Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Bu köyde 4 mevsim değil, 2 mevsim yaşanıyor: İlçe merkezine 32 kilometre mesafede

Yayımlandı

üzerinde

Bu köyde 4 mevsim değil, 2 mevsim yaşanıyor: İlçe merkezine 32 kilometre mesafede

Sivas’ın İmranlı ilçesindeki Kızıldağ’ın zirvesine yakın noktada 2 bin 190 metre rakımlı Kasaplar köyü, yılın 6 ayını kış, 6 ayını ise yaz olarak geçiriyor. Bir yılda 4 yerine sadece 2 mevsimi görebilen köyde, yılın 6 ayı kar eksik olmuyor.

İmranlı ilçe merkezine 32 kilometre mesafede yer alan Kızıldağ Geçidi yakınındaki Kasaplar köyü, eski yerleşim yerinde 1970’li yıllarda yaşanan heyelan nedeni ile taşınarak bugünkü bölgeye kuruldu. Toplamda 53 haneye sahip köy, Kızıldağ’ın zirvesine yakın noktadaki tek köy olma özelliği taşıyor.
Kışların yoğun geçtiği dönemde kar yüksekliği zaman zaman 2 metreye ulaşan köy, coğrafi konumu gereği uzun süre kar örtüsünü muhafaza ediyor. Kasım aylarında beyaz örtü ile kaplanan Kasaplar köyü, mayıs ayına kadar kar kütlesini koruyor.
Diğer köyler bahar ve yazı yaşamasına rağmen, kar örtüsünün geç kalkması nedeniyle Kasaplar köyünde 4 mevsim yerine sadece kış ve yaz yaşanıyor. Kar tabakası en uzun süre erimeyen köy olarak bilenen Kasaplar köyü, bu yıl en kurak dönemlerden birini yaşıyor.
Kar yağışının önceki yıllara göre yetersiz kaldığı bölgede, kar kalınlığı yaklaşık 50 santimetre civarında seyrediyor. İklim koşullarının elverişsiz olması nedeni ile yeterli tarımın yapılamadığı köy, bal üretimi ve hayvancılık ile ön plana çıkıyor.
Köy muhtarı Gülağa Turan (42) kışın köydeki hane sayının 4’e kadar düştüğünü belirterek, “Kasımın sonuna doğru burada kış başlar, beyaz örtü kaplanır ve mayısa kadar devam eder. Hatta mayıs ortalarında da kar yağdığı görülür. Ancak bu sene kış biraz az. Bu yıl kar en fazla 50 santimetreye kadar yükseldi. Biz 2 metre karlara alışığız. Bu bakımdan mevsim kurak geçiyor diyebiliriz. Bu bizim için iyi değil. Şu an köyümüzde kar var ama biz buna kar demiyoruz çünkü çok az.
Bu yaşıma kadar köyde ilk kez bu kadar düşük seviyede kar görüyorum. Geçen sene çok yağmamıştı ama yine 2 metreye yakın kar vardı. Yağış biraz daha fazla kar olsa bizim için iyi olur. Yaz aylarında 53 hanenin tamamı doluyor. Yazın büyükşehirlerden gelen vatandaşlarımız oluyor. Burada yaklaşık nüfusumuz 450-500 civarına çıkıyor.
Kışın yoğun geçtiği zamanlarda yaşamımız biraz kısıtlanıyor. Yol durumu, zirveye olan mesafemiz, biraz sıkıntı oluyor ama biz yine de kar istiyoruz. Karın yağması bizim için iyi. Yazın su sıkıntısı çekmemek için şart. Hanelerimiz dolu olduğunda, zirvede olduğumuz için su problemi oluyor” dedi.
Muhtar Turan, sadece yaz ve kışı yaşadıklarını belirterek, “Bizim şu avantajımız var. Temmuz-ağustos arasında diğer köylerde arazi sararırken bizde çimler yeni yeşilleniyor. Biz sonbaharı hiç yaşamıyoruz. Sonbaharda bahar ve yazı bir arada yaşıyoruz. Yani burada sadece kış ve yazı yaşıyoruz. Eylülün ortasına kadar her yer yeşillik oluyor. Zaten kasım ayına gelince de kar yağışı yeniden başlıyor. Köydeki yaşantımızdan çok memnunuz. Köyde kaldığımız için mutluyuz. Temiz hava, sağlıklı yaşam, organik beslenme. Bizim için köy daha iyi” ifadelerini kullandı.
Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Bursa’da Tarihi Kapalıçarşı’da 120 Milyon Liralık Dolandırıcılık İddiası: Mağdurlar Arasında Savcı da Var!

Yayımlandı

üzerinde

Bursa’da Tarihi Kapalıçarşı’da 120 Milyon Liralık Dolandırıcılık İddiası: Mağdurlar Arasında Savcı da Var!

14 Aralık 2025 Pazar – 10:38 | Okuma Süresi: 3 dakika

Bursa’nın gözbebeği Tarihi Kapalıçarşı’da yaşanan ve 120 milyon lirayı bulduğu iddia edilen büyük bir dolandırıcılık skandalı, kentte şok etkisi yarattı. ‘Altın işletme’ ve yüksek kâr payı vaatleriyle çok sayıda kişiden para ve altın toplandığı öne sürülen dosyada, mağdurlar arasında bir cumhuriyet savcısının da yer alması dikkatleri üzerine çekti.

İddianın Detayları: “Altınlarınızı İşletip Kâr Payı Ödeyeceğiz” Vaadi

Olay, Kapalıçarşı’da faaliyet gösteren bir kuyumcuya yönelik iddialarla patlak verdi. İddialara göre; M.B.A., H.Ç.A. ve E.B. isimli şüpheliler, müşterilerine güven sağlayarak, kendilerine teslim edilecek altınları işleteceklerini ve belirli dönemlerde düzenli kâr payı ödemesi yapacaklarını vaat etti.

Bu cazip vaade inanan yaklaşık 40 kişi, kimisi düğün için biriktirdiği parayı, kimisi ticari sermayesini, kimisi de satın aldığı ürünlerin bedelini söz konusu kuyumcuya teslim etti. Ancak iddialara göre, bir süre sonra kâr payı ödemeleri durdu ve peşinden ana paralar da iade edilmedi. Toplam mağduriyetin 120 milyon Türk Lirası’na ulaştığı öne sürülüyor.

Mağdurlar Dükkan Önünde Toplandı: “Vaatlerinize Artık İnanmıyoruz”

İddiaların kamuoyuna yansımasının ardından çok sayıda mağdur, kuyumcunun dükkanı önünde bir araya gelerek tepkisini gösterdi. Zaman zaman gergin anların yaşandığı protestoda mağdurlar, kendilerini oyalayan vaatlere artık inanmadıklarını haykırdı.

Protesto sırasında bazı mağdurlar, şüphelilerin topladıkları paralarla yasa dışı bahis faaliyetlerinde bulunduğu yönünde de iddialar ortaya attı. Şüpheliler ise savunmalarında, yaşananların bir dolandırıcılık değil, ticari bir anlaşmazlık olduğunu iddia etti.

Şüphelilerin Savunması ve Süreç

· Şüphelilerin İddiası: Olayın bir dolandırıcılık değil, ticari bir anlaşmazlık olduğu yönünde.
· Mağdurların Geçici Geri Adımı: Şüphelilerin ödeme sözü vermesi üzerine bazı mağdurlar şikayetlerini geçici olarak geri çekti.
· Yeniden Suç Duyurusu: Verilen sözler tutulmayınca mağdurlar yeniden suç duyurusunda bulundu.

Kuyumcular Odası Devrede: “Somut Sonuç Alınamadı”

Konuya ilişkin açıklama yapan Bursa Kuyumcular Odası Başkanı İsa Altıkardeş, çok sayıda mağdurun odalarına başvurduğunu doğruladı. Altıkardeş, “Sorunun çözümü için girişimlerde bulunduk ancak şu ana kadar somut bir sonuç alınamadı” ifadelerini kullandı.

Olayla ilgili soruşturmanın, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından geniş kapsamlı bir şekilde sürdürüldüğü öğrenildi.

Tarihi Kapalıçarşı’da Güvenlik Endişeleri

Bu olay, Bursa Kapalıçarşı’da son aylarda yaşanan ikinci önemli güvenlik vakası. Daha önce, Eylül 2025’te, aynı çarşıda başka bir kuyumcuya, suç örgütü üyeleri tarafından 10 milyon avro haraç istendiği ve tehdit edildiği iddia edilmişti. Bu iddia üzerine, Özel Harekat polisleri çarşıda önlem almış ve devriye gezmeye başlamıştı.

Uzmanından Yatırımcılara Uyarılar

Finansal dolandırıcılıklara karşı uyarılarda bulunan uzmanlar, vatandaşları yüksek getiri vaat eden, kontrol edilemeyen ve denetlenmeyen yatırım araçları konusunda dikkatli olmaya çağırıyor. Özellikle “altın işletme”, “komisyon karşılığı değerli maden yönetimi” gibi klasik dolandırıcılık yöntemlerine karşı uyanık olunması gerektiğinin altını çiziyorlar. Yatırım yapılacak kurumun yetkili kurumlara kayıtlı olup olmadığı mutlaka teyit edilmeli.

Son Dakika Gelişmesi: Soruşturma kapsamında şüphelilerin mal varlıklarına tedbir konulması için savcılık nezdinde girişimde bulunulduğu öğrenildi.

Okumaya Devam Et

Gündem

ABD’de kanlı üniversite saldırısı: Brown Üniversitesi’nde silahlı saldırıdan 2 ölü, 8 yaralı; şüpheli kaçtı

Yayımlandı

üzerinde

ABD’de kanlı üniversite saldırısı: Brown Üniversitesi’nde silahlı saldırıdan 2 ölü, 8 yaralı; şüpheli kaçtı

Tarih: 14 Aralık 2025 | Okuma Süresi: 3 DAKİKA SAAT: 03:00

ABD’nin gözde eğitim kurumlarından Brown Üniversitesi, silahlı şiddetin pençesine düştü. Saldırganın kampüste terör estirdiği olayda 2 kişi hayatını kaybetti, 8 kişi ağır yaralandı. Tamamen siyah giyinmiş şüpheli, polise ve FBI’a rağmen hâlâ bulunamadı.

ABD’nin Rhode Island eyaletinin Providence şehrinde bulunan seçkin Brown Üniversitesi’nde silahlı bir saldırı meydana geldi. Saldırıda en az 2 kişi öldü, 8 kişi ağır yaralandı. Saldırganın kampüsten kaçtığı ve polisin geniş çaplı bir arama başlattığı bildirildi. Olay, ABD’deki silahlı şiddet salgınına bir yenisi daha eklerken, ülkedeki güvenlik ve silah kontrol tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

 Son Dakika Gelişmeleri ve Olay Yerinden Görüntüler

Providence Polis Teşkilatı Müdür Yardımcısı Tim O’Hara, şüpheliyi tamamen siyah giyinmiş bir erkek olarak tanımladı. Üniversite yetkilileri, öğrencilere ve personelde acil durum uyarısı göndererek, bulundukları yerlerde kalmalarını ve güvenli alanlara sığınmalarını istedi. Bazı öğrenciler kampüsten tahliye edildi.

Olayın ardından bölgeye çok sayıda polis ekibi sevk edildi. ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, FBI’ın olay yerine gönderildiğini duyurdu. Saldırının nedeni ve hedefi henüz netlik kazanmadı. Polis, şüphelinin yakalanması için kampüs ve çevresinde yoğun çalışma yürütüyor.

Brown Üniversitesi’nde silahlı saldırı sonrası polis ekipleri kampüs çevresinde geniş güvenlik önlemleri aldı. Öğrenciler güvenli bölgelere yönlendirildi.

 ABD’de Silahlı Şiddet: Bitmeyen Bir Kâbus

Bu saldırı, ABD’de giderek kronikleşen bir halk sağlığı krizi haline gelen silahlı şiddetin en son örneği. Independent Türkçe’de yer alan bir analize göre, Amerikalıların silahlı şiddeti azaltmaya yönelik çaresizlik duyguları artıyor ve toplumda bir “teslimiyet” havası hâkim. Sadece geçtiğimiz 4 Temmuz hafta sonunda ülke genelinde en az 22 kitlesel silahlı saldırı meydana geldi ve 20 kişi hayatını kaybetti.

Silahlı şiddet, beyzbol ve elmalı turta kadar “Amerikan” bir olgu haline gelmiş durumda. Uzmanlar, bu durumun arkasında güçlü silah lobilerinin ve siyasi sistemdeki düğümlenmenin yattığını belirtiyor. Bir aktivistin ifadesiyle, “Amerikalıların çoğunluğu silah güvenliği ve silah reformuna inanırken, Cumhuriyetçi Parti onların ölümünde, hayatlarının kurtulmasındakinden daha fazla kâr görüyor”.

Tarihten Yansımalar: Columbine ve Diğerleri

Brown Üniversitesi’ndeki bu saldırı, akıllara ABD’nin en karanlık okul saldırılarını getirdi. Bunların en sembolik olanı, 1999’da Colorado’daki Columbine Lisesi’nde yaşandı. Eric Harris ve Dylan Klebold isimli iki öğrenci, 12 öğrenci ve 1 öğretmeni öldürdü, 24 kişiyi yaraladı. Bu saldırı, ABD’de okul güvenliği konusunda büyük değişikliklere yol açtı ve “aktif saldırgan” durumlarında polis müdahale taktiklerini kökten değiştirdi.

 Brown Üniversitesi: Seçkin Bir Kurumda Travma

Brown Üniversitesi, Ivy League olarak bilinen seçkin üniversiteler liginin bir üyesi. Dünyanın dört bir yanından gelen parlak öğrencilere ev sahipliği yapan üniversite, şimdi derin bir travma yaşıyor. Olayın, akademik takvimi ve öğrencilerin psikolojik sağlığını nasıl etkileyeceği merak konusu.

Üniversite yönetiminin, kriz danışmanlığı ve psikolojik destek hizmetlerini devreye aldığı bildiriliyor. Saldırının, üniversitelerdeki güvenlik protokolleri üzerine ulusal düzeyde bir tartışma başlatması bekleniyor.

 Soruşturma ve Politika Etkileri

FBI ve yerel kolluk kuvvetlerinin ortak soruşturması devam ederken, saldırının siyasi yankıları da büyüyor. Başkan Trump’ın müdahalesi, olayın ulusal güvenlik boyutunu gösteriyor. Her büyük silahlı saldırıdan sonra olduğu gibi, bu olay da silah kontrol yasaları ve ruh sağlığı hizmetlerine erişim konusundaki tartışmaları alevlendirecek.

Ancak numaralı analizde belirtildiği gibi, geçmişte Sandy Hook ve Parkland gibi büyük trajediler bile kalıcı ve etkili federal yasaların çıkmasını sağlayamadı. Ulusal Tüfek Birliği (NRA) gibi lobi gruplarının etkisi ve politik kutuplaşma, her seferinde reform çabalarını baltaladı.

Brown Üniversitesi’ndeki bu trajik olay, ABD’nin silahlı şiddet epidemisiyle mücadelede ne kadar yol kat etmesi gerektiğinin acı bir göstergesi. Öğrenciler, aileler ve tüm toplum, bir kez daha güvenlik ve özgürlükler arasındaki dengeyi düşünmeye zorlanırken, soruşturmanın sonuçları ve şüphelinin yakalanması tüm dünyanın merakla beklediği bir gelişme olmaya devam ediyor.

Brown Üniversitesi’nde Silahlı Saldırı Paniği:  Öğrenciler Kilit Altında

Okumaya Devam Et

Gündem

Dilovası Yangınında İddianame Hazır: istenen cezalar belli oldu

Yayımlandı

üzerinde

Dilovası Yangınında İddianame Hazır: istenen cezalar belli oldu

Dilovası’ndaki kozmetik fabrikası yangını faciasında hayatını kaybeden 7 işçi için adalet yolunda önemli bir adım atıldı. Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı, 16 sanık hakkında hazırladığı iddianameyi mahkemeye sundu. Şirket yetkilisi 4 sanık için en ağır suçlama olan “olası kastla öldürme” talebinde bulunuldu.

📍 Tarih: 13 Aralık 2025 | ⏳ Okuma Süresi: 4 dakika |Saat: 19:30

İddianamede Yer Alan Suçlamalar ve Talepler

Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, sanıkları üç farklı suç kategorisinde sorumlu tutuyor.

1. “Olası Kastla Öldürme” Suçlaması (En Ağır Cezayı Gerektiren Suç)

· Sanıklar: İsmail Oransal, Altay Ali Oransal, Aleyna Oransal, Gökberk Güngör.
· Kimdir: Yangının çıktığı Ravive Kozmetik San. ve Dış Tic. A.Ş. ile LYKKE Kozmetik firmalarının yetkili ortakları.
· Talep: 7 kişinin ölümünden dolayı “olası kastla öldürme” suçundan cezalandırılmaları.

2. “Bilinçli Taksirle Ölüme Neden Olma” Suçlaması

· Sanıklar: 8 sanık.
· Talep: “Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan yargılanmaları.

3. “Suçluyu Kayırma” Suçlaması

· Sanıklar: 4 sanık.
· Talep: Delil karartma veya soruşturmayı engelleme şüphesiyle “suçluyu kayırma” suçundan dava açılması.

Dava: Gebze Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek olan davanın, işçi sağlığı ve güvenliği alanında emsal teşkil etmesi bekleniyor.

🔥 Facianın Başlangıcı: Ne Olmuştu?

Tarihe bir iş cinayeti olarak geçen facia, 8 Kasım 2025 Cumartesi sabahı Kocaeli’nin Dilovası ilçesi Mimar Sinan Mahallesi’nde bulunan bir kozmetik fabrikasında yaşandı.

· Yangın, sabah saat 09.00 sıralarında, üretim sırasında alkolün kazana aktarımı sırasında statik elektrik boşalması veya elektriksel kontak kaynaklı tutuşma neticesinde çıktı.
· İlk belirlemelere göre 6 kişi hayatını kaybetti. Ancak ağır yaralı olarak kaldırılan Tuncay Yıldız’ın daha sonra vefat etmesiyle can kaybı 7’ye yükseldi. Olayda 7 kişi de yaralandı.
· Hayatını Kaybedenler: Esma Dikan (3 çocuk annesi), Hanım Gülek (65), Şengül Yılmaz (55), Nisa Taşdemir (17), Tuğba Taşdemir (18) ve Cansu Esatoğlu (16). Mağdurların arasında iki çocuk işçinin bulunması toplumda büyük üzüntü ve tepkiye neden oldu.

⚖️ Soruşturma Süreci ve Gözaltılar

Facia sonrası başlatılan soruşturma hızla genişledi.

· Gözaltılar: Yangından sonraki günlerde, aralarında fabrika sahibi ve vardiya amirlerinin de bulunduğu 11 kişi gözaltına alındı.
· Tutuklamalar: Gözaltına alınanlardan 7’si tutuklanırken, 4’ü adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Tutuklananlar arasında fabrika sahibi Kurtuluş Oransal ve ailesi de yer aldı.
· Kaçma Girişimi: Fabrika sahibi Kurtuluş Oransal’ın, yangından hemen sonra içi para dolu bir çantayla Yalova’da kaçmaya hazırlanırken yakalandığı belirlendi. Ayrıca oğlu ve yeğeninin de yurt dışına kaçma hazırlığı yaptıkları sırada yakalandığı ifade edildi.

 Kurumsal Sorumluluk ve Görevden Almalar

Facia, denetim mekanizmalarına dair ciddi soru işaretlerini de beraberinde getirdi. İlgili kurumlarda geniş çaplı görevden almalar yaşandı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda 7 kişi açığa alındı:

· SGK Kocaeli İl Müdürü ve Yardımcısı
· Gebze Sosyal Güvenlik Merkez Müdürü
· İŞKUR Kocaeli İl Müdürü
· İŞKUR Dilovası Hizmet Merkezi Müdürü
· İŞKUR CİMER’den Sorumlu Şube Müdürü
· Bir personel

Dilovası Belediyesi’nde 5 kişi görevden uzaklaştırıldı:

· Belediye Başkan Yardımcısı Necati Temiz
· Zabıta Müdürü Nizamettin Balcı
· 3 zabıta memuru

Bakanlık, olayla ilgili iki başmüfettiş ve bir müfettiş görevlendirdiğini açıkladı.

 Tepkiler ve Siyasi Sorumluluk Çağrıları

CHP Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, yangının nedeni olarak “açgözlülük, denetimsizlik ve beceriksizlik” olduğunu belirtti. Avşar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile Dilovası Belediye Başkanı’na seslenerek, “biraz onurunuz varsa derhal istifa edin” ifadelerini kullandı.

 Sosyal Medyadan İlginç ve Üzücü Gelişme

Olayla ilgili bir başka gelişme de sosyal medyadan geldi. Yangında hayatını kaybedenlere yönelik Telegram platformunda hakaret içerikli paylaşımlar yapıldığı tespit edildi. Paylaşım yapan iki şüpheli, Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yakalanarak tutuklandı.

İddianamenin kabul edilerek davanın başlamasıyla birlikte, Türkiye’nin kanayan yarası haline gelen iş cinayetlerinde hukuki sorumluluğun sınırları da netleşmeye başlayacak. Süreç, hem mağdur aileler hem de tüm kamuoyu tarafından titizlikle takip ediliyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar