Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

AK Parti’den Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesine yönelik hakaretlere tepki

Yayımlandı

üzerinde

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Saraçhane’deki gösteri sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, merhum annesine ve ailesine yapılan hakaretlere tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, şunları kaydetti:

“Sokaklarda Sayın Cumhurbaşkanımıza, merhum annesine ve ailesine yönelik zehirli dil kullananları lanetliyorum. Bu hadsiz ve edepsiz dil, milletimizin ortak değerlerine, demokrasiye ve hukuk devletine zerre kadar inanmayanlara yakışır. Bu aşağılık dile zemin hazırlayanlar, toplumsal gerilim oluşturmayı hedefleyenler, utanç verici suçlarını gizleme çabası içinde olanlardır.”

ÖMER ÇELİK: KARŞILIKSIZ KALMAYACAKTIR

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik ise, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a merhum annesine ve ailesine yapılan hakaretlere tepki göstererek, şunları kaydetti:

“İstanbul’daki gösterilerde Sayın Cumhurbaşkanımıza, rahmetli annesine ve ailesine yönelik hakaret içeren sözler sarf edenleri lanetliyoruz. Bu haysiyet yoksunlarının davranışı karşılıksız kalmayacaktır. Bu ahlaksızları teşvik edenler de bu ahlaksız provokatörlüğün altında kalacaklardır. Günlerdir zehirli bir dil kullanarak saldırganlığa zemin hazırlayanlar alınlarına bu ahlaksız provokasyonun etiketini yapıştırmışlardır. Net şekilde ifade ediyoruz; bu saldırgan ahlaksızlığı yapanlar ve teşvik edenler karşılarında bizi ve millet iradesini en kararlı ve tavizsiz şekilde bulacaktır.”

BAKAN TUNÇ: VANDALLIK ASLA KABUL EDİLEMEZ

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise Saraçhane’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve merhume annesine yönelik ağza alınmayacak hakaretlerde bulunulmasını, alçakça sözler sarf edilmesini lanetlediğini aktardı.

“Milletimizin tahammül sınırlarını aşan bu vandallık, asla kabul edilemez. Ortak değerlerimizi hedef alan çirkin saldırılar, hukuk önünde karşılığını mutlaka bulacaktır.” ifadelerini kullanan Tunç, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının temel bir hak olduğunu ancak devam eden adli soruşturmaları hedef alarak sokakları terörize etmenin, kamu düzenini bozmaya dönük şiddet eylemlerinde bulunmanın suç teşkil ettiğini vurguladı.

Bakan Tunç, “Ana muhalefet partisinin genel başkanı, günlerdir yalan ve iftiralar üretmekte, devam eden soruşturmalar üzerinden bağımsız ve tarafsız Türk yargısına hayasızca saldırmakta, kamu düzenini bozma pahasına güvenlik güçlerimizi, polisimizi kalabalık gruplara hedef göstererek çok tehlikeli bir provokasyona girişmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.

“HAKİM VE SAVCILARI KİMSE BASKI VE TEHDİTLE KORKUTAMAZ”

İbadet yerleri başta olmak üzere ortak milli ve manevi değerlere yönelik çirkin eylemlerin sorumlusunun da bu saldırgan ve provokatif dil olduğunu aktaran Tunç, şöyle devam etti:

“Ana muhalefet partisi genel başkanı, kullandığı bu zehirli dilden bir an önce vazgeçmelidir. Hukuk devletinde, suç işlendiğine dair bir iddia varsa, savunmanın yapılacağı yer sokaklar değil yargı makamlarıdır. Suç işlendiğine dair bir delil varsa, bununla ilgili gerekli soruşturma yetkili yargı makamlarınca yapılır. Millet adına yargı görevini yapan hakimler ve savcıları hiç kimse baskı ve tehditle korkutamaz, sindiremez. Devam eden soruşturmalar üzerinden dezenformasyon yapmaktan, kamuoyunu yanıltmaya yönelik söylemlerde bulunmaktan herkes uzak durmalıdır. Suç teşkil eden eylemlerin hesabının, millet adına karar veren tarafsız ve bağımsız yargı tarafından sorulacağından hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır.”

HAKAN FİDAN: REZİLLİĞİN HESABI HUKUK ÖNÜNDE MUHAKKAK SORULACAK

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İstanbul Saraçhane’deki gösteri sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, merhum annesine ve ailesine yapılan hakaretlere tepki gösterdi.

Fidan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Saraçhane’de Sayın Cumhurbaşkanımıza ve rahmetli annesine yönelik yapılan edepsiz saldırı sadece bir ahlak çöküntüsünün işareti değil, aynı zamanda toplumsal huzuru hedef alan kirli bir zihnin ürünüdür.” ifadelerini kullandı.

Söz konusu hareketlere tepki gösteren Fidan, “Sokakları karıştırmaya çalışanların ve nefret dilini destekleyenlerin akıbeti, milletimizin feraseti karşısında eriyip gitmek olacak ve bu rezilliğin hesabı hukuk önünde muhakkak sorulacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

KABİNE ÜYELERİNDEN TEPKİ

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum sosyal medya üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, merhum annesine ve ailesine yapılan hakaretlere tepki gösterdi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, “Saraçhane’de bu akşam gerçekleşen gösteri sonrası Sayın Cumhurbaşkanımıza, rahmetli annesine ve ailesine yönelik ahlaksız hakaretleri şiddetle kınıyorum. Bu edepsizlik ne ifade özgürlüğüdür, ne de demokratik bir hak arayışıdır. Mesele asla ‘barışçıl gösteri’ değil, doğrudan bir nefret ve kin provokasyonudur. Milletin iradesine, değerlerine ve ailesine uzanan bu alçak dili asla kabul etmiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ise yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:

“İstanbul’da yaşanan gösterilerde ahlak yoksunu provokatör bir grubun Sayın Cumhurbaşkanımıza, merhum annesine ve ailesine yönelik hakaretlerini en şiddetli şekilde kınıyorum. Hakaret asla ama asla bir hak, özgürlük değildir. Sadece yakıp yıkmayı bilen marjinal grupların polisimize, kamu malına, milletimizin değerlerine sürdürdüğü saldırıları yok sayamayız. Kin ve düşmanlıktan beslenen, gençlerimizi kışkırtan, şiddeti öven ve destekleyen kesimlere sesleniyoruz; artık yeter! Sayın Cumhurbaşkanımıza, kıymetli ailesine, güvenlik güçlerimize, milletimize karşı yaptığınız bu seviyesizlikleri asla kabul etmiyoruz.”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum da “Saraçhane’de Sayın Cumhurbaşkanımız ve Tenzile annemize ağza alınmayacak küfür edenleri lanetliyorum. Bu alçaklığın elbet bir bedeli olacaktır. Bu alçaklığı teşvik edenler de bunun altında kalacaktır.” ifadelerini kullandı.

Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy ise “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, kıymetli ailesine ve merhume validesine yönelik yapılan seviyesiz ve hadsiz saldırıyı nefretle kınıyorum. Bu ahlaksızlık yalnızca Cumhurbaşkanımıza değil, milletimizin ortak değerlerine, aile kavramına ve vicdanına yöneltilmiş açık bir saygısızlıktır. Bu çirkin dili meşrulaştırmaya çalışanlar, gençleri öne sürüp perde arkasından provokasyon yürütenler hukuk önünde mutlaka hesap verecektir.” ifadelerini kullandı.

İLETİŞİM BAŞKANI ALTUN: BU KEPAZELİKLERE SON VERİN

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Gençleri kışkırtıp yarın utanacakları bu rezillikleri onlara yaşatmayın. Şiddeti, ahlaksızlığı, densizliği teşvik etmeyin. Bu kepazeliklere bir son verin” dedi.

İletişim Başkanı Altun sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımında, “İstanbul’daki protesto gösterilerinde bir kısım kendini bilmez ahlaksızın Sayın Cumhurbaşkanımıza, ahirete irtihal etmiş rahmetli annesine ve ailesine yönelik sarf ettiği hakaretleri şiddetle kınıyorum. Hiçbir izahati olmayan bu aşağılık hakaretlerin hesabı mutlaka sorulacaktır. Ağızlarından pislik saçan bu şeref yoksunlarını bu hakaretlere teşvik edenlerin de kimler olduğunu ve neye hizmet ettiklerini gayet iyi biliyoruz” ifadelerini kullandı.

Gençlerin kışkırtmamalarını söyleyen Altun, “Ahlaki sınır tanımayan bir grup densizin arkasına saklanıp Türk Milletinin kutsallarına, Türk Milletinin iradesiyle seçilmiş ve ülkemiz için gece gündüz çalışan Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik bu hakaretleri ettiren o korkak şahıs ve grupları uyarıyoruz, milletin sabrıyla oynamayın. Gençleri kışkırtıp yarın utanacakları bu rezillikleri onlara yaşatmayın. Şiddeti, ahlaksızlığı, densizliği teşvik etmeyin. Bu kepazeliklere bir son verin” dedi.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

“Bermuda’nın En Büyük Gizemi Şeytan Üçgeni Değilmiş! Okyanusun Dibinde 20 Km’lik ‘Canavar’ Yatıyor”

Yayımlandı

üzerinde

“Bermuda’nın En Büyük Gizemi Şeytan Üçgeni Değilmiş! Okyanusun Dibinde 20 Km’lik ‘Canavar’ Yatıyor”

Tarih ve Saat: 16 Aralık 2025, 01:30
Tahmini Okuma Süresi:4 dakika

Atlantik’in derinliklerinde, bilim insanları “dünyadaki hiçbir şeye benzemeyen” devasa bir yapı keşfetti. 30 milyon yıldır sırrını koruyan bu oluşum, Bermuda Adaları’nın neden batmadığını açıklayabilir.

Atlantik Okyanusu’nun mavi suları, onlarca yıldır Bermuda Şeytan Üçgeni efsaneleriyle anılıyordu. Ancak yeni bir bilimsel keşif, bölgenin su altında kalan çok daha büyük bir gizemini ortaya çıkardı. Bilim insanları, Bermuda’nın okyanus tabanının altında, 20 kilometre kalınlığında ve dünyada benzeri görülmemiş dev bir kaya katmanı tespit etti.

Bu olağanüstü keşif, Geophysical Research Letters dergisinde yayımlandı. Araştırmacılar, 31 milyon yıldır aktif olmayan volkanik bir bölge olan Bermuda’nın, nasıl olup da okyanus yüzeyinin yaklaşık 500 metre üzerinde yükselen bir çıkıntı (swell) üzerinde dengede durduğunu nihayet açıklayabileceklerini düşünüyor.

Jeolojik Bir Anomali: Bermuda Neden Batmıyor?

Normalde, bir volkanik ada zinciri, mantodan yükselen sıcak bir “hotspot” (sıcak nokta) üzerinde oluşur. Tektonik plaka hareket ettikçe, volkan aktivitesi durur ve ada, soğuyan kabuğun ağırlaşmasıyla zamanla sönüp batar. Hawaii takımadaları bu sürecin klasik bir örneğidir.

Ancak Bermuda bu kuralı bozuyor. Son volkanik patlamasından onlarca milyon yıl sonra bile ada, Atlantik tabanından 1.640 fit (500 metre) yüksekte durmaya devam ediyor. Bu durum, bilim dünyasında uzun süredir bir gizem olarak kabul ediliyordu.

Carnegie Bilim Enstitüsü’nden sismolog William Frazer ve Yale Üniversitesi’nden Jeffrey Park liderliğindeki ekip, bu gizemi çözmek için yerkabuğunun derinliklerine baktı.

Deprem Dalgaları İle Görüntüleme

Araştırmacılar, Bermuda’daki bir sismik istasyondan toplanan verileri analiz etti. Bu istasyon, dünyanın dört bir yanında meydana gelen 396 büyük depremin titreşimlerini kaydetmişti. Bilim insanları, bu depremlerden yayılan ve Dünya’nın iç katmanlarından geçerek gelen sismik dalgaları inceledi. Dalgaların farklı kaya türlerinden geçerken değişen hızları ve yönleri, adanın altındaki 50 kilometrelik bir derinliğe kadar detaylı bir görüntü oluşturmalarını sağladı.

Dev Katmanın Keşfi

Elde edilen görüntü, beklenmedik bir yapıyı ortaya çıkardı. Okyanusal kabuğun altında, normalde üst manto kayalarının başlaması gereken sınırda, 12.4 mil (20 kilometre) kalınlığında devasa bir kaya katmanı tespit edildi. Frazer, “Bermuda’da, kabuğun altında, Bermuda’nın üzerinde oturduğu tektonik plakanın içinde yerleşmiş bu başka bir katman var” diyerek keşfin sıra dışılığını vurguladı.

Bu katman, çevresindeki manto kayalarından daha az yoğun. Bu hafiflik, tıpkı suyun üzerinde yüzen bir sal gibi, Bermuda’nın bulunduğu okyanus kabuğu bölümünü yukarı doğru itiyor olabilir.

“Dünyada Başka Örneği Yok”

Keşfedilen katmanın kalınlığı, dünyanın başka hiçbir yerinde gözlemlenmemiş düzeyde. Peki bu dev yapı nasıl oluştu? Araştırmacılar birkaç olasılık üzerinde duruyor:

· Magmanın Yer Altında Katılaşması: Bermuda aktif bir volkanik bölgeyken, yüzeye ulaşamayan magma, kabuğun hemen altında birikerek zamanla devasa bir “plüton” (katılaşmış magma kütlesi) oluşturmuş olabilir.
· Hafif Malzeme Birikimi: Derinlerden yükselen ve uçucu elementlerce zengin eriyikler, üst mantoyu değiştirerek geride daha hafif bir artık malzeme bırakmış olabilir.
· Süperkıta Kalıntısı: Araştırmaya dahil olmayan, Smith Koleji’nden jeolog Sarah Mazza, bu benzersizliğin nedeninin, Bermuda’nın eski süperkıta Pangea’nın kalbi üzerinde yer alması olabileceğini söylüyor. Mazza, “Pangea’nın oluşumu sırasında mantonun derinliklerine itilen karbonca zengin malzeme, Bermuda’nın volkanik kayalarının kaynağı olabilir” diye ekliyor. Bu, Pasifik’teki volkanik adalardan farklı bir köken anlamına geliyor.

Efsane ile Bilim: Şeytan Üçgeni Gerçeği

Bu çığır açıcı jeolojik keşif, Bermuda Şeytan Üçgeni olarak bilinen ve gemilerle uçakların gizemli şekilde kaybolduğu iddia edilen popüler efsaneden tamamen ayrı ve bilimsel bir konu. Ancak her ikisi de bölgenin gizemli atmosferini besliyor.

TÜBİTAK Bilim Genç sitesinin de aktardığı gibi, Bermuda Üçgeni’ndeki kayıp iddiaları genellikle doğal nedenlerle açıklanabiliyor:

· Ani ve Şiddetli Hava Koşulları: Bölge, hızla gelişen tropik fırtınalara ve Körfez Akıntısı’nın neden olduğu sert denizlere sahne olabiliyor.
· İnsan Hatası ve Teknik Sorunlar: En ünlü kayıp vakalarından biri olan 1945’teki Flight 19, eğitim uçuşundaki beş ABD donanma uçağının pusula arızaları ve yakıtlarının bitmesi sonucu kaybolmasıydı.
· Yoğun Trafik: Bölge, dünyanın en işlek deniz ve hava güzergahlarından birinde yer alıyor. İstatistiksel olarak, bu kadar çok geminin ve uçağın geçtiği bir bölgede kaza sayısının nispeten yüksek olması beklenen bir durum. Lloyd’s of London gibi sigorta şirketleri bile bölge için ekstra bir risk primi uygulamıyor.

Araştırmacı Larry Kusche’nin 1975’te yayımladığı “Bermuda Üçgeni Gizemi: Çözüldü” adlı kitabı, birçok kayıp hikayesinin abartıldığını, yanlış rapor edildiğini veya basitçe insan hatasına bağlı olduğunu belgeleriyle ortaya koymuştu.

Bilim Işığında Yeni Bir Sayfa

Bermuda’nın altındaki dev yapının keşfi, bilim için heyecan verici bir gelişme. Frazer, şimdi benzer katmanların dünyanın başka yerlerinde olup olmadığını araştırmayı planlıyor. Bu keşif, sadece bir adanın jeolojik tarihini aydınlatmakla kalmıyor, aynı zamanda Dünya’nın iç dinamiklerini, tektonik plaka davranışlarını ve süperkıta döngülerinin gezegenimizin derinliklerini nasıl şekillendirdiğini anlamamıza yardımcı oluyor.

Bermuda suları, efsanelerin aksine, bilimin çözmeye çalıştığı muazzam ve karmaşık doğal olaylara ev sahipliği yapıyor. Suyun üstündeki “şeytan üçgeni” efsanesi çürütülmüş olsa da, suyun altındaki bu 20 kilometrelik dev yapı, Dünya’mızın ne kadar şaşırtıcı olabileceğinin yeni ve somut bir kanıtı.

Okumaya Devam Et

Gündem

Fas’ta Sel ve Fırtına Felaketi: Çok Sayıda Can Kaybı ve Geniş Çaplı Hasar

Yayımlandı

üzerinde

Fas’ta Sel ve Fırtına Felaketi: Çok Sayıda Can Kaybı ve Geniş Çaplı Hasar

Tarih: 16 Aralık 2025 | Okuma Süresi: 4 dakika – 00:30

Fas’ta etkili olan şiddetli fırtına ve sel, ülkenin batı kıyısından iç ve dağlık kesimlerine kadar hayatı felç etti. Resmi kaynaklara göre hayatını kaybedenlerin sayısı 21’e yükselirken, bazı haber kaynakları ülke genelindeki toplam can kaybının daha yüksek olabileceğini bildiriyor.

Fas, son yılların en şiddetli doğa olaylarından biriyle karşı karşıya. Atlas Okyanusu kıyısından başlayarak ülkenin iç kesimlerine kadar yayılan şiddetli fırtına, sel ve kar yağışı, can kayıplarına, geniş çaplı maddi hasara ve ulaşımın durma noktasına gelmesine yol açtı.

 Afetin Merkez Üssü: Asfi Kenti

Felaketin en ağır vurduğu yer, Atlas Okyanusu kıyısındaki Asfi kenti oldu. Kentte etkili olan sel ve şiddetli fırtına nedeniyle can kaybı yaşandı. Yerel yetkililerin açıklamalarına göre, Asfi’nin tarihi şehir bölgesinde yaklaşık 70 konut ve iş yeri sel suları altında kaldı. Sel sularının gücü, yaklaşık 10 aracı da akıntıya sürükledi. Kent genelinde birçok ana yol ve güzergah ulaşıma kapanırken, arama-kurtarma ekipleri olası kayıpları bulmak için çalışmalarını sürdürüyor.

 Ülke Geneline Yayılan Yıkım ve Etkiler

Asfi ile sınırlı kalmayan olumsuz hava koşulları, Fas’ın farklı bölgelerinde de ciddi sonuçlar doğurdu. Ülke genelindeki etkiler şu şekilde özetlenebilir:

· Kıyı Bölgeleri: Atlas Okyanusu kıyısındaki şehirlerde şiddetli sel ve su baskınları yaşandı. Tanca, Tetuan ve Martil gibi kuzey şehirlerinde cadde ve sokaklar suyla doldu, çok sayıda evin içine su girdi.
· İç ve Yüksek Kesimler: Bu bölgelerde etkili olan yoğun kar yağışı, ulaşımı büyük ölçüde aksattı. Büyük Atlas Dağları’nın yüksek kesimlerinde kar kalınlığının yer yer 40-50 santimetreye ulaştığı bildirildi. Tinghir, Midelt gibi bölgelerde birçok yol trafiğe kapanırken, bazı kırsal yerleşim yerlerinin dış dünyayla bağlantısı kesildi.
· Ulaşım ve Deniz Trafiği: Cebelitarık Boğazı’nda etkili olan “Emilia” fırtınası, İspanya’nın Tarifa Limanı ile Fas’ın Tanca Şehir Limanı arasındaki tüm feribot seferlerinin durdurulmasına neden oldu.

 Kurtarma Çalışmaları ve Yardımlar

Felaketin hemen ardından harekete geçen yerel makamlar ve Fas Kraliyet Jandarması ekipleri, kurtarma çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Merzuga çevresinde sel sularına kapılan bir araçtaki iki İspanyol turist, bu ekipler tarafından kurtarılarak güvenli bir bölgeye ulaştırıldı.

Hasar gören bölgelerde, evsiz kalan aileler için geçici barınma merkezleri oluşturulduğu, bu kişilere gıda ve temel ihtiyaç malzemeleri dağıtımına başlandığı açıklandı. Yetkililer, hasar tespit çalışmalarının devam ettiğini ve sürecin tamamlanmasının ardından mağdur vatandaşlara daha kapsamlı destek sağlanacağını bildirdi.

 Soğuk Havanın Yol Açtığı Can Kayıpları

Sel ve fırtınanın yanı sıra, ülkenin doğusunda etkili olan aşırı soğuk hava da can aldı. Cezayir sınırına yakın Cerada iline bağlı Tuisit bölgesinde, bir hafta içinde Sahra Altı Afrika ülkelerinden gelen toplam 9 düzensiz göçmenin, aşırı soğuk ve bitkinlik nedeniyle hayatını kaybettiği bildirildi.

Fas, iklim değişikliğinin yol açtığı aşırı ve öngörülmesi zor hava olaylarıyla mücadelesine devam ediyor. Yaşamını yitirenlerin yakınlarına başsağlığı diliyor, yaralılara acil şifalar temenni ediyoruz.

Okumaya Devam Et

Gündem

Şehzadeler’in genç başkanı Gülşah Durbay, gözyaşlarıyla son yolculuğuna uğurlandı

Yayımlandı

üzerinde

Şehzadeler’in genç başkanı Gülşah Durbay, gözyaşlarıyla son yolculuğuna uğurlandı

Haber Tarihi: 15 Aralık 2025, 13:49 • Okuma Süresi: 4 dakika

Manisa’nın Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, uzun süredir mücadele ettiği kolon kanseri nedeniyle tedavi gördüğü hastanede 37 yaşında hayatını kaybetti. Durbay için görev yaptığı belediye binası önünde düzenlenen törende, CHP Genel Başkanı Özgür Özel de dahil olmak üzere yüzlerce kişi gözyaşlarına boğuldu.

Törende duygu dolu anlar

Durbay’ın Türk bayrağına sarılı tabutu, belediye binası önüne alkışlar eşliğinde getirildi. Törene, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa Valisi Vahdettin Özkan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, CHP’li milletvekilleri, belediye başkanları, Durbay’ın ailesi ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Özgür Özel’in acı sözleri

Törende konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, duygularını şu sözlerle ifade etti:

· “Hepimiz için yine çok zor bir gün. Gerçekten hayata, siyasete atılırken her şeyi göze alıyorsunuz da bu kadarını göze almıyorsunuz. Daha 6 ay önce hep birlikte kardeşim Ferdi Zeyrek’i Gülşah’ın da gözyaşlarıyla yolcu ettik”.
· Özel, Durbay’ın en son sözlerinin “Çok acıklı bir hikaye yazdık” olduğunu belirterek, “Bu hikaye yazma lafı bitmedi. Böyle bitti” dedi.
· Durbay’ın siyasi mücadelesine de değinen Özel, “Yüzde 6 oy aldığımız şehirde yüzde 60 oy aldık. İnsanlar iki oy verdi; birini Gülşah’a, birini Ferdi’ye verdi” ifadelerini kullandı.

“Kardeşim” diye seslendi: “İyi ki geçtin bu memleketten”

Durbay’ın yakın arkadaşı Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli, aile adına yaptığı konuşmada gözyaşlarına hakim olamadı. Denizli, “Gülüm” diye seslendiği Durbay için, “Senin kardeşin olmak benim için bir ayrıcalıktı. Asla unutulmayacaksın, iyi ki geçtin bu memleketten, iyi ki ışık saçtın hayatlarımıza” dedi.

Gülşah Durbay’ın sağlık mücadelesi ve siyasi kariyeri

· Sağlık Durumu: Gülşah Durbay, bir süredir kolon kanseri tedavisi görüyordu. 1 Aralık’ta rutin tedavisi için Manisa Şehir Hastanesi’ne gelen Durbay’ın kan değerlerindeki değişiklik nedeniyle yoğun bakıma alındığı açıklandı. Takip eden günlerde çoklu organ yetmezliği gelişen Durbay, solunum cihazına bağlandı ve 14 Aralık akşamı saat 20.00 sıralarında hayatını kaybetti.
· Siyasi Yaşamı: 37 yaşında hayata veda eden Durbay, 21 yaşından itibaren CHP saflarında aktif siyaset yapıyordu. Özgür Özel, onun için “Çok iyi bir CHP’li ailenin hepimizden çok daha iyi bir CHP’li evladı” ifadesini kullandı. Durbay, 2024 yerel seçimlerinde Şehzadeler Belediye Başkanı seçilmişti.

Hastalık sürecindeki tartışmalar

Gülşah Durbay’ın hastalık süreci, bazı medya organları ve sosyal medyada siyasi tartışmalara da konu olmuştu. Tedavisi devam ederken, kendisi ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında asılsız iddialar ortaya atıldı.

Durbay, Eylül 2024’te yaptığı bir açıklamada, teşhis ve tedavi sürecini ailesinin özel durumu nedeniyle geç açıkladığını belirterek, “Bana alçakça iftiralar atanlar yüzünden… ilk kemoterapimi alırken ailem bu haberler nedeniyle apar topar İstanbul’a kardeşimin yanına gidip durumu açıklamak zorunda kaldı” demiş ve bu iftiraları “asla unutmayacağını, affetmeyeceğini” ifade etmişti.

Vefatının ardından da, partisinden ihraç edilmiş bir ismin, ölümünü Özgür Özel ile ilişkilendiren iddialı bir sosyal medya paylaşımı tepki çekmişti.

Cenaze namazı ve defin işlemleri

Belediye önündeki törenin ardından, Gülşah Durbay’ın naaşı Cumhuriyet Meydanı’nda kılınacak cenaze namazı için Hatuniye Camisi’ne götürüldü. Durbay’ın son yolculuğuna, sevenleri ve Manisalılar tarafından uğurlanacağı belirtildi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar