Ticaret Bakanı Ömer Bolat, küresel ekonomideki korumacılık eğilimleri ve dış ticaret politikalarındaki artan belirsizliklerin yoğunlaştığı bir dönemde, cari işlemler açığında düşüş gerçekleştiğini bildirdi.

Bakan Bolat, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan mart ayı ödemeler dengesi verilerini değerlendirdi.

Cari işlemler hesabındaki olumlu gelişmenin mal ve hizmetler ihracatındaki artışların etkisiyle mart ayında da devam ettiğini belirten Bolat, martta cari işlemler açığının mal ihracatındaki artışın etkisiyle geçen yılın aynı ayına göre yaklaşık yüzde 1 gerilemeyle 4 milyar 87 milyon dolar olduğunu ifade etti.

Bolat, geçen yıl martta 26,4 milyar dolar olan yıllıklandırılmış cari işlemler açığının bu yılın aynı döneminde 12,6 milyar dolara düştüğüne işaret ederek, “Küresel ekonomideki korumacılık eğilimleri ve dış ticaret politikalarındaki artan belirsizliklerin yoğunlaştığı bir dönemde, cari işlemler açığında düşüş gerçekleşmiştir.” değerlendirmesinde bulundu.

Altın ve enerji hariç cari işlemler dengesinin martta 1,5 milyar dolarla fazla verdiğini bildiren Bolat, yıllıklandırılmış bazda hizmet ihracatının martta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7,5 artışla 115,9 milyar dolara yükseldiğini belirtti.

“YERLİ ÜRETİCİYİ KORUMA POLİTİKALARIMIZ DEVAM EDECEK”

Bolat, mal ve hizmet ihracatını artırmaya yönelik desteklerin Bakanlıkça uygulandığının altını çizerek, şunları kaydetti:

“Desteklerle yıllıklandırılmış mal ve hizmet ihracatı toplamı, martta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,7 artışla 379,3 milyar dolara yükseldi. Ticarette artan korumacı eğilimler, Avrupa Birliği’ndeki zayıf ekonomik görünüm ve tarife artışlarının getirdiği belirsizliğin hakim olduğu küresel konjonktürün de etkisiyle cari işlemler açığının bu yıl genelinde yukarı yönlü seyredeceği bekleniyor.” 

Öte yandan Gayri Safi Yurt İçi Hasılanın (GSYH) içindeki payı tarihsel ortalamanın altında kalmaya devam edeceğini belirten Bolat,  “Hükümet olarak mal ve hizmet ihracatını artırmaya ve yerli üreticiyi korumaya yönelik politikalarımızı kararlılıkla sürdürerek, cari işlemler hesabında istikrarlı bir seyir sağlanacak ve makroekonomik istikrar güçlendirilecektir.   Üretim, yatırım, istihdam, ihracat, adil bölüşüm ve katma değerli üretim önceliklerinde oluşturulan kalkınma stratejimizle önümüzdeki dönemde Türkiye ekonomisini bölgesinde ve küresel arenada cazibe merkezi olarak öne çıkarmak amacıyla çalışmalarımızı, Cumhurbaşkanı’mızın önderliğinde, kararlılıkla sürdüreceğiz.” ifadelerini kullandı. 

Açıklaması:
Kayseri’nin Develi ilçesinde Esra Erol programında patlayan kayınvalide–damat ilişkisi, 47 yaşındaki Güldane Şahin’in 21 yaşındaki Cuma Doğan’dan 3 aylık hamile kalması ve ikiliye “bina içi hırsızlık”, “tehdit” ve “kasten yaralama” suçlarından 10 yıl 3 aydan 21,5 yıla kadar hapis istemiyle açılan davayı anlatıyor.

Özet

Kayseri’nin Develi ilçesinde, Esra Erol’un canlı yayın programında ortaya çıkan görüntülerde 21 yaşındaki Cuma Doğan’ın, engelli nişanlısının annesi olan 47 yaşındaki Güldane Şahin ile ilişki yaşadığı ve Şahin’in Cuma’dan üç aylık hamile olduğu iddiaları gündeme bomba gibi düştü . Olayın ardından Develi Cumhuriyet Başsavcılığı’nca düzenlenen iddianamede, sanıklar hakkında “bina içinde muhafaza altına alınmış eşya hakkında hırsızlık”, “birden fazla kişiyle birlikte tehdit” ve “kasten yaralama” suçlarından 10 yıl 3 aydan 21,5 yıla kadar hapis cezası talep edildi .

Olayın Detayları

Esra Erol programına katılan aile bireylerinin anlatımına göre, Cuma Doğan (21), engelli raporu bulunan Dilek Şahin (25) ile nişanlandıktan kısa süre sonra, Dilek’in annesi Güldane Şahin (47) ile yakınlaştı ve bu ilişki programda ifşa edildi . Katılan tanık Dilek Şahin, annesi ve nişanlısı tarafından defalarca tehdit ve darp edildiğini belirterek, yaşanan olayları canlı yayında gözler önüne serdi .

Hamilelik İddiası

Programda dile getirilen iddialara göre, 47 yaşındaki Güldane Şahin, Cuma Doğan’dan üç aylık hamile . Olay sosyal medyada geniş yankı bulurken, taraflar henüz resmi ağızdan gebelik açıklaması yapmadı.

İddianamenin İçeriği

Develi Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede şu maddeler yer alıyor:

• Bina İçinde Muhafaza Altındaki Eşya Hakkında Hırsızlık: 14 tam altın, 1 bilezik, 19.500 dolar ve 35.000 TL değerindeki ziynet eşyalarının izinsiz alınması iddiası.

• Birden Fazla Kişiyle Birlikte Tehdit: Anne ve damat adayı tarafından mağdura yönelik “Ölmekle tehdit etme” fiilleri.

• Kasten Yaralama: Vücudun çeşitli yerlerine yönelik darp eylemleri.

Zarar tespit tutanağında, çalıntı iddiasıyla kayıtlara geçen eşyaların toplam değerinin 1.226.900 TL olduğu belirtildi . Sanıklar ise tüm suçlamaları reddediyor .

Hukuki Süreç ve Olası Cezalar

Develi Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianameye göre, sanıklar Güldane Şahin ve Cuma Doğan haklarında;

• 10 yıl 3 aydan başlayıp 21,5 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor .

• Suçlamaların niteliği gereği tutuklama ve haklarında ek adli kontrol tedbirleri uygulanması gündemde .

Yargılama sürecinde, mağdur beyanları, bilirkişi raporları ve sosyal medya/televizyon kayıtları delil olarak değerlendirilecek. Karar, mahkeme heyetinin takdiriyle verilecek.

Toplumsal Tepkiler

Skandal, Türkiye genelinde yoğun tartışmalara yol açtı. Sosyal medya kullanıcıları, aile içi değerlerin erozyona uğradığı eleştirisinde bulunurken, bazı kesimler de medyanın bu tür olayları reyting uğruna öne çıkardığını savunuyor .

• Eleştiren Görüşler: “Ahlaki çöküşün boyutlarını gözler önüne seriyor” .

• Medya Etiği Tartışması: “Televizyon programlarının skandal odaklı yayın politikası sorgulanmalı” .

Sonuç

Kayseri’de Esra Erol programında kamuoyunun gündemine bomba etkisi yaratan kayınvalide–damat skandalının hukuki boyutu, iddianamenin kabul edilmesiyle netlik kazandı. Tarafların masumiyet karinesi çerçevesinde adil yargılanma hakkı korunurken, Ceza Kanunu’ndaki yaptırım sınırları gereği sanıkların uzun süreli hapisle yargılanmaları bekleniyor. Hukuki sürecin bir sonraki aşaması, mahkeme salonunda görülecek duruşmalar ve bilirkişi raporlarının mahkeme heyetine sunulması olacak.

UBS Yatırım Bankası Asya Ekonomisi Başkanı ve Baş Çin Ekonomisti Tao Wang, Çin’in GSYH büyümesinin 2025 yılında, ABD’nin Çin ürünlerine uygulayacağı nihai gümrük vergisi oranlarına ve ek iç politika teşviklerinin ölçeğine bağlı olarak %3,7-%4 seviyesine ulaşmasının öngörüldüğünü söyledi.

ABD-Çin ticaret gerilimlerinin son dönemde azalması, 2025 yılında ek mali teşviklerin potansiyel ölçeğini azaltabilir. Devam eden deflasyonist baskılar ve yüksek belirsizlik ortamında, Çin Merkez Bankası’nın 2025 yılında faiz oranlarını 20-30 baz puan daha düşürmesi beklenirken, hükümet gayrimenkul stoklarının eritilmesini daha da teşvik edecek.