Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Teknoloji

Deneyen uzmanlar konuştu: GPT-5 yazılımcıları işsiz mi bırakacak?

Yayımlandı

üzerinde

OpenAI perşembe akşamı Türkiye saatiyle 20.00’de canlı bir tanıtım etkinliği düzenleyerek yeni modeli GPT-5’i duyurdu.

2022’de ChatGPT’yi piyasaya süren ve dünya genelinde büyük bir yapay zeka yarışına öncülük eden şirket, o zamandan beri insan seviyesinde yapay zekanın geleceği güne dair vaatlerde bulunuyor. GPT-5’in de “yapay genel zeka / YGZ” adı verilen bu son derece gelişkin teknolojiye yakın olacağına inananlar var.

Şirket CEO’su Sam Altman, yakın zamanda konuyla iligli birden fazla sansasyonel açıklamada bulunmuş ve GPT-5’in gelişmişlik seviyesiyle kendisini korkuttuğunu söylemişti.

Etkinlikte yeni modelin daha “insansı” hissettirdiği ifade edilirken, şirket CEO’su Sam Altman, artık kullanıcının yapay zeka yanıtlarına daha fazla güvenebileceğini, modelin sağlıkla ilgili -eskiye kıyasla- daha doğru bilgiler vereceğini ve GPT‑5’in yalnızca bir araç olarak değil, aynı zamanda görevleri kendi başına yerine getirebilen bir asistan sistemine atılan bir adım olarak görülebileceğini belirtti.

Şirketin sosyal medya hesaplarından canlı yayınlanan etkinlikte sektörün ileri gelen isimleri GPT-5’i denedikten sonra yorumlarını da izleyicilerle paylaştı.

“HİÇ GÖRMEDİĞİMİZ BİR KİŞİLİĞE SAHİP”

Aralarında Cursor, Github, Canva ve Uber gibi teknolojinin çeşitli dallarından şirketlerin yöneticileri de etkinliğe katıldı. Kendi ürünleri doğrultusunda GPT-5 ile yaptıkları çalışmaları değerlendiren iş insanlarının ilk görüşleri çoğunlukla olumluydu.

Tom’s Guide’a göre o isimlerin GPT-5’le ilgili değerlendirmeleri şu şekilde:

Cursor Kurucu Ortağı & CEO’su Michael Truell: “Ekibimiz, GPT-5’in olağanüstü derecede zeki, yönlendirmesi kolay ve başka hiçbir modelde görmediğimiz bir kişiliğe sahip olduğunu gördü. Sadece karmaşık ve derinlemesine gizlenmiş hataları yakalamakla kalmıyor, aynı zamanda uzun süreli, çok adımlı görevleri arka planda yürütebiliyor. Önceden diğer modellerin takılıp kaldığı türden işler bunlar. Artık GPT-5, PR planlamasından uçtan uca inşalara kadar her konuda günlük yardımcımız oldu.”

Windsurf Mühendislik Lideri Edison Zhang: “GPT-5, gerçek dünya yazılım mühendisliği görevlerini ölçen iç değerlendirmelerimizde en iyi model oldu. Diğer ileri düzey modellerle karşılaştırıldığında, araç kullanımı hatalarında yüzde 50 azalma gördük. Karmaşık görevleri tutarlı ve anlaşılır şekilde çözmekte istikrarlı bir başarı gösteriyor.”

JetBrains CEO’su Kirill Skrygan: “GPT-5 kodlama için ezber bozan bir gelişme. Varsayılan model olarak ayarlandığında JetBrains  Asistanı ve kodlama ajanı Junie’nin performansını ve kalitesini 1.5 kat artırdı. Yeni kodsuz platformumuz Kineto’da ise GPT-5, tasarım, arayüz ve genel uygulama deneyiminde iki kat kalite sağladı.”

GitHub CEO’su Thomas Dohmke: “Değerlendirmelerimizde, OpenAI’ın GPT-5 modelinin gelişmiş akıl yürütme yetenekleriyle o3’ün ötesine geçtiğini gördük. Bu, geliştiricilerin refactoring’den büyük kod tabanlarında gezinmeye kadar daha karmaşık sorunları çözmesini sağlıyor. GPT-5’i GitHub Copilot’a entegre ederek milyonlarca geliştiriciye bu yeni zekayı sunmaktan heyecan duyuyoruz.”

Factory Kurucu Ortağı & CTO’su Eno Reyes: “GPT-5 planlama ve uzun bağlamlı görevlerde olağanüstü. Özellikle Factory’nin Code Droid’inde karmaşık yeniden düzenleme işlemlerini eşzamansız biçimde yürütmede çok başarılı. Etki haritalama, bağlam toplama, adım adım plan önerme, doğru değişiklikler yapma, testleri güncelleme ve sürekli entegrasyonu çalıştırma gibi görevlerde güçlü bir ajan kapasitesi sergiliyor.”

GitLab CTO’su Sabrina Farmer: “GPT-5, karmaşık yazılım mühendisliği görevlerinde olağanüstü performans sunuyor. Daha az araç çağrısıyla daha sağlam ve sürdürülebilir kod üretiyor. Güvenilirliği ve verimliliği sayesinde yayına alma konusunda bize güven veriyor.”

Augment Code Kurucu Ortağı Guy Gur-Ari: “GPT-5, alanında en ileri kodlama modeli. Dosyalar arası akıl yürütme ve bağımlılık çözümlemede çok başarılı. Büyük kod değişikliklerini dikkatle ve doğrulama ile yapabiliyor. Çoklu dosya ve proje çapında sınırlamaları anlayarak yapılan değişikliklerde güçlü bir tercih.”

Vercel CEO’su ve Kurucusu Guillermo Rauch: “GPT-5 tüm kıyaslamaları geçti. v0.dev için kullandığımızda gördük ki, hem estetik anlayışı hem de kod kalitesi açısından en iyi ön yüz (frontend) yapay zeka modeli. Bilgisayar bilimi ile estetik duygunun kesişiminde başarılı ve sadece kod tamamlama değil, tam teşekküllü çok cihazlı uygulamalar geliştirmede de çığır açıyor.”

Cognition Kurucu Ortağı & CEO’su Scott Wu: “GPT-5, GPT-4.1 gibi önceki OpenAI modellerine göre büyük bir sıçrama. Karmaşık kod anlama gerektiren görevlerde parlıyor. Junior yazılım mühendisliği değerlendirmelerimizde özellikle kod keşfi ve planlamada güçlü.”

Manus Kurucu Ortağı & Baş Bilim İnsanı Yichao ‘Peak’ Ji: “GPT-5 büyük bir adım. Dahili testlerimizde şimdiye kadar gördüğümüz en iyi performansı verdi. Henüz tek bir satır kod değiştirmeden ya da istem özelleştirmeden bile ajans görevlerinde harikaydı. Yeni başlangıç istemleri ve araç kullanımında hassas kontrol, stabilite ve yönlendirilebilirlikte büyük sıçrama sağladı.”

Mercado Libre Başkan Yardımcısı Oscar Mullin: “GPT-5, test ettiğimiz tüm modeller arasında en güçlü performansı sergiledi. Araç yürütme doğruluğunda o4-mini’ye göre yüzde 9, GPT-4.1’e göre yüzde 36 artış; araç+mesaj doğruluğunda ise yüzde 24 ve yüzde 47 artış gördük. Yeni ‘verbosity’ parametresi, yanıtların ayrıntı düzeyini optimize etmede önemli bir rol oynuyor.”

Notion AI Mühendislik Lideri Abishek Modi: “GPT-5, zeka ve hız arasında mükemmel bir denge kuruyor. Notion AI için kullandığımız ilk akıl yürütme modeli olarak, uzun vadeli görevlerde yüzde 15 daha yüksek başarı oranı sunuyor. Düşük akıl yürütme modunda bile hızlı yanıtlar veriyor ve karmaşık işleri tek adımda çözmek için ideal.”

Genspark Kurucu Ortağı & CTO’su Kay Zhu: “GPT-5, Genspark’ın Super Agent kıyaslamasında GPT-4.1’e göre yüzde 79 daha fazla memnuniyet sağladı. Bu testler karmaşık araç kullanımı ve uçtan uca görevleri içeriyor. Tatmin etmeyen yanıt oranı yüzde 34 azaldı. HTML ve PowerPoint üretiminde daha modern ve estetik sonuçlar verdi; yönergelere bağlılığı da çok daha güçlü.”

Zendesk Ürün, Mühendislik ve Yapay Zeka BaşkanıShashi Upadhyay: “Zendesk’te GPT-5’i doğrudan üretim süreçlerimize entegre ediyoruz. Yapay zeka  ajanlarımızda daha eksiksiz yanıtlar vererek ayrıntı kaçırma oranını yüzde 20’den fazla azalttı. App Builder’da yüzde 25–30 daha hızlı çalışıyor ve dakikada 3–4 kat daha fazla istem yinelemesi yapılmasını sağlıyor. Bu da müşteri geliştirmelerini ciddi şekilde hızlandırıyor.”

Canva AI Ürünleri Başkanı Danny Wu: “GPT-5 gerçek bir zeka sıçraması. Özellikle kodlama, çok adımlı görevler ve ajan sistemleri alanlarında bizi etkiledi. Değerlendirmelerimizde karmaşık görevleri tamamlama oranında yüzde 44 artış sağladı.”

BBVA Küresel Yapay Zeka Adaptasyon Başkanı Elena Alfaro: “GPT-5, yalnızca daha derin ve faydalı yanıtlar sağlayarak insan-yapay zeka etkileşimini geliştirmekle kalmadı, çok adımlı görev otomasyonuna da önemli katkılar sağladı. Kod yazma ve teknik görevlerde dikkat çekici. ChatGPT’de, normalde 2-3 hafta sürecek stratejik bir işi birkaç saate indirdi. Hızlı, İspanyolca’da oldukça isabetli ve önceki modellere göre iki kat hızlı.”

Uber Küresel Ürünler Başkanı Jai Malkani: “Uber’de, yapay zeka ile gerçek zamanlı hizmet sunumunu yeniden tasarlıyoruz. Özellikle GPT-5’in ‘nectarine’ varyantı, küresel pazar yerimizde daha hassas, bağlama duyarlı deneyimler sunmamıza imkân tanıyor. Yapılandırılmış akıl yürütme, akıcı diyalog ve genel performans açısından ciddi kazançlar görüyoruz. Ajan sistemlerimizi ölçeklendirmeye devam ederken, GPT-5’in bu süreci destekleyeceğinden eminiz.”

Lowe’s CIO’su Seemantini Godbole: “Lowe’s olarak, gelişmiş yapay zekayı çalışanlarımızın müşterilere daha iyi yardımcı olabilmesi için sunmaya odaklandık. GPT-5 sayesinde kurumsal ekipler artık planlama, analiz, araştırma ve çok adımlı görevlerde mükemmel yanıtlarla AI destekli kişisel bir asistanla çalışıyor gibi hissediyor.”

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Teknoloji

Dünya’nın Mevsim Düzeni Sanıldığı Gibi Değil: Yan Yana Bölgeler Bile Farklı Ritimlerle Yaşıyor

Yayımlandı

üzerinde

Dünya’nın Mevsim Düzeni Sanıldığı Gibi Değil: Yan Yana Bölgeler Bile Farklı Ritimlerle Yaşıyor

Bilim insanları, doğanın takviminin dört mevsim şablonuna sığmayacak kadar karmaşık olduğunu 20 yıllık uydu verileriyle kanıtladı.

🌍 Haber Tarihi: 22 Aralık 2025 – 21:30 | ⏱️ Okuma Süresi: 4 dk

Son yapılan çığır açıcı bir araştırma, Dünya’nın mevsimsel döngülerinin okulda öğretildiği gibi düzenli ve senkronize olmadığını ortaya koydu. California Üniversitesi Berkeley ekibi tarafından 20 yıllık uydu verileri kullanılarak hazırlanan yeni küresel harita, ilkbahar-yaz-sonbahar-kış döngüsünün birçok bölgede, hatta yan yana alanlar arasında bile aynı anda yaşanmadığını gösteriyor.

Araştırma, Nature dergisinde yayımlandı ve basit mevsim şablonlarına dayalı iklim modellerinin, tarım planlamasının ve ekolojik tahminlerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine işaret ediyor.

Doğanın Karmaşık Takvimi: Yan Yana, Ama Farklı Ritimde

Araştırmanın en çarpıcı bulgusu, coğrafi olarak çok yakın bölgelerin bile “farklı doğa saat dilimlerinde” yaşayabilmesi. Yani aynı enlemde, benzer rakımda veya aynı yarımkürede olmak, mevsimsel değişimlerin senkron ilerleyeceği anlamına gelmiyor.

Çarpıcı bir örnek: ABD’deki Phoenix ve Tucson

· Mesafe: Sadece 160 kilometre civarı.
· Fark: Tucson, yaz musonunun etkisiyle yağışı yaz aylarında daha belirgin yaşarken, Phoenix’in yağış dağılımı farklı bir takvim izleyebiliyor.
· Etki: Bu fark, sadece hava durumunu değil; bitkilerin canlanma zamanını, polen dönemlerini ve böceklerden kuşlara kadar birçok türün davranışını zincirleme şekilde etkiliyor.

Biyoçeşitlilik Sıcak Noktaları ile Çakışıyor

Harita, bu “uyumsuz mevsim” bölgelerinin önemli bir kısmının, dünyanın biyoçeşitlilik açısından en zengin ve en hassas bölgeleri olan “biyoçeşitlilik sıcak noktaları” ile çakıştığını ortaya koydu. Bu bir tesadüf değil.

Araştırmacılara göre, kaynakların (yağış, yeşerme, çiçeklenme) yakın mesafelerde farklı zamanlarda ortaya çıkması, türlerin beslenme ve üreme düzenini değiştirerek uzun vadede ekosistemleri şekillendiriyor, evrimi etkileyebiliyor.

Akdeniz İklim Kuşağında İki Aylık Gecikme

Çalışma, dünyanın Akdeniz iklimi görülen beş ana bölgesinde (Kaliforniya, Şili, Güney Afrika, Güney Avustralya ve Akdeniz Havzası) şaşırtıcı bir desen tespit etti.

Bu bölgelerdeki ormanların büyüme döngülerinin zirvesi, diğer birçok ekosisteme göre yaklaşık 2 ay gecikmeli gerçekleşiyor. “Ilıman ve yağışlı kış, sıcak ve kurak yaz” kalıbı, burada doğanın takvimini farklı ayarlıyor.

Tarım ve Ekonomiye Doğrudan Etkileri

Araştırma, bu düzensizliğin sadece doğal yaşamı değil, insan ekonomisini de etkilediğini gösteriyor.

Kolombiya’daki kahve bölgelerinde, dağların iki yakasında, bir günlük yol mesafesindeki çiftlikler arasında hasat ve çiçeklenme döngüleri aylarca sapma gösterebiliyor. Bu durum, tarımsal planlamayı ve üretimi doğrudan etkiliyor.

İklim Modelleri ve Gelecek Uyarısı

Araştırmacılar, bu bulguların mevcut iklim modelleri ve öngörüler için önemli bir uyarı taşıdığını vurguluyor. Bugün birçok ekolojik tahmin, tarım planlaması ve hastalık modelleri, “genel mevsim şablonları” üzerinden ilerliyor.

Oysa yan yana bölgeler farklı doğa takvimleriyle çalışıyorsa, iklim krizinin etkilerini (kuraklık, zararlı türlerin yayılımı, orman yangınları) anlamak ve öngörmek için çok daha ince detaylı ve yerel verilere dayalı modellemeler şart.

Araştırmanın Önemli Çıkarımları

· Mevsim, tek bir takvim değil: Coğrafya, bitki örtüsü ve yerel iklim dinamiklerinin birlikte yazdığı karmaşık bir program.
· Biyoçeşitlilikle bağlantı: Mevsimsel uyumsuzluk, biyolojik çeşitliliğin oluşumunda ve sürdürülmesinde kilit bir rol oynuyor olabilir.
· Tarım ve ekonomi etkilenir: Çiçeklenme ve hasat zamanlarındaki yerel farklılıklar, gıda üretimini ve güvenliğini doğrudan etkileyebilir.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Spotify Arşivi İnternete Sızdı: 300 TB’lık Müzik Kütüphanesi Torrent’te Paylaşıldı

Yayımlandı

üzerinde

Spotify Arşivi İnternete Sızdı: 300 TB’lık Müzik Kütüphanesi Torrent’te Paylaşıldı

22 Aralık 2025, 11:32 • Okuma Süresi: 4 dakika

Dijital müzik dünyası, tarihinin en büyük veri sızıntısı iddiasıyla sarsıldı. “Anna’s Archive” adlı bir grup, Spotify’ın neredeyse tüm müzik arşivini kopyalayarak, toplam 300 Terabayt büyüklüğünde bir torrent dosyası olarak paylaşıma açtığını duyurdu. Grup, bu arşivin platformdaki tüm dinlemelerin %99.6’sını kapsadığını iddia ediyor.

 

 İddia Edilen Sızıntının Boyutları

· Toplam Veri Boyutu: Yaklaşık 300 Terabayt (TB).
· Meta Veri: 256 milyon parçaya ait şarkı adı, sanatçı, albüm ve popülerlik bilgisi.
· Ses Dosyası: 86 milyon şarkının ses dosyası.
· Kapsam: Spotify’daki dinlemelerin %99.6’sını temsil ettiği iddia ediliyor.

 Grup, “Korsanlık Değil Kültürel Koruma” Diyor

Olayın merkezindeki “Anna’s Archive”, bu eylemi bir korsanlık faaliyeti olarak değil, “kültürel koruma” projesi olarak tanımlıyor. Grup, popüler olmayan milyonlarca şarkının, platformların kapanması veya lisans sorunları nedeniyle tamamen kaybolma riski altında olduğunu savunarak, modern müzik tarihinin gelecek nesiller için korunması gerektiğini öne sürüyor.

 Spotify’dan İlk Açıklama Geldi

Konuya ilişkin Billboard’a bir açıklama yapan Spotify sözcüsü, “Yapılan bir yetkisiz erişim soruşturması, bir üçüncü tarafın kamuya açık meta verileri taradığını ve platformun bazı ses dosyalarına erişmek için DRM (Dijital Haklar Yönetimi)‘yi aşmak üzere yasa dışı taktikler kullandığını tespit etti” dedi. Spotify, olayı aktif bir şekilde soruşturduğunu bildirdi ve grubu “fikri haklar karşıtı aşırılık yanlıları” olarak nitelendirdi.

 Sektördeki Olası Etkileri ve Endişeler

Uzmanlar, bu boyutta bir veri sızıntısının müzik endüstrisi üzerinde derin etkileri olabileceğini belirtiyor.

Kişisel Spotify Klonları: Üçüncü parti bir şirketin CEO’su, yeterli depolama alanı olan herkesin teorik olarak kendi kişisel, ücretsiz Spotify’ını kurabileceğini ifade etti.

Telif Hakları İhlali: 86 milyon şarkının telif hakkı sahipleri olmadan dağıtılması, tarihin en büyük müzik korsanlığı olaylarından biri olarak görülüyor.

Yapay Zeka Riskleri: Büyük ölçekli müzik veri setlerinin, lisanssız yapay zeka modellerini eğitmek için kullanılması endüstri için büyük bir endişe kaynağı.

 Dosyalar Popülerliğe Göre Sıralanmış Durumda

Anna’s Archive’ın açıklamalarına göre, paylaşılan torrent paketleri şarkıların popülerlik düzeylerine göre sınıflandırılmış. Gruptan yapılan teknik açıklamada, çok popüler şarkıların orijinal kalitede (160 kbps), daha az popüler olanların ise dosya boyutunu küçültmek için daha düşük kalitede (75 kbps) kodlandığı belirtildi.

 Spotify’ın Olası Hamleleri Ne Olacak?

Spotify ve telif hakkı sahiplerinin, torrent dağıtım noktalarına karşı yasal işlem başlatması ve içeriği kaldırmaya çalışması bekleniyor. Aynı zamanda platformun, veri tarama yöntemlerini engelleyecek teknik önlemleri artırması öngörülüyor.

✍️ Editörün Yorumu

“Anna’s Archive” olayı, dijital çağda kültürel mirasın korunması ile fikri mülkiyet hakları arasındaki süregelen gerilimi bir kez daha gözler önüne serdi. Bir yanda milyonlarca eserin dijital ortamda yok olma tehlikesi, diğer yanda sanatçıların ve hak sahiplerinin geçim kaynağını koruma zorunluluğu… Bu devasa sızıntının, müzik endüstrisinin güvenlik ve lisans politikalarını kökten sorgulamasına neden olması kaçınılmaz görünüyor.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Samsung Biologics ABD’ye Adım Attı: GSK’tan 280 Milyon Dolarlık Dev Satın Alma!

Yayımlandı

üzerinde

Samsung Biologics ABD’ye Adım Attı: GSK’tan 280 Milyon Dolarlık Dev Satın Alma!

 Tarih: 22 Aralık 2025 |  Okuma Süresi: 3 Dakika| Saat: 02:00

Dev Biyoteknoloji Hamlesi

Güney Koreli biyoteknoloji devi Samsung Biologics, küresel sağlık endüstrisinde çığır açan bir adım atarak, ilk kez ABD topraklarında bir ilaç üretim tesisi satın aldı. Şirket, İngiliz ilaç firması GSK’dan Maryland, Rockville’de bulunan Human Genome Sciences tesisini tam 280 milyon dolar karşılığında satın alacağını duyurdu.

Anlaşmanın Detayları ve Zamanlaması

· Satın Alma Bedeli: 280 milyon dolar.
· Teslim Tarihi: Anlaşmanın 2026 yılının ilk çeyreği sonunda tamamlanması bekleniyor.
· Satın Alan: Samsung Biologics’in ABD’deki tam mülkiyetli yan kuruluşu Samsung Biologics America.
· Tesisin Mevcut Kapasitesi: Rockville’deki tesis, iki cGMP üretim tesisinden oluşuyor ve 60.000 litre ilaç maddesi üretim kapasitesine sahip.
· İstihdam: Satın alma sonrasında tesisteki 500’den fazla deneyimli çalışanın Samsung Biologics bünyesinde görevlerine devam etmesi planlanıyor.

Samsung Biologics İçin Kritik Bir Adım

Bu satın alma, Samsung Biologics için stratejik bir dönüm noktası. Şirket, dünyanın en büyük ilaç pazarı olan ABD’deki ilk üretim üssüne kavuşuyor. Bu hamle, şirketin küresel tedarik zincirini çeşitlendirmesini ve ABD biyofarmasötik endüstrisiyle iş birliğini derinleştirmesini sağlayacak. Samsung Biologics, tesisi devraldıktan sonra kapasitesini artırmak ve teknolojiyi yükseltmek için ek yatırımlar yapmayı planladığını açıkladı.

Şirketin CEO’su John Rim, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bu yatırım, hayat kurtaran terapötik ürünlerin güvenilir ve istikrarlı bir şekilde tedarik edilmesini sağlarken, müşterilerimize ve ortaklarımıza en iyi şekilde hizmet etmek için federal, eyalet ve yerel paydaşlarla iş birliğimizi derinleştirmemize olanak tanıyacak” dedi.

GSK İçin Stratejik Odaklanma

Öte yandan GSK için bu satış, şirketin üretim ağını yeniden yapılandırma ve yeni nesil ilaçlara odaklanma stratejisinin bir parçası. GSK, geçtiğimiz aylarda önümüzdeki 5 yıl içinde ABD’de Ar-Ge ve üretime 30 milyar dolar yatırım yapacağını duyurmuştu. Bu kapsamda, Pennsylvania’da yeni bir “biyolojik ürün esnek fabrikası” inşa edecek ve mevcut tesislerine yapay zeka ve dijital teknolojiler entegre edecek.

GSK Küresel Tedarik Zinciri Başkanı Regis Simard, “Rockville üretim tesisini değerli uzun vadeli ortağımız Samsung Biologics’e devretme anlaşmamız, ABD topraklarında ABD’li hastalar için iki önemli ilacın üretimini güvence altına alacak ve GSK’ın tedarik zinciri dayanıklılığını daha da artıracak” ifadelerini kullandı.

Sektördeki Büyük Resim ve Samsung’un Yükselişi

Bu anlaşma, küresel ilaç endüstrisindeki iki önemli eğilimi vurguluyor:

1. Üretimin Çeşitlendirilmesi: Büyük ilaç şirketleri, tedarik zincirlerini güçlendirmek için üretimi farklı coğrafyalara yayma stratejisi izliyor.
2. Asya’lı CDMO’ların Yükselişi: Samsung Biologics gibi Asya merkezli Sözleşmeli Üretim Organizasyonları (CDMO), dünya çapında giderek daha fazla önem kazanıyor.

Nitekim Samsung Biologics, bu yılın ilk beş ayında 3 trilyon Won (yaklaşık 2.2 milyar dolar) değerinde yeni sözleşme elde ettiğini açıklayarak küresel rekabetteki gücünü bir kez daha gösterdi. Şirket, dünyanın en büyük 20 ilaç firmasından 17’si ile çalışıyor.

Sonuç

Samsung Biologics’in bu satın alma hamlesi, yalnızca 280 milyon dolarlık bir mali işlemden ibaret değil. Bu hamle, küresel ilaç üretim haritasını yeniden şekillendirebilecek stratejik bir yatırım. ABD pazarına doğrudan üretim varlığı ile giren Samsung Biologics, hem müşteri portföyünü genişletecek hem de biyoteknoloji alanındaki küresel liderlik iddiasını pekiştirecek. GSK ise kaynaklarını, geleceğin tedavilerini geliştirecek yeni ve ileri teknoloji tesislerine aktararak rekabetçi konumunu korumayı hedefliyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar