Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Ankara Büyükşehir soruşturması: Suçlamalar ne, Mansur Yavaş ne dedi?

Yayımlandı

üzerinde

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği konserlerle ilgili  2024 yılında yapılan ihbarlar üzerine başlatılan soruşturma, 13 gözaltı kararıyla sonuçlandı. 130 konserde usulsüz ödeme olduğunu savunuluyor, 104 konser için de soruşturma sürüyor.

KONSER SORUŞTURMASI NASIL BAŞLADI?

Cumhuriyetin 101. yılı etkinlikleri kapsamında sahne alan Ebru Gündeş’e Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından 69 milyon lira verildiği iddia edilince tartışma başladı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı , açıklamalar yaparak, 2024 yılı sonunda iddianın araştırıldığını ve ödemenin durdurulduğunu söyledi.

Yavaş, “Ebru Gündeş’in kendi muvafakatıyla açıklıyoruz, kaşe bedeli zaten belli, ekibiyle beraber ödenen para 4 milyon 750 bin lira.” dedi ve konserlerle ilgili şu bilgileri verdi. Yavaş, bu açıklamasında şu bilgileri de paylaştı:

– Hak ediş ve genel kabul evraklarına göre 44 milyon 937 bin lira olarak faturalandırılmıştır.

– Kurulumda çalışan personel 90 kişi. Tek tek bunların sigorta girişlerini, bordrolarını istedim. Ayrıca teknik, ses, ışık ve led ekranda çalışan 56 kişi. 12 tır şehir dışından, 8 tır da Ankara’dan olmak üzere toplam 20 tır malzemeyle kurulum yapılmıştır. Kurulum ve sökümde günlük çalışan sayısı 146 kişi.

SAVCILIK SORUŞTURMASI NE ZAMAN BAŞLADI? 

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği konserlerle ilgili gelen ihbarlar üzerine 2024 yılı aralık ayında da inceleme başlattı.

Başsavcılık, o dönemdeki soruşturması sırasında, Memurların Yargılanması Hakkında Kanun uyarınca İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu’na müzekkere yazdı. Söz konusu ihbarların değerlendirilerek, suç unsuru ve şüpheli tespiti yapılması halinde durumun savcılığa bildirilmesi istendi.

Savcılığın talebi üzerine iddiaları araştırmak amacıyla İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu tarafından 2 müfettiş görevlendirilmişti.

Konuyla ilgili, ABB Başkanı Yavaş bir açıklama yaptı. Sosyal medyadan paylaşımda bulunan Yavaş, İçişleri Bakanlığı tarafından konuyu incelemek üzere görevlendirilen iki müfettişin 11 Kasım’da geldiğini söyledi. Yavaş, “incelemenin devam ettiğini, yeni bir durumun söz konusu olmadığını” kaydetti.

Soruşturma hakkında bu aşamadan sonra herhangi bir açıklama yapılmadı. 

BÜYÜKŞEHİR NEYLE SUÇLANIYOR?

23 Eylül 2025 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, kapsamlı açıklama yaparak, soruşturmanın son durumu hakkında bilgi verdi. Bu açıklama, 2024 yılındaki dosyanın kapatılmadığını ve MASAK dahil, bir dizi kurumun soruşturmayı sürdürdüğünü gösterdi. 

ANKARA BÜYÜKŞEHİR SORUŞTURMASINDA HANGİ ŞİRKETLER VAR?

Savcılık açıklamasına göre, şüpheliler ve şirketleri şöyle:

“Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Eski Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı H.A.B.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Eski Kültür Etkinlikleri Şube Müdür Vekili / Eski Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkan Vekili H. E.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Eski Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkan Vekili H. Z.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Eski Kültür Etkinlikleri Şube Müdür Vekili A. A. Ç.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Kültür Etkinlikleri Şube Müdür Vekili C. A, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Kültür Etkinlikleri Şube Müdür Vekili K. B.

Evren Teknik Grup Müzik Organizasyon San. Tic. Ltd. Şti sahibi O. E.

Universe Production Organizasyon San. Tic. Ltd. Şti. sahibi S. E.

Festiva ve Enfest Organizasyon Turizm San. Tic. Ltd. Şti. ortakları K. A ve S. Ç.

Gurudan Turizm Danışmanlık Organizasyon Reklam San. Tic. A.Ş ortağı A. A

Yalınayak Gıda Organizasyon Turizm. San. Tic. Ltd. Şti. ortakları E. D ve L. E.”

Savcılık açıklamasında bu kişiler hakkında, “Görevi Kötüye Kullanma ve İhaleye Fesat Karıştırma suçlarından 23.09.2025 tarihinden itibaren eş zamanlı olarak gözaltına alınmalarına karar verilmiş ve şüphelilerin tamamı gözaltına alınmıştır.” denildi.

ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ NEYLE SUÇLANIYOR?

Başsavcılığın açıklamasının ardından soruşturma dosyasından sızan bilgiler, belediyenin tüm konserlerinin mercek altına alındığını, şu ana kadar 130 konserin incelendiğini ve 104 konsere yönelik incelemenin de halen sürdürdüğünü gösterdi. Soruşturmadan sızan bilgilere göre, 

–  İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği tarafından düzenlenen tevdii raporu, MASAK incelemesi, Sayıştay incelemesi, bilirkişi raporlarına göre 32 adet konser hizmet alımında idarenin 154 milyon 453 bin lira zarara uğratıldığı tespit edilmiştir

– Soruşturma dosyasına giren raporlarda, belediye tarafından 2021-2024 yılları arasında düzenlenen konserlere ilişkin hizmet alımlarının usulüne uygun olmadığı anlatıldı.

Rapor, belediyenin düzenlediği bazı konserleri konu alıyor.

–  Konser hizmetleri için KDV hariç 759 milyon 148 bin 652 lira ödeme yapıldığı, 32 konser hizmet alımının, piyasa rayiç fiyatlarına uygun olmadığı savunuluyor.

– Raporda aynı zamanda yüklenicilere ödenen bedellerin piyasa rayiç fiyatlarının çok üzerinde olduğu belirtiliyor.

– İdarenin, rekabete açık olması gereken bir alımı, kanuni şartları oluşmadığı halde doğrudan temin yöntemiyle yaptığı, bu haliyle ihale mevzuatına aykırı davranıldığı belirtiliyor.

– Söz konusu rapora göre, konserler için ödenen toplam 759 milyon 148 bin 652 liranın, 608 milyon 47 bin 800 lirasının dört firmaya ödendi.

– Bu tutarın 304 milyon 288 bin 200 lirası sahibi S.Ç. olan organizasyon firmasına ödendi. İddiaya göre, 

– Konser alımları, rekabete kapalı alım olarak yapıldı, 4 şirket arasında paylaştırıldı.

– Şirket adresleri apartman daireleri, 3 firma adresinde bulunmuyor, sanal fatura kesenlerin adresleri.

– Şirketler tek ortaklı, tek ortaklı yapılı, yeni kurulmuş ve sigortalı şirket çalışanı bulunmuyor.

– Ödemelerin sadece yüzde 20’si sanatçılara gitmiş. Aynı yerlerde yapılan konsere ayrı ayrı ücret ödenmiş gibi gösterilmiş, bazı konserler aynı tarihlerde yapıldığı halde mükerrer sahne kurum bedeli alınmış.

BÜYÜKŞEHİR İDDİALARA NE DEDİ?

ABB, yazılı açıklama yaparak, bu iddiaların geçmişte soruşturulduğunu ve yolsuzluk bulunmadığını savundu.

ABB açıklamasında, geçmişteki iddialar için, “Olay derhal Belediyemiz Teftiş Kuruluna bildirilmiş, konu ayrıntılı bir şekilde incelenmiş ve yapılan incelemede herhangi bir usulsüzlük ve kamu zararı olmadığına dair rapor düzenlenmiştir. Daha sonra Mülkiye Müfettişleri konuyu incelemiş, ardından 9 kişi hakkında soruşturma açılmış ve 6 kişi için soruşturma izni verilmiştir.” denildi. Belediyenin savunmasının ana başlıkları şöyle:

–  Normal şartlarda, halen Belediye’de görev yapan çalışanlarımız emniyete davet edilerek ifadeleri alınabilirdi. Ancak alışıldığı üzere olay farklı bir boyuta çekilmek istenmiş “Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne operasyon” adı altında kamuoyuna yansıtılmıştır. Oysa bu bahse konu kişiler davet edilseler hepsi de gidip ifade verebilecek durumdadır.

– Oysa daha önce kültür dairemizin tüm işlemleri Sayıştay tarafından denetlenmiş herhangi bir bulguya rastlanmamıştır.

– Ayrıca Mülkiye Müfettişlerince 2021-2022 yılları arasında geriye doğru 10 yıllık teftiş yapılmış, ihale usulüyle ilgili herhangi bir tenkit ya da bulguya rastlanmamıştır. 

– Konserlerde en büyük masraf sanatçı ücretlerinden değil, sahne kurulumu ve ses sisteminden kaynaklanmaktadır. Sahnenin nasıl kurulacağı da konser alanının büyüklüğüne göre değişmektedir.

– Nitekim idaremiz teftiş kurulu başkanlığı tarafından yapılan soruşturmada kamuoyuna yansıyan konserleri tahkik ettiğinde, bu çapta iş yapabilen bir başka firmadan teklif almış ve aynı çapta konser için 56 milyon TL bedel bildirilmiştir.

BELEDİYE ESKİ YÖNETİMİ NASIL SUÇLADI?

– Yapılacak yargılama sırasında muadili konserlerle ilgili özel veya Kültür Bakanlığının yaptığı Kültür Yolu festivali ve resmi kurumların gerçekleştirdiği konser bedelleri dosyaya intikal ettiğinde, kamu zararı olup olmadığı netleşecektir.

– Harcama boyutlarına gelince; geçmiş dönemde  2014-2019 arasında yapılan 80 etkinliğe 33 milyon dolar harcanmış, 2019’dan itibaren 29 Ekim 2024’e kadar ise 426 etkinliğe 30 milyon dolar harcanmıştır.

– Olay, kamuoyuna 154 milyon TL kamu zararı olarak yansıtılmıştır. Öncelikle belirtmek isteriz ki ABB bugüne kadar eski döneme ait yaklaşık 100 dosyada, “ihaleye fesat” ve “kamu zararı” iddiasıyla Melih Gökçek ve dönemin yetkilileri hakkında şikâyette bulunmuştur.

– Bu dosyalardan: 55 tanesinde bilirkişi raporu alınarak takipsizlik kararı verilmiştir. 11 tanesinde bilirkişi raporu alınmadan takipsizlik kararı verilmiştir. 11 tanesinde ise iddianame düzenlenmiştir.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

SON DAKİKA — Erdoğan: “Gazze’de yaşananlar dört dörtlük bir soykırımdır”

Yayımlandı

üzerinde

Yayın: 23 Eylül 2025
Okuma süresi: ~2 dakika

Erdoğan: “Gazze’de yaşananlar dört dörtlük bir soykırımdır”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York’ta bulunduğu BM Genel Kurulu gündemi çerçevesinde Gazze’deki insanlık dramını fotoğraflarla dünyaya göstererek “Başka türlü bunun izahı mümkün değil; bu dört dörtlük bir soykırımdır” dedi ve sorumlunun İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu olduğunu ifade etti.

Erdoğan’ın mesajı ve gösterdiği fotoğraflar

Erdoğan, BM Genel Kurulu ve yan etkinliklerde yaptığı konuşmalarda Gazze’deki sivillere yönelik saldırıların boyutunu fotoğraflarla anlattığını; bu fotoğraflarla uluslararası toplumu harekete çağırdığını belirtti. Konuşmalarında doğrudan “soykırım” tanımlaması kullandı ve sorumluluk iddiasını Netanyahu’ya yöneltti. Bu açıklamalar, Erdoğan’ın New York’taki temasları sırasında Fox News’e verdiği röportajda da tekrarlandı.

Uluslararası yankı ve kısa bağlam

BM Genel Kurulu sırasında Gazze’deki durum, birçok liderin ve medya kuruluşunun gündemindeydi; toplantılar ve canlı yayınlar dünya çapında izlendi. Türkiye’nin açıklamaları, bölge ve küresel kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Uluslararası haber kaynakları toplantıların ve liderlerin konuşmalarının canlı takibini yaptı.

Okumaya Devam Et

Gündem

CHP’de Berhan Şimşek için kesin ihraç istemi

Yayımlandı

üzerinde

Cumhuriyet Halk Partisi’nin eski milletvekili Berhan Şimşek, kesin ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edildi.

Karar 15 Eylül günü toplanan Merkez Yönetim Kurulu’nda alındı.

Berhan Şimşek, “Parti disiplinini zedeleyen davranışlar” nedeniyle tedbirli olarak kesin ihraç istemiyle disipline sevk edildi.

“ONUR MADALYAMI PAYLAŞIYORUM”

Gelişmeyi sosyal medya hesabındaki paylaşımıyla duyuran Berhan Şimşek, “45 yıllık üyesi olduğum partimin yöneticilerinin bana verdikleri onur madalyamı sizler ile paylaşıyorum.” dedi.

Şimşek’in paylaştığı karar metninde şu ifadelerin yer aldığı görüldü:

“Parti disiplinini zedeleyen eylemleriniz nedeniyle; Tüzüğümüzün 63/5, 64 ve 68/1-b maddeleri uyarınca tedbirli olarak kesin çıkarma cezası istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilmenize, Merkez Yönetim Kurulu’nun 15 Eylül 2025 tarihli olağanüstü toplantısında oy birliği ile karar verilmiştir.

Bu yazının tarafınıza tebliğinden itibaren 3 gün içerisinde, Yüksek Disiplin Kurulu’na tedbirin kaldırılması isteği ile başvurabilirsiniz.”

NİSANDAKİ KURULTAYDA ADAYLIĞINI AÇIKLAMIŞTI

Berhan Şimşek, partinin 6 Nisan’daki 21. Olağanüstü Kurultayı’nda adaylığını açıklamıştı.

Topladığı imzaları belirlenen süre içinde teslim edemediği belirtilen Berhan Şimşek, aday olamamıştı.

Duruma tepki gösteren Berhan Şimşek, Genel Başkanı Özgür Özel’e tepki göstermişti.

Okumaya Devam Et

Gündem

10 ülkenin Filistin’i tanıma kararı İsrail’de nasıl yankılandı? — Avrupa’nın uyarısı tartışılıyor

Yayımlandı

üzerinde

Tarih: 23 Eylül 2025
Saat: 11:00 (GMT+3, İstanbul)
Okuma süresi: 4 dakika

İngiltere, Kanada, Avustralya, Portekiz ve Fransa başta olmak üzere 10 ülkenin Filistin Devleti’ni tanıma kararı bölgesel gerilimi tırmandırdı. İsrail yönetimi kararı “tek taraflı” ve “terörizme ödül” olarak nitelendirirken, Avrupa’nın Tel Aviv’e yönelik uyarı ve yaptırım tehditleri blok içinde tartışma yarattı. (Anahtar kelimeler: Filistin tanıma, İsrail tepki, Avrupa uyarısı, iki devletli çözüm)


Neler oldu? Hangi 10 ülke tanıdı?

New York’ta düzenlenen zirve ve BM öncesinde İngiltere, Kanada, Avustralya, Portekiz ile birlikte Fransa, Belçika, Lüksemburg, Malta, Andorra ve San Marino gibi bazı Avrupa ülkeleri Filistin Devleti’ni resmen tanıma kararı açıkladı veya duyurdu. Bu adım, Filistin’in uluslararası statüsünü güçlendirme yönündeki küresel hareketin parçası olarak yorumlanıyor.


İsrail’deki resmi ve siyasi yankılar: sert tepki

İsrail hükümeti hızlı ve sert tepki verdi. Dışişleri büroları ve Başbakanlık tanımaları “tek taraflı” olarak nitelendirip, bu tür adımların bölgeyi istikrarsızlaştıracağını savundu. Başbakan Benjamin Netanyahu ve kabine çevreleri, tanıma kararlarını “teröre ödül verme” olarak yorumlayarak misilleme tehdidinde bulundu. Ayrıca bazı bakanlar, tanımaya karşılık Batı Şeria’da ilhak ya da yerleşim genişletmesi gibi adımların değerlendirilebileceğini açıkladı.


Sokak ve kamuoyu: kutlama, kaygı, öfke karışımı

İsrail iç siyasetinde nadiren görülen bir birliktelik gözlendi: hükümetten sol muhalefete kadar birçok siyasetçi kararları kınadı. Ancak sokakta Filistin yanlısı gösterilerde aynı anda sevinç ve endişe görüldü; bazı Filistinli bölgelerde karar “diplomatik zafer” olarak karşılanırken İsrail’de tanımaya karşı öfkeli tepki ve protestolar da kaydedildi. Uluslararası tanıma dalgası, hem diplomatik hem de sembolik bir kazanım olarak algılanıyor.


Avrupa’nın “uyarısı” nedir — ve neden tartışılıyor?

Avrupa kurumları, son haftalarda İsrail’in Batı Şeria politikaları ve Gazze’ye yönelik askeri operasyonları nedeniyle Tel Aviv’e yönelik somut uyarılar ve önlemler tartışıyor. Avrupa Komisyonu, ticari ayrıcalıkların askıya alınması ve belirli İsrailli yetkililere hedefli yaptırımlar önerileri gibi adımları gündeme taşıdı; bu tür önlemler “uyarı” biçiminde algılanıyor. Avrupa cephesindeki bu yaklaşım, AB içinde birlik eksikliği, yaptırımların etkinliği ve siyasi maliyetleri nedeniyle yoğun tartışmaya yol açtı.

Neden tartışmalı?

  1. Etkililik tartışması: Bazıları ekonomik/ diplomatik baskının İsrail üzerindeki pratik etkisinin sınırlı olacağını savunuyor; diğerleri ise adımların Tel Aviv’i caydırabileceğini düşünüyor.

  2. Ayrışan ulusal politikalar: Almanya, İtalya gibi bazı AB üyeleri daha temkinli davranırken Fransa, İspanya ve İrlanda gibi ülkeler daha sert bir tutum aldı; bu da AB içinde fikir ayrılığına yol açtı.

  3. Güvenlik ve diplomasi maliyeti: Eleştirmenler, Avrupa’nın sert mesajlarının bölgedeki istikrarı daha da bozabileceğini, İsrail’de sert bir karşılık (ör. ilhak adımları) ile sonuçlanabileceğini savunuyor. Aynı zamanda insan hakları örgütleri, Avrupa’nın adımlarının yeterli olmadığını iddia ediyor.


Olası kısa ve orta vadeli sonuçlar

  • Diplomasi: Filistin’in uluslararası konumu güçlenirken, tek taraflı tanımalar ABD desteği olmadan kalıcı somut kazanımlara dönüşmeyebilir; yine de BM ve uluslararası mahkemelerde Filistin daha etkin bir aktör haline gelebilir.

  • İsrail’in yanıtı: Hükümetin misilleme tehdidi pratikte yerleşim politikasını hızlandırma, diplomatik ilişkilerde soğuma veya Avrupalı diplomatlardan kısıtlı karşı önlemler şeklinde olabilir; bu da AB ile ilişkilerde yeni krizler doğurabilir.

  • Bölgesel dinamikler: Tanımaların Arap ve Müslüman dünyasındaki yankısı karmaşık; bazı devetler destek verirken diğerleri pragmatik yaklaşımlarını koruyor. Uzun vadede iki devletli çözüm arayışları yeniden canlanabilir — ya da tersi, kutuplaşma derinleşebilir.


Uzman yorumu (kısa)

Uluslararası ilişkiler uzmanları, tanımaların sembolik fakat diplomatik baskıyı artırıcı olduğunu; asıl belirleyicinin ABD ve BM güvenlik kurumlarındaki gelişmeler ile sahadaki güvenlik-diplomasi dengesi olacağını vurguluyor. Avrupa’nın uyarılarının yalnızca söylemle kalmaması halinde Tel Aviv üzerinde gerçek maliyet yaratabileceği, ancak uygulamada birlik sağlanmazsa etkinlik kaybı yaşanacağına dikkat çekiliyor.


Sonuç

10 ülkenin Filistin’i tanıma hamlesi diplomatik bir dalga yaratırken, İsrail’de sert ve birleşik bir karşı tepki doğurdu. Avrupa’nın Tel Aviv’e yönelik uyarıları, yaptırım/provokasyon dengesi ve AB içi ayrışma nedeniyle hem etkili hem de tartışmalı bulunuyor. Gelecek günler, nasıl bir misilleme veya diplomatik uzlaşı yolunun seçileceğini belirleyecek.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar