Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Ekonomi

Beyaz Saray’da kripto para zirvesi

Yayımlandı

üzerinde

ABD Başkanı Donald Trump, sektörünün önde gelen isimleri ve Başkan’ın Dijital Varlıklar Çalışma Grubu’nun katılımıyla 7 Mart’ta bir kripto zirvesine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Beyaz Saray, Cuma günü yaptığı açıklamada zirvenin, Kripto ve Çarı David Sacks ve Dijital Varlıklar Çalışma Grubu yöneticisi Bo Hines tarafından yönetileceğini, Trump’ın ise toplantıda bir konuşma yapacağını duyurdu.

Zirvede, ABD’de dijital varlık inovasyonunun desteklenmesi ve regülasyon politikalarının netleştirilmesi konuları ele alınacak. Beyaz Saray’ın verdiği bilgilere göre, etkinliğe kripto sektöründen önde gelen kurucular, CEO’lar ve yatırımcılar katılacak. Ancak zirvede yer alacak isimler henüz açıklanmadı.

”FİNANSAL VARLIKLAR DİJİTAL OLMAYA MAHKUMDUR”

Bu toplantı, Sacks’ın Trump yönetiminin kripto politikalarına ilişkin ilk kamuoyu açıklamalarını yapmasından yaklaşık bir ay sonra gerçekleşecek. Sacks, 4 Şubat’ta yaptığı basın toplantısında ABD’nin dijital varlık alanında küresel liderliği koruması gerektiğini belirterek, “Bu yeniliği ABD’de kıyıda tutmak istiyoruz. Finansal varlıklar, tıpkı her analog endüstrinin dijital hale gelmesi gibi dijital olmaya mahkûmdur ve bu değer yaratımının diğer ülkelere gitmesini değil, ABD’de gerçekleşmesini istiyoruz” ifadelerini kullanmıştı.

Cuma günkü duyuru, kripto sektörü için yoğun bir haftanın sonunda geldi. Günün erken saatlerinde bir federal yargıç, Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) Coinbase’e karşı açtığı davayı geri çekme talebini onayladı. Bunun yanı sıra, Ethereum ekosistemine yönelik çalışmalar yürüten ConsenSys’in CEO’su Joe Lubin ve Gemini borsasının kurucu ortağı Cameron Winklevoss, hafta başında SEC’in kendi şirketlerine yönelik soruşturmaları kapatacağını bildirdiğini açıklamıştı. Ayrıca SEC, Tron Vakfı ve kurucusu Justin Sun’a karşı açılan davanın durdurulması için de başvuruda bulundu.

”YENİ BİR DÖNEMİ TEMSİL EDİYOR”

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, önceki yönetimin kripto sektörüne yönelik sert denetim politikalarına atıfta bulunularak, Trump yönetiminin dijital finansal teknoloji için yeni bir dönemin kapılarını aralamak istediği vurgulandı. Açıklamada, “Önceki yönetim dijital varlık alanını haksız yere kovuşturduktan sonra, Başkan Trump’ın politika vizyonu dijital finansal teknoloji için yeni bir dönemi temsil ediyor. Yönetim, yeniliği mümkün kılan ve ekonomik özgürlüğü koruyan net bir düzenleyici çerçeve sağlamaya kararlıdır” ifadelerine yer verildi.

Kripto sektöründe regülasyon konusundaki belirsizliklerin gölgesinde gerçekleşecek olan zirve, ABD’nin dijital varlık ekosistemine yönelik yaklaşımını şekillendirmede önemli bir adım olarak görülüyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ekonomi

5 jeotermal kaynak arama ruhsat sahası ihale edilecek

Yayımlandı

üzerinde

İl Özel Encümeni Başkanlığının konuya ilişkin ilanı, ‘de yayımlandı.

Buna göre, Bolu’nun Gerede ilçesinde jeotermal kökenli gaz arama ve jeotermal kaynak arama ruhsatları verilmesi için açık teklif artırma usulüyle ihale yapılacak.

Muhammen bedelleri 1 milyon 265 bin lira ile 1 milyon 310 bin lira olan ve geçici teminat bedelleri 37 bin 950 lira ile 39 bin 300 lira olan sahaların ihaleleri, 13 Mayıs Salı günü saat 14.00’te Bolu İl Encümeni Toplantı Salonu’nda yapılacak.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

Demir ağlarda yurt dışına bağımlılık azaldı

Yayımlandı

üzerinde

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, demir yolu projelerindeki yerlilik oranlarının yükseltilmesi için yapılan çalışmalara ilişkin değerlendirmede bulundu.

Türkiye Yüzyılı’nda demir yolu sektörüne yapılan yatırımlarla bu alanda gelişmiş bir altyapı inşa etmeyi hedeflediklerini bildiren Uraloğlu, doğu-batı ve kuzey-güney ulaşım koridorlarında daha hızlı, güvenli ve ekonomik demir yolu taşımacılığı yaparak ülkenin ekonomisine daha fazla katkı sağlanmaya çalıştıklarını anlattı.

Uraloğlu, Türkiye’nin, Asya ve Avrupa arasında 760 milyar dolarlık ticari ve ekonomik hareketliliğin merkezinde yer aldığına işaret ederek, ülkenin, gelişmeye devam eden demir yolları ve kara yolu ağı, üç tarafını çevreleyen denizleri ve limanları, havacılık sektörü ve lojistik altyapısıyla “hub” konumunda olduğunu söyledi.

Ülkedeki demir yolu serüveninin 1856 yılında İzmir-Aydın hattının inşasıyla başladığını anımsatan Uraloğlu, o günlerde tamamı yabancı sermaye ve yüklenicilerle inşa edilen demir yollarının, 2003 yılında başlayan kalkınma hamlesiyle yerli ve milli bir yapıya kavuştuğunu ifade etti.

“YERLİ DEMİR YOLU SANAYİNİN GELİŞTİRİLMESİ HEDEFLENDİ”

Uraloğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde 2003 yılında demir yollarının yeniden ülke politikası haline gelmesiyle beraber belirlenen en önemli hedeflerden birinin yerli demir yolu sanayinin geliştirilmesi olduğunu söyledi.

Ülkenin bu potansiyelini hayata geçirmek için son 23 yılda 63 milyar doları demir yolu sektörüne olmak üzere ulaştırma alanına 280 milyar dolar tutarında yatırım yapıldığını bildiren Uraloğlu, demir yolu sektörüne yapılan yatırımın yüzde 60’ının TCDD tarafından gerçekleştirildiğini aktardı.

Uraloğlu, demir yolu taşımacılığında elektrik enerjisinin kullanılmasının, taşıma maliyetlerini düşürmek ve çevreye duyarlı bir işletmecilik sağlamak adına büyük önem taşıdığını belirterek, bu çerçevede 915 kilometrelik hat kesiminde elektrifikasyon sistemlerinin yapımına, 2 bin 926 kilometrelik hat kesiminde de proje ve planlama çalışmalarına devam ettiklerini söyledi.

Emniyet ve kapasite artışına büyük katkı sağlayan sinyalizasyon projelerinde de önemli ilerlemeler sağladıklarına dikkati çeken Uraloğlu, 1460 kilometrelik hatta sinyalizasyon yapım çalışmalarına, 1157 kilometresi yerli sinyal olmak üzere 2 bin 558 kilometrelik hatta da proje ve planlama çalışmalarına devam edildiğini bildirdi.

“ÖNEMLİ NOKTAYA GELDİK”

Uraloğlu, yerli demir yolu sanayinin oluşturulması hedefi doğrultusunda atılan adımlara işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:

“Bu süreçte, yeni teknolojilerin ülkemize kazandırılması, yurt dışına bağımlılığın azaltılması, cari açığın düşürülmesi için milli-yerli üretim politikaları ön plana çıkarılmıştır. Bu politikalar çerçevesinde inşa ettiğimiz yüksek hızlı tren, hızlı tren ve konvansiyonel tren hatlarıyla yerlilik oranımız, elektrifikasyonda yüzde 10’dan yüzde 95’lere, sinyalizasyonda yüzde 17’den yüzde 35’lere, üstyapıda yüzde 11’den yüzde 95’lere, altyapıda yüzde 96’dan yüzde 100’lere yükseldi.”

Bakan Uraloğlu, demir yolu araçlarının üretiminde de önemli noktaya geldiklerini bildirerek, “Saatte 160 kilometre hız altyapısına sahip tren ve banliyö setlerini, hafif raylı sistem araçları kendi imkanlarımızla ve yüzde 70’lere varan yerlilik oranlarıyla üretilir hale geldik.” diye konuştu.

Sektördeki lojistik taşımacılık miktarının 14 milyon tondan 35 milyon tonlara yükseltildiğine dikkati çeken Uraloğlu, sektör temsilcilerinin sadece yurt içine değil, dünyaya da mal ve hizmet üretir hale geldiğini kaydetti.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

Şimşek’ten ABD temasları açıklaması: Türkiye’ye ilgi yoğun

Yayımlandı

üzerinde

Bakan Şimşek, IMF-Dünya Bankası Bahar Toplantıları kapsamında gittiği ‘deki görüşmelerine ilişkin bilgi verdi.

2 binden fazla yatırımcı, çok taraflı kalkınma bankaları, kredi derecelendirme kuruluşları, ABD’li teknoloji şirketleri, düşünce ve sivil toplum kuruluşlarıyla biraraya geldiğini bir haftada 60’tan fazla toplantı yaptığını söyledi ve “Türkiye’ye ilgi çok yoğun.” dedi. 

Dünya Bankası, Uluslararası Finans Kurumu, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, Asya Altyapı Yatırım Bankası, İslam Kalkınma Bankası ve Avrupa Yatırım Bankası ile de görüştüğünü söyleyen Şimşek, “3 yıllık dönemde uzun vadeli ve düşük maliyetli yaklaşık 41 milyar dolar proje finansmanı sağlamayı öngörüyoruz, kaynaklar yeşil ve dijital dönüşüm, afet dayanıklılığı projeleri için kullanılacak.” açıklamasını yaptı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar