Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Bahçeli’den Suriye açıklaması: Küresel husumet mekanizması taşeronları eliyle kaos imalatına girişilmiştir

Yayımlandı

üzerinde

Bahçeli, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:

“6 Mart 2025 tarihinden itibaren özellikle Suriye’nin Lazkiye ve Tartus kentlerinde patlak veren, müteakiben Hama, Humus ve Dera kentlerine de sıçrayan silahlı ve sipariş çatışmalar komşu coğrafyaların huzur ve istikrarı kadar ülkemizin de iç asayiş ve barış ortamını tehdit edici kıvam ve kırattadır.

Dışarıdan kumanda edildiğine dair en ufak kuşku duyulmayan etnik ve mezhep temelli cepheleşmeler kabus senaryolarına maalesef işlerlik ve ilerleyiş kazandırmıştır. Suriye’nin küllerinden yeniden doğuşuna direnen ve böylesi müessir doğruluşa engel çıkarmayı hedefleyen bölgesel ve küresel husumet mekanizması taşeronları eliyle kaos imalatına girişmiştir.

Her ne kadar Suriye’de nispeten sular durulmuş ve iç kanama kontrol altına alınmış olsa bile dip dalga halindeki kriz ortamının yatıştığını söylemek için vakit daha çok erkendir. Mezhep ihtilafını kaşıyan ve kurcalayan, bu yolla Suriye’yi ateşe verip bölge ülkelerini köşeye sıkıştırmayı amaçlayan ilkel ve iğrenç bir tertip gözle görülür şekilde mesafe kaydetmektedir. Baas kalıntılarının kukla işlevi gördüğü, yabancı istihbarat örgütlerinin faaliyet halinde bulunduğu, Siyonist barbarlığın devrede olduğu karanlık tablo tüm vahametiyle ortadadır.

Bu kapsamda Cumhuriyet Halk Partisi’nin Baas zihniyetinin tetikçisi gibi hareket edip Alevi kardeşlerimiz üzerinden istismar kampanyasına tevessül etmesi hastalıklı ve hasmane siyasetinin yeni bir türevidir. CHP’nin mezhep provokasyonu sadece Türkiye’ye değil, şu mübarek günlerde İslam toplumlarına, bölgesel denge ve dinamiklere yapılabilecek en vahim kötülüktür. CHP’nin Baas artığı ve uzantısı gibi pozisyon alması çok tehlikeli bir kırılma ve kopuştur.

Alevi kardeşlerimiz bizim canımız ve ciğerparemiz; milletimizin ve İslam aleminin ayrılmaz, ayrılamaz ve ayrı görülemez inanç ve insanlık değerleridir. Bizim nezdimizde Alevi ile Sünni arasına uçurum kazanlar, bunlar arasında ikilik çıkaranlar, yetmezmiş gibi birbirine uzak ve yabancı gibi takdim edenler din, diyanet, millet ve ümmet düşmanlarıdır. Ne Alevi kardeşlerimiz ne de Sünni kardeşlerimiz ölümcül oyunlara aldanmayacak, buna da asla kanmayacaktır. CHP’nin yolu yol değildir. CHP’li yönetici ve milletvekillerinin açıklamaları fitne ve fücura ön açmak, öncü olmak manasından başka yorumlanamayacaktır.

Siyasi mezhepçilik ve etnik ayrımcılık peşinde koşanlar hem insanlık suçu işlemekte hem de yasa ve anayasaya aykırı emel ve eylemlere ortak olmaktadır.

DEM Parti’nin de bu gelişmeler karşısında duruşunu ve tutumunu netleştirmesinde yarar vardır. CHP veya diğer partilerle temaslarında 27 Şubat İmralı çağrısını mı konuşacaklar, yoksa etnik ve mezhebi hassasiyetleri tahrip edici adım ve arayış halinde olan partilerin fason ve fosilleşmiş ezberlerini dinleyip ortak mı olacaklar? PKK’nın kurucu önderi tarafından hazırlanan “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nın gereğini mi ifa edecekler ya da Suriye bahanesiyle Türkiye’nin iç kargaşa ve karışıklığa düşmesini projelendiren çürümüş siyasi zihniyetlere aracılık mı yapacaklar? DEM Parti’nin bu çerçevede kararını billurlaştırması acil ve amik bir ihtiyaçtır.

Türkiye, kalıcı ve kategorik ölçüde terörü millet ve devlet hayatından çıkarmanın arifesindeyken etnik ve mezhebi tahrikleri siyasi araç ve argüman olarak kullanan fırsatçı, fırıldak ve fikirsiz siyasetçileri ne Allah affedecek ne de aziz Türk milleti hoş görecektir.

Milliyetçi Hareket Partisi, bir beladan kurtuluşun mücadelesi verilirken, diğer ve daha dehşet uyandıran nevzuhur sorunların yeşertilmesinden kaygılıdır ve herkesi, bilhassa siyasi partileri ahlaklı, duyarlı, milli ve sorumlu olmaya davet etmektedir.

Unutulmasın ki, ateşe dökülen benzin ilk dökeni yakacak; rüzgardan kim medet umuyorsa önce onun çatısı uçacaktır”

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Kozlu’da ‘Eşime neden baktın?’ kavgası cinayete dönüştü: 1 ölü

Yayımlandı

üzerinde

Kozlu’da ‘Eşime neden baktın?’ kavgası cinayete dönüştü: 1 ölü

Zonguldak’ın Kozlu ilçesinde, bir tekel bayi önünde çıkan ve “Eşime neden baktın?” sorusuyla başlayan tartışma, bıçaklı kavgaya dönüştü. Olayda 28 yaşındaki Murat Yangun hayatını kaybederken, şüpheli 51 yaşındaki Cem Ç. polis tarafından yakalanarak adliyeye sevk edildi.

 Olayın Kısa Bilgileri

· Tarih ve Yer: 14 Aralık 2025, Zonguldak’ın Kozlu ilçesi, Merkez Mahallesi Veysel Atasoy Caddesi.
· Mağdur: Murat Yangun (28). Ağustos 2025’te evlenmişti.
· Şüpheli: Cem Ç. (51). 8 ayrı suç kaydı bulunuyor.
· Yaralı: Olayı ayırmaya çalışan tekel bayi işletmecisi H.G. kolundan yaralandı.
· Okuma Süresi: 3 dakika.

 “Eşime Neden Baktın?” Diyerek Tartışma Başlattı

Edinilen bilgilere göre olay, Merkez Mahallesi Veysel Atasoy Caddesi üzerindeki bir tekel bayisinin önünde meydana geldi. İddiaya göre, eşiyle birlikte bekleyen 28 yaşındaki Murat Yangun, bakışlarından rahatsız olduğu 51 yaşındaki Cem Ç.’y e “Eşime neden baktın?”diye sordu. İki kişi arasında çıkan bu sözlü tartışma, kısa sürede fiziksel bir kavgaya dönüştü.

Arbede sırasında Cem Ç.’nin bir bıçak çıkararak Murat Yangun’u vücudunun çeşitli yerlerinden bıçakladığı öne sürüldü. Olayı ayırmak isteyen tekel bayisi işletmecisi H.G. de kolundan yaralandı. Çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.

 Ağır Yaralı Hastaneye Gitti, Kurtarılamadı

Ağır yaralanan Murat Yangun, kendi imkanlarıyla Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Hastanesi’ne gitti. Yangun’a yapılan ilk müdahalelerde akciğer sönmesi (pnömotoraks) tespit edildi ve hastanın durumu ağırlaşınca entübe edildi. Ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen Yangun hayatını kaybetti.

Aynı olayda yaralanan ve ambulansla hastaneye kaldırılan tekel bayi işletmecisi H.G.’nin ise sağlık durumunun iyi olduğu, hayati tehlikesinin bulunmadığı bildirildi.

 Şüpheli Yakalandı: “Bakmadım, O Yumruk Attı”

Olayın ardından başlatılan operasyonda polis ekipleri, şüpheli Cem Ç.’yi kısa sürede yakalayarak gözaltına aldı. Emniyette ifadesi alınan şüphelinin, Murat Yangun’un eşine bakma iddiasını kabul etmediği öğrenildi. Cem Ç., “Yangun’un kendisine yumruk attığını, bu nedenle bıçakladığını” iddia etti. Şüphelinin ayrıca, olay sırasında kavgayı ayırmaya çalışan H.G.’nin de yaralandığını ifade ettiği belirtildi.

Polis kaynaklarından edinilen bilgiye göre, şüpheli Cem Ç.’nin daha önce 8 ayrı suç kaydı bulunuyor. Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüpheli, Zonguldak Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılıkta ifadesinin alınmasının ardından adli kontrol veya tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine çıkarılması bekleniyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

Sidney’de Hanuka kutlamasına terör saldırısı: Bondi Plajı’nda silahlı saldırganlar 12 kişiyi öldürdü

Yayımlandı

üzerinde

Sidney’de Hanuka kutlamasına terör saldırısı: Bondi Plajı’nda silahlı saldırganlar 12 kişiyi öldürdü

Yayın Tarihi: 14 Aralık 2025
 Okuma Süresi:4 DAKİKA SAAT: 17:30

Sidney’in göbeğinde, neşeli bir bayram kutlaması aniden bir kana bulandı. Bondi Plajı’nda Hanuka’nın ilk gecesini kutlayan yüzlerce kişi, siyah giyinmiş iki saldırganın pompalı tüfeklerle açtığı ateşle sarsıldı. Yetkililer, Avustralya’nın en ölümcül ikinci toplu saldırısını “kötülük ve antisemitizm eylemi” olarak nitelendirdi.

Sidney’in ikonik Bondi Plajı’nda, 14 Aralık 2025 Pazar günü akşamüstü, Yahudi toplumunun Hanuka Bayramı kutlamasına yönelik silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda, biri saldırgan olmak üzere 12 kişi hayatını kaybetti, 29 kişi yaralandı. Yaralılar arasında iki polis memuru da bulunuyor.

New South Wales (NSW) Polisi, olayı “terör saldırısı” olarak nitelendirdi. Saldırganlardan biri, olay yerinde bir sivil tarafından etkisiz hale getirilip silahsızlandırıldıktan sonra öldü. İkinci saldırgan ise vurularak kritik durumda hastaneye kaldırıldı ve gözaltına alındı. Polis, bir saldırgana ait araçta el yapımı patlayıcı düzenek (IED) bulunduğunu ve olası bir üçüncü saldırganı araştırdıklarını açıkladı.

Saldırı Nasıl Gelişti?

Olay, 14 Aralık Pazar günü, yerel saatle 18:45 sularında başladı. Sidney’in doğu banliyölerindeki dünyaca ünlü Bondi Plajı’nda, “Bondi Chabad” tarafından “Denize Nazır Hanuka” (Chanukah by the Sea) adlı yıllık bayram kutlaması düzenleniyordu. Yüzlerce kişinin katıldığı bu aile etkinliği, Yahudi bayramı Hanuka’nın ilk mumunun yakılması için bir araya gelmişti.

· Saldırının Başlangıcı: Kutlama sırasında, siyah giyinmiş iki erkek, Campbell Parade yakınlarındaki bir yaya köprüsü üzerinden kalabalığa pompalı tüfeklerle ateş açmaya başladı.
· Panik ve Kaçış: İlk silah sesleriyle birlikte geniş çaplı bir panik yaşandı. İnsanlar sığınak ararken eşyalarını bırakarak kaçmaya başladı. Olay yerinde bulunan tanıklardan Lachlan Moran, “Birkaç patlama sesi duydum, panikledim ve kaçmaya başladım… Belki beş dakika boyunca aralıklı silah sesleri duyuldu” ifadelerini kullandı. Bir başka tanık Grace ise, “Silah sesi çok yüksekti. Sürekliydi; rahatlıkla 50’den fazla atış oldu” dedi.
· Acil Durum Çağrısı: İlk ihbar üzerine acil servisler bölgeye sevk edildi. NSW Polisi, saat 18:57’de halka bölgeden uzak durma ve sığınak bulma çağrısı yapan bir açıklama yayımladı.

Kurbanlar ve Yaralılar

Saldırının bilançosu ağırdır. NSW Başbakanı Chris Minns tarafından doğrulanan son rakamlara göre:

· Hayatını Kaybedenler: En az 12 kişi öldü. Ölenlerden biri, saldırganlardan biridir.
· Yaralılar: En az 29 kişi yaralandı. Yaralılar arasında, durumları “ciddi, kritiğe yakın” olarak bildirilen iki polis memuru da bulunmaktadır. Hastanelere çocuk yaştaki bireylerin de getirildiği bildirilmiştir.
· Tanınan Bir Kayıp: Yahudi kuruluşu Chabad, hayatını kaybedenlerden birinin, Bondi Chabad’ın yardımcı hahamı ve etkinliğin kilit organizatörlerinden Haham Eli Schlanger olduğunu doğruladı.

Bir Vatandaşın Cesur Müdahalesi

Saldırı sırasında yaşanan en çarpıcı anlardan biri, bir sivilin gösterdiği olağanüstü cesaretti. Sosyal medyaya yayılan ve birçok haber kuruluşu tarafından doğrulanan görüntülerde, sivil giyimli bir kişinin saldırganlardan birine arkadan yaklaşıp onu tackle yaparak etkisiz hale getirdiği ve silahını aldığı görülüyor.

NSW Başbakanı Chris Minns bu kişi için, “O adam gerçek bir kahramandır ve onun cesareti sayesinde bu gece hayatta olan pek çok kişi olduğundan eminim” ifadelerini kullandı. Avustralya Başbakanı Anthony Albanese de, “Hiç tereddüt etmeden kendilerini tehlikeye atarak diğer Avustralyalıları koruyan sıradan Avustralyalılar”ın cesaretini övdü.

Siyasi ve Küresel Tepkiler

Saldırı, Avustralya’dan ve dünyanın dört bir yanından hızlı ve sert tepkileri beraberinde getirdi.

Avustralya’dan Tepkiler:

· Başbakan Anthony Albanese: Saldırıyı “şok edici ve sarsıcı” ve “kötülük, antisemitizm terör eylemi” olarak nitelendirdi. “Yahudi Avustralyalılara yönelik bir saldırı, her Avustralyalıya yönelik bir saldırıdır” dedi.
· NSW Başbakanı Chris Minns: “Bu saldırı, Sidney’deki Yahudi toplumunu hedef almak üzere tasarlandı” açıklamasını yaptı.
· Avustralya Ulusal İmamlar Konseyi (ANIC): Saldırıyı kınayarak, tüm Avustralyalıları şiddeti reddetmeye ve toplumsal uyum için birlik olmaya çağırdı.

Uluslararası Tepkiler:

· İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog: Avustralya hükümetini, “Avustralya toplumunu kasıp kavuran muazzam antisemitizm dalgasına karşı mücadeleyi sürdürmeye” çağırdı.
· Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres: Saldırıdan “dehşete düştüğünü” belirtti.
· ABD, Birleşik Krallık, Fransa, Yeni Zelanda gibi ülkelerin liderleri de saldırıyı kınayıp taziyelerini ilettiler.

Saldırının Arkasındaki Olası Nedenler ve Tarihsel Bağlam

Yetkililer, saldırganlardan birinin Avustralya Güvenlik İstihbarat Teşkilatı (ASIO) tarafından bilindiğini, ancak “acil bir tehdit perspektifinde” olmadığını açıkladı. ASIO Direktörü Mike Burgess, saldırganların kimlikleri ve bağlantılarının araştırıldığını ifade etti.

Bu saldırı, Avustralya’da son iki yılda yükselişe geçen antisemitizm bağlamında gerçekleşti. Temmuz 2024’te hükümete sunulan bir raporda, Ekim 2023’ten bu yana ülkede antisemitik olayların üç kattan fazla arttığı kaydedilmişti. İsrailli yetkililer, Avustralya makamlarını artan uyarıları dikkate almamakla eleştirdi.

Bondi Plajı saldırısı, 1996’daki Port Arthur katliamından (35 ölü) bu yana Avustralya’daki en ölümcül ikinci toplu silahlı saldırı olarak kayıtlara geçti. Port Arthur’un ardından sıkılaştırılan silah yasaları, ülkede bu tür olayları büyük ölçüde nadir hale getirmişti.

Olay Yerinde ve Hastanelerde Son Durum

Polis, olay yerinde kapsamlı bir suç mahalli oluşturduğunu ve operasyonun acil müdahaleden soruşturmaya evrildiğini duyurdu. Bomba imha ekipleri, ele geçirilen şüpheli patlayıcı düzenekleri incelemeyi sürdürüyor.

Yaralıların kaldırıldığı hastanelerde ise yoğun bir acil durum hali devam ediyor. St Vincent’s Hastanesi’nden bir muhabir, hastane içini “tam bir savaş alanı gibi” diyerek tarif etti.

Anahtar Gelişmelerin Özeti

· Nerede ve Ne Zaman: 14 Aralık 2025, Pazar, ~18:45. Sidney, Bondi Plajı’nda “Chanukah by the Sea” etkinliği.
· Saldırganlar: Siyah giyinmiş iki erkek. Pompalı tüfek kullandılar.
· Bilanço: 12 ölü (1 saldırgan dahil), 29 yaralı (2 polis memuru dahil).
· Resmi Tanım: NSW Polisi tarafından “terör saldırısı” olarak ilan edildi.
· Müdahale: Bir sivil, saldırganlardan birini etkisiz hale getirip silahsızlandırdı. Bir saldırgan öldü, diğeri gözaltında.
· Ek Tehdit: Bir araçta el yapımı patlayıcı bulundu. Olası üçüncü saldırgan araştırılıyor.

Saldırı, yalnızca Avustralya’nın değil, tüm dünyanın gözlerini bir kez daha nefret suçları ve toplum içindeki ayrıştırıcı söylemin tehlikelerine çevirmesine neden oldu. Yetkililer, soruşturmanın her yönüyle derinleştirildiğini ve benzeri olayların önlenmesi için gereken tüm adımların atılacağını taahhüt etti.

SON DAKİKA: Sidney’deki Bondi Plajı’nda silah sesleri! Polis operasyonu devam ediyor

Okumaya Devam Et

Gündem

Bursa’da Tarihi Kapalıçarşı’da 120 Milyon Liralık Dolandırıcılık İddiası: Mağdurlar Arasında Savcı da Var!

Yayımlandı

üzerinde

Bursa’da Tarihi Kapalıçarşı’da 120 Milyon Liralık Dolandırıcılık İddiası: Mağdurlar Arasında Savcı da Var!

14 Aralık 2025 Pazar – 10:38 | Okuma Süresi: 3 dakika

Bursa’nın gözbebeği Tarihi Kapalıçarşı’da yaşanan ve 120 milyon lirayı bulduğu iddia edilen büyük bir dolandırıcılık skandalı, kentte şok etkisi yarattı. ‘Altın işletme’ ve yüksek kâr payı vaatleriyle çok sayıda kişiden para ve altın toplandığı öne sürülen dosyada, mağdurlar arasında bir cumhuriyet savcısının da yer alması dikkatleri üzerine çekti.

İddianın Detayları: “Altınlarınızı İşletip Kâr Payı Ödeyeceğiz” Vaadi

Olay, Kapalıçarşı’da faaliyet gösteren bir kuyumcuya yönelik iddialarla patlak verdi. İddialara göre; M.B.A., H.Ç.A. ve E.B. isimli şüpheliler, müşterilerine güven sağlayarak, kendilerine teslim edilecek altınları işleteceklerini ve belirli dönemlerde düzenli kâr payı ödemesi yapacaklarını vaat etti.

Bu cazip vaade inanan yaklaşık 40 kişi, kimisi düğün için biriktirdiği parayı, kimisi ticari sermayesini, kimisi de satın aldığı ürünlerin bedelini söz konusu kuyumcuya teslim etti. Ancak iddialara göre, bir süre sonra kâr payı ödemeleri durdu ve peşinden ana paralar da iade edilmedi. Toplam mağduriyetin 120 milyon Türk Lirası’na ulaştığı öne sürülüyor.

Mağdurlar Dükkan Önünde Toplandı: “Vaatlerinize Artık İnanmıyoruz”

İddiaların kamuoyuna yansımasının ardından çok sayıda mağdur, kuyumcunun dükkanı önünde bir araya gelerek tepkisini gösterdi. Zaman zaman gergin anların yaşandığı protestoda mağdurlar, kendilerini oyalayan vaatlere artık inanmadıklarını haykırdı.

Protesto sırasında bazı mağdurlar, şüphelilerin topladıkları paralarla yasa dışı bahis faaliyetlerinde bulunduğu yönünde de iddialar ortaya attı. Şüpheliler ise savunmalarında, yaşananların bir dolandırıcılık değil, ticari bir anlaşmazlık olduğunu iddia etti.

Şüphelilerin Savunması ve Süreç

· Şüphelilerin İddiası: Olayın bir dolandırıcılık değil, ticari bir anlaşmazlık olduğu yönünde.
· Mağdurların Geçici Geri Adımı: Şüphelilerin ödeme sözü vermesi üzerine bazı mağdurlar şikayetlerini geçici olarak geri çekti.
· Yeniden Suç Duyurusu: Verilen sözler tutulmayınca mağdurlar yeniden suç duyurusunda bulundu.

Kuyumcular Odası Devrede: “Somut Sonuç Alınamadı”

Konuya ilişkin açıklama yapan Bursa Kuyumcular Odası Başkanı İsa Altıkardeş, çok sayıda mağdurun odalarına başvurduğunu doğruladı. Altıkardeş, “Sorunun çözümü için girişimlerde bulunduk ancak şu ana kadar somut bir sonuç alınamadı” ifadelerini kullandı.

Olayla ilgili soruşturmanın, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından geniş kapsamlı bir şekilde sürdürüldüğü öğrenildi.

Tarihi Kapalıçarşı’da Güvenlik Endişeleri

Bu olay, Bursa Kapalıçarşı’da son aylarda yaşanan ikinci önemli güvenlik vakası. Daha önce, Eylül 2025’te, aynı çarşıda başka bir kuyumcuya, suç örgütü üyeleri tarafından 10 milyon avro haraç istendiği ve tehdit edildiği iddia edilmişti. Bu iddia üzerine, Özel Harekat polisleri çarşıda önlem almış ve devriye gezmeye başlamıştı.

Uzmanından Yatırımcılara Uyarılar

Finansal dolandırıcılıklara karşı uyarılarda bulunan uzmanlar, vatandaşları yüksek getiri vaat eden, kontrol edilemeyen ve denetlenmeyen yatırım araçları konusunda dikkatli olmaya çağırıyor. Özellikle “altın işletme”, “komisyon karşılığı değerli maden yönetimi” gibi klasik dolandırıcılık yöntemlerine karşı uyanık olunması gerektiğinin altını çiziyorlar. Yatırım yapılacak kurumun yetkili kurumlara kayıtlı olup olmadığı mutlaka teyit edilmeli.

Son Dakika Gelişmesi: Soruşturma kapsamında şüphelilerin mal varlıklarına tedbir konulması için savcılık nezdinde girişimde bulunulduğu öğrenildi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar