Eleştirisi: “Talimatı Kim Verdi?”

Halk TV köşe yazarı İsmail Saymaz, bugünkü yazısında yaşanan vahim kayıpla ilgili olarak “Açıklayın: Biz 12 şehidi neden verdik?” sorusunu yöneltti. Saymaz, operasyonun talimatını hangi makamın ve hangi gerekçeyle verdiğinin acilen kamuoyuna açıklanmasını talep etti .

Sorumluluk Zinciri ve Olası Açmazlar

“Talimatı kim verdi?” sorusu, komuta kademesinin ihmal ya da eksik bilgiyle harekete geçirildiği kaygılarını artırıyor. Kritik noktalar:

  • Risk Değerlendirmesi: Mağaradaki metan gazı riskinin operasyon planına dahil edilmemiş olması .

  • Donanım Eksikliği: Askerlerin gaz dedektörü ve koruyucu ekipmanlarla donatılmaması .

  • Komuta Yetkisi: Talimatın saha komutanından mı, tugay/kolordu seviyesinden mi yoksa Genelkurmay/ Bakanlık düzeyinden mi çıktığı belirsizliği .

Bu belirsizlikler, hem operasyonun planlanması hem de icrası sırasında zafiyet yaratmış olabilir.

Şeffaflık Çağrıları ve Beklenen Adımlar

Olayın ardından muhalefet partileri, hukuk camiası ve sivil toplum kuruluşları, “Tam bağımsız ve şeffaf bir soruşturma” talebini yineliyor. Aşağıdaki adımlar öne çıkıyor:

  1. Hukuki Soruşturma: Komuta zincirindeki sorumlular hakkında adli ve idari soruşturma başlatılması.

  2. Teknik İnceleme: Mağara içindeki risk analiz raporlarının, ekipman kayıtlarının ve operasyon planlarının mercek altına alınması.

  3. Kamuoyu Bilgilendirmesi: Bakanlık ve Genelkurmay tarafından olayın tüm ayrıntılarının paylaşılması ve “talimat” konusunun netleştirilmesi .

Sonuç

12 kahraman askerimizin şehit düşmesi, milletimizde derin bir acı ve infial yarattı. Gazeteci İsmail Saymaz’ın “Talimatı kim verdi?” sorusu, bu kayıpların önüne geçilebilmesi için en kritik unsur olan “hesap verebilirlik” talebini simgeliyor. Şeffaf ve kapsamlı bir araştırma, hem sorumluların belirlenmesi hem de gelecekte benzer faciaların önlenmesine yönelik hayati derslerin çıkarılması açısından şart.

Okumaya Devam Et

Gündem

Kerem Kınık’ın Kızının Dava Sürecinde Çarpıcı Gelişme: Baba Şikâyetini Geri Çekti, Anne İtirazını Sürdürüyor

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Fatma Zehra Kınık Demir’in karıştığı kazada hayatını kaybeden 17 yaşındaki Batın Barlasçeki’nin babası Serdal Barlasçeki şikâyetinden vazgeçti; anne Hasret Doğan ise adalet mücadelesine devam ediyor.

Olayın Özeti ve Kamuoyu Tepkisi

9 Temmuz 2024’te İstanbul Beykoz’da gerçekleşen kazada, eski Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın kızı Fatma Zehra Kınık Demir’in kullandığı araç, motosikletle çarpıştı. Motosiklette yolcu olan 17 yaşındaki Batın Barlasçeki yaşamını yitirirken, sürücü Yavuz Selim Öztürk ve diğer iki kişi yaralandı . Kamuoyunda büyük yankı uyandıran olayın ardından Kınık ailesinin, Barlasçeki ailesine maddi uzlaşma teklifinde bulunduğu iddiası da kısa sürede gündeme oturdu .

Hukuki Süreç ve Ceza Kararı

İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “taksirle bir kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma” suçundan yargılanan Kınık Demir’e 26 Mayıs 2025’te 4 yıl 2 ay hapis cezası verildi; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına, adli kontrol tedbirlerinin ve 2 yıl süreyle ehliyetine el konulmasına karar verildi .

Kınık Ailesinin Uzlaşma Teklifi

Duruşma öncesinde, Kerem Kınık’ın ailesinin ikinci kez Barlasçeki ailesine para teklif ettiği iddia edildi. Batın’ın annesi Hasret Doğan, “Kerem Kınık ve kızı ‘Ne istiyorlarsa yapmaya hazırız’ diyerek şikâyetimi geri çekmemi istedi. Ben oğlumun hakkını sonuna kadar savunacağım” sözleriyle teklifi reddetti .

Çarpıcı Yeni Gelişme: Baba Şikâyetini Geri Çekti

08 Temmuz 2025 günü mahkemeye sunulan dilekçeyle, hayatını kaybeden Batın Barlasçeki’nin babası Serdal Barlasçeki şikâyetinden vazgeçtiğini ve Kınık Demir’den hiçbir maddi ya da manevi tazminat talebinde bulunmayacağını bildirdi . Serdal Barlasçeki dilekçesinde, “Sanık hakkında istinaf yoluna başvurmayacağımı, şikâyetimden feragat ettiğimi beyan ediyorum” ifadelerine yer verdi.

Anne Hasret Doğan’ın Kararlı Tutumu

Babasının geri çekme kararına karşın, anne Hasret Doğan adalet arayışını sürdürme kararlılığında. Doğan, “Bu dava benim tek sesim oldu; şikâyetimden asla vazgeçmeyeceğim” diyerek yasal haklarını sonuna kadar kullanacağını açıkladı .

Sonuç ve İlerleyen Süreç

  • Şikâyetin geri çekilmesi, ceza davasının seyrini etkileyebilir; ancak kamu davası ve mahkeme kararları şikâyet sahibi iradesinden bağımsız ilerleyebiliyor.

  • Anne Doğan’ın ısrarlı takibi, tazminat ve hukuki sorumluluk taleplerini gündemde tutuyor.

  • Toplumsal Tepki ve Medya, olayın yankısını hâlâ koruyor; adalet beklentisiyle gelişmeleri takip ediyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar