Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Magazin

Emre Belözoğlu: Gençliğimde çok hırçın bir oyuncuydum

Yayımlandı

üzerinde

Emre Belözoğlu: Gençliğimde çok hırçın bir oyuncuydum

Antalyaspor Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, “Empati” programına konuk oldu. Bilinmeyenlerini anlatan eski futbolcu, kariyeri boyunca yaşadıklarını anlattı. Belözoğlu, gençlik yılları için “Törpüleyemediğim bir hırs vardı içimde” dedi.

Antalyaspor Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, Ahmet Mümtaz Taylan’ın sunumuyla NTV ekranlarında yayınlanan Empati programına konuk oldu. 

Bilinmeyenlerini anlatan Belözoğlu, 2015’te Fenerbahçe otobüsünün Trabzon’da silahlı saldırıya uğramasıyla ilgili de konuştu.

44 yaşındaki eski futbolcu, Taylan’ın “Futbol kariyerinde duygularını en çok ne zaman bastırmak zorunda kaldın?” sorusuna “Birçok anım var ama Fenerbahçe’ye transfer olduğumda Galatasaray tribünlerinden milli takım forması üzerinde olan ve kaptanlık bandı kolunda olan bir futbolcunun penaltı atarken yuhalanması mesela. O da bir sevgi göstergesi aslında. O zaman anlamamıştım ama şimdi anlıyorum. Futbol aşkım o dönemki duygularımın önüne geçti ve devam edebildim” yanıtını verdi. Vefa kavramıyla ilgili konuşan Emre Belözoğlu, babasının kendi hocasını kıramadığı için Galatasaray alt yapısında oynamaya başladığını ifade etti. Babasının da iyi bir futbolcu olduğunu ancak bileği kırılınca futbolu bıraktığını anlatan Belözoğlu, “Babam Inter’e transfer olduğumda ‘Galiba benden iyi futbolcusun’ demişti” şeklinde konuştu.

Bütün anılarını içten bir tebessümle hatırladığını ifade eden Emre Belözoğlu, “Gençliğimde çok hırçın bir oyuncuydum. Kazanmayı seviyordum, törpüleyemediğim bir hırs vardı içimde. Ne zaman törpülemeye çalışsam performansım düşüyordu. Hep başarı odaklıydık, o bizi bir yere taşıdı ama tabiri caizse yakası paçası yırtık taşıdı” ifadelerini kullandı. Fatih Terim ile ilgili de konuşan Belözoğlu, “Çok otoriter, sert bir adamdır. Bana bu şansı ilk veren insan olduğu için benim için hep özel kalacak” dedi.

” FANATİKLİK DÜŞMANLIK ÖTESİ BOYUTA GELMEMELİ”

Emre Belözoğlu, 4 Nisan 2015’te Çaykur Rizespor maçı dönüşü Fenerbahçe otobüsünün Trabzon’da silahlı saldırıya uğramasına ilişkin duygularını şu sözlerle paylaştı: “Ölümden ziyade, korkutan şey gelinen noktaydı. Bunun olması için ne gerçekleşmiş olabilir ki? Çok acı hadiseler yaşadı Fenerbahçe. Bu kadar da olmamalıydı. O yaşanan şeyi anlatmak bazen insana çok ağır geliyor. Çünkü Karadeniz insanlarına yakışmayacak kadar bir düşmanlık oldu. Artık Fenerbahçe ve Trabzon’un arası öyle bir açıldı ki düşmanlıktan öte bir kelime varsa o hale geldi. O benim için çok üzüntü verici oldu. Çünkü kimse bu noktalara taşımamalı. Öfke, hayal kırıklığı olabilir ancak düşmanlık ötesi boyuta gelmesi çok üzücü.

“FENERBAHÇE’Yİ HAKLI BULUYORUM”

Taylan’ın “1923-1953 yılları arasındaki 30 yıllık şampiyonlukların sayılmaması sebebiyle 19 şampiyonluğu olan Fenerbahçe, 28 şampiyonluk konusunda haklı mı?” sorusuna yanıt veren teknik direktör, “Fenerbahçe’nin haklı olduğunu ve şampiyonluk sayısının mevcutun üstünde olduğunu düşünüyorum. O zaman federasyon olsa başka değerlendirilebilir ama mevcut mahalli neyse öyle değerlendirilmeli. Çünkü ölçü buydu. Geçmişin de kupa sayılarına dahil edilmesi gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“KENDİME KIZDIĞIM ZAMANLAR OLDU” Aidiyet kavramıyla alakalı konuşan ünlü isim “Kendimi 40 yaşından sonra biraz daha tanımaya başladım. Benimle çok örtüşen, beni çok anlatan bir kelime…” dedi. Bunun üzerine Taylan’ın “Profesyonellikle örtüşüyor mu?” sorusuna yanıt veren Belözoğlu, “Onu çok beceremedim açıkçası. Bazı yerleri var hayatın dönüm noktaları. Oralarda profesyonelce davranmanız gerekiyor. Bazı yerlerde aidiyetiniz olduğunu göstermeniz gerekiyor. Ben orada o işi iyi kıvırdım ama bazen kendime kızdığım zamanlarım olmuştur. Daha profesyonel yaklaşabilirdim. Ama ait olmaktan, aidiyet hissetmekten de hiç gocunmadım. Çoğu zaman karar alırken birçok parametrenin önünde aidiyet oldu benim için” şeklinde konuştu.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Magazin

Ece Bağcı, Sahipsizler setini özledi: Hazal Subaşı kayıtsız kalamadı

Yayımlandı

üzerinde

Sahipsizler yıldızı Ece Bağcı'dan set pozu: Özledim

Sahipsizler dizisinin yıldızlarından Ece Bağcı, şimdilerde tatilin tadını çıkarıyor. Ünlü isim, son paylaşımında seti özlediğini dile getirdi.

Star TV’nin sevilen dizisi Sahipsizler’de Fidan karakterine hayat veren Ece Bağcı, sezon finali sonrası yorgunluk atıyor.
Bol bol dinlenen ünlü oyuncu, son paylaşımıyla adından söz ettirdi.
Sahipsizler setini özlediğini gözler önüne seren Ece Bağcı, rol arkadaşları Doğa Bayram ve Hazal Subaşı ile bir fotoğrafını paylaştı.
Genç oyuncu, sette çekilen fotoğraflara “Özledim” notunu düştü.
Rol arkadaşının paylaşımına kayıtsız kalamayan Hazal Subaşı da aynı kareyi “Çiçeklerim” diyerek paylaştı.
Okumaya Devam Et

Magazin

Nebahat Çehre, Filiz Akın’ı andı: Gözlerim yaşlar içinde kaldı

Yayımlandı

üzerinde

Nebahat Çehre, Filiz Akın'ı unutmadı

Uzun süredir ekranlardan uzak olan Nebahat Çehre, birkaç ay önce hayatını kaybeden yakın dostu Filiz Akın’ı duygusal bir paylaşımla andı.

Yeşilçam’ın usta oyuncusu Filiz Akın, 21 Mart 2025 tarihinde hayatını kaybetti. Uzun süredir sağlık sorunlarıyla mücadele eden Akın’ın vefatı tüm Türkiye’yi yasa boğdu.

82 yaşında hayatını kaybeden Filiz Akın’ın aynı gün Aşiyan Mezarlığı’nda toprağa verildiği açıklandı.

Aşk-ı Memnu’daki Firdevs Yöreoğlu karakteriyle hafızalara kazınan ve uzun süredir herhangi bir projede rol almayan Nebahat Çehre, birkaç ay önce vefat eden Filiz Akın’ı duygusal bir paylaşımla andı.

“SENİ ÇOK ÖZLÜYORUZ”

82 yaşındaki usta oyuncu, paylaşımında ”Canım Filiz, Instagram önüme çıkardı yorumunu, gözlerim yaşlar içinde kaldı. Seni tanımış olmak, seninle arkadaş olmak, seninle dost olmak ne büyük mutluluktu. Yerin hiç dolmayacak. Yattığın yer ışıkla dolsun. Seni çok özlüyoruz” ifadelerini kullandı.

Okumaya Devam Et

Magazin

Selçuk Alagöz kimdir, kaç yaşındaydı? (Selçuk Alagöz’ün hayat hikayesi)

Yayımlandı

üzerinde

Selçuk Alagöz kimdir, neden öldü? (Selçuk Alagöz'ün hayat hikayesi)

Bir süredir sağlık sorunlarıyla mücadele eden Selçuk Alagöz’ün yoğun bakıma kaldırıldığı öğrenilmişti. 81 yaşındaki ünlü sanatçının 8 dakika duran kalbi yeniden çalıştırılmıştı. Ancak Alagöz’ün kızı babasının vefat ettiğini duyurdu. Peki, Selçuk Alagöz kimdir, kaç yaşındaydı?

Türk pop-rock şarkıcısı, besteci, söz yazarı ve aranjör Selçuk Alagöz, 5 Ağustos 1944 tarihinde dünyaya geldi. Alman Lisesinin ardından İstanbul Üniversitesinde ekonomi bölümünde okudu ve sonrasında turizm işletme master’ını bitirdi. 1964 yılında Hürriyet gazetesinin düzenlediği “Altın Mikrofon” yarışması ile ismini duyurdu. Kendi adını taşıyan orkestrası ve orkestranın solisti olan kız kardeşi Rana Alagöz ile birlikte müzik çalışmalarını sürdürdü. Alagöz kardeşler 1967 yılında yapılan Altın Mikrofon’a aralarında Cahit Berkay ve Engin Yörükoğlu’nun da bulunduğu bir orkestra ile katılmışlardır. 1970 yılında kardeşleri Rana ve Ali Alagöz ile beraber Atina’da düzenlenen 3. Appollonia Uluslararası Müzik Festivali’nde Türkiye’yi temsil etmiştir. 23 adet 45’lik, 7 albüm (2 adet yurt dışında yayınlamıştır) ve 6 toplama albüme eser vermiştir. Kardeşi Rana Alagöz ile beraber 4 adet Altın Plak sahibidir. Belleklerde kalan çalışmaları arasında Kemerin Naftaları, Kaleden İndir Beni, Bahçelere Geldi Bahar, Edremit Van’a Bakar, Malabadi Köprüsü ve “Deliyim Seviyorum” sayılabilir. 1979 yılından itibaren kardeşleri Rana Alagöz, Ali Alagöz ve sonradan gruba dâhil olan Nilüfer Alagöz ile beraber turistik show’lar düzenlemekte olup 80 dilde şarkı söyleyerek tarihe geçmiş bir Türk müzisyendir. Müzik kariyeri yanı sıra vakıf ve dernek çalışmalarında faaliyetler göstermiştir. Türk Kalp Vakfı İcra Kurulunda görev almıştır. POPSAV başkanlığı yanı sıra Müzik Yorumcuları Derneği (MÜYORBİR) kurucu başkanlığını yıllarca başarı ile yürütmüştür. Ayrıca, Sigarayla Savaşanlar Derneğini kurmuş ve aktif pasif sigaranın tüm zararlarını tüm topluma anlatarak bu konuda bir öncü olmuştur. Müzik hayatı boyunca almış olduğu sayısız ödüle eklediği 2010 Altın Kelebek Özel Ödülü ile, müzik kariyerini taçlandırdı. 4 Ağustos 2010 tarihinde, henüz küçük bir çocukken karar verdiği “İki Kez Yaşadım” (Dharma Yayıncılık) adlı kitabını, yıllardır kendisini ve kardeşlerini severek dinleyenlere kazandırmıştır.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar