Teknoloji
Dünya’nın sonu için tarih verildi: “Korktuğumuzdan daha erken”

Hollanda’daki Radboud Üniversitesi’nden bir araştırma ekibi, evrendeki tüm yıldızların bir “beşgen trilyon yılda” kararacağını belirledi. Bu, 78 sıfırın takip ettiği bir sayı anlamına geliyor.
Ancak bu, daha önce yapılan 10 üzeri bin 100 yıllık tahminden veya 1’den sonra bin 100 sıfır gelmesinden çok daha kısa bir zaman dilimi.
Evrenin ölümüne yol açtığına inandıkları süreç, kara deliklerin yavaş yavaş buharlaşırken radyasyon yaymasıyla ilgili olan Hawking radyasyonuyla bağlantılı.
BUHARLAŞAN KARA DELİKLER
Bunun yalnızca kara deliklere özgü bir olgu olduğu düşünülüyordu ancak araştırmacılar, nötron yıldızları ve beyaz cüceler gibi şeylerin de kara deliklere benzer şekilde buharlaşabildiğini ortaya çıkardı.
Hem nötron yıldızları hem de beyaz cüceler bir yıldızın yaşam döngüsünün son aşamasıdır. Büyük yıldızlar süpernovalara dönüşür ve sonra nötron yıldızlarına çöker, güneşimiz gibi daha küçük yıldızlar ise beyaz cücelere dönüşür.
ÖLEN SON YILDIZLAR ONLAR OLACAK
Bu “ölü yıldızlar” son derece uzun süre varlığını sürdürebilir. Ancak araştırmacılara göre, dengesiz hale geldiklerinde yavaş yavaş dağılırlar ve patlarlar.
Bir nötron yıldızının veya bir beyaz cücenin ölmesinin ne kadar sürdüğünü bilmek, bilim insanlarının evrenin maksimum ömrünü anlamalarına yardımcı oluyor. Çünkü bu yıldızlar, ölen son yıldızlar olacak.
EVRENİN MAKSİMUM ÖMRÜ ABARTILDI
Radboud Üniversitesi’nde profesör ve baş araştırmacı olan Heino Falcke’ye göre, önceki araştırmalar evrenin maksimum ömrünü abartmıştı.
Falcke ve meslektaşları, Hawking radyasyonunu da hesaba katarak sonun gelmesinin bir beşgentilyon yıl süreceğini hesapladı.
HAWKING RADYASYONU NEDİR?
Ünlü fizikçi Stephen Hawking, 1975 yılında parçacıkların ve radyasyonun bir kara delikten kaçabileceğini öne sürdü. Bu, hiçbir şeyin bu son derece büyük kütleli cisimlerin çekim gücünden kaçamayacağı yönündeki inancı çürüttü.
Ancak Hawking’e göre, bir kara deliğin kenarında iki geçici parçacık oluşabilir. Birleşmeden önce, bir parçacık kara deliğe geri çekilir ve diğeri kaçar.
Kaçan bu parçacıklar Hawking radyasyonudur.
Zamanla bu parçacıkların daha fazlası kaçtığında, kara delik kademeli olarak bozulur. Bu ayrıca, kara deliklerin yalnızca büyüyebileceğini belirten Albert Einstein’ın görelilik teorisiyle de çelişir.
Teknoloji
Mars’ta yaşam için tarih verildi: İşte göreve hazırlanan gizli topluluk

Emekli bir Hava Kuvvetleri gazisi olan ve bugün Utah çölünde “uzay görevleri” yöneten David Laude, insanların Mars’ta yaşamaya hazır olduğunu ve bunun 2030’a kadar gerçeğe dönüşebileceğini belirtti.
Mars Society’nin kurucu üyelerinden olan Laude, Daily Mail’e yaptığı açıklamada sıradan Amerikalıların bile Mars koşullarını taklit eden deneyler yaptığını ve bunların geleceğin kolonistleri için günlük işlere dönüşebileceğini söyledi.
MARS’A ULAŞMAYI HEDEFLEYEN TOPLULUK
1998’de kurulan Mars Society, hem kamuoyunu eğitmeyi hem de Güneş Sistemi’ni keşfedecek gelecekteki uzay görevlerine öncülük etmeyi hedefliyor.
İnsanlar henüz Mars’a ayak basmamış olsa da, Laude ve diğer araştırmacılar Hanksville yakınlarındaki Mars Çöl Araştırma İstasyonu’nda (MDRS) düzenli olarak iki haftalık simülasyonlara katılıyor.
MARS TOPRAĞINA BENZEYEN ÇÖLDE EĞİTİM
Utah çölündeki bu üssün aşırı kurak yapısı, demir oksit bakımından zengin kızıl toprağı ve izole konumu, Mars koşullarını başarıyla taklit ediyor.
İstasyonda mürettebat için iki katlı bir yaşam alanı, biyolojik araştırmalar için sera, bilimsel deneyler için laboratuvar, ayrıca güneş panelleri ve mini rover araçları bulunuyor.
Katılımcılar burada tarım denemeleri yapıyor, Starlink üzerinden veri iletimi sağlıyor ve astronot kıyafetlerini andıran EVA giysileriyle yürüyüşler gerçekleştiriyor.
İNSANLAR MARS’A NE ZAMAN GİDECEK?
İnsanlığın şu anda, Ay görevlerine kıyasla çok daha elverişli bir konumda olduğunu vurgulayan Laude, “Bence 10 yıl içinde bu gerçekleşebilir. 2030-2035 arası, belki de 2020’lerin sonunda ilk insanlar Mars’a gidebilir” dedi.
Ancak Laude, ilk görevlerin robotlarla yapılmasının daha gerçekçi olduğunu belirtti. SpaceX’in Starship denemelerindeki patlamalara atıfta bulunarak, “Açıkçası yeterince mühendislik çalışması yapmadan fırlatma yapıyorlar. NASA’dan çok daha fazla deneme-yanılma yöntemine başvuruyorlar” diye konuştu.
NASA bütçesindeki kesintiler nedeniyle önümüzdeki beş yıl içinde Mars yolculuğunun tek şansının Elon Musk’ın şirketi olabileceğini söyleyen Laude, Mars Society’nin bu kesintilere karşı çıktığını hatırlattı.
Teknoloji
Bilim insanları şimdiye kadarki en sentetik canlıyı oluşturdu

Bilim insanları, dünyadaki herhangi bir canlıdan çok daha sadeleştirilmiş ve değiştirilmiş genetik koda sahip yeni bir bakteri üretti.
Syn57 adı verilen sentetik “Escherichia coli” bakterisi türü, yaşamın temel dilini oluşturan 64 kodondan yalnızca 57’sini kullanarak vücudunu inşa edecek şekilde tasarlandı. Bu, bugüne kadar elde edilen en “küçültülmüş” genetik planlama olarak kayda geçti.
Kodon, DNA veya RNA’daki 3 nükleotidlik (üç harflik) birimlere verilen isim. DNA ve RNA’nın alfabesi 4 harften (nükleotid) oluşuyor: A, T, G, C. Bu harfler üçlü gruplar halinde dizilir. Her üçlü, yani kodon, bir anlam taşıyor.
Yaşamın tarifi, üç nükleotidden oluşan 64 farklı kodona dayanıyor. Hücreler, bu üç harfli kodonları okuyarak hangi amino asidin üretileceğini ve protein zincirine hangi sırayla ekleneceğini belirliyor.
Ancak doğadaki sistemde gereksiz tekrarlar bulunuyor; canlılar 20 amino asit ile hayatta kalabiliyor, dolayısıyla birçok kodon aynı işlevi taşıyor.
SIFIRDAN TASARLANDI
İngiltere’deki Medical Research Council Molecular Biology Laboratuvarı araştırmacıları, bu tekrarları ortadan kaldırmak için bakterinin tüm genomunu sıfırdan tasarladı. Bazı işlemler için genetik kodda 101 binden fazla değişiklik yapıldı.
Genetik parçalar bilgisayarda tasarlandıktan sonra küçük bölümler halinde bakterilere aktarıldı ve test edildi. Ardından bu parçalar birleştirilerek tamamen sentetik ve çalışır halde bir bakteri elde edildi.
Çalışmanın başyazarlarından sentetik biyolog Wesley Robertson, sürecin zorluklarına dikkat çekerek, “Bazen gerçekten çıkmaz yolda mıyız, yoksa bunu tamamlayabilir miyiz diye düşündük” dedi.
YENİ UFUKLAR
Syn57, genetik kodun ciddi ölçüde sıkıştırılmış haliyle yaşamın sürdürülebileceğini gösteriyor. Ayrıca boşta kalan kodonlar, farklı roller üstlenmek üzere yeniden tanımlanabilir. Araştırmacılar, bunun yeni sentetik polimerler ve makrosikller geliştirme imkanı sunduğunu belirtiyor.
Bir diğer önemli nokta ise, Syn57’nin sıra dışı genetik kodunun virüsler tarafından okunamaması. Bu özellik, bakterilerin endüstriyel ölçekte protein üretiminde virüs kaynaklı kayıpları azaltabilir.
Ayrıca genetik olarak değiştirilmiş bu bakterilerin doğal çevreye karışması durumunda üreyememesi, biyogüvenlik açısından avantaj sağlayabilir.
Çalışmanın sonuçları Science dergisinde yayımlandı.
Teknoloji
Harvardlı gökbilimci: Uzaylılar şu anda insan zekasını ölçüyor

Harvard Üniversitesi’nden astronom Avi Loeb’e göre,Güneş Sistemi’ne giren üçüncü yıldızlararası cisim, aslında uzaylılar tarafından insan zekasını ölçmek için gönderilmiş olabilir.
NASA ve çoğu gökbilimci 3I/ATLAS adı verilen bu cismin bir kuyruklu yıldız olduğunu savunsa da Loeb farklı düşünüyor.
Daha önce de 2017’de keşfedilen ‘Oumuamua adlı ilk yıldızlararası nesnenin aslında bir uzaylı aracı olduğunu öne sürmesiyle tanınan Loeb, yeni blog yazısında 3I/ATLAS’ın da doğal bir gök cismi olmayabileceği iddiasını yineledi.
Loeb, “Her yıldızlararası yolcu bilir ki, gezegen sistemlerinde bolca buzlu kaya vardır. Bu yüzden Dünya’daki akıllı canlıların da bu cisimlere aşina olması gerekir. Ama işte tam da bu noktada yanılıyor olabiliriz” diye yazdı.
Loeb’in iddiasına göre bu gizemli gök cismi, insanın gelişmişlik düzeyini ve zekasını gizlice ölçüyor.
“SAÇMALIK” MI, TEHLİKE Mİ?
Oxford Üniversitesi’nden kuyruklu yıldız uzmanı Chris Lintott İSE Loeb’in teorisini “saçmalık” olarak nitelendirirken, Loeb bu tepkilerin uzaylıların gözünde insanlığın testi geçemediği anlamına gelebileceğini savundu.,
Loeb, Hubble Uzay Teleskobu’nun yeni görüntülerine dikkat çekti. Görüntülerde cismin önünde bir “parıltı” var ancak tipik kuyruklu yıldızlarda olduğu gibi arkasında belirgin bir kuyruk bulunmuyor. Ayrıca yapılan spektroskopik ölçümler de parıltının etrafında gaz olmadığını gösteriyor. Bu da kuyruklu yıldız tezini zayıflatıyor.
Loeb’e göre en güçlü alternatif açıklama, 3I/ATLAS’ın “iç Güneş Sistemi’ni hedefleyen teknolojik bir nesne” olması. Hatta Mars, Venüs ve Jüpiter’in gökyüzünde kavuşacağı dönemi özellikle hedeflemiş olabilirler.
“MAHALLEMİZE HOŞGELDİNİZ”
Loeb, bu teoriyi test etmek için daha da ilginç bir öneride bulundu: 3I/ATLAS’a Mors alfabesiyle bir mesaj göndermek. Planladığı mesaj ise oldukça barışçıl:
“Merhaba, mahallemize hoşgeldiniz. Barış!”
Her ne kadar Loeb’in iddiaları bilim çevrelerinde kuşkuyla karşılanıyor olsa da, onun bakışı gök cisimlerine farklı bir perspektif katıyor. Loeb, 3I/ATLAS’ı “yıldızlararası ölçekte kör bir randevu” olarak nitelendiriyor ve şunları ekliyor:
“Bir iyimser olarak olaya pozitif yaklaşmayı tercih ediyorum. Uzaylı zeka ile ilk selamlaşmadan sonra atacağımız adımlar, toplayacağımız verilere bağlı olacak.”
-
Ekonomi1 hafta önce
Bahçelievler Belediye Başkanı Hakan Bahadır pazarda tartıştı — 36.000 TL’lik ayakkabı iddiası sosyal medyayı salladı
-
Teknoloji1 hafta önce
Dolandırıcıların tuzağına düşmeyin! Sakın “Evet” DEMEYİN
-
Son Dakika1 hafta önce
SON DAKİKA: Grok Hesabı “Gazze Soykırımı” İfadesi Nedeniyle Askıya Alındı, Daha Sonra Geri Açıldı
-
Gündem4 gün önce
MSB işçi alımı kura sonuçları sorgulama ekranı 2025: MSB 3097 işçi alımı sonuçları isim listesi yayımlandı mı?
-
Gündem1 hafta önce
Torrevieja’da Şok İnfaz: Daltonlar’ın Sosyal Medya Sorumlusu Caner Koçer, Casperlar İddiası ve “Kanal Tıkama” Tartışması
-
Teknoloji3 gün önce
76 yaşındaki adam yapay zekâya aşık oldu, buluşmaya gitti — randevu ölümle bitti
-
Gündem3 gün önce
Isparta’da Dehşet: Baba Kalça Ağrısıyla Gittiği Hastanede Cinsel Saldırı Sonucunu Öğrendi
-
Magazin3 gün önce
SON DAKİKA —“Jrokez” lakaplı yayıncı Oğuzhan Dalgakıran balkondan düştü — Olayla ilgili inceleme başlatıldı