Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Magazin

Ruj sürmeyi seviyor musunuz? Bu tehlikeli hastalıkların nedeni olabilir

Yayımlandı

üzerinde

Ruj sürmeyi seviyor musunuz? Bu tehlikeli hastalıkların nedeni olabilir

Makyaj yaparken olmazsa olmazlardan biri de ruj sürmek. Ancak kullandığınız her rujun içeriğine dikkat etmelisiniz. Sonuçta, güzellik asla sağlığınızın pahasına olmamalıdır. Rujların içerisinde bazı zararlı kimyasallar farkında olmadan sağlığınıza ciddi zararlar verebilir. İşte rujların içerisinde bulunan yaygın kimyasalların riskleri

Makyaj yaparken ruj sürmeyi kim sevmez ? O mükemmel kırmızı, pembe veya ten rengi tonu sadece saniyeler içinde özgüveninizi artırabilir. Ancak, en sevdiğimiz rujun sağlığımıza zarar verebilecek bazı tehlikeli kimyasalları gizleyebileceğini biliyor muydunuz? Bazı rujlar, vücudumuzu hiç hayal edemeyeceğimiz şekillerde etkileyebilecek zararlı içerikler içerir.
Parabenler, rujlar da dahil olmak üzere birçok güzellik ürününde bakteri ve küfü önlemek için kullanılır. Kulağa hoş geliyor, değil mi? Ancak asıl mesele şu ki parabenlerin vücutta östrojeni taklit ettiği biliniyor ve bu da hormonal dengeyi bozabiliyor. Araştırmalar, parabenlere aşırı maruz kalmanın meme kanseri ve doğurganlık sorunlarıyla bağlantılı olabileceğini gösteriyor. Korkutucu, değil mi? Bu yüzden bir dahaki sefere rujunuzu sürdüğünüzde lütfen paraben içermediğini kontrol edin!
Ftalatlar (THA-lates olarak telaffuz edilir) rujların pürüzsüz ve uzun ömürlü olmasına yardımcı olur. Peki ya dezavantajı? Bu kimyasalların üreme sorunları ve hatta diyabet riskinin artması gibi ciddi sağlık riskleriyle bağlantılı olduğu görülmüştür. Çalışmalar ayrıca ftalatların ruh hali değişimlerinden kilo alımına kadar her şeyi etkileyen hormonal dengesizliklere katkıda bulunabileceğini göstermiştir. Rujunuzu her gün sürdüğünüzü ve farkında olmadan bu toksinleri vücudunuza kabul ettiğinizi düşünün.
Rujlardaki o hoş koku? “Koku” terimi altında gizlenmiş sentetik kimyasalların bir karışımı olabilir. Sorun şu ki, şirketlerin bu kokuların içinde ne olduğunu açıklama zorunluluğu yoktur. Birçok yapay koku, baş ağrısı, baş dönmesi ve cilt tahrişine neden olabilen alerjenler, tahriş edici maddeler ve hatta kimyasallar içerir. Bazıları ayrıca solunum sorunlarıyla da bağlantılıdır. Bu nedenle, ruj güçlü bir kokuya sahipse, dudaklarımıza ne sürdüğümüzü yeniden gözden geçirme zamanı gelmiş olabilir.KURŞUNRujlarda kurşun mu? Ne yazık ki, evet! Birçok rujun, vücutta zamanla biriken toksik bir ağır metal olan kurşun izleri içerdiği bulunmuştur. Kurşun maruziyeti, nörolojik sorunlar, doğurganlık sorunları ve hatta yüksek tansiyon dahil olmak üzere ciddi sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilmiştir. En kötü yanı? Kurşun maruziyetinin “güvenli” bir seviyesi yoktur, bu da az miktarda bile olsa zararlı olabileceği anlamına gelir. Ve gün boyunca dudaklarımızı yalama eğiliminde olduğumuz için, kurşun sistemimize kolayca girebilir.
Parlak ve canlı rujlar kömür katranı boyaları içerir. Bunlar cilt tahrişine ve diğer sağlık sorunlarına neden olabilen kanserojenler olarak bilinir. Bu sentetik renklendiriciler petrol türevidir ve cilt tahrişi ve alerjik reaksiyonlarla ilişkilendirilmiştir. Daha kötüsü, bazı kömür katranı boyaları zamanla vücutta toksisiteye neden olabilecek ağır metaller içerir.TRİKLOSANTriklosan, bazen dudak ürünlerinde mikrobiyal büyümeyi önlemek için bulunan bir antibakteriyel maddedir. Ancak araştırmalar, triklosanın tiroid fonksiyonuna müdahale edebileceğini ve antibiyotik direncine katkıda bulunabileceğini göstermektedir. Ayrıca hormon bozulmasıyla da ilişkilendirilmiştir ve hatta kalp fonksiyonunu etkileyebilir. Kesinlikle etrafımızda bulundurmak isteyeceğimiz bir güzellik malzemesi değil!Bu makale sadece genel bilgi verme amacıyla yazılmıştır. Makalenin içeriğinden yola çıkarak okurun kendi başına koyduğu teşhislerden ntv.com.tr sorumlu değildir. Sağlığınızla ilgili herhangi bir endişeniz varsa doktorunuza danışın.
Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Magazin

Ünlülere uyuşturucu operasyonu: Yusuf Güney gözaltına alındı

Yayımlandı

üzerinde

Ünlülere uyuşturucu operasyonu: Yusuf Güney gözaltına alındı

Tarih: 22.12.2025 — Saat: 12:20
Okuma süresi: 3 dk

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ünlülere yönelik uyuşturucu soruşturması kapsamında şarkıcı Yusuf Güney gözaltına alındı. Güney, jandarma eşliğinde sağlık kontrolünden geçirilip ifade işlemleri için adliyeye sevk edildi. Soruşturma kapsamında daha önce birçok ünlü isme yönelik operasyon yapılmıştı; soruşturma devam ediyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık, Narkotik ve Ekonomik Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında hakkında gözaltı kararı bulunan Yusuf Güney, bu sabah jandarma ekiplerince yakalanarak önce Seyrantepe Hamidiye Etfal (veya ilgili hastane) sağlık biriminde sağlık kontrolünden geçirildi. İşlemlerinin ardından ifadesi alınmak üzere adliyeye getirildiği bildirildi.

Soruşturma daha önce gerçekleştirilen baskınlarla başlamış; başta Aleyna Tilki, İrem Sak, Danla Biliç ve Mümine Senna Yıldız gibi isimler hakkında da işlemler yapılmış, bazıları örnek verme ve serbest bırakılma süreçlerinden geçmişti. Bu geniş kapsamlı soruşturma çerçevesinde adresinde bulunamayan bazı isimler için yakalama çalışmaları yürütüldü.

Son dönemde soruşturmaya ilişkin ajans kaynaklı haberlerde, savcılık ve jandarma ekiplerinin titiz çalışmalar yürüttüğü, adli süreç ilerledikçe yeni gelişmelerin olabileceği vurgulanıyor. Güney cephesinden ise şu ana dek resmi bir açıklama yapılmadı; adli süreç ve alınacak ifadeler doğrultusunda dosyanın seyrinin netleşeceği belirtiliyor.

Hukuki süreç ve olası gelişmeler

  • Sağlık kontrolü ve adli tıptan alınacak örneklerin ardından şüphelilerin ifadeleri alınacak; savcılık tutuklama talebiyle sulh ceza hâkimliğine sevk kararı verebilir ya da serbest bırakma yönünde işlem yapabilir.

  • Soruşturma çok sayıda isim ve farklı kanıt unsurlarına dayandığından, yeni gözaltı ya da serbest bırakma kararları beklenebilir. (Genel prosedür açıklaması.)

Bu soruşturma, son aylarda ünlü isimlere yönelik yürütülen benzer dosyaların bir parçası olarak kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Basında yer alan haberler, soruşturmanın birkaç aşamada yürütüldüğünü; bazı ünlülerin örnek verip serbest kaldığını, bazılarının ise ifadeye çağrıldığını gösteriyor. Soruşturmanın teknik ve yasal ayrıntıları savcılık belgeleriyle netleşecek.

Okumaya Devam Et

Magazin

Sosyal Medya Fenomeni Murat Övüç, ‘Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik’ Suçlamasıyla Tutuklandı

Yayımlandı

üzerinde

Sosyal Medya Fenomeni Murat Övüç, ‘Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik’ Suçlamasıyla Tutuklandı

Tarih: 20 Aralık 2025 • Okuma Süresi: 3 dakika| SAAT: 17:00

Sosyal medya fenomeni Murat Övüç, sosyal medya hesabından başörtüsü takarak paylaştığı bir video nedeniyle ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Olay, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın video paylaşımı üzerine resen soruşturma başlatmasıyla başladı. İncelemeler sonucunda, paylaşımın nefret söylemi içerdiği ve toplumsal ayrımcılığı körükleyebileceği değerlendirildi.

 

Soruşturma ve Tutuklama Süreci

Olayın yasal süreci şu aşamalardan oluştu:

· Soruşturmanın Başlaması
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, Murat Övüç’ün sosyal medyada başörtüsü takarak yaptığı video paylaşımını incelemeye aldı. Videonun kamuoyunda tepki çekmesi ve suç unsuru taşıdığı iddiaları üzerine soruşturma başlatıldı.
· Gözaltı ve İfade
Soruşturma kapsamında polis ekipleri tarafından gözaltına alınan Övüç, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Emniyetteki sorgusunda suçlamaları reddettiği öğrenildi.
· Mahkeme Kararı
Nöbetçi sulh ceza hakimliği önüne çıkarılan Övüç hakkında, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçunu işlediğine dair kuvvetli şüphe bulunduğu gerekçesiyle tutuklama kararı verildi. Kararın ardından Övüç cezaevine gönderildi.

Övüç’ten Savunma: “3 Yıl Önceki Paylaşım”

Olayın gündeme gelmesinin ardından Murat Övüç, sosyal medya üzerinden bir açıklama yaptı. Övüç, eleştirilen paylaşımın eski bir içerik olduğunu belirterek, “Allah aşkına yeter. Artık normal davranıyoruz, smokinle çıkıyoruz. Artık insanlara güzel örnek olmak istiyoruz. 3 yıl önceki paylaşımı gündeme getiriyorsunuz, ayıp” ifadelerini kullandı.

Ancak, savcılık soruşturması ve mahkeme, paylaşımın içeriği ve potansiyel etkisi üzerinden hukuki değerlendirmeyi yaparak tutuklama kararını verdi.

Toplumsal Tepkiler ve Hukuki Çerçeve

Uzman Görüşü
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan hukukçular,Türk Ceza Kanunu’nun 216. maddesinde düzenlenen “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçunun, toplumun bir kesimine karşı nefret ve düşmanlığın alenen tahrik edilmesi durumunda gündeme geldiğini hatırlattılar. Sosyal medya paylaşımlarının geniş kitlelere anında ulaşma özelliği nedeniyle, bu tür içeriklerin ceza hukuku kapsamında ağır sonuçları olabileceğinin altını çizdiler.

Sosyal Medyada Yansımalar
Olay,sosyal medya kullanıcıları arasında da iki yönlü bir tartışma başlattı. Bir kesim, ifade özgürlüğü sınırlarına vurgu yaparak hukuki sürecin doğru işlediğini savunurken, diğer bir kesim ise gündemde başka öncelikler olduğuna dair görüşlerini paylaştı.

Soruşturmanın derinleştirilerek sürdürüldüğü öğrenilirken, Murat Övüç’ün yargı sürecinin ilerleyen günlerde devam edeceği bildirildi.

Okumaya Devam Et

Magazin

Ünlü Sanatçı Cansever’den Yürek Burkan Açıklama: “Lösemi Teşhisi Konuldu, Dualarınızı Bekliyorum”

Yayımlandı

üzerinde

Ünlü Sanatçı Cansever’den Yürek Burkan Açıklama: “Lösemi Teşhisi Konuldu, Dualarınızı Bekliyorum”

Haber Tarihi: 17 Aralık 2025, 23:00
Okuma Süresi: 4 dakika

Arabesk müziğin sevilen ismi Cansever, sağlık durumuna ilişkin sevenlerini derinden üzen bir açıklama yaptı. Uzun yıllardır yaşamını sürdürdüğü Almanya’da kendisine lösemi (kan kanseri) teşhisi konulduğunu duyuran sanatçı, tedavi süreci nedeniyle sahnelere ara verdiğini bildirdi.

“Her Şey Çok Güzel Olacak”

Cansever, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı samimi video paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

“Basında da duyduğunuz gibi bana bir lösemi teşhisi konuldu, yani kan kanseri. O yüzden bu paylaşımı yapmak istiyorum. Çok fazla arayan, yazan var; hepsine tek tek cevap veremiyorum. Fakat her şey çok güzel olacak. Almanya’dayım, doktorlarım çok iyi. Cuma günü kemoterapiye başlayacağım. Allah’ın adıyla ve sizin dualarınızla inşallah… Sizi çok seviyorum, dualarınızı bekliyorum”.

Sanatçının, tedavisinin Mülheim an der Ruhr kentindeki Evangelische Krankenhaus’ta devam ettiği ve moralinin yüksek olduğu öğrenildi.

Sahnelere Zorunlu Ara

Açıklamasında, müzik hayatına verdiği bu aranın tamamen tedavi sürecine odaklanmak için olduğunu vurgulayan Cansever, sevenlerinden anlayış ve destek beklediğini iletti. Sanatçı, bu zorlu dönemi güçlü bir inanç ve pozitif bir ruh haliyle karşıladığını belirterek, sahnelere daha güçlü ve sağlıklı bir şekilde dönmeyi hedeflediğini ifade etti.

Cansever Kimdir?

Gerçek adıDzansever Dalipova olan sanatçı, 90’lı yıllardan itibaren kendine has yorumu ve tarzıyla arabesk müzik sahnesinde önemli bir yer edindi. “Ağla Gözbebeğim”, “Sen de Gittin”, “Kime Bu İnat” gibi unutulmaz şarkılarıyla geniş bir hayran kitlesine ulaştı. Cansever, son yıllarda bazı sağlık sorunları nedeniyle ara sıra sahne aldı.

Lösemi (Kan Kanseri) Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Cansever’in mücadelesini verdiği lösemi, kemik iliğinde başlayan bir kan kanseri türüdür. Son yıllarda tıp alanında kaydedilen önemli ilerlemeler, lösemi tedavisinde umut verici sonuçlar doğurmuştur.

Tedavide Çığır Açan Gelişmeler

· Hedefe Yönelik Tedaviler ve İmmünoterapi: 2025 itibarıyla, özellikle akut lenfoblastik lösemi (ALL) gibi bazı türlerde, monoklonal antikorlar ve CAR T-hücre tedavisi gibi yöntemlerle kemoterapi yoğunluğu azaltılabilirken, sağ kalım oranları önemli ölçüde artırılmıştır.
· Kronik Lösemilerde Devrim: Örneğin, Kronik Miyeloid Lösemi’de (KML) kullanılan BCR::ABL1 tirozin kinaz inhibitörleri sayesinde hastaların yaşam beklentisi neredeyse normale yaklaşmış ve bir kısmı ilaç tedavisini bırakabilir hale gelmiştir.
· Yüksek Sağ Kalım Oranları: Güncel tıbbi verilere göre, doğru tedaviyle birçok lösemi alt türünde 5 yıllık sağ kalım oranı %70’in üzerine çıkabilmektedir. Hairy Cell Lösemi, Kronik Lenfositik Lösemi (KLL) ve bazı akut lösemi türlerinde bu oran %80-90’lara ulaşmaktadır.

İstatistiklerle Lösemi

· ABD’de 2025 yılı için tahmini yeni lösemi vakası sayısı 66,890, tahmini ölüm sayısı ise 23,540 olarak belirtilmektedir.
· Lösemi, tüm yeni kanser vakalarının yaklaşık %3.3’ünü oluşturmaktadır.
· Son verilere göre, lösemide 5 yıllık nispi sağ kalım oranı %72’nin üzerindedir. Bu oran, 1970’lerdeki %33’lük oranın iki katından fazladır ve tedavideki ilerlemeyi açıkça göstermektedir.

Sanatçı Cansever, Almanya’da alacağı modern tedavi yöntemleri ve yüksek moraliyle bu süreci atlatacağına olan inancını tekrarlıyor. Tüm sevenleri ve müzik camiası, ünlü sanatçıya acil şifalar diliyor ve dualarının kendisiyle olduğunu iletiyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar