Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Sanat

İstanbul Modern’in 20 yıllık hikayesi kitaplaştırıldı

Yayımlandı

üzerinde

Müzeden yapılan açıklamaya göre, Mehmet Altun’un üç senelik çalışmayla yayına hazırladığı kitapta, İstanbul Modern’in kuruluş süreci, Türkiye’nin modern ve çağdaş sanat yolculuğundaki dönüştürücü etkisi ve kültür sanat dünyasına sunduğu katkılar ele alınıyor.

Kitapta, 1987 yılında düzenlenen 1. Uluslararası Çağdaş Sanat Sergileri ile başlayan yaklaşık 40 yıllık bir hayalin, Dr. Nejat F. Eczacıbaşı’nın vizyonu ve eşi Oya Eczacıbaşı’nın liderliğinde gerçeğe dönüşmesi ayrıntılarıyla anlatılıyor.

Kuruculardan sanatçılara, küratörlerden müze çalışanlarına kadar 45 kişinin anlatımıyla zenginleştirilen kitapta, müzenin 20 yıllık yolculuğunda gerçekleştirilen etkinlik ve programların yanı sıra tüm sergilerin künyelerine de yer veriliyor.

 “MÜZENİN KATETTİĞİ YOLU DERİNLEMESİNE ANLATMAYA ÇALIŞTIK”

Açıklamada görüşlerine yer verilen yazar Mehmet Altun, kuruluşundan itibaren yalnızca bir sanat alanı yaratmayı değil, aynı zamanda çağdaş ve modern sanatı kitlelerin erişimine açarak kültürel bir diyalog ortamı oluşturmayı amaçlayan İstanbul Modern’in bu yönüyle dönüştürücü bir işlev üstlendiğini kaydetti.

Kitabın hazırlık sürecinin birkaç yıla yayıldığını ifade eden Altun, “Her aşamada titizlikle çalışarak, müzenin katettiği yolu derinlemesine anlamaya ve anlatmaya çalıştık. Kitabın yayımlanmasının İstanbul Modern’in 20. yılına denk gelmesi, bu yolculuğu daha da anlamlı kıldı. Öyle umuyorum ki okurlar bu kitabın sayfalarında İstanbul Modern’in hikâyesini ve kurucusunun vizyonunu derinlemesine keşfederken sanatın gücünü bir kez daha hissedecek ve müzenin sanatın tüm paydaşlarına hitap eden ilham verici yolculuğunda kendilerinden bir şeyler bulacaklar.” değerlendirmesinde bulundu.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sanat

Harik’in son ustası: Mesleğini 28 yıldır yaşatmaya çalışıyor

Yayımlandı

üzerinde

Tanıtım amaçlı dönem dönem sergilerde, fuarlarda, festivallerde görev almaktayız. Bitlis Tanıtım Günleri adı altında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın düzenlediği geleneksel el sanatları, fuarları adı altında çeşitli yerlerde metropollerde katıldım. İnsanlara tanıtım yapmaya çalıştım. Amacım Bitlis’in bu sanatının kaybolmamasıdır. Bundan sonra bu sanatın kaybolmaması ve tanıtılması, ayrıca genç nesillere aktarılması çalışmalarım bu şekilde devam edecektir. Dönem dönem Kültür ve Turizm Müdürlüğünde, Halk Eğitimi Merkezinde kurslar açıyorum. Kursiyerler yetiştiriyorum. Yetiştirdiğim kursiyerlerim var fakat maalesef ki zor olmasından, pazar sorununun bulunmasından dolayı devam etmemektedirler. Devam etmelerini ve bu sanatın tanınması için elimden geleni yapmaya devam edeceğim” şeklinde konuştu

Okumaya Devam Et

Sanat

Munzur Vadisi’nden topladığı taşları sanat eserine dönüştürüyor

Yayımlandı

üzerinde

Taşları tuval olarak kullanma fikrinin Munzur Nehri kenarında resim çizerken oluştuğunu belirten Ozan, şöyle konuştu:

“Çocukluğumdan beri resim yapıyorum, hep içimde vardı bu sanat aşkı. İlkokul ve liseden beri devam etti. İlerleyen zamanlarda tuvalin üstüne, kağıdın üstüne resim yapmaya başladım. Zamanla daha da ilerlemeye başladı. Çalışıp emek verdikçe insan ileri gidiyor. Bu keşiflerden bir tanesi de Munzur taşları oldu. Su kenarlarında doğayı resmederken, taşlara bakıp nasıl olabileceğine kafa yordum. Deneme yanılma yoluyla birkaç tane resim yaptıktan sonra ortaya güzel bir şey çıktı.”

Okumaya Devam Et

Sanat

Şener Şen’in başrolünde yer aldığı Zengin Mutfağı son kez seyirciyle buluştu

Yayımlandı

üzerinde

Usta oyuncu ‘i 40 yıl aradan sonra tiyatro sahnesine döndüren DasDas prodüksiyonu Zengin Mutfağı oyunu, Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda son kez seyircilerle buluştu.

Oyun 8 sene boyunca 400’den fazla temsili kapalı gişe oynayarak başarıya imza attı.

Vasıf Öngören’in aynı adlı eserlerinden uyarlanan Zengin Mutfağı, 8 sene usta Şener Şen’in yanı sıra Gizem Ergün, Onay Kaya, Uğur Arda Başkan ve Kutay Sandıkçı’nın yer aldığı kadroyla sahnelendi.

Cumhuriyet tarihinde görülmüş en büyük işçi hareketi olan 15-16 Haziran 1970 olaylarının zengin bir ailenin mutfağına yansımasını konu alan oyunun yönetmenliğini Şener Şen ve Doğu Yaşar Akal birlikte üstlendi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar