Gündem
Atikhisar Barajı Alarm Veriyor: Altın Madeni Projesi Çanakkale’nin Su Kaynağını Tehdit Ediyor!

Açıklaması: Çanakkale’nin tek içme suyu kaynağı Atikhisar Barajı, Koza Altın’ın açık ocak madeni projesiyle karşı karşıya. Halk suya sahip çıkıyor, çevre tehlikede.
Çanakkale’nin tek içme suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı, Koza Altın İşletmeleri tarafından önümüzdeki dönemde hayata geçirilmek istenen Karapınar Açık Ocak Altın-Gümüş Madeni Projesi nedeniyle kritik bir tehditle karşı karşıya kalmıştır. Proje, 16 Nisan 2025’te düzenlenen İDK toplantısında onaylanarak ÇED sürecine girmiştir; bu karar, önceki iki ret kararı sonrası bölge halkı ve çevre örgütleri tarafından büyük tepkiyle karşılanmaktadır. Su toplama havzasına yalnızca 1.400 metre mesafede planlanan açık ocak işletmesi, hem barajın hem de besleyen Sarıçay’ın ağır metal kirliliği riskiyle yüz yüze gelmesine yol açabilir. Bölge halkı, Kazdağları Ekoloji Platformu, Çanakkale Belediyesi ve diğer sivil inisiyatifler; “Su, yaşam, adalet” diyerek barajı ve içme suyunu korumak için bir araya geliyor.
Tehdit Altındaki Barajın Önemi
Atikhisar Barajı, Çanakkale Merkez’in içme suyunu sağlayan tek kaynak konumundadır .
Barajın su toplama havzaları, bölgedeki yer altı ve yüzey suyunun %100’ünü karşılamaktadır .
Altın Madeni Projesi Detayları
Koza Altın Madencilik A.Ş.’nin Serçiler ve Terziler köyleri sınırlarında planladığı Karapınar Açık Ocak Altın-Gümüş Madeni Projesi, baraja sadece 1.400 metre uzaklıktadır .
Projenin 16 Nisan 2025 tarihli 2. İDK toplantısında onaylanması, ÇED sürecini resmen başlatmıştır .
Daha önce iki kez reddedilen proje, ÇED raporunda üretimin 10 kat, saha alanının ise iki kat büyütülmesiyle yeniden gündeme getirilmiştir .
Çevresel Riskler ve Asit Kaya Drenajı
ÇED raporuna göre, açık ocak faaliyetleri sonucu asit kaya drenajı (AMD) oluşma riski yüksektir .
Bölgedeki yüzey sularında demir, alüminyum, bakır, kobalt ve kurşun konsantrasyonlarının çevresel kalite standartlarını aştığı tespit edilmiştir .
Proje alanının sarıca dökülen Sarıçay dereleri de ÇED sahası içindedir; bu durum, hem sulama hem de balıkçılık faaliyetlerini tehdit etmektedir .
Halkın ve Çevrecilerin Direnişi
04 Mayıs 2025’te Atikhisar Piknik Alanı’nda bir araya gelen yaşam savunucuları, “Çanakkale’nin suyu barajla birlikte madene kurban edilemez” diyerek eylem düzenlemiştir .
Kazdağları Ekoloji Platformu, Çanakkale Belediyesi ve Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla gerçekleşen etkinlikte uçurtma uçurma, piknik ve su forumu gibi aktiviteler gerçekleştirilmiştir .
“Artık yeter”, “Su, yaşam, adalet”, “Yağmaya sessiz kalma, yarın susuz kalma” sloganlarıyla tepkilerini dile getiren katılımcılar, 22 Nisan’da da benzer bir eylem gerçekleştirmiştir .
Evrensel Gazetesi’nin haberine göre, bölge halkı barajın “zehirlenme tehlikesi” altında olduğunu vurgulamıştır .
Hukuki ve İdari Süreç
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın İDK kararları, DSİ’den gelecek olumsuz görüşe tabidir .
Kazdağları Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği ile Ekoloji Platformu, DSİ’yi resmen göreve davet ederek projeye olumsuz görüş bildirmesini talep etmektedir
ÇED raporunun tamamlanmasının ardından yapılacak halkın katılımı toplantısı, nihai karar öncesi son aşamayı oluşturacaktır .
Sonuç ve Çağrı
Atikhisar Barajı’nın korunması, sadece Çanakkale’nin değil, tüm bölge ekosisteminin ve tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilirliği için hayati önemdedir.
Halkın ve sivil toplumun kararlı duruşu, karar alıcıları su kaynaklarını, yaşamı ve adaleti koruma yönünde aksiyon almaya zorlamaktadır.
Yetkililere düşen görev, suyumuzu madene kurban etmeme iradesini somut adımlarla yansıtarak DSİ’den olumsuz görüş talebini resmileştirmektir.
Çanakkale halkı “Su hepimizin ortak mirasıdır” diyerek barajı savunmaya devam edecek.
Gündem
Rus general bombalı saldırının kurbanı oldu — Moskova’da araç bombası:
Rus general bombalı saldırının kurbanı oldu — Moskova’da araç bombası
Tarih / Saat: 22 Aralık 2025, 06:55
Okuma süresi: ~3–4 dakika
Yayın: FatihDoganMedya — Özel Haber

Rus Genelkurmayında eğitim faaliyetlerinden sorumlu kıdemli bir korgeneral, Moskova’nın güneyinde aracına yerleştirildiği belirtilen bir patlayıcının infilakı sonucu hayatını kaybetti. Soruşturmayı yürüten makamlar olayla ilgili çeşitli ihtimalleri değerlendiriyor; Kremlin olaydan haberdar edildi.

Moskova’nın güneyinde, Yaseneva Caddesi civarında sabah saatlerinde meydana gelen patlamada, Rus Genelkurmayına bağlı operasyonel eğitimlerden sorumlu Korgeneral Fanil Sarvarov olduğu bildirilen bir üst düzey asker hayatını kaybetti. Patlamanın, giydirilmiş veya aracın altına konulan bir patlayıcının infilakı sonucu gerçekleştiği ve general ile birlikte şoförünün de öldüğü aktarıldı.
Görgü tanıkları ve olay yerindeki güvenlik kameralarının incelendiği; soruşturmayı yürüten yetkililerin patlayıcı madde kalıntıları, araç parçaları ve çevredeki adli delilleri topladığı belirtildi. Rus araştırma makamları olayı “kasten adam öldürme” ve “terör eylemi” şüpheleriyle ele alıyor.
Soruşturmada öne çıkan ihtimaller
Rus yetkililer, soruşturma kapsamında “birden fazla ihtimali” değerlendiriyor; bunların arasında yabancı istihbarat servislerinin parmağı olabileceği yönünde şüpheler bulunduğu medyaya yansıdı. Kremlin sözcüsünün ve ilgili makamların olaya ilişkin ilk bilgilendirildiği, Cumhurbaşkanı’nın da haberdar edildiği bildirildi. Resmî makamlar henüz kamuoyuna net bir sorumlu veya motivasyon açıklaması yapmadı.
Uluslararası ve bölgesel bağlam
Son yıllarda Moskova ve çevresinde üst düzey askeri ve siyasi figürlere yönelik hedefli saldırılar ve suikast girişimleri dünya gündeminde yer aldı. Bu olay da benzer bir güvenlik zafiyeti ve jeopolitik gerilimler bağlamında değerlendiriliyor; uzmanlar, olası sorumluların tespiti için teknik incelemeler ve uluslararası istihbarat paylaşımının önemli olacağını belirtiyor.
-
Adli inceleme: Patlayıcı türü, tetikleme yöntemi ve zamanlamaya ilişkin bulgular olayın faillerine ulaşmada belirleyici olacak.
-
Güvenlik önlemleri: Moskova’daki üst düzey yetkililerin koruma tedbirleri ve kent içindeki güvenlik düzenlemelerinde geçici sıkılaştırmalar beklenebilir.
-
Diplomatik yansımalar: Olayın sonucuna göre bölgesel gerilimlerin tırmanması veya karşılıklı suçlamalar medyanın ve diplomatik kanalların gündemine gelebilir.
Gündem
Okul Bahçesinde Dehşet: 12 Yaşındaki Öğrenci, Müdürünü Tüfekle Ağır Yaraladı
Okul Bahçesinde Dehşet: 12 Yaşındaki Öğrenci, Müdürünü Tüfekle Ağır Yaraladı
Tarih: 22 Aralık 2025 Pazartesi
Okuma Süresi:3 dakika|saat:11:06
AA

Mersin’in Anamur ilçesinde, Rüştü Kazım Yücelen Ortaokulu’nun bahçesinde yaşanan silahlı saldırı, Türkiye’yi yasa boğdu. 12 yaşındaki 7. sınıf öğrencisi M.K., okul müdürü Ender Kara’yı (39) tüfekle vurarak ağır yaralanmasına neden oldu. Saldırı anı, okul güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı.
Dehşetin Ardındaki İddia: Elektrikli Bisiklet Uyarısı
Olayın, geçtiğimiz hafta yaşanan bir disiplin olayının ardından gerçekleştiği iddia ediliyor. Edinilen bilgilere göre, Okul Müdürü Ender Kara, okula yasak olmasına rağmen elektrikli bisikletle gelen öğrenci M.K.’yi uyarmıştı. Bu uyarının üzerinden bir hafta geçtikten sonra, 22 Aralık Pazartesi sabahı, M.K. evden aldığı tüfekle okula geldi ve bahçede öğrencileri karşılayan Müdür Kara’ya yakın mesafeden ateş açtı.
Müdür Kara’nın Zorlu Yaşam Mücadelesi
Silah sesleri üzerine bölgeye sevk edilen 112 Acil Sağlık ekipleri, ağır yaralı halde buldukları Ender Kara’ya ilk müdahaleyi yaparak Anamur Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. Durumunun kritik olması nedeniyle Kara, buradan Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edildi. Yapılan açıklamalara göre, Okul Müdürü Ender Kara’nın hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
Gözaltılar ve Soruşturma
Olayın hemen ardından harekete geçen jandarma ekipleri, saldırgan öğrenci M.K.’yi okulda gözaltına aldı. Soruşturma kapsamında, olayda kullanılan ve M.K.’nin babası Y.K.’ye (55) ait olduğu belirlenen tüfeğe el konuldu. İhmali nedeniyle soruşturma kapsamına alınan baba Y.K. de gözaltına alınarak ifadesi alınmak üzere jandarma komutanlığına götürüldü.
Olay yerine gelen Anamur Kaymakamı Kemal Duru ve Cumhuriyet Başsavcısı Tanju Çatlı, hastanede Müdür Kara’nın sağlık durumu hakkında bilgi aldı.
Okulda Eğitime Ara Verildi
Yaşanan şok olayın ardından, Rüştü Kazım Yücelen Ortaokulu’nda eğitime bir gün süreyle ara verildiği açıklandı. Öğrenciler ve veliler üzerinde derin bir travma etkisi yaratan olayla ilgili jandarmanın soruşturması titizlikle sürdürülüyor.
Olayın Kritik Bilgileri
Aşağıda, bu dehşet verici olayın öne çıkan detaylarını bir arada bulabilirsiniz.
Olay Yeri: Mersin, Anamur, Çarıklar Mahallesi – Rüştü Kazım Yücelen Ortaokulu Bahçesi
Zaman:22 Aralık 2025 Pazartesi, sabah saatleri
Saldırgan:M.K. (12) – 7. sınıf öğrencisi
Mağdur:Ender Kara (39) – Okul Müdürü
Silah:Pompalı tüfek (Babası Y.K.’ye ait)
Müdürün Durumu:Ağır yaralı, hayati tehlikesi devam ediyor
Gözaltı:Öğrenci M.K. ve babası Y.K.
İddia Edilen Motif:Müdürün, öğrenciyi okula elektrikli bisikletle geldiği için uyarması
Eğitim:Okulda 1 günlük eğitime ara verildi
Topluma Yansıyan Derin Sorular
Bu vahim olay, toplumda pek çok soruyu ve endişeyi de beraberinde getirdi. Henüz 12 yaşındaki bir çocuğun bu denli ölümcül bir silaha nasıl ulaşabildiği, en temel sorulardan biri olarak öne çıkıyor. Ateşli silahların muhafazası konusundaki yasal sorumluluklar ve olası ihmaller, soruşturmanın önemli bir ayağını oluşturuyor.
Diğer yandan, bir eğitim kurumunda, basit bir disiplin uyarısının bu denli şiddet içeren bir tepkiye dönüşmesi, okullardaki psiko-sosyal destek mekanizmalarını, öfke kontrolü ve şiddet eğilimlerinin erken tespiti gibi konuları bir kez daha gündeme taşıdı. Eğitimcilerin görev başındaki can güvenliği de meslek örgütleri ve kamuoyu tarafından yeniden tartışmaya açıldı.
Yetkililer, soruşturmanın tüm boyutlarıyla sürdüğünü ve gelişmelerin kamuoyuyla paylaşılacağını bildirdi.
Gündem
Sarıkamış Faciası’nın 111. Yılı: Tarihin En Acılı Sayfalarından Birinde Yaşananlar ve Şehit Sayısı Tartışmaları
Sarıkamış Faciası’nın 111. Yılı: Tarihin En Acılı Sayfalarından Birinde Yaşananlar ve Şehit Sayısı Tartışmaları

Tarih: 22 Aralık 2025
Okuma Süresi:5 dakika| Saat: 04:30
Bugün, Birinci Dünya Savaşı’nın en acıklı sayfalarından biri olan Sarıkamış Harekatı’nın ve on binlerce şehidin anısının 111. yılı. 1914 yılının 22 Aralık’ında başlayan ve ağır kış şartlarında gerçekleşen bu harekatta yaşananlar, kuşaktan kuşağa aktarılan bir hüzün ve tartışma konusu olmaya devam ediyor. Geleneksel anlatıda, 90 bin askerin tek kurşun atmadan donarak şehit olduğu ifade edilse de, son yıllarda bu rakamın doğruluğu tarihçiler ve araştırmacılar tarafından yoğun bir şekilde sorgulanıyor.

Harekatın Arka Planı ve “Kaçınılmaz” Savunma
1914 yılının Aralık ayında, Harbiye Nazırı ve Başkomutan Vekili Enver Paşa, doğuda Rus ilerleyişini durdurmak ve 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda kaybedilen toprakları, özellikle Kars’ı geri almak için bir harekât planladı. Plan, Rusları sürpriz bir karşı taarruzla mağlup etmeye dayanıyordu.
Enver Paşa’nın torunu Osman Mayatepek’e göre, bu harekat tamamen bir “vatan müdafaası” idi ve kaçınılmazdı. Mayatepek, 3. Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa’nın, Kasım 1914’te Köprüköy ve Azap muharebelerinde Rusları yenmesine rağmen onları takip etmek yerine orduyu geri çekmesinin büyük bir hata olduğunu iddia ediyor. Ona göre, bu takip gerçekleşseydi Sarıkamış Harekatı’na gerek kalmayacaktı.

Plan ve Trajik Sonuç: Allahuekber Dağları’nda Donuş
Plan, üç kolordu halindeki 3. Ordu’nun, Allahuekber Dağları’nı aşarak Rus kuvvetlerini Sarıkamış’ta kuşatması üzerine kuruluydu. Ancak, ağır kış şartları, lojistik yetersizlikler ve bazı komutanların verilen emirlere uymaması planın altını oydu.
Askerlerin çoğu yazlık üniformalıydı ve sıcaklık yer yer -30 dereceye kadar düşüyordu. Hafız Hakkı Paşa komutasındaki 10. Kolordu, verilen emirlerin aksine farklı bir istikamete yöneldi ve ağır tipiye yakalanarak büyük zayiata uğradı. Yarbay Köprülülü Şerif İlden, “Sarıkamış” adlı kitabında o anları, “Yol kenarında karların içinde çömelmiş bir asker… dişleriyle kemiriyordu. zavallı çıldırmıştı” sözleriyle tasvir ediyor.
Şehit Sayısı: 90 Bin, 78 Bin, 23 Bin mi?
Sarıkamış denilince akla gelen ilk ve en tartışmalı rakam “90 bin şehit” ifadesidir. Ancak, bu konuda farklı kaynaklar birbirinden oldukça farklı rakamlar vermektedir:
· Geleneksel ve Yaygın Anlatı: Pek çok kaynak, 60 bini donarak olmak üzere toplam 78 bin şehit verildiğini belirtir.
· Resmi Tarih ve Revizyonist Görüş: Enver Paşa’nın torunu Osman Mayatepek, 90 bin rakamının bir “yalan” olduğunu iddia eder. Ona göre bu rakam, 9. Kolordu Kurmay Başkanı Şerif Bey’in 1922’de yayınladığı hatıratında ortaya attığı ve daha sonra siyasi malzeme haline gelen bir uydurmadır. Tarihçi Murat Bardakçı da, “75 bin kişilik bir ordunun 90 bin şehit vermesinin matematiksel olarak imkansız olduğunu” vurgular.
· Alternatif Rakamlar: Bazı tarihçiler ve araştırmacılar, Rus kayıtlarına da dayanarak şehit sayısının 23 bin civarında olduğunu, toplam zayiatın (yaralı, esir, kayıp) ise en fazla 60 bin olabileceğini öne sürmektedir. Hürriyet yazarı Murat Bardakçı, ordunun mevcudunun 75 bin civarında olduğunu belirterek 90 bin şehit iddiasını sorgulamaktadır.
Olayın Farklı Kaynaklara Göre Özeti:
Görüş / Kaynak
Şehit Sayısı
Ana Vurgu
Kars İl Milli Eğitim Müdürlüğü
78 bin(60 bini donarak)
Yaşanan trajedinin boyutu ve vatan savunması
Enver Paşa’nın Torunu (Osman Mayatepek)
90 bin bir yalandır;çok daha az
Harekatın bir vatan müdafaası olduğu ve komuta hataları
Tarihçi Murat Bardakçı (Hürriyet)
90 bin matematiksel olarak imkansız
Rakamın abartılı olduğu ve harekatın iyi planlandığı
Düşünce Mektebi / Yeni Şafak Yazarı
~16 bin şehit
90 bin ifadesinin bir kara propaganda aracı olduğu
Sansür ve Sonrası: Gerçekler Yıllar Sonra Ortaya Çıktı
Harekatın başarısızlığı sonrası Enver Paşa, tarihi bir sansür uygulayarak basında konuyla ilgili hiçbir haber çıkmasına izin vermedi. Türk kamuoyu, yaşanan dramı ancak harekâta katılan Kurmay Yarbay Köprülülü Şerif (İlden)’in anılarının 1922’de Akşam Gazetesi’nde tefrika edilip “Sarıkamış” adıyla kitap olmasıyla öğrenebildi.
Günümüzde Anma ve Tarihsel Miras
Her yıl Aralık ayının son haftasında, Sarıkamış Şehitleri için anma törenleri düzenlenmektedir. Bu törenler, tarihimizin bu acı olayını hatırlamak ve kahramanlıkları saygıyla yâd etmek için bir fırsat sunar.
Sarıkamış, sadece sayılarla ifade edilemeyecek derin bir insanlık trajedisidir. Rakamlar ne olursa olsun, vatan için en zor koşullarda canlarını feda eden her bir askerin hatırası, milli hafızamızda önemli bir yer tutmaya devam edecektir.
-
Gündem1 hafta önceParis, “güvenlik gerekçeleriyle” yılbaşı kutlamalarını iptal ETTİ.
-
Ekonomi1 hafta önceBankaların Mevduat Faiz Oranları Güncellendi: 1 Milyon Liraya Aylık 29.140 TL Kazanç Fırsatı
-
Gündem6 gün önceBursa’da eğlence mekanı önünde silahlı kavga: Polis memurunun başından vurduğu Berk Keleş hayatını kaybetti
-
Gündem1 gün önceÇifte Cinayet Sonrası Çorbacıya Gitti: Ahmet Sarı’nın İfadesi Kan Dondurdu
-
Son Dakika1 hafta önceBrown Üniversitesi’nde Silahlı Saldırı Paniği: Öğrenciler Kilit Altında
-
Spor1 hafta önceAhmet Çakar serbest bırakıldı: MASAK raporunda ortaya çıkan hesap hareketleri şok etti!
-
Ekonomi1 hafta önceAnkara’da Toplu Ulaşıma Yüzde 35 Zam: Tam Bilet 35 TL Oldu
-
Ekonomi7 gün öncePrim borçlarında kritik 15 gün: Yılbaşından önce borçlanma yapmayanlar yüzde 45 zamla karşılaşacak
