Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Ege Bölgesi’nde deprem riski olmayan yerler: Evimin altından fay hattı geçiyor mu? (2025 MTA yenilenmiş diri fay haritası)

Yayımlandı

üzerinde

Ege Bölgesi'nde deprem riski olmayan yerler: Evimin altından fay hattı geçiyor mu? (2025 MTA yenilenmiş diri fay haritası)

Ege Bölgesi’nde deprem riski olmayan yerler, Ege Denizi’nde yaşanan yoğun sismik hareket nedeniyle o bölgede yaşayan vatandaşların gündeminde yer alıyor. Ege’de son 1 haftada meydana gelen 4 büyüklüğündeki depremlerin ardından vatandaşlar 2025 MTA diri fay haritası üzerinden evlerinin altından fay hattı geçip geçmediğini sorgulayabiliyor. Peki, evimin altından fay hattı geçiyor mu? Ege Bölgesi’nde deprem riski olmayan yerler neresi?

“Evimin altından fay hattı geçiyor mu?” Sorusunun yanıtı, Ege Bölgesi’nde yaşayan ve son günlerde yaşanan yoğun depremler nedeniyle tedirgin olan vatandaşlar tarafından araştırılıyor. Türkiye Deprem Tehlike Haritası İnteraktif Web Uygulaması üzerinden evlerinin altından fay hattı geçip geçmediğini sorgulamak isteyen vatandaşlar, bir yandan da Ege Bölgesi’nde deprem riski olmayan yerleri merak ediyor. İşte 2025 MTA yenilenmiş diri fay hattı haritası.
Evinin altından fay hattı geçip geçmediğini merak eden vatandaşlar, https://tdth.afad.gov.tr/TDTH/main.xhtml adresini tıkladıktan ve e-Devlet girişi yaptıktan sonra Türkiye Deprem Tehlike Haritası İnteraktif Web Uygulaması’na ulaşabiliyor.FAY HATTI SORGULAMAK İÇİN TIKLAYIN
MTA, kurulduğu 1935’ten bugüne kadar deprem jeolojisi ve diri faylar hakkında bilgi üretiyor. MTA’nın 70’lerden itibaren proje bazlı yürüttüğü çalışmaların ürünü ilk Türkiye Diri Fay Haritasını 1992’de yayımladı.Harita yayımlandığı tarihten itibaren ülkenin aktif tektoniğinin anlaşılması ve deprem tehlikesinin değerlendirilmesine yönelik her türlü bilimsel çalışma ve uygulamalarda temel veri kaynağını oluşturdu.
Diri fay üzerinden bulunan iller, Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü (MTA) üzerinden paylaşılmıştı.Fay hattında yer alan iller; Aksaray, Aydın, Balıkesir, Bolu, Burdur, Bursa, Bingöl, Denizli, Eskişehir, Erzincan, Erzurum, Hakkari, Hatay, İzmir, Kahramanmaraş, Manisa, Muğla, Kocaeli, Konya, Osmaniye, Sakarya ve Tokat olarak açıklandı.Harita da yer alan verilere göre, 110 ilçe de fay üzerinde bulunuyor.İşte fay hattı üzerindeki birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü derecedeki riskli bölgeler;
Uşak Üniversitesi Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Tahir Gönen, Ege Bölgesi’nin depremselliğine ilişkin geçtiğimiz yıl açıklamalarda bulunmuştu. Ege Bölgesi’nden geçen fay hatlarının Kuzey Anadolu’daki fay hatlarına göre daha kısa olduğunu belirten Gören, “Kuzey Anadolu fay hattında daha uzun kırımlar meydana geliyor. Dolayısıyla daha uzun süreli depremler üretebilirken, Ege Bölgesi’ndeki faylar kısa olduğu için çok uzun süreli depremler beklenmiyor. Ege’de deprem açısından Denizli, Aydın ve Manisa çok riskliyken, Uşak avantajlı. Uşak’ın kuzeyine doğru baktığımızda Kütahya Gediz ile Uşak Banaz’a doğru, güneyinde ise Denizli Çivril’den Afyon Dinar’a doğru bir fay hattı bulunmaktadır. Uşak’ın kuzey ve güney kesimlerinde bulunan fay hatlarından Uşak merkezi 1’inci derecede etkilenmez” dedi.İzmir’in bazı bölgelerinde deprem riski olduğunu dile getiren Gönen, bazı ilçelerinin de bu riskten daha uzak konumda olduğunu kaydederek, “İzmir’in bazı bölgeleri riskli. Torbalı ve Ödemiş riskli bölgeye daha uzak konumda. Bu nedenle deprem riski açısından daha şanslı bir konumda bulunan Uşak, afet gibi durumlarda bir lojistik merkezi haline getirilebilir” diye açıklamalarda bulunmuştu.
İzmir, Balıkesir, Manisa, Muğla, Aydın, Denizli, Isparta, Uşak, Bursa, Bilecik Yalova, Sakarya, Düzce, Kocaeli, Kırşehir, Bolu, Karabük, Hatay, Bartın, Çankırı, Tokat, Amasya, Çanakkale, Erzincan, Tunceli, Bingöl ve Muş, Hakkari, Osmaniye, Kırıkkale ve Siirt.
Tekirdağ, İstanbul (1 ve 2. Bölge), Bitlis, Kahramanmaraş, Van, Adıyaman, Şırnak başta olmak üzere, Zonguldak, Tekirdağ, Afyon, Samsun, Antalya, Erzurum, Kars, Ardahan, Batman, Iğdır, Elazığ, Diyarbakır, Adana, Eskişehir, Malatya, Kütahya, Çankırı, Uşak, Ağrı ve Çorum.
Eskişehir, Antalya, Tekirdağ, Edirne, Sinop, İstanbul, Kastamonu’yu, Ordu, Samsun, Giresun, Artvin, Şanlıurfa, Mardin, Kilis, Adana, Gaziantep’in de bazı bölgeleri ve Kahramanmaraş, Sivas, Gümüşhane, Bayburt, Kayseri, Yozgat, Çorum, Ankara, Konya, Mersin ve Nevşehir.
Türkiye Deprem Haritasına göre deprem riskinin en az olduğu dördüncü ve beşinci grupta yer alan iller ise Sinop, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin, Kırklareli, Ankara, Edirne, Adana, Nevşehir, Niğde, Aksaray, Konya ve Karaman’dır.
Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Banka şubesine tüfekle girip kredi istedi! İfadesi ortaya çıktı

Yayımlandı

üzerinde

Tepebaşı ilçesi İsmet İnönü-2 Caddesi üzerindeki bir banka şubesine, dün 41 UE 595 plakalı otomobille gelen Selim T., araçtan aldığı tüfekle içeri girdi.

BÜYÜK PANİK YAŞANDI

İddiaya göre; çok borcu olduğunu söyleyerek isteyen Selim T., olumsuz yanıt alması üzerine elindeki tüfeği gösterdi. Bankada büyük panik yaşanırken, banka görevlilerinin sakinleştirdiği Selim T., ihbarla gelen polis ekiplerince yakalandı.

İFADESİ ORTAYA ÇIKTI

Sağlık kontrolünden geçirilen Selim T., işlemleri için Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi’ne götürüldü. Selim T.’nin ifadesinde, “Çok borcum vardı, ödeyemedim. Ben de böyle bir yol denedim” dediği öğrenildi.

Emniyetteki işlemleri tamamlanan Selim T., adliyeye sevk edilerek savcılık sorgusuna alındı. Soruşturma sürüyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

Koyunlar tarlaya girdi diye komşusunu vurdu: 1 ölü, 6 yaralı

Yayımlandı

üzerinde

‘nın Beypazarı ilçesinde iddialara göre, B.D.’nin tarlasına, komşusu A.T’nin koyunları girdi. İkili arasında çıkan tartışmanın kısa sürede alevlenerek kavgaya dönüşmesi üzerine A.T., tabanca ile B.D.’ye ateş etti.

İki aile arasında çıkan silahlı kavgada B.D’nin oğlu M.D. ve A.T. tabancayla, diğer 4 kişi ise darp edilmesi nedenyle yaralandı. İhbar üzerine bölgeye çok sayıda jandarma ve sağlık ekibi sevk edildi.

Hastaneye nakledilen B.D. tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Kavgada yaralanan kişilerin ise hastanedeki tedavilerinin devam ettiği öğrenildi.

Olayla ilgili her iki aileden de kişilerin gözaltına alındığı belirtildi.

Okumaya Devam Et

Gündem

Devlet Bahçeli: İran’a saldırı İsrail’in kanlı yüzünü tekrar deşifre etti

Yayımlandı

üzerinde

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı, İsrail’in İran’a yönelik gerçekleştirdiği saldırılara tepki gösterdi.

Bahçeli, İran’a yönelik saldırıların İsrail’in kanlı yüzünü bir kez daha deşifre ettiğini söyledi.

Yazılı bir açıklama yapan MHP lideri, “İran’a yapılan operasyon bir yönüyle ’ye verilmiş sinsi mesajdır.” ifadesini kullandı.

Bahçeli, “Birbirine eklemlenerek genişleyip güçlenen kriz ve kaos sarmalında perdelemiş nihai hedef ‘dir.” dedi.

Türkiye’nin etrafının ateşle çevrildiğini belirten Bahçeli, “Milliyetçi Hareket Partisi, İsrail’in kesinkes güç kullanılarak önünün kesilmesi düşüncesindedir.” ifadelerini kullandı.

Devlet Bahçeli: İran'a saldırı İsrail'in kanlı yüzünü tekrar deşifre etti - 1 MHP lideri Devlet Bahçeli

yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Bölgesel ve küresel istikrarsızlık dalgasının tehlike sınırlarını aşarak iyice sertleştiği, bunun da ötesinde insanlığın merhamet ve medeniyet değerler birikimini vahim düzeyde tehdit ettiği görülmektedir.

Maalesef barış, huzur ve diyalog beklentileri sürekli boşa düşürülmektedir.

Bu süreçte felaket senaryolarına her gün bir yenisi eklenmektedir.
Uluslararası hukuk devre dışı, uluslararası kuruluşlar ahlaken ve fiilen tasfiye halindedir.

Masum ve mazlum toplumlar katliam markajında, hatta soykırım mahzenindedir.

Özellikle ülkemizin etrafı ateşle çevrilmektedir.

Husumet ve huşunet markası, dehşet ve şiddet mahsulü olan İsrail’in açtığı derin yaralar, yaptığı büyük yıkımlar, neden olduğu devasa facialar sadece ve bölgemiz açısından değil esasen dünyanın tamamı için ağır bir sancıdır.

Sözde İran’ın nükleer programını vurmak amacıyla dün gece yarısı icra edilen “Yükselen Aslan” isimli kombine terör saldırısı İsrail’in vandal ve kanlı yüzünü tekrar deşifre etmiştir.

Altıncısı önümüzdeki pazar günü Umman’da yapılması planlanan İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakereler yoğun olarak sürüyorken İsrail’in savaş ve diline müracaatı başka hesapların varlığına delalettir.

Bu kapsamda İran’a ait nükleer tesis ve askeri üslerin yanı sıra sivil hedefler de acımasızca vurulmuş, İran Genelkurmay Başkanı ile Devrim Muhafızları Komutanı, yanı sıra bilim insanları katledilmiştir.

Gazze’de insanlık ve savaş suçu işleyen, tarihin en trajik soykırımını planlı ve sistematik olarak gerçekleştiren İsrail’in Siyonist ve emperyalist barbarlıkta devamlı çıta yükselttiği bariz şekilde ortadadır.

Artık günü kurtarmaktan başka bir şeye yaramayan bıktırıcı mahiyetli cılız ve kısır kınama mesajlarından çok daha fazlasını aktif ve çok boyutlu yerine getirmek hem küresel adaletin hem de insanlık onurunun haysiyet ve şeref konusudur.

İsrail önüne gelene saldırı düzenlemekte, sabotaj ve suikast kurgusuyla örtülü operasyonlarını coğrafyanın her yerine taşımaktadır.

Periyodik olarak Filistin, Yemen, Suriye, Irak, Lübnan ve İran’a dünyanın gözü önünde saldıran; ikide bir ’nin ayağına dolaşan bu alçak cehalet ve cinayet suç makinesine karşı askeri, ekonomik ve stratejik önleyici tedbirler alınmazsa dünya her ihtimale açık hale gelecektir.

Bu ihtimalin tezahürü halinde korkunç olayların vasat bulması kaçınılmazdır.

Devlet Bahçeli: İran'a saldırı İsrail'in kanlı yüzünü tekrar deşifre etti - 2 MHP lideri Devlet Bahçeli

Bebekleri öldüren, yardım gemilerinin önünü kesen, Gazze’yi günbegün eritip yutmak için seferberlik içinde hareket eden bir barbarlığa dayanmak ve katlanmak geldiğimiz bu aşamada akıl ve ahlak dışılıktır.

İsrail Başbakanı’nın Siyonist yayılmacılığın refakatinde, iç politikada sıkışma yaşamasıyla birlikte yakın zamanda yapılacak seçimlerde koltuğundan inme korkusunu içten içe duyması otokontrolünü ziyadesiyle kaybettirmektedir.

Gazze katili Netanyahu derhal atılması gereken bir safradır.

Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili spekülasyonu ise farklı emel ve hedeflere hizmet eden sipariş propagandadır.

Bu safra aynı zamanda İsrail toplumunu da zehirlemekte, daha kötüsü ise küresel ölçekte Yahudi düşmanlığını körüklemektedir.

Gelişmelerin püf noktasında elbette vardır.

İsrail’in terörist yönetimi ülkemizin görüş menzilini kapatmak, terörsüz hedefini baltalamak, bölgemizi karanlığa mahkum etmek için her fırsattan istifade etmenin peşindedir.

Birbirine eklemlenerek genişleyip güçlenen kriz ve kaos sarmalında perdelemiş nihai hedef Türkiye’dir.

Türk milleti Siyonizm’in ve emperyalizmin tertip ve tuzaklarına karşı birdir, beraberdir, taviz ve teslimiyeti düşünülemeyecektir.

İran’a yapılan operasyon bir yönüyle Türkiye’ye verilmiş sinsi mesajdır.
Aynı şekilde Türkiye Yüzyılına mühür vuracak kutlu hedeflere, terörsüz geleceğe ve ayağa kalkan diriliş ruhuna karşı dolaylı tepkidir.

İçimizdeki İsrail lobisine rağmen milli birlik ve dayanışma şuurumuz kudret ve kuvvetimiz olarak düşmana korku, dosta da güven verecektir.
İsrail’in durdurulması hem milli güvenliğimiz hem de bölge barış ve istikrarı adına tarihi bir sorumluluktur.

Bahse konu sorumluluğun inkar veya ihmali halinde öngörülemez sorunların çıkması mukadder ve muhakkaktır.

ABD ise tarihin ve insanlığın doğru yerinde konuşlanmalıdır.

Bu ülke içinde yükselen siyasi basınç ve ayrılık talepleri, 14 Haziran’da pek çok eyalette yapılacak gösteri ve protestolar hiçbir devletin kendi içinde rahat ve güvenli olmadığına açık işarettir.

Milliyetçi Hareket Partisi, İsrail’in kesinkes güç kullanılarak önünün kesilmesi düşüncesindedir.

Zira başka bir seçenek kalmamıştır.

Kaldı ki sözün hükmü bitmiş, diplomasi ve diyalog arayışları her fırsat ve zamanda etkisini kaybetmektedir.

Video:  İsrail’de misilleme hazırlığı!

NTV’yi sosyal medyadan takip edin

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar