Gündem
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Muhalefet bu kafayla iktidarı 222 yıl daha bekler
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yüzde 50 oy hedefini yakalayacaklarını ifade edip muhalefete tepki gösterdi. “Muhalefet 22 yıldır bekliyor, bu kafayla giderlerse 222 yıl daha beklerler.” diye konuşan Erdoğan, bu günlere çalışarak geldiklerini sözlerine ekledi. “Belediyecilik hizmetleri bakımında irtifa kaybeden başkan ortada fol yok yumurta yokken meçhul adaycılık peşinde koşuyor.” diyerek tepkisini dile getiren Erdoğan, “Bu oyuna gelmeyiz. Biz seçimlerin ne zaman yapılacağını gayet iyi bilenlerdeniz.” dedi.
Son dakika haberi! Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde partisinin İstanbul İl Kadın Kolları 7. Olağan Kongresi’ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefete adaylık üzerinden tepki gösterip “Bu oyuna gelmeyiz. Biz seçimlerin ne zaman yapılacağını gayet iyi bilenlerdeniz.” dedi.
Yüzde 50 oy hedefini yakalayacaklarını da dile getiren Erdoğan, “Bütün oylarımız istediğimiz seviyede değilse kadınlara kendimizi yeterince anlatamıyor, haneleri içeriden fethedemiyoruz demektir. Erkeği ve çocuklarıyle bütün ailenin gönlünü fethetmenin yolu kadınlara ulaşmaktan geçiyor.” diyerek kadının önemine dikkat çekti.
“3’LÜ YAPI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
Bugünkü kongremizle birlikte yeni görev alacak arkadaşlarımıza başarılar temenni ediyorum. Kadınları dışlayan hiçbir siyaset hareketin muvaffak olabilmesi mümkün değildir. Kadınları dışlayan hiçbir siyasi hareketin hedeflerine ulaşabilmesi mümkün değildir. Ana kademe yanında kadınlarımıza ve gençlerimize özel önem verdik. Teşkilatlarımızı ve tüm faaliyetlerimizi bu 3’lü yapı esasına göre yürüttük.
“GÜÇ KATTIK”
Türkiye Yüzyılı yürüyüşüne güç kattık. 13 Şubat’ta demokrasi şöleni yaşanacak.
Erkeği eğitirken bir kişiyi kadını eğitirsen biz aileyi oradan da tüm toplumu eğitirsin diye bir söz vardır. Er bozulursa aile bozulur, kadın bozulursa millet bozulur derler. Kadının aileden başlayarak tüm toplumu tüm insanlığı nasıl etkilediğinin işaretlerini görüyorsunuz. Siyaseti bu çarıcı fotoğrafın dışında tutmak mümkün değildir.
Yüzde 50 hedefimizi yine yakalayacağız. Bütün oylarımız istediğimiz seviyede değilse kadınlara kendimizi yeterince anlatamıyor, haneleri içeriden fethedemiyoruz demektir. Erkeği ve çocuklarıyle bütün ailenin gönlünü fethetmenin yolu kadınlara ulaşmaktan geçiyor.
MUHALEFETE TEPKİ
Muhalefet 22 yıldır bekliyor. Bu kafayla giderlerse 222 yıl daha beklerler. Armut piş ağzıma düş mantığıyla iktidar bekliyorlar. Biz bugünlere çok çalışarak geldik.
Milletimiz ülkenin kaderini bu kifayetsiz muhterislere asla bırakmaz. Kendi aralarında tepişmekten fırsat bulup ülkenin meselelerine kafa yormadıkça bunlar ancak 23 Nisan müsameresi tadında iktidarcılık oynarlar.
LGBT TEPKİSİ
LGBT sapkınlığı birçok alanda teşvik edilmektedir. Çocuk istismarını da meşrulaştıracak kadar arsızlaşan bu sapkınlığa itiraz etmek birçok Batı ülkesinde neredeyse imkansızdır. Sinemadan modaya, siyasetten sivil topluma hayatımıza zerk edilmek istenen bu cinnetten milletimizi uzak tutmamız şarttır. Türkiye, bu sapkınlıkla mücadelenin bayraktarlarından biri olmaya devam edecektir. Bizim inancımız da, kültürümüz de, dilimiz de böylesi bir cinsiyetçi ayrıma uygun değildir. Türkçemizdeki adam ve kadın kavramları da asla cinsiyetçi bir kavram değil, cinsiyet ayrımını ifade eder.
Geldiğimiz noktada durum cinsiyetsizleştirme sinsiliği altında erkekleri de içine alan bir cinnete doğru evrilmeye başlamıştır.
Erkeği erkek, kadını kadın, ikisini birden de insan olarak koruyup kollamak önümüzdeki dönemde uygulayacağımız politikaların ana eksenini oluşturmaktadır. Küresel rüzgarlara kapılarak aile kurumunu yıkmakla kalmayıp erkek ile kadın arasındaki çizgiyi kaldırmak bizi çağdaş yapmaz, küreselcilerin oyuncağı yapar. Çocuklarımızın ve gençlerimizin zihin ve beden sağlığına yönelik her türlü tehdide karşı tavizsiz bir mücadele yürüteceğiz.
Evlilikler düşerken boşanmalar atıyor. Nüfusumuzun 2035’ten sonra düşeceği simülasyonlarıyla karşılaşıyoruz. Tehlike görülmeli. 2025’i aile yılı ilan ettik. Yeni politikaları devreye alacağız. Kadın, aile ve nüfus politikalarımızın toplumla ve milletin değerleriyle bağı kopmuş marjinal yapılar tarafından sabote edilmesine izin vermeyeceğiz.
“MEÇHUL ADAYLIK PEŞİNDE KOŞIYOR”
Muhalefet iktidarı değiştirip bizi yıkamadıkça azgınlaşıyor. Hakim, savcı ve millete saldırmaya başladılar. Gerçeklerden kopmuş durumdalar. Karşımızda ana muhalefet partisi mi var, sirk çadırı mı var belli değil.
Yolsuzluk, hırsızlık, arsızlık, taciz fışkıran teşkilatlarındaki kokuşma ayyuka çıkmış durumda, ama sorsanız ilkeli siyaset, etkili muhalefet yapıyorlar.
Gülsek mi ağlasak mı bilemiyoruz. Genel başkanı elinde kırmızı kartla dolanıyor. Eski genel başkan elinde sarı kartla oyuna girmeye çalışıyor. Sorun kırmızı kart ne işe yarar bilmez. Sarı kart ne işe yarar onu da bilmez. Belediyecilik hizmetleri bakımında irtifa kaybeden başkan ortada fol yok yumurta yokken meçhul adaycılık peşinde koşuyor.
Bu oyuna gelmeyiz. Biz seçimlerin ne zaman yapılacağını gayet iyi bilenlerdeniz. En küçük bir gerilemenin bizi en büyük maliyetler doğurabileceğini görüyoruz.
Gündem
MSB’den Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne tepki: Yetki kullanımından asla çekinmeyiz

Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Türkiye‘nin Kıbrıs’ta garantör ülke yetkilerini kullanmaktan asla çekinmeyeceğini bildirdi.
Akdeniz ve Ege’de Türkiye‘nin milli hak ve menfaatlerinden asla taviz verilmeyeceğini kaydeden bakanlık kaynakları, son dönemde Kıbrıs Türklerine yönelik nefret söylemlerinin arttığına dikkat çekti.
Bakanlık kaynakları, “EOKA’cı terör zihniyetinin yeniden canlandırılmaya çalışıldığı görülmektedir. Uluslararası hukuku ve insani değerleri hiçe sayan bu yaklaşım, Kıbrıs Türk halkının meşru haklarını ve güvenliğini hedef almaktadır.” açıklamasını yaptı.
Daha önce de benzeri yaşanan bu durumların, Kıbrıs’ta iki devletli çözüm vizyonunu haklı çıkardığını kaydeden kaynaklar, şöyle devam etti:
“Türkiye, garantör devlet olarak uluslararası anlaşmalar ve uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru haklar çerçevesinde Kıbrıs’ta barış, huzur ve güvenliğin teminatı olmaya devam edecek, garantörlüğün kendisine vermiş olduğu yetkileri daha önce olduğu gibi kullanmaktan asla çekinmeyecektir.”
SURİYE’DEKİ SON DURUM
Suriye’deki son duruma ilişkin soru üzerine kaynaklar, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin, Türkiye için temel bir öncelik olduğunu belirtti.
Bu kapsamda, özerklik talepleri ve bu yöndeki açıklamaların, Suriye’nin egemenliği ile bölgesel istikrara zarar verme potansiyeli taşıdığını ifade eden kaynaklar, şunları kaydetti:
“Suriye’nin toprak bütünlüğünün parçalanmasına ve hangi kisveyle olursa olsun üniter yapısının bozulmasına rıza gösteremeyiz. Net bir biçimde vurgulamak gerekir ki özerk bölge veya adem-i merkeziyetçi söylem veya faaliyetlere Suriye Yeni Yönetimi’nin karşı olduğu gibi biz de karşıyız. Tişrin Barajı’nın kontrolüne ilişkin olarak, Suriye’nin varlıkları ve kaynakları Suriyelilere aittir. Barajın devredilmesine ilişkin hususlar Suriye Geçici Hükümeti Savunma Bakanlığı ve bölgesel aktörler ile koordine edilmekte ve gerekli görüşmeler yapılmaktadır. Bu kapsamda süreç yakından takip edilmektedir.”
PAKİSTAN’A SİLAH YARDIMI İDDİASI
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Türkiye‘nin Pakistan’a silah yardımı yaptığına dair haberlerle ilgili sorular üzerine ise şunları söyledi:
“Bazı basın yayın organlarında yer alan, ‘Türkiye, Pakistan’a 6 uçak dolusu silah gönderdi’ iddiası doğru değildir. Türkiye’den hareket eden bir adet nakliye uçağı yakıt ikmali sebebiyle Pakistan’a iniş yapmıştır.
Ardından belirlenen rotasında hareketine devam etmiştir. Yetkili kişi ve kurumların açıklamaları dışında yapılan spekülatif haberlere itibar edilmemelidir. Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığı olarak, Güney Asya’da istikrarı tehdit eden ve bölgesel güvenliği ciddi biçimde zedeleyen Pakistan-Hindistan gerilimini büyük bir endişeyle takip etmekteyiz.
İki ülke arasında artan sözlü ve askeri tansiyonun, yalnızca bölge halklarını değil, tüm uluslararası toplumu tehdit eden sonuçlar doğurabileceği açıktır. Bu nedenle Hindistan’ın sorumluluk sahibi davranarak gerilimi tırmandırıcı adımlardan kaçınması, uluslararası hukuk ve diplomasi çerçevesinde hareket etmesi zaruridir.”
Türkiye’nin, kardeş ülke Pakistan’ın haklı güvenlik kaygılarını anlayışla karşıladığını, tarafların barışçıl çözüm yollarına yönelmesini ve uluslararası toplumun bu süreçte yapıcı bir rol üstlenmesinin beklendiğini belirten kaynaklar, Türkiye Cumhuriyeti’nin, Güney Asya’da istikrarsızlık yaratan her türlü tahrik ve provokatif eylemin karşısında olmaya devam edeceğini vurguladı.
ABD İLE ANKARA’DA YAPILAN TOPLANTI
Bakanlık kaynakları, Türkiye-ABD Yüksek Düzeyli Savunma Grubu Toplantısı’na dair soru üzerine şunları kaydetti:
“Türkiye Cumhuriyeti-Amerika Birleşik Devletleri Yüksek Düzeyli Savunma Grubu Toplantısı, Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığı Savunma Güvenlik Genel Müdürü Tümgeneral İlkay Altındağ ve Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanlığında Uluslararası Güvenlik İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Vekili Katherine Thompson başkanlığındaki heyetlerin katılımıyla 28 Nisan 2025 tarihinde Ankara’da gerçekleştirilmiştir.
Taraflar, yakın zamanda karşılıklı olarak en üst düzeyde ifade edildiği üzere, iki ülke arasındaki samimi diyaloğu ilerletme arzusuyla savunma ve savunma sanayi işbirliğinin çeşitli veçhelerinin derinleştirilmesi imkanlarını ele almış, bölgesel ve uluslararası güvenlik meselelerine dair görüş alışverişinde bulunmuş ve stratejik ortaklığın daha da güçlendirilmesine ilişkin kararlılıklarını yinelemişlerdir. Bir sonraki toplantının gelecek sene Amerika Birleşik Devletleri’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilmesi kararlaştırılmıştır.”
“AJAN” İFADESİNE AÇIKLAMA
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, teğmenlerin idare mahkemesine başvurması sebebiyle bakanlık savunmasında geçen ifadelere yönelik sorular üzerine şunları söyledi:
“MSB savunmasında ‘ajan’ kelimesinin kullanılmasına ilişkin, bahsi geçen ifade ‘idare ajanı’ terimi olup, devlet tüzel kişiliği veya diğer yönetim idareleri adına kamusal faaliyetleri yürüten kamu görevlisine verilen isimdir.
Memur, hakim, savcı, asker, akademisyen gibi diğer özel nitelikli kamu görevlilerini de kapsar. Bu tabir kamu görevi icra edenler için literatürde sıklıkla kullanılan hukuki bir terimdir.”
Gündem
72 Milyon TL’lik Mal Varlığına Tedbir! Adana’da Fuhuş Çetesi Çökertildi
Açıklaması: Adana Emniyet Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği ekipleri, 6 aylık teknik ve fiziki takibin ardından 5’i kadın 10 şüpheliyi yakalayarak 12 mağdur kadını kurtardı. Suçtan elde edilen 72 milyon TL’lik banka mevduatı, araçlar ve taşınmazlara tedbir konuldu.
Özeti
Adana İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Ahlak Büro Amirliği ekipleri, kentte masaj salonu ve SPA merkezleri aracılığıyla kadınları fuhşa zorlayan suç örgütünü 6 aylık teknik ve fiziki takip sonucu çökertti. Operasyonda 5’i kadın 10 şüpheli yakalandı, 12 mağdur kadın kurtarıldı; suçtan elde edildiği değerlendirilen 9 milyon TL’lik banka mevduatı ile yaklaşık 63 milyon TL değerindeki araç ve taşınmazlara tedbir kararı uygulanarak toplam 72 milyon TL’lik mal varlığına el konuldu.
Operasyon Detayları
Adana Polisi Ahlak Büro Amirliği ekipleri, fuhuş çetesinin internet tabanlı sohbet uygulamaları üzerinden pazarlık yaptığı ve masaj salonu ile SPA merkezlerini ara mekân olarak kullandığını belirledi .
6 aylık teknik ve fiziki takibin ardından şebeke üyeleri tespit edildi; Hakimlikten alınan yakalama kararları doğrultusunda masaj salonu, SPA ve çeşitli ikametlere eş zamanlı operasyon düzenlendi .
Yakalanan Şüpheliler ve Kurtarılan Mağdurlar
Operasyonda, 5’i kadın toplam 10 şüpheli gözaltına alındı . Emniyetteki işlemlerden sonra 3 şüpheli serbest bırakılırken, adliyeye sevk edilen 7 kişi tutuklandı .
Çetenin fuhşa zorladığı öne sürülen 12 kadın kurtarılarak koruma altına alındı; psikolojik ve hukuki destek sağlanması için ilgili kurumlara teslim edildiler .
Mal Varlığına Konulan Tedbir
Ekipler, şüphelilerin suçtan elde ettiği değerlendirilen 9 milyon TL’lik banka hesabına ve yaklaşık 63 milyon TL değerindeki 6 otomobil, 3 TIR ile 8 taşınmazın tamamına tedbir kararı uyguladı — böylece toplam 72 milyon TL’lik mal varlığına el konulmuş oldu .
Ayrıca, adreslerde yapılan aramalarda 100 bin TL nakit, 600 USD, 300 EUR ve bir miktar uyuşturucu hap ele geçirildiği de bildirildi
Hukuki Süreç ve Gelecek Adımlar
Savcılık tarafından başlatılan soruşturma kapsamında dijital veriler inceleniyor; teknik takip kayıtları, banka hareketleri ve şüphelilerin iletişim içerikleri delil dosyasına eklenece.
Kurtarılan mağdur kadınların ifadeleri doğrultusunda, organize suç örgütüne finansal destek veren veya koruma sağlayan şüphelilere yönelik de ek soruşturmaların başlatılması planlanıyor .
Sonuç
Adana’da düzenlenen bu operasyon, insan ticareti ve fuhuş çetelerine karşı kararlılığı bir kez daha ortaya koydu. Mal varlığına el konulması, örgütün ekonomik güç kaybına uğramasını sağlayarak benzer suç örgütlerine mesaj verdi. Hukuki süreç ilerledikçe, soruşturmanın yeni boyutları ve ek gözaltılar gündeme gelebilir.
Gündem
İstanbul Merkezli 10 İlde FETÖ’nün TUS Kampına Operasyon: 18 Doktor Gözaltında
Açıklaması:
İstanbul merkezli 10 ilde düzenlenen eş zamanlı operasyonda, Tıpta Uzmanlık Sınavı’na (TUS) FETÖ’nün yurt ve kamplarında hazırlandıkları tespit edilen 18 doktor gözaltına alındı. Operasyon detayları ve soruşturma süreci.
Özet
30 Nisan 2025 tarihinde, İstanbul Emniyeti Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri; Afyonkarahisar, Ağrı, Ankara, Antalya, Çorum, Elazığ, Kars, Kocaeli, Şanlıurfa ve İstanbul’da eş zamanlı bir operasyon gerçekleştirdi. Tıpta Uzmanlık Sınavı’na (TUS) hazırlanmak amacıyla FETÖ’ya ait yurt ve kamplarda örgütsel faaliyet yürüttükleri tespit edilen 18 aktif doktorun tamamı gözaltına alındı. Operasyonda çok sayıda dijital materyal ele geçirildi; soruşturma savcılık düzeyinde derinleştiriliyor.
Arka Plan
FETÖ’nün Eğitim Yapılanması
FETÖ/PDY terör örgütü, uzun yıllardır çeşitli meslek gruplarının içine sızarak “kamplar” adı altında etüt programları düzenledi. Özellikle tıp fakültesi mezunlarının uzmanlık sınavlarına hazırlanmasını sağlamak için oluşturulan yurt ve kamplar, örgütün istihbarat ağı ve finansman kaynaklarının bir parçası olarak kullanıldı.
TUS ve Önemi
Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS), Türkiye’de tıp fakültesi mezunlarının uzmanlık eğitimi alabilmeleri için düzenlenen kritik bir sınavdır. Başarılı adaylar, uzmanlık eğitimini tercihlerine göre devlet veya vakıf üniversitelerinde sürdürüyor. Bu sebeple TUS’a hazırlık süreci, hem akademik hem de kariyer planlaması açısından büyük önem taşıyor.
Operasyonun Ayrıntıları
Hedef ve Zamanlama
-
Tarih: 27 Nisan 2025 sabahı
-
Merkez: İstanbul Emniyeti Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şubesi
-
İller: İstanbul, Afyonkarahisar, Ağrı, Ankara, Antalya, Çorum, Elazığ, Kars, Kocaeli, Şanlıurfa
Şüpheliler ve Tespit Yöntemleri
-
Hesap Hareketleri İncelemesi: Bank Asya’daki para giriş çıkışları, örgüt liderinin talimatlarına uygun hareket ettiği belirlenen doktorlar
-
İtirafçı Beyanları: Daha önceki soruşturmalarda ifade veren FETÖ üyelerinin açıklamaları
-
Gizli Haberleşme: Ardışık aranma ve şifreli uygulamalarla iletişim tespit edilen adresler
Gözaltı ve Aramalar
-
Toplam 18 doktor, aktif görev yaptıkları hastanelerden ve ikamet adreslerinden alınarak emniyete götürüldü.
-
Şüphelilerin ev ve yurt adreslerinde yapılan aramalarda; bilgisayar, USB bellek, doküman ve örgütsel içerikli materyaller ele geçirildi.
Soruşturma Süreci
Adli İşlemler
Gözaltına alınan doktorlar, sorgularının ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sevk edilecek. Örgüt üyeliği, örgüte finansal destek ve terör örgütü propagandası suçlamalarıyla haklarında işlem yapılması bekleniyor.
Sağlık Sektörüne Etkisi
Operasyon, sağlık sektöründeki FETÖ yapılanmasına yönelik en kapsamlı adımlardan biri olarak görülüyor. Hükümet, kamuda ve özelde görev yapan tüm sağlık personelinin terör örgütlerine karşı denetimlerinin artırılacağını duyurdu.
Toplumsal ve Hukuki Yansımalar
-
Kamu Güveni: Vatandaşlar, uzmanlık eğitimine hazırlanan doktorlara yönelik bu röntgenleme sayesinde TUS sürecinin şeffaflaşacağı görüşünde.
-
Hukuki Boyut: Başsavcılık soruşturması derinleştikçe, benzer soruşturmaların genişlemesi ve başka illerde de operasyon dalgalarının gelmesi muhtemel.
Sonuç ve Beklentiler
18 doktorun gözaltına alınmasıyla birlikte FETÖ’nün tıp alanındaki yapılanmasına büyük bir darbe vuruldu. Adli süreç ilerledikçe, yargılamanın nasıl sonuçlanacağı sağlık camiası ve kamuoyu tarafından yakından takip edilecek. Devletin, TUS’a hazırlık sürecindeki örgütsel faaliyetleri çökertme kararlılığı sürerken, benzer operasyonların devamı bekleniyor.
-
Ekonomi1 hafta önce
Eskişehir’de Ormanlık Alanda Yakılarak Öldürülen 30 Yaşındaki Kadın Dehşeti: Sadece Saç ve Kemik Kaldı
-
Gündem6 gün önce
Şanlıurfalı Genç İşçi 3 Günlük Korkunç İşkenceyle Yüzleşti: Dişleri Kırıldı, Hamam Böceği Yedirildi
-
Gündem7 gün önce
“Silivri’de 6,2’lik Depremin Derinden Gelen Uğultusu: Sismik Kayıtların Ardındaki Gerçek”
-
Gündem5 gün önce
Konyaaltı’nda Kan Donduran Vahşet: Polisten Kaçarken Saklandığı Odunlukta Kız Arkadaşını Vuran Sezer Bozkurt
-
Son Dakika7 gün önce
İstanbul’da 6.2 Büyüklüğünde Korkutan Deprem: Vatandaşlar Panikle Sokağa Döküldü Medyatava +4
-
Gündem7 gün önce
İstanbul’da 6.2’lik Deprem Korkuttu: Aynısı Anadolu’da Meydana Gelse Sonuçlar Nasıl Olurdu?
-
Gündem18 saat önce
Ankara’da Dehşet: Doktor Muhammet Mustafa Duman’ın Sokak Hayvanı Katliamı ve Tutuklanma Süreci
-
Gündem1 hafta önce
Adana Çukurova’da Ayrılık Tartışması Kanlı Bitti: 24 Yaşındaki Mehmet Ayaz Öldü, 17 Yaşındaki Nazlısu C. Yaralı Kurtuldu