Politika
Filistin’in tanınması ne anlama geliyor? — 7 soruda tarihi BM zirvesi
Tarih / Saat: 21 Eylül 2025, 18:00 (TSİ)
Okuma süresi: 4 dakika
Yayın: FATİHDOGANMEDYA — Web Haber
Filistin’in tanınması ne anlama geliyor? 7 soruda tarihi BM zirvesi — FATİHDOGANMEDYA
Meta açıklama: BM zirvesinde gündeme gelen Filistin’in tanınması neyi değiştirir? Hangi ülkeler tanıyacak, hukuki ve pratik etkileri neler? 7 soruda özet, uzman görüşleri ve güncel gelişmeler.

1) “Filistin’in tanınması” derken tam olarak ne kastediliyor?
Basitçe: bir devletin başka bir devlet tarafından resmen “Filistin Devleti” olarak kabul edilmesi ve bunun diplomatik ilişkiler ve uluslararası hukuki statü üzerinde etkileri olması kastediliyor. BM Genel Kurulu’nun bu yöndeki girişimleri, Filistin’in statüsünü güçlendirme ve iki devletli çözümü canlı tutma niyetini gösteriyor.
2) Bu karar nasıl alınıyor? BM’de hangi mekanizma kullanılıyor?
Tam üyelik için Güvenlik Konseyi’nde veto riski olduğundan (sürekli üyelerin vetosu), devlet tanımaları genelde tek tek ülkelerin kararlarıyla gerçekleşir. BM Genel Kurulu ise gözlemci statüsünün güçlendirilmesine, deklarasyonların onaylanmasına ya da üye olmayan gözlemci statüsünün genişletilmesine ilişkin siyasi metinler benimseyebilir; bu zirve kapsamındaki “New York Deklarasyonu” gibi belgeler iki devletli çözümü yeniden canlandırmayı amaçlıyor.
3) Hangi ülkeler tanımayı açıklıyor / açıklamaya hazırlanıyor?
Zirve öncesinde birkaç Avrupa ülkesi ve bazı Batılı devletler tanıma sinyali verdi veya resmi adım atmaya hazırlandığını duyurdu. Özellikle Fransa, Kanada, Belçika, Avustralya ve Birleşik Krallık gibi ülkelerin tanıma adımları gündemde. Bu adımlar ortak olarak tanımayı, ilerideki müzakerelerin temelini güçlendirme aracı olarak sunuyor. Ancak her ülkenin şartları (Hamas’ın gelecekteki rolü gibi) farklı olabiliyor.
4) Tanıma Filistin ve İsrail için pratikte ne değiştirir?
-
Filistin için: Uluslararası platformlarda konumun güçlenmesi, uluslararası kuruluşlarda (ör. uluslararası adalet mekanizmaları) daha geniş haklar talep etme imkânı; diplomatik manevra alanının artması.
-
İsrail için: Bazı ülkelerle ikili diplomasi dinamiklerinde yeni denklem; uluslararası baskı ve politika koordinasyonunda değişimler.
-
Her iki taraf için: Müzakerelerin çerçevesi yeniden şekillenebilir; fakat sahada tek taraflı uygulamalar ya da güvenlik kaygıları çatışmanın seyrini değiştirebilir.
5) Hukuken ne kadar bağlayıcı? BM tanıması Filistin’i otomatik üye yapar mı?
Hayır. Bir ülkenin başka bir devleti tanıması otomatk üye yapmaz. BM üyesi olabilmek için Güvenlik Konseyi’nin olumlu önerisi ve Genel Kurul onayı gerekir; Güvenlik Konseyi’nde herhangi bir sürekli üyenin vetosu üyeliği engelleyebilir. Ancak geniş çaplı tanımalar, siyasi baskı ve meşruiyet kazanımı sağlayarak uzun vadede statü değişikliklerini kolaylaştırabilir.
6) Ekonomik ve gündelik hayatta ne gibi etkileri olabilir?
-
Mali akışlar ve yardım: Tanıma bazı ülkelerden doğrudan yardımların ve finansal işbirliklerinin artmasına yol açabilir.
-
Sınır ve ticaret: İşleyen bir devlet mekanizmasıyla sınır, ticaret ve yatırım süreçlerinde yeni düzenlemeler gündeme gelebilir fakat bunlar sahadaki güvenlik ve yönetim kapasitesine bağlı.
-
Vatandaşların gündelik yaşamı: İkamet, pasaport, diplomasi gibi konularda kademeli iyileşmeler görülebilir ama bunların pratik hale gelmesi zaman alır.
7) Türkiye ve bölge için bunun anlamı nedir?
Türkiye, BM platformunda ve ikili temaslarda Filistin davasını uzun süredir savunuyor; zirvede Türkiye’nin rolü ve söylemi hem bölgesel diplomasi hem de insani yardım gündeminde etkili olacak. Bölge ülkeleri açısından tanımalar, diplomatik eksende yeni denge arayışlarını, bölgesel güvenlik işbirliğini ve mülteci/insani yardım koordinasyonunu etkileyebilir. Türkiye’nin BM’deki aktif katılımı ve sahadaki diplomatik girişimleri bu süreçte takip edilecek.
Kısa değerlendirme — Ne beklenmeli?
BM zirvesindeki deklarasyonlar ve bazı büyük ülkelerin tanıma adımları, Filistin’in uluslararası statüsünü güçlendirme eğiliminde. Ancak pratikte kapsamlı bir değişiklik için sahada güvenlik, yönetim kapasitesi ve diplomatik uzlaşı gerekecek. Zirve, hukuki ve siyasi zemini genişletebilir; fakat gerçek değişim, diplomasi, yerel siyasi gelişmeler ve uluslararası yaptırımların etkileşimine bağlı.
Politika
Bahçeli: “Selahattin Demirtaş’ın tahliyesi hayırlara vesile olacaktır”
Tarih: 04.11.2025
Saat: 12:15
Okuma süresi: 3 dakika
MHP Lideri Devlet Bahçeli, TBMM grup toplantısı sonrası yaptığı açıklamada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleşmesi halinde Selahattin Demirtaş’ın tahliyesinin Türkiye için hayırlı olacağını söyledi. AİHM kararı, Demirtaş’ın avukatlarının tahliye başvurusunu tetikledi; sürecin hukuki ve siyasi yansımaları tartışılıyor.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısı sonrası gazetecilerin yönelttiği soruya verdiği yanıtta Selahattin Demirtaş ile ilgili olarak “Hukuki yollardan sonuca ulaşmıştır. Tahliyesi Türkiye için hayırlara vesile olacaktır” ifadelerini kullandı.
Bu açıklama, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) daha önce verdiği hak ihlali kararının kesinleşmesine ilişkin gelişmelerin ardından geldi. AİHM, Demirtaş hakkında verdiği ihlal kararının ardından Türkiye’nin itirazını reddetti ve kararın kesinleşmesi yönünde adımlar atıldı; mahkeme kararında, Demirtaş’ın tahliyesinin gerektiği belirtildi.
Selahattin Demirtaş, 2016 yılından bu yana çeşitli davalar ve mahkeme süreçleri nedeniyle cezaevinde bulunuyor. Demirtaş hakkında verilen mahkûmiyet kararları ve AİHM süreçleri uzun süredir ulusal ve uluslararası alanda tartışma konusu oluyordu; AİHM daha önce Türkiye aleyhine Demirtaş’la ilgili hak ihlali kararları vermişti.
AİHM kararının kesinleşmesinin ardından Demirtaş’ın avukatları tahliye başvurusunda bulundu. Avukatların başvurusu yerel yargı süreçleri ve cezaevindeki işlemler doğrultusunda değerlendirilecek; hukuki süreç tamamlandığında tahliye kararıyla ilgili son adımlar atılabilecek.
Siyasi cephede ise Bahçeli’nin açıklaması önemli yankı uyandırdı. MHP liderinin, daha önce PKK ile ilgili sürece dair yapılması önerilen hamleler ve TBMM’de oluşturulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” bağlamında İmralı ile ilişkili adımlara açık olduğunu belirtmesi, tahliye tartışmasını farklı bir politik zemine taşıdı. Bahçeli’nin “MHP bu heyette yer almaya hazırdır” söylemi de süreçteki siyasi işaretleri güçlendiriyor.
Hukuki Süreç ve Olası Gelişmeler
-
AİHM kararı: Kararın kesinleşmesi, iç hukukta tahliye başvurularının önünü açtı. Yerel mahkemeler ve cezaevi idaresi prosedürleri takip edilecek.
-
Avukat başvurusu: Demirtaş’ın avukatları gerekli başvuruları yapmış durumda; kararın nasıl uygulanacağı hukuki değerlendirmelere bağlı.
-
Siyasi yansımalar: Tahliye olasılığı, hükümet-muhalefet ve Cumhur İttifakı içindeki dengeler açısından önemli siyasi sonuçlar doğurabilir; Bahçeli’nin desteği bu açıdan dikkat çekici.
Kimler Ne Dedi? (Kısa Notlar)
-
Devlet Bahçeli (MHP): “Tahliyesi hayırlara vesile olacaktır.
-
Demirtaş’ın avukatları: AİHM kararının kesinleşmesi sonrası tahliye başvurusu yapıldı; hukuki sürecin takipçisi olacaklarını belirttiler.
Sonuç ve Değerlendirme
AİHM’in Demirtaş kararının kesinleşmesiyle başlayan süreç hem hukuk hem siyaset alanında belirleyici bir dönemeç oluşturdu. Bahçeli’nin “hayırlı olur” ifadesi, konunun Türkiye siyasetinde beklenmedik bir uzlaşı veya pragmatik adım ihtimalini gündeme getirdi. Hukuki işlemler tamamlandıkça önümüzdeki günlerde tahliye başvuruları ve karar mekanizmaları netlik kazanacak.
Politika
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “KKTC’yi asla yalnız bırakmayacağız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “KKTC’yi asla yalnız bırakmayacağız”
Tarih: 03 Kasım 2025
Saat: 11:00 (TSİ)
Okuma süresi: ~3 dakika
Lefkoşa / ANKARA — Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ziyaretinde yaptığı konuşmada, “Kıbrıs Türk halkını asla yalnız bırakmadık, KKTC’yi asla yalnız bırakmayacağız” mesajını yineleyerek Türkiye’nin adadaki destek ve işbirliğini sürdüreceğini vurguladı.
![]()
Ziyaretin ana başlıkları
Erdoğan, ziyaretteki konuşmasında KKTC ile dayanışmanın ve iki devletli çözüm perspektifinin önemine dikkat çekti; Türkiye’nin KKTC’nin uluslararası tanınması için çabalarını artıracağını ve altyapı, yargı binası yapımı ve toplu açılış projeleri gibi somut desteklerin devam edeceğini açıkladı.
Açılış törenleri kapsamında Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi gibi önemli tesislerin resmen hizmete alındığını hatırlatan haber ajansları, ziyaretin hem iç hem de dış politikada geniş yankı bulduğunu bildirdi.
Erdoğan’ın mesajının içeriği ve vurgular
-
Güvence ve dayanışma: Erdoğan, Türkiye’nin KKTC’ye siyasi, ekonomik ve güvenlik desteğini kararlı şekilde sürdüreceğini belirtti; Kıbrıs Türkü’nün haklı mücadelesinde yanında olunacağı mesajını yineledi.
-
Somut projeler: Konuşmada su temini, donatı alanları, yargı binaları ve diğer altyapı yatırımlarına yönelik taahhütler öne çıktı; ilgili adımların hızlandırılacağı belirtildi.
-
Uluslararası süreç: Erdoğan, adada kalıcı çözüm arayışlarında iki devletli yaklaşımın önemine işaret ederek, KKTC’nin dış dünyada daha görünür olması için diplomatik çabaların süreceğini ifade etti.
KKTC ve bölgesel yankılar
Ziyaret, Rum tarafı ve uluslararası aktörler tarafından yakından takip edilirken; Rum yönetimi medyası ve yetkililerden eleştirel tepkiler geldiği, Türkiye ve KKTC kanadından ise dayanışma ve yatırım vurgusunun ön plana çıktığı bildirildi. Anadolu Ajansı ve diğer kaynaklar, açılışların bölgedeki siyasi tartışmaları yeniden gündeme taşıdığını aktardı.
Uzun vadeli hedefler ve beklentiler
Yetkililer, ziyaretin ardından açıklanan yatırım takvimi ve diplomatik hamlelerin, KKTC’nin ekonomik ve idari kapasitesini güçlendirmeyi, ayrıca ada gündeminde “iki devletli” çözüm vizyonunu daha görünür kılmayı hedeflediğini belirtiyor. Uzmanlar, kısa vadede altyapı ve kurumlaşma alanındaki adımların öne çıkacağını, bunun diplomasi sahnesinde yeni tartışmalar yaratabileceğini söylüyor.
Kısa not: Bu haber Erdoğan’ın KKTC’ye yönelik vurgularını ve ziyaret kapsamında yapılan açılış/taahhütleri özetlemektedir. Haber metninde yer alan konuşma alıntıları ve açılış bilgileri ilgili haber ajansları ve resmi kaynaklar tarafından yayımlanan açıklamalara dayanmaktadır.
Politika
İBB’ye yönelik “casusluk” soruşturmasında yeni gözaltı kararları: “İBB HANEM verileri sızdırıldı”
İBB’ye yönelik “casusluk” soruşturmasında yeni gözaltı kararları: “İBB HANEM verileri sızdırıldı”
30 Ekim 2025 — 11:30 (TSİ) · Okuma süresi: ~3 dakika
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü “İstanbul Senin / İBB HANEM” soruşturmalarında yeni gözaltı kararları çıktı. Soruşturma kapsamında, İBB Akıllı Şehircilik Daire Başkanlığı ile İletişim Koordinasyon Merkezi’nde görevli toplam 4 personel hakkında gözaltı kararı verildiği; ayrıca soruşturmanın, uygulama üzerinden milyonlarca kullanıcının kişisel ve sandık verilerinin yurt dışına veya program dışına aktarıldığı iddialarını içerdiği bildirildi.

Detaylar
-
Yeni gözaltı kararları: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma kapsamında ikisi Akıllı Şehircilik Daire Başkanlığı’nda, ikisi İletişim Koordinasyon Merkezi’nde görevli olmak üzere 4 kişi hakkında gözaltı kararı verdiğini açıkladı. Şüpheliler hakkında “kişisel verileri hukuka aykırı olarak yayma” ve “suç örgütüne üye olma” suçlamaları bulunduğu belirtiliyor.
-
İddia edilen veri sızıntıları: Başsavcılık açıklamasına göre “İstanbul Senin” uygulaması üzerinden 4,7 milyon kullanıcının kişisel verileri ve konum bilgilerinin iki farklı ülkeye sızdırıldığı, 3,7 milyon kullanıcının verilerinin darkweb’de satışa çıkarıldığı iddia ediliyor. Aynı uygulama içindeki İBB HANEM adlı alt uygulamada ise 11 milyon vatandaşın sandık verilerinin program dışına aktarıldığı ileri sürüldü.
-
Önceki işlemler ve tutuklamalar: Soruşturmayla ilgili önceki operasyonda gözaltına alınan şüphelilerden bazıları adliyeye sevk edilmiş, bu süreçte hakkında tutuklama talebi ve adli kontrol talepleri olan isimler olduğu kamuoyuna yansımıştı; son dönemde 6 kişinin tutuklandığı haberleri de yer aldı.
-
İBB’nin açıklaması: İBB yönetimi, İstanbul’un verilerinin “kamu hizmetleri” çerçevesinde ve KVKK/rezerv protokollerine göre korunduğunu belirterek iddiaları reddetti veya açıklama yaptı; belediye, verilerin siyasi veya ticari amaçlarla kullanılmadığını vurguladı. İBB açıklamaları soruşturmanın detaylarına ve kurum içi denetim süreçlerine ilişkin bilgi veriyor.
Hukuki çerçeve ve olası süreç
Savcılık iddiaları soruşturma dosyasına dayanarak yürütüyor; suçlamalar kişisel verilerin hukuka aykırı olarak yayılması, bilişim suçları ve örgüt suçlamalarını kapsıyor. Gözaltı işlemleri, delil toplama ve ifade işlemlerinin ardından gözaltı-müdahale kararlarına göre adliyeye sevk ve tutuklama ya da adli kontrol kararları gelebilir. Savcılık kanıt tespitine göre ek gözaltı, arama veya bilirkişi incelemeleri talep edebilir. (Kaynaklar: Başsavcılık açıklamaları ve haber raporları.
Ne değişti, neden gündem oldu?
-
Kamu güvenliği ve veri mahremiyeti: Milyonlarca vatandaşın kişisel verilerinin hedef alındığı iddiası, hem teknik hem de siyasal boyutlarıyla geniş yankı buldu. Veri sızıntısı iddiaları, KVKK (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu) ve siber güvenlik tartışmalarını alevlendirdi.
-
Siyasi yansımalar: Olay kısa sürede siyasi tartışmalara dönüştü; muhalefet ve iktidar paylaşımları ile kamuoyunda yoğun tartışma oluştu. (İlgili kurum ve siyasi aktörlerin açıklamaları haber metinlerinde yer aldı
İleriye dönük beklentiler
-
Savcılık ek soruşturmalar ve teknik incelemeler (log incelemeleri, veri akış analizleri, bilirkişi raporları) yürütecek.
-
İBB ve ilgili kurumlar iç denetimler başlatabilir veya başlatılmış denetim sonuçları kamuoyuna açıklanabilir.
-
Hukuki süreçler tamamlandıkça adli kararlar (tutuklama, adli kontrol, beraat vs.) kamuoyuna yansıyacak.
-
Gündem1 hafta önceCumhuriyet’in 102. yılı Ankara’da yürüyüş ve konserlerle kutlanacak
-
Teknoloji1 hafta önceAMERİKAN “YARASA” UÇAĞI: San Diego’lu Shield AI, yeni yapay zekâlı savaş uçağı X-BAT’in “Çin’in ilk saldırısını alt edebileceğini” ve 2029’a kadar savaşa hazır olacağını açıkladı
-
Magazin7 gün önceSoykırımı dünyaya gösteren fotoğrafçıya büyük ödül
-
Teknoloji6 gün önceABD Hazine Bakanı Scott Bessent: “Çin, TikTok transfer anlaşmasını onayladı” — Anlaşma haftalar/aylar içinde ilerleyebilir
-
Sanat1 hafta önceDünyanın en büyük el yazması: İstanbul’da yazıldı
-
Ekonomi6 gün önceMerkez Bankası, Papara Elektronik Para A.Ş.’nin faaliyet iznini iptal etti
-
Teknoloji5 gün önceKaliforniya’lı Reflect Orbital’ın “Geceleri Güneş Işığı Satma” Projesi Tartışma Yarattı: “Korkunç ve Ürkütücü” İddiaları
-
Magazin1 hafta önce“Güller ve Günahlar” setinde kriz: Çalışanlar ücretlerini alamadı, çekimler durdu
