Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Ekonomi

ABD’nin ekonomi doktrini değişiyor

Yayımlandı

üzerinde

2. Dünya Savaşı sonrasında ‘nin ekonomi doktrini diyebileceğimiz; şu anda liberal sistem olarak da kabul edilen kurallar vardı. ABD dünyadan mal alacak, dolar rezerv para olacak ve bu şekilde de ABD istemediği ülkeleri dışarda bırakıp kendi müttefikleriyle bir düzen kuracak.

Trump bunu değiştirmek istiyor.

ABD ekonomisinin temellerini oluşturan bazı faktörler var.

  • Serbest piyasa ve kapitalizm
  • Dolar hegamonyası
  • Serbest ticaret ve küreselleşme

Bu söz konusu maddeler Trump 2.0’da değişim sinyalleri veriyor.

Biden dönemi ile kıyasalayacak olursak belirgin değişimler öne çıkıyor

Trump, kurumsal vergi oranlarını düşük tutma ve bireysel vergilerde indirim politikalarını sürdürmeyi planlarken, Biden yönetimi yüksek gelirli bireyler ve şirketler için vergi artışları öngörmüştü.  
Biden, yenilenebilir enerji yatırımlarını teşvik ederken, Trump fosil yakıt üretimini artırmaya yönelik adımlar atıyor. Nitekim, ABD’nin petrol üretimi, Trump yönetimi altında tarihinin en yüksek seviyelerine ulaştı.
Biden, müttefiklerle iş birliğini güçlendirmeye çalışırken, Trump yönetimi daha korumacı ve tek taraflı ticaret politikaları benimsiyor.

Trump zaten 2017-2021 arasındaki ilk döneminde ABD’nin geleneksel doktrininiden belirgin sapmalar göstermişti. Serbest ticaret yerine korumacı ticaret politikaları, küresel ekonomiyle güçlü entegrasyon yerine “America First” yaklaşamı, devlet müdahelesinin artması gibi adımlar atmıştı.

2025 yılında tekrar seçilmesiyle birlikte bu adımların daha da agresifleştiğini görüyoruz.

Örnek verecek olursak;

Çin’den ithal edilen 500 milyar dolarlık ürüne ek vergiler geldi. Avrupa Birliği’ne yönelik birçok sektörü kapsayan yüzde 25 ek gümrük vergisi yolda. Öte yandan yine Kanada ve Meksika’ya da ithalat vergisi getirildi.

Diğer yandan Çin’in yapay zeka ve yarı iletken teknolojilere erişimi kısıtlandı.  Apple, Tesla, Microsoft gibi büyük şirketlere ABD’de üretim için teşvikler sağlandı. Çinli şirketlere yasaklar genişletildi. 

Özetle;

ABD’nin ekonomi doktrini, geleneksel serbest piyasa ve küreselleşme ekseninden, daha korumacı, daha milliyetçi bir çizgiye kaymış durumda.

Yukarıda bahsettiğimiz adımlar kısa vadede ABD’de bazı sektörlere pozitif yansısa da uzunda vadede küresel ticarette bölünmelere, finansal istikrarsızlığa yol açabilir.

Dolar hegamonyası?

Trump yönetimi güçlü bir dolar istemediğini her fırsatta vurguluyor. Fakat BRICS’in rezerv para hayaline bile sertçe karşı çıkıyor. Burada bir çelişki var. Ama doların egemenliği bir noktada zarar görebilir, nasıl mı?

ABD ekonomi doktrininde “Herkes bana mal satabilir.” tarzı bir felsefe vardı. Bu ülkeler ABD’ye dolarla mal satıyorlar. Fakat ülkeler aldıkları bu dolarla yeniden dönüp ABD tahvili alıyordu. Yani ABD için win-win tarzı bir durum.

Ek gümrük tarifelerle bu ülkeler karlılığı kaybettiği gerekçesiyle “Ben de ABD’ye mal satmam” derlerse, doların kullanım alanı da zayıflar. Bu da orta uzun vadede ABD tahvilinde düşüş getirebilir.

Çin öncülüğünde birçok merkez bankasının da altın alımını hızlandırması aslında bu yöndeki bir riske karşı adım olarak da yorumlanabilir.

Vergi indirimleri riskli

Trump ilk döneminde kurumsal vergi oranlarını yüzde 35’ten yüzde 21’e indirmişti. İkinci döneminde bu politikayı daha da ileri götürerek bireysel vergileri düşürmeye, işletmelere de daha fazla vergi indirimi sağlamaya başladı.

Ancak bu tür vergi indirimleri kamu harcamaları ile birleştiğinde devasa bütçe açıklarına yol açabilir. 2025 yılı itibarıyla ABD’de bütçe açığı 40 trilyon dolara ulaşmış durumda. Bu durum ABD ekonomisini uzun vadede sürdürülemez bir borç yüküyle karşı karşıya bırakabilir. Eğer faizler yüksek kalmaya devam ederse ABD hazine tahvillerine olan talep de azalabilir.

Bu da Trump’ın Fed’i hedef almasındaki başat sebeplerden bir tanesi aslında. Trump’ın Fed’e yönelik salvoları ve faiz indirim çağrıları doktrinde yer alan “serbest piyasa” maddesinde de değişim olacağının ispatı niteliğinde.

ABD’nin ekonomi doktrini, belki de son 50 yılın en büyük değişimlerden birine sahne oluyor. Peki bu değişim ABD’yi daha güçlü mü yapaca, yoksa küresel ekonomik dengeleri derinden mi sarsacak?

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ekonomi

Enflasyon Raporu sonrası memur ve emekli zammı netleşiyor: “Memur %19’a, SSK/BAĞ-KUR emeklisi %13’e yaklaşabilir”

Yayımlandı

üzerinde

Enflasyon Raporu sonrası memur ve emekli zammı netleşiyor: “Memur %19’a, SSK/BAĞ-KUR emeklisi %13’e yaklaşabilir”

07 Kasım 2025 — 16:30 (İstanbul) · Okuma süresi: 3 dk

Merkez Bankası’nın 7 Kasım 2025 tarihli Enflasyon Raporunda yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 31–33 aralığına (merkez değer yaklaşık %32) yükseltildi. Bu revize tahmin, memur ve emekli maaşlarının Ocak 2026 zammı beklentilerini değiştirdi: toplu sözleşme zammı ve enflasyon farkının birleşimi memurlar için toplam yaklaşık %19 seviyesini, SSK/BAĞ-KUR emeklileri içinse yaklaşık %13 civarını işaret ediyor.


Haberin püf noktası — kısa ve net

  • TCMB 2025 yıl sonu enflasyonunu %31–33 aralığında tahmin etti (merkez yaklaşık %32).

  • Toplu sözleşme kapsamında memurlara 2026 ilk 6 ayı için %11 zam öngörüldü; bunun üzerine yılın ikinci yarısı enflasyon farkı eklenecek. (Toplu sözleşme kararı Resmî Gazete’de yayımlandı.)

  • TCMB tahminleriyle piyasa hesaplamaları memurlar için enflasyon farkı ≈ %7,5 ve toplu sözleşmeyle birlikte toplam ≈ %19,3 (örnek hesap).

  • SSK/BAĞ-KUR emeklilerinin Ocak zammı (6 aylık TÜFE) TCMB tahminine göre yaklaşık %13,1 olarak hesaplanıyor; şu ana kadar garanti edilen 4 aylık artış ise %10,25 seviyesindeydi — kasım-aralık verileriyle oran kesinleşecek


Nasıl hesaplanıyor? (Kısa yöntem)

  1. Memurlar (ve memur emeklileri): Toplu sözleşme zammı (sözleşmede belirtilen sabit oran) + altı aylık enflasyonun toplu sözleşme oranını aşan kısmı (enflasyon farkı). Bu mekanizma Resmî Gazete düzenlemeleriyle yürürlükte.

  2. SSK / BAĞ-KUR emeklileri: Temmuz-Aralık dönemi TÜFE artışı ocak ayında maaşlara doğrudan yansır. Yıl sonu enflasyon tahmini yükselirse (ör. %32) bu artışın rakamsal beklentisi de yükselir.


Örnek hesap (TCMB %32 tahmini baz alındığında — kaynaklara dayalı, gösterim amaçlı)

  • Memur: Toplu sözleşme: %11 (2026 ilk 6 ay) + hesaplanan enflasyon farkı ≈ %7,56 → Toplam ≈ %19,39. (Hesaplamada TCMB’nin 2. yarı enflasyon beklentisi kullanıldı.)

  • SSK / BAĞ-KUR emekli: Temmuz-Aralık TÜFE artışı sonucunda ocak ayında yaklaşık %13,10 (TCMB %32 senaryosuna göre). Şu ana kadar açıklanan 4 aylık verilerle garanti olan artış %10,25 seviyesinde; kasım-aralık verileri orana son şeklini verecek.

Not: Hesaplamalar farklı haber kaynaklarında piyasa senaryolarına göre yapılmış örneklerdir. Net ve kesin oranlar, TÜİK’in Kasım ve Aralık TÜFE verileri yayımlandıktan sonra kesinleşece


Kim ne kadar kazanabilir? (Örnek tablo — yaklaşık)

  • En düşük memur (örnek kaynak bazlı hesap): ~50.503 TL → zam sonrası ~58.867 TL (örnek hesaplamalar haber kaynaklarında yer aldı).

  • En düşük emekli (SSK/BAĞ-KUR örneği): ~16.881 TL → %10,25 artışla ~18.611 TL; TCMB %32 senaryosunda oran daha yüksek (~%13 civarı).

(Bu rakamlar haber kaynaklarının örnek tablolarından türetilmiştir; kişiye özel net hesaplama için çalışılan dönemdeki TÜFE verileri ve maaş dilimi gereklidir.)


Ne değişirse tablo bozulur?

  • Kasım ve Aralık enflasyon verileri: TÜİK’in son iki ay verisi zam oranını doğrudan etkiler.

  • TCMB yeni revize: Merkez Bankası tahmini sabit kalmazsa, piyasa hesapları da değişir.


Son söz — neye dikkat etmeli?

  • Bugünkü açıklamalar hesaplama senaryolarıdır; kesin oran TÜİK’in Kasım-Aralık verileri ve Resmî Gazete/SGK duyurularıyla netleşecektir.

  • Kamu çalışanları toplu sözleşme haklarına ve enflasyon farkına bakmalı; emekliler ise Ocak zammını beklemeli. Resmi açıklamalar geldiğinde FatihDoganMedya olarak anında tabloyu güncelleyeceğiz.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

Motorine zam geldi — İşte 7 Kasım 2025 yeni fiyatlar

Yayımlandı

üzerinde

Motorine zam geldi — İşte 7 Kasım 2025 yeni fiyatlar

FatihDoganMedya • 07 Kasım 2025, 11:30 (TSİ) • Okuma süresi: 3 dakika

Bu gece yarısından itibaren pompaya yansıyan düzenlemeyle motorinin litre fiyatına ortalama 2,07–2,11 TL arasında zam yapıldı. Yeni tarife ile büyük şehirlerde motorin fiyatları artık 57–59 TL bandında, bazı illerde ise 60 TL’yi geçti.

Yeni zam ne kadar, hangi tarihten itibaren geçerli?

Enerji şirketlerinin güncel listelemelerine göre motorin litre fiyatına yapılan zam 7 Kasım 2025 Cuma günü (bu gece yarısından itibaren) pompaya yansıtıldı; zam tutarı haber kaynaklarına göre ortalama 2,07–2,11 TL aralığında bildirildi.

Örnek pompa fiyatları (7 Kasım 2025 itibarıyla)

  • İstanbul (Avrupa yakası) — Motorin: 57,58 TL (benzin örnek: 53,7 TL).

  • Ankara — Motorin: ~58,6 TL civarı.

  • İzmir — Motorin: ~58,9 TL civarı.

  • Bazı doğu illeri — Tabelalarda 60 TL ve üzeri görüldü (Bingöl, Bitlis, Elazığ, Hakkari gibi illerde 60 TL’yi geçen pompalar bildirildi).

Not: İstasyonlar arasında lokal farklılıklar (vergiler, dağıtım maliyeti, bayi marjları) nedeniyle litre fiyatları şehir ve istasyon bazında değişiklik gösterebilir.

Zam neden geldi? (Kısa analiz)

Sektör kaynakları ve ekonomi haberleri, zammın arkasında küresel petrol fiyatlarındaki yükseliş, brent ham petrol fiyatındaki değişimler ile döviz kurundaki dalgalanmaların birleşiminin olduğunu belirtiyor. Bu gelişmeler, rafineri ve dağıtım maliyetlerine doğrudan yansıyor; sonuç olarak pompaya zam olarak yansıtıldı.

Tüketiciye etkisi ve piyasa tepkisi

  • Nakliye maliyetleri yükseleceği için lojistik ve tedarik zincirinde ek maliyet baskısı oluşabilir.

  • Çiftçi ve ağır vasıta işletmeleri için akaryakıt giderleri artacağından, taşıma maliyetlerine bağlı ürün fiyatlarında dolaylı etkiler görülebilir.

  • Bazı illerde pompa fiyatlarının 60 TL üzerine çıkması, bölgesel tüketici tepkisini hızlandırabilir.

Vatandaş ne yapabilir? (Pratik notlar)

  • Araca dolum öncesi istasyon fiyatlarını karşılaştırmak, yakıt tasarrufu sağlayan sürüş teknikleri uygulamak ve mümkünse toplu taşımaya yönelmek kısa vadede maliyeti düşürebilir.

  • Kurumsal alımlar için akaryakıt kartı sağlayıcıları ve bayi kampanyalarını takip etmek fayda sağlayabilir.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

500 bin sosyal konut projesine TC KİMLİK NUMARASI şartı: İşte başvuru yapabilecek kişiler

Yayımlandı

üzerinde

500 bin sosyal konut projesine TC KİMLİK NUMARASI şartı: İşte başvuru yapabilecek kişiler

Tarih: 6 Kasım 2025 │ Saat: 09:00 │ Okuma süresi: ~3 dakika 506 kelime

ANKARA — Cumhurbaşkanlığı tarafından ilan edilen ve TOKİ (Toplu Konut İdaresi) tarafından yürütülecek “500 Bin Sosyal Konut” kampanyasında başvuru usulleri netleşti. Başvuruların kampanyanın ilk günlerinde TC kimlik numarasının son rakamına göre kabul edileceği; yoğunluğun azalması amacıyla ilk bazı günlerin rakama göre ayrılacağı, devamında ise sisteme tüm vatandaşların erişebileceği bildirildi.


Başvuru takvimi ve ilk uygulama

Resmi takvime göre başvurular 10 Kasım 2025’te başlayıp 19 Aralık 2025’te sona erecek. Kampanyanın ilk 5 günü başvurular «TC kimlik numarasının son rakamı» esasına göre günlere dağıtılacak; bu uygulamanın ardından kayıt sistemi tüm vatandaşlara açık hale getirilecek. Başvuru tarihleri ve uygulama takvimi TOKİ duyurularında yer aldı.

Kimler başvuru yapabilecek? (Özet)

Resmi açıklamalar ve başvuru bilgilendirme formuna göre temel şartlar şu şekilde:

  • 18 yaşını doldurmuş olmak.

  • Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak (bazı kaynaklarda uzun süreli vatandaşlık şartları ile ilgili düzenlemeler de yer alıyor).

  • Başvuru sahibinin, eşi veya velayeti altındaki çocuklarının üzerinde tapu kaydı bulunmaması.

  • Hane halkı aylık net gelirinin TOKİ tarafından belirlenen üst sınırları aşmaması (İstanbul ve diğer iller için farklı limitler uygulanacak). Şehit aileleri ile terör/harp ve vazife malulleri bazı gelir şartlarından muaf.

İkamet ve yerleşim şartları

Projenin yapıldığı yere göre ikamet koşulları değişiyor: İl merkezindeki projeler için başvuru sahibinin proje il merkezinde en az 1 yıl ikamet ediyor olması; ilçe ve belde projelerinde de en az 1 yıllık ikamet koşulu aranıyor. Deprem bölgesi illeri ve özel kategorilerde (ör. şehit aileleri) farklı süre koşulları uygulanabiliyor; ayrıntılar başvuru rehberinde açıklandı.

Başvuru kanalları ve süreç

Başvurular e-Devlet üzerinden online olarak veya Ziraat Bankası, Halkbank ve Emlak Katılım Bankası şubeleri aracılığıyla yapılabilecek. Başvuru esnasında istenen belgeler, başvuru ücreti ve peşinat oranları TOKİ’nin resmi belgelerinde yer alıyor — başvurmadan önce bu belgelerin dikkatle incelenmesi gerekiyor

Hak sahibi belirleme ve teslim takvimi

Hak sahipleri kurayla belirlenecek; kura dışı öncelikler ve kontenjan dağılımına ilişkin detay kurallar resmi metinlerde açıklanacak. İnşaat, ihale ve teslim süreçleri takvime bağlı olarak ilerleyecek; resmi duyurulara göre ilk konut teslimlerinin 2027 başlarından itibaren kademeli olarak başlaması hedefleniyor.

Vatandaşlara kısa hatırlatmalar

  • Başvuru yapmadan önce TOKİ’nin resmi internet sitesi ve e-Devlet duyurularını takip edi

  • İlk günlerde uygulanacak TC kimlik son rakamı takvimi nedeniyle hangi gün başvurabileceğinizi önceden kontrol edin.

  • Tapu kaydı ve gelir beyanı gibi belgeleri eksiksiz hazırlayın; eksik belge başvurunuzu riske atabilir.


Kaynaklar (önemli resmi / basın duyuruları): TOKİ başvuru rehberi ve e-Devlet bilgilendirmeleri; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı duyuruları; haber ajansları ve büyük gazetelerin TOKİ tanıtım haberleri.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar