Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan TBMM Grup Toplantısı’nda Kritik Açıklamala:rBB’deki Yamyamlığın Kitabı Yazıldı

Yayımlandı

üzerinde

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve bazı ilçe belediyelerindeki yolsuzluk, hırsızlık ve irtikap uygulamalarına değinerek; “İBB’deki yamyamlığın kitabı yazıldı” ifadelerini kullandı. Bunun yanı sıra, muhalefetin özellikle CHP’ye yönelik eleştirilerini de sözlerine ekledi. İşte detaylar

İBB’deki Yamyamlık: “Kitabı Yazıldı”

Erdoğan, TBMM’deki konuşmasında;

  • İBB ve bazı ilçe belediyelerinde yolsuzluk ve usulsüz uygulamaların boyutunun, artık açıkça ortada olduğunu ve “yamyamlığın kitabı yazıldığını” ifade etti.

  • İstanbul örneğinde, büyükşehir ve bazı ilçelerde gerçekleştirilen usulsüzlüklerin, şehir yönetiminde ciddi sorunlara yol açtığını belirterek, bu tür uygulamalara karşı yargı önünde hesap sorulacağını yineledi.

Bu çarpıcı ifadeler, yerel yönetimlerde şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkesinin ne kadar hayati olduğunu gözler önüne seriyor.


CHP’ye Yönelik Eleştiriler: “Ağzı Bozuk Müptezellerle Sokakları Terörize Etmekten Vazgeçin”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İBB eleştirilerinin ardından, CHP ve yönetimindeki bazı muhalefet unsurlarına yönelik sert çıkışlarda bulundu. Açıklamalarında şunları dile getirdi:

  • CHP içindeki bölücülük ve yolsuzluk iddialarına, “yolsuzluk çarkınız deşifre olmuştur, pisliklerin üzerini örtemezsiniz” diyerek tepkisini aktardı.

  • CHP’nin, muhalefeti siyasi rant malzemesine çevirmesini, sokakları terörize eden ve şiddet içeren söylemleriyle halkın güvenini sarsmaya çalıştığını belirtti.

  • “Ağzı bozuk müptezellerle sokakları terörize etmekten artık vazgeçin, bodoslama daldığınız çukura bizi ve milletimizi çekmeye çalışmayın” ifadeleriyle, CHP’ye sert uyarıda bulundu.

Erdoğan, bu çıkışlarıyla hem yerel yönetimde yaşanan sorunların boyutuna hem de muhalefetin ülke gündeminde üretmeye çalıştığı negatif söylemlere karşı net bir duruş sergiledi.


Konuşmanın Genel Değerlendirmesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı bu açıklamalarla:

  • Yerel yönetimlerde şeffaflık ve adaletin tesis edilmesi gerektiğini,

  • Siyasi arenada gerçek hizmet anlayışının ve hesap verebilirliğin ne kadar önemli olduğunu,

  • Ve ülke gündeminde bölücülükten, yolsuzluktan ve usulsüz uygulamalardan uzak, milli birlik ve beraberliğin sağlanması yönünde kararlı adımlar atılacağını ortaya koydu.

Bu söylemler, hem İBB’deki usulsüzlükler hem de CHP’nin mevcut siyasi söylemine yönelik eleştirileriyle, Türkiye’nin daha hesaplı, adil ve şeffaf bir yönetime kavuşması gerekliliğine vurgu yapıyor.

“Yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasına esas olan bilgi ve belgeleri getirenler CHP’lilerin bizzat kendileridir.”
– Cumhurbaşkanı Erdoğan


Belgelerin Kökenine Dair İddialar

Erdoğan, yaptığı konuşmada, CHP’li isimlerin yolsuzluk, rüşvet ve diploma sahtekârlığı gibi iddiaların soruşturulmasına dair delilleri getirdiğini ve bu bilgilerin yargı önüne serilmesinin kaçınılmaz olduğunu belirtti. Açıklamasında;

  • Soruşturma Belgeleri: Erdoğan, “Belgelerin çoğunun, CHP’li isimler tarafından yargıya aktarıldığının da farkındalar” diyerek, iddiaların kendi partileri tarafından itiraf edildiğine işaret etti.

  • Parti İçi Çekişmeler: CHP’nin iç hesaplaşmalarının ve kendi içindeki çekişmelerin, bu belgelerin ortaya çıkmasında rol oynadığını vurguladı.

  • Yolsuzluk İddiaları: İstanbul Büyükşehir ve bazı ilçe belediyelerindeki yolsuzlukların boyutunun, “yamyamlığın kitabı yazıldı” şeklinde özetlendiği açıklamalar da, bu belgelerin soruşturmanın temelini oluşturduğunu gözler önüne seriyor.


Erdoğan’ın Eleştirileri ve Siyasi Mesajları

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarında yalnızca yerel yönetimlerdeki usulsüzlükleri değil, aynı zamanda CHP yönetiminin bu konuda soruşturma belgelerini getirmedeki çekincesine de sert tepkiler verdi:

  • Siyasi Şeffaflık Eksikliği: Erdoğan, CHP’nin, kendi içindeki hesaplaşmalar ve yolsuzluk iddialarını kamuoyuna yansıtmak yerine, bu konuda sessiz kalmayı tercih ettiğini belirtti.

  • Halkın Bilgilendirilmesi: “Milletin refahına yönelik her türlü sabotajın hesabı yargı önünde sorulacak” ifadeleriyle, adaletin tecelli edeceğini ve usulsüzlüklerin soruşturma kapsamında net bir şekilde ortaya konulacağını söyledi.

  • Parti İçi İtiraflar: Erdoğan, CHP içindeki itirafların ve belgelerin, partinin kendi üyeleri tarafından yargıya sunulduğunu hatırlatarak, “İnsanların kendi suçlarını örtmeye çalışmadan, gerçekleri ortaya koymaları gerektiğini” vurguladı.

  • Ekonomiye Yönelik Vurgular

    Konuşmasının başlarında Erdoğan, Türkiye ekonomisine yönelik her türlü sabotajın yargı önünde sorulacağını belirtti. Ülke ekonomisini hedef alan müdahalelerin asla göz ardı edilmeyeceğini ifade eden Cumhurbaşkanı,:

    • Ekonomik sabote girişimlerine karşı alınacak hukuki ve idari önlemlere,

    • İhracat rakamlarında elde edilen rekor artışa ve

    • İş gücü piyasasında sağlanan olumlu gelişmelere dikkat çekti.

    Erdoğan, “Bu krizler, Türkiye’nin azmiyle aşılacak; ekonomik başarılarımız ve istihdam artışımızla geleceğe güvenle bakıyoruz.” diyerek, küresel belirsizliklere rağmen ülkenin ekonomik direncini vurguladı.


    Terör, Güvenlik ve Dış Politika Mesajları

    TBMM Grup Toplantısı’nda Erdoğan, terör unsurlarına karşı kararlı tutum sergileyeceklerini sözlerine ekledi. Özellikle:

    • Silahların aradan çıkarılması ve terör duvarının yıkılması çağrısında bulundu,

    • Sınır ötesi tehditlere ve bölgedeki istikrarsızlığa karşı alınacak önlemleri detaylandırdı,

    • Suriye’de yaşanan gelişmeler ve terör örgütlerinin faaliyetlerine karşı yürütülen operasyonların sonuçlarına dikkat çekti.

    Cumhurbaşkanı, “Türkiye, terörle mücadelede ve dış politikada yalnızca savunma değil, aynı zamanda yapıcı adımlar atarak bölgesel barışı tesis edecektir.” diyerek, uluslararası arenada Türkiye’nin rolüne vurgu yaptı.


    Muhalefet Eleştirileri ve Siyasi Mesajlar

    Erdoğan, konuşmasında ana muhalefet partilerinin ülke gündeminde verimsiz ve bölücülük yaratan yaklaşımlarını eleştirdi. Özellikle:

    • CHP’nin ve muhalefetin, ülkenin ekonomik ve toplumsal sorunlarına çözüm üretecek düzeyde çaba göstermediklerini,

    • Siyasi tartışmalarda suçlayıcı ve yapıcı olmayan söylemlere yer verdiklerini,

    • Ülkenin mevcut siyasi ortamında, hizmet ve eser siyasetinin ön plana çıkarılması gerektiğini vurguladı.

    Erdoğan, “Milletimizin, bizi eleştirenlere değil; iş üreten, ülkeye katkı sağlayan liderlere destek vereceğini biliyorum. Siyasette amacımız, ülkemizin birliğini ve kalkınmasını sağlamaktır.” ifadeleriyle, muhalefetin eleştirel tutumuna karşı net mesajlar verdi.


    Milli Birlik, Aile ve Sosyal Değerler

    Toplantıda Erdoğan, ülke gündeminde sadece ekonomik ve siyasi konulara değil, aynı zamanda aile değerlerine ve milli birlik ruhuna de değindi. Konuşmasında:

    • Aile kurumunun, toplumun temel direği olduğunu hatırlattı,

    • Deprem ve doğal afetlerden etkilenen vatandaşlara yönelik alınan önlemler ve psiko-sosyal destek çalışmalarını öne çıkardı,

    • “Bizi birbirimize bağlayan milli değerlerimizden, ailemizden ve toplumsal dayanışmadan asla kopmayacağız.” diyerek, milli birliğin önemini vurguladı.


    Dış Politika ve Bölgesel Strateji

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, dış politikada Türkiye’nin bölgedeki ve dünyadaki konumunu güçlendirmeye yönelik stratejik hamlelerine de değindi. Açıklamalarında:

    • Suriye ve Gazze gibi bölgelerde yaşanan insani krizlere dikkat çekti,

    • Bölgesel istikrarın sağlanması için Türkiye’nin üstlendiği rolü ve yürütülen diplomatik çalışmaları aktardı,

    • “Türkiye, komşu ülkelerle kurduğu kardeşlik bağları ve stratejik ortaklıklarla, barış ve güven ortamını tesis edecektir.” ifadeleriyle, dış politika vizyonunu ortaya koydu.


    Sonuç: Birlikte Daha Güçlü Bir Türkiye

    TBMM Grup Toplantısı’nda yapılan konuşmalar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ülke gündeminde yer alan tüm önemli meseleleri kapsayan kapsamlı bir stratejiyi yansıttı. Ekonomik sabote girişimlerine, terörle mücadeleye, muhalefetin bölücülüğüne ve dış politika hamlelerine karşı kararlı duruşunu sergileyen Erdoğan, aynı zamanda milli birlik, aile değerleri ve toplumsal dayanışma mesajlarını da vurguladı.

    Bu kapsamlı açıklamalar, hem ülke içindeki hem de uluslararası arenadaki aktörlere net mesajlar verirken, Türkiye’nin geleceğine dair umut ve inancı pekiştirmeyi amaçlıyor.

Gündem

Sağlık Bakanı Memişoğlu’ndan Müjde: 37 Bin Yeni Sağlık Personeli Ataması Geliyor!

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, 24 Nisan 2025’te yaptığı açıklamada 37 bin yeni sağlık personeli kadrosunun önümüzdeki hafta ilan edileceğini duyurdu. Başvuru süreci, takvim ve detaylar makalemizde!

sağlık bakanı, Memişoğlu, 37 bin atama, sağlık personeli alımı, hekim dışı sağlık çalışanı, atama ilanı, başvuru takvimi, kadro dağılımı, Türkiye Sağlık Bakanlığı, 2025 sağlık ataması

Özeti

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, 24 Nisan 2025’te yaptığı son açıklamada, Türkiye genelinde 37 bin yeni sağlık personeli kadrosu alındığını ve bu kadroların “önümüzdeki hafta” Resmî Gazete’de ilan edileceğini müjdeledi. Bu atamalar, hekim dışı sağlık çalışanlarını kapsayacak ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mart 2025’te duyurduğu stratejinin bir parçası olarak planlanıyor. Başvuru sürecine ilişkin ayrıntılar, başvuru takvimi ve adayların bilmesi gereken hususlar aşağıda detaylı şekilde ele alınmıştır.


1. Giriş ve Arka Plan

Sağlık hizmetlerinde kalitenin ve erişilebilirliğin artırılması amacıyla, Mart 2025’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 37 bin hekim dışı sağlık çalışanının istihdam edileceğini duyurmuştu  Ardından Bakan Memişoğlu Kayseri ziyaretinde “37 bin hekim dışı sağlık çalışanı alacağız. Planlamalarımız sürüyor” ifadelerini kullanmıştı  Şimdi ise bu pozisyonların tam kadro hayata geçirilmesi için ilanın birkaç gün içinde yayınlanması bekleniyor


2. Atama Detayları

  • Toplam Kadro Sayısı: 37.000 yeni sağlık personeli

  • Kapsam: Hekim dışı sağlık çalışanları (hemşire, ebe, sağlık teknisyeni, tekniker vb.

  • Dağılım: Kadroların şehir hastaneleri, aile sağlığı merkezleri ve kamu hastaneleri arasında adaletli bir şekilde paylaştırılması planlanıyor .

  • Planlama: “Arkadaşlarımız planlama yapıyorlar; en iyi ve hakkaniyetli şekilde dağıtacağız” açıklaması yapıldı .


3. Başvuru Süreci ve Takvim

  1. İlan Tarihi: Resmî Gazete’de yayımlanma tarihi “önümüzdeki hafta” olarak duyuruldu (24 Nisan 2025 itibarıyla) .

  2. Başvuru Süresi: İlan yayımlandıktan sonra genellikle 15 gün sürecek; kesin tarih Resmî Gazete’de belirtilecek .

  3. Başvuru Şekli: E-Devlet üzerinden “Sağlık Bakanlığı KPSS atamaları” ekranı aracılığıyla yapılacak .

  4. Değerlendirme: KPSS puanlarına ve alım şartlarına uygunluk kriterlerine göre merkezi yerleştirme usulüyle gerçekleştirilecek .


4. Kimler Başvurabilir?

  • KPSS Puan Türü: Sağlık alanına yönelik ilgili KPSS puan türüne (P3, P93, P94 vb.) sahip adaylar .

  • Mezuniyet Şartı: Lisans, ön lisans veya ortaöğretim mezunu olmak (pozisyona göre değişiklik gösterir)

  • Sağlık Şartı: Görevini yapmaya engel sağlık problemi bulunmamak

  • Diğer Şartlar: İlan metninde detaylandırılacak şekilde, “en az iki yıl deneyim” veya “belirli sertifikalara sahip olma” gibi kriterler olabilecektir .


5. Atamaların Sağlık Sistemine Katkısı

  1. Hizmet Kalitesinin Artışı: Yetersiz personel sayısının dengelenmesiyle hasta bakım kalitesi yükselilecek .

  2. Çalışan Motivasyonunun Yükselmesi: Yeni kadrolar, mevcut sağlık çalışanlarının iş yükünü hafifletece.

  3. Erişilebilirlik: Aile hekimliği merkezleri ve şehir hastanelerindeki hizmet kapasitesi artacak

  4. Bölgesel Dengelenme: Özellikle personel sıkıntısı yaşanan Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde atamalar öncelikli olacak


6. Sonuç ve Öneriler

  • Adayların Resmî Gazete duyurusunu yakından takip etmeleri ve ilan yayımlandığı anda e-Devlet üzerinden başvurularını tamamlamaları önerilir.

  • KPSS puan durumunu ve mezuniyet belgelerini önceden hazırlayarak başvuru sürecinin sorunsuz geçirilmesi sağlanabilir.

  • Haberimiz güncellendikçe son gelişmeleri paylaşmaya devam edeceğiz.

Okumaya Devam Et

Gündem

Çorum’da Yurt Yemekleri Krizi: 25 Öğrenci Gıda Zehirlenmesi Şüphesiyle Hastaneye Başvurdu

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması: Çorum İskilipli Atıf Hoca Kız Yurdu’nda 24 Nisan 2025 akşamı yaşanan gıda zehirlenmesi şüphesiyle 25 öğrencinin hastaneye kaldırıldığı olayın detayları, alınan önlemler ve uzman önerileri.

Özet

24 Nisan 2025 akşam saatlerinde Çorum’un İskilip ilçesindeki İskilipli Atıf Hoca Kız Öğrenci Yurdu’nda kalan 25 öğrenci, yedikleri yemekten sonra mide bulantısı, kusma ve karın ağrısı şikâyetleriyle Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdu​. Sağlık durumu stabilize edilen öğrenciler kısa süreli tedavinin ardından taburcu edilirken, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri tarafından yemeklerden numune alındı​.

Olayın Detayları

Nasıl Gerçekleşti?

  • Olay, 24 Nisan 2025 tarihinde İskilipli Atıf Hoca Kız Öğrenci Yurdu’nda akşam yemeği sonrasında başladı​.

  • Bazı öğrenciler yemek yedikten yarım saat ila bir saat sonra şiddetli karın ağrısı, bulantı ve kusma yaşadı​.

  • Toplamda 25 öğrenci, kendi imkanlarıyla veya sağlık ekiplerinin müdahalesiyle Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürüldü​.

Belirtiler ve İlk Müdahale

  • Hastaneye başvuran öğrencilerde en sık görülen semptomlar karın krampları, bulantı ve kusmaydı​.

  • Acil serviste yapılan muayene ve serum tedavisi sonrası öğrencilerin durumu kısa sürede kontrol altına alındı​.

Resmi Açıklamalar ve Soruşturma

  • İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri, yurtta verilen yemeklerden numune alarak laboratuvar incelemesine tabi tutacaklarını bildirdi​

  • Yetkililer, inceleme sonuçlarının birkaç gün içinde açıklanacağını ve zehirlenmeye yol açan etkenin belirlenmesi durumunda sorumlular hakkında yasal sürecin başlatılacağını duyurdu​.

Uzman Görüşleri ve Önlemler

  • Gıda Hijyeni: Besin zincirinin tüm aşamalarında hijyen kurallarına uyulmasının, özellikle toplu yemek servislerinde en kritik önlem olduğu vurgulanıyor​.

  • Erken Belirti Tanısı: Karın ağrısı, kusma ve ishal gibi belirtiler ortaya çıkar çıkmaz sağlık kuruluşlarına başvurmanın, komplikasyon riskini azalttığı uzmanlar tarafından belirtiliyor​.

  • Eğitim ve Denetim: Yurt yöneticilerinin ve yemekhanede görevli personelin düzenli hijyen eğitimi alması, kamu denetimlerinin sıklaştırılması öneriliyor​.

Öğrenci Sağlığı İçin Öneriler

  1. Yemek Seçimi: Gıda malzemelerinin taze ve güvenilir kaynaklardan temin edilmesine özen gösterilmelidir.

  2. Hijyen Kuralları: Yemek hazırlama alanlarının temizliği, el yıkama ve ekipman sanitasyonuna dikkat edilmelidir.

  3. Erken Müdahele: Belirti görüldüğünde zaman kaybetmeden sağlık personeline haber verilmelidir.

Okumaya Devam Et

Gündem

Sağlık Bakanı Memişoğlu: 37 bin kadro açıyoruz

Yayımlandı

üzerinde

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Habertürk’te katıldığı programda soruları yanıtladı.

Memişoğlu, “Şu anda deprem bölgesinde hastanelerimiz sayısal olarak deprem öncesinden çok fazla. Ancak 52 bin canımızı kaybettik. İstanbul için söylüyorum, düşünce tarzımızı, olması ihtimali olan büyük depremle ilgili hazırlıklı olmamız lazım.” dedi. 

” TARTIŞMASI

Normal doğum tartışmalarıyla ilgili de konuşan Memişoğlu, “Biz Sağlık Bakanlığıyız, hastalık bakanlığı değiliz. Sağlıklı olanın ne olduğunu anlatmakla mükellefiz, görevliyiz. Sigara sağlığa zararlıdır deyince sigara içenlerin hayatına müdahale mi ediyorum?” diye konuştu. 

Doğal olanın normal doğum olduğunu belirten Memişoğlu, “Gerektiği zaman, tıbbi olarak zorunlu olduğu zaman tabii ki ameliyat yapacak. Dünyada ortalama yüzde 15’tir sezaryan oranı. 10 doğumdan sadece 1 veya 2’dir ameliyat. Bizde 10 doğumdan 6.1’i sezaryenle oluyor.” dedi. 

Bakan Memişoğlu kendisinin de sezaryen doğumlu olduğunu söyledi. 

37 BİN ATAMA

37 bin atama yapılacağını söyleyen Bakan Memişoğlu, 19 binlik ilk etabın Mayıs ayında, İkinci etabın ise Ağustos ve Eylül’de olacağını açıkladı. 

Bakan Memişoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Doğum bir mucizedir. Gerçekten fizyolojik ve mucizedir. Yavrunun karında durması, beslenmesi, o yola girmesi, o yoldan çıkarken her şeyiyle olgunlaştıktan sonra zamanı gelince çıkması fizyolojik dediğimiz halk dilinde normal olan doğumdur. Hiçbir kadının, hiçbir bayanın, hiçbir çocuğunun hayatına zorla müdahale edecek politika uygulamayız. Bunu düşünmek bile patolojik düşüncedir. Herkes hayatında özgürdür kanun çerçevesinde. Orada biz kimseyi hakaret etmiyoruz. Doğal olan normal doğum. Gerektiği zaman, tıbbi olarak zorunlu olduğu zaman tabii ki ameliyat yapacak. Dünyada ortalama yüzde 15’tir sezaryan oranı. 10 doğumdan sadece 1 veya 2’dir ameliyat. Bizde 10 doğumdan 6.1’i sezaryanla oluyor.

“KİMSENİN ÖZEL HAYATINA KARIŞMIYORUZ”

Özel hastanelerimizde sezaryan maalesef daha fazla. Yüzde 61’in üstünde. Devlette daha düşük. Yüzde 30 bandında. ‘de çok iyi özel sektörümüz var, dünya çapında. Canlı doğum oranı sayımız düşüyor. Kimsenin özel hayatına karışmıyoruz. Net söylüyorum ki, bebek ve anne için de normal doğum sağlıklı olanı.

“BEN SEZARYEN DOĞUMLUYUM”

Biz kadının özgürlüğünü kısıtlamayı düşünmüyoruz. Biz sağlığıyla ilgiliyiz. olan doğal değildir. Ben 1966’da sezaryen doğumluyum. Kanama vardı, annemi yaşayacak, çocuk mu yaşayacaktı. Tıbbi endikasyon olan her şeyin yapılması lazımdır. Çocuk rahimde büyür, vajinadan geçer ve normal doğum olur. Akciğer ve hücrelerin gelişiminde, annesi ile ilişkisinde, annenin süt yapan hormonları, beyindeki mutluluk hormonlarının doğal olduğu yoldur.”

ATAMA KARARLARI

37 bin kadro aldık, önümüzdeki hafta ilan edeceğiz. Mayıs ayında ilk etabını 19 bin alacağız, sonrasını Ağustos ve Eylül’de yine ilana çıkmış olacağız. Kılavuz önümüzdeki hafta yayınlanmış olacak. Diyetisyen, hemşire ve sağlık mesleklerin hepsi olacak. İnşaat halinde olan hastaneler de planlandı. İnşaatları bitince oralara da alacağız ikinci etapta.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar