Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Düğün salonunda doktor ve eşinin acı ölümü: Bilirkişi raporu ortaya çıktı

Yayımlandı

üzerinde

Tarih.Saat: 06.09.2025 — 11:30
Okuma süresi: 3 dk
Yazar: FatihDoğanMedya Haber Merkezi

İzmir’in Menemen ilçesindeki bir düğün salonunda meydana gelen kazada doktor Mehmet Fatih Baltacı ile eşi Güler Baltacı’nın yaşamını yitirmesiyle ilgili üç kişilik bilirkişi heyetinin hazırladığı rapor açıklandı. Raporda, olayın “önlenebilir” olduğuna; tedbirsizlik ve ihmal faktörlerinin kazada belirleyici olduğuna yer verildi.

Olayın kısa özeti

25 Mayıs 2025’te Yahşelli Mahallesi’ndeki bir düğün salonunda düzenlenen anaokulu veli kahvaltısı sonrası, salonun bahçe girişindeki dekoratif beton kemer aniden devrildi. Kemerin devrilmesiyle Mehmet Fatih Baltacı (35) ile eşi Güler Baltacı (35) enkazın altında kaldı; Mehmet Fatih Baltacı olay yerinde hayatını kaybederken, Güler Baltacı hastanede tedaviye alındı ve yaşamını yitirdi. Olayın hemen ardından sağlık, itfaiye, jandarma ve AFAD ekipleri sevk edildi.

Bilirkişi raporunun bulguları

Hazırlanan bilirkişi raporunda, yapısal düzenleme ve güvenlik önlemlerine ilişkin eksikliklerin kazanın temel nedeni olduğu vurgulandı. Raporda öne çıkan ifadeler arasında şunlar yer aldı: “Olayın önceden öngörülebilir ve önlenebilir nitelikte olduğu, tedbirsizlik ve ihmal sebebiyle meydana geldiği; kazanın oluşumunda kaçınılmazlık faktörünün etkisinin bulunmadığı” şeklindeki tespitler bulunuyor. Bu bulgu, kazanın idari ve hukuki sorumluluk boyutlarının güçlendiğini gösteriyor.

Soruşturma ve hukuki gelişmeler

Menemen Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında düğün salonu işletmecisi ve olayla ilgili bazı kişiler gözaltına alındı; soruşturma sürüyor. Bilirkişi raporunun “önlenebilir” tespiti, savcılığın ihmallerin tespiti ve sorumluların belirlenmesi yönündeki çalışmasını etkileyebilecek nitelikte. Hukuki süreçte ek bilirkişi incelemeleri, adli tıp raporları ve işletme ruhsat kayıtları da dosyaya eklenecek

Toplum ve meslek örgütlerinin tepkisi

İzmir Tabip Odası başta olmak üzere bazı meslek örgütleri ve yerel temsilciler, olayın “ihmal” boyutuna dikkat çekerek yetkilileri daha sıkı denetim ve benzer yapıların güvenlik standartlarının acilen gözden geçirilmesi çağrısında bulundu. Tabip Odası sosyal medya ve basın açıklamalarında olayın meslek camiasında yarattığı derin üzüntüyü dile getirdi.


Neler yapılmalı? (Hızlı öneriler)

  • Düğün, etkinlik ve toplu kullanım alanlarının yapı güvenliği denetimleri rutinleştirilmeli.

  • Ruhsat ve periyodik yapı denetimleri sıklaştırılmalı; kontrol listeleri güncellenmeli.

  • İşletme sahipleri ve etkinlik organizatörleri için asgari emniyet standartları zorunlu hale getirilmeli.

  • Kamuoyuna şeffaf bilgilendirme ve benzer kazaların önlenmesine yönelik bilinçlendirme çalışmaları artırılmalı.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Yenidoğan Çetesi Davası: Üç Sanık Adli Kontrolle Tahliye Edildi

Yayımlandı

üzerinde

Tarih / Saat: 06 Eylül 2025, 16:50 (İstanbul).
Okuma süresi: ~3 dakika
Kaynak: FatihDoganMedya / Derleme (NTV, AA, Cumhuriyet

Özet

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen “Yenidoğan Çetesi” davasında mahkeme, tutuklu bulunan üç sanığın adli kontrol şartı ile tahliyesine karar verdi. Tahliye edilen isimler hemşire Damla Atak, hemşire Tuğçe Toptemel ve hemşire Mehmet Halis Başli olarak açıklandı. Duruşma 23 Aralık tarihine ertelendi.


Ayrıntılar

  • Hâkimlik ve duruşma: Dava, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nin konferans salonunda görüldü; tutuklu ve tutuksuz sanıklarla müşteki avukatları duruşmada hazır bulundu.

  • Tahliye edilen sanıklar: Mahkeme, Damla Atak, Tuğçe Toptemel ve Mehmet Halis Başli hakkında adli kontrol (imza ve yurt dışına çıkış yasağı gibi) koşullarıyla tahliye kararı verdi.

  • Bir sonraki duruşma: Duruşma tarihinin 23 Aralık olarak belirlendi/ertelendi.


Davanın konusu ve iddialar

İddianamede, İstanbul genelinde bebek acil hastalarının önceden anlaşmalı olan bazı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine yönlendirilerek haksız kazanç sağlandığı; bu yönlendirmeler sırasında ihmali davranışlar nedeniyle bebek ölümlerine neden olunduğu öne sürülüyor. Toplamda yüzlerce sayfa ve çok sayıda sanık içeren ana dosyada 57 kişilik sanık listesi (farklı duruşma dönemlerinde tutuklu sayıları değişkenlik gösterdi) yer alıyor.

İddianamenin ayrıntıları

Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede, örgütün sevk ve idaresinde olduğu iddia edilen isimlerin yanı sıra; SGK’de üst sınır ödemeleri almak için hasta sevkleriyle oynandığı, bazı belgelerde sahtecilik yapıldığı ve nitelikli dolandırıcılık iddiaları bulunduğu belirtiliyor. Fırat Sarı ve İlker Gönen gibi isimler hakkında onlarca yıl hapis talebi yer alıyor.


Mahkeme kararının hukuki etkileri

Mahkemenin adli kontrolle tahliye kararı, soruşturma ve savunma süreçleri göz önünde bulundurularak verildi; tahliye edilenler üzerindeki denetim koşulları devam edecek. Esas dava ve ceza talepleri (kasten öldürmenin ihmaliyle işlenmesi, örgüt kurma, nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik vb.) ise iddianamede ayrıntılı şekilde yer alıyor ve ağır hapis cezaları isteniyor.


Tepkiler ve süreç

Duruşmaların kamuoyunda yarattığı hassasiyet sürüyor; siyasi parti temsilcileri ve ailelerin tepkileri dikkat çekiyor. Davayı takip eden siyasi ve insan hakları kurumlarından açıklamalar yapıldı. (Örneğin, bazı siyasi heyetlerin adliye önünde açıklama ve takip yaptığına dair haberler yer aldı.)


Arka plan (kısa)

Soruşturma sürecinde bazı özel hastanelerin ruhsatlarının iptal edildiği, birçok farklı soruşturma dosyasının ana dava ile birleştiği kamuoyuna yansımıştı. Dosya çok sayıda belge, bilirkişi raporu ve tanık beyanı içeriyor; adli süreç aylar/müddetler süren duruşmalarla ilerliyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

Çinli turistin cansız bedeni Likya Yolu’nda bulundu

Yayımlandı

üzerinde

Fethiye, Muğla — 06.09.2025 / 14:45 · Okuma süresi: 2 dk

Kısa özet (lead): Muğla’nın Fethiye ilçesinde Likya Yolu’nda yürüyüş yaparken kaybolan Çin uyruklu Xu Wenkai (30)’nin cansız bedeni, Kabak Koyu ile Kelebekler Vadisi arasındaki dağlık alanda bulundu. Olayla ilgili jandarma soruşturma ve otopsi işlemlerini sürdürüyor.

Detaylar — Olayın gelişimi

  • Çin’den Fethiye’ye tatile gelen 30 yaşındaki Xu Wenkai, en son Likya Yolu’nun Kabak Koyu — Kelebekler Vadisi arasındaki bölümünde görüldü. Yakınlarının ihbarı üzerine jandarma ekipleri arama başlattı.

  • Çok sayıda ekibin katıldığı arama-kurtarma çalışmasında, 43 personel, 9 araç, bir kadavra köpeği ve bir iz takip köpeği gibi unsurlar görev aldı; aramalar sonucunda turistin cesedine ulaşıldı. Cenaze, kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Muğla Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.

Zaman çizelgesi (medyada bildirilenler)

  • Xu Wenkai’den 25 Ağustos 2025’ten bu yana haber alınamadığı, yakınlarının 4 Eylül 2025’te 112 Acil’e kayıp ihbarında bulunduğu bildirildi. Arama çalışmaları günlerce sürdü; AFAD ve JAK da bölgeye sevk edildi. Bazı kaynaklar, cesedin 5 Eylül akşamı tespit edildiğini aktarırken, resmi inceleme ve otopsi süreçleri devam ediyor.

Yetkililer ve soruşturma

  • Olay yerinde jandarma ekipleri ilk incelemeleri yaptı; kesin ölüm nedeni ancak adli tıp raporu ile netlik kazanacak. Jandarma ve savcılık soruşturmayı sürdürüyor. Kamuoyuna açıklama yapılması halinde habere ek güncelleme sağlanacaktır.


Okuyucu için önemli notlar

  • Likya Yolu gibi dağlık yürüyüş rotularında tek başına ve hazırlıksız yürümemek; rota, hava ve iletişim durumunu önceden kontrol etmek; gün ışığı varken yürümek ve yerel ekiplerle veya rehberle koordineli hareket etmek can güvenliği açısından kritik önemdedir.

  • Olayla ilgili kesin bilgiler adli tıp raporu ve resmi açıklamayla netleşecektir; şu an için soruşturma devam etmektedir.

Okumaya Devam Et

Gündem

Asırlık gelenek: 673. Tarihi Elmalı Yağlı Güreşleri Antalya’da devam ediyor

Yayımlandı

üzerinde

Namlı pehlivanların 1352’den beri kispet giydiği Tarihi Elmalı Yağlı Güreşleri, 5-7 Eylül’de Antalya’nın Elmalı ilçesindeki Recep Gürbüz Sahası’nda yapılacak.

Organizasyonda, 664. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin başpehlivanı Orhan Okulu ile Elmalı Yağlı Güreşleri’nın son başpehlivanı Enes Doğan’ın yanı sıra Ali Gürbüz, Feyzullah Aktürk, İsmail Balaban, Yusuf Can Zeybek, Mehmet Yeşil Yeşil, Mustafa Taş’ın da aralarında bulunduğu 70’ten fazla başpehlivan ile 1500’ün üzerinde sporcu kispet giyip boy gösteriyor.

AHMET TAŞI VE ORHAN OKULU DAMGASI

Elmalı güreşlerine son dönemde Türk yağlı güreşinin yaşayan efsanesi Ahmet Taşçı ve 654, 657, 664 Kırkpınar Yağlı Güreşleri birinciliğiyle Antalya’nın gururu olan Orhan Okulu damgasını vurdu.

Ahmet Taşçı, Tarihi Elmalı Yağlı Güreşleri’nde üst üste 5 kez kazanarak rekor kırarken Orhan Okulu ise 6 kez üst üste başpehlivan olarak rekoru eline geçirmeyi başardı.

Okulu, 2025 CW Enerji Türkiye Yağlı Ligi’nde de şampiyonluğa en yakın isim olarak dikkati çekiyor.

Tarihi Elmalı Yağlı Güreşleri aynı zamanda ligin son etabını oluşturuyor.

EŞİNE AZ RASTLANIR BİR MÜCADELEYE SAHNE OLMUŞTU

Tarihi Elmalı Yağlı Güreşleri’nin 666’ncısı, 9 Eylül 2018’de er meydanlarında eşine az rastlanır bir mücadeleye sahne oldu.

“Sarı fırtına” olarak anılan Antalyalı güreşçi İsmail Balaban, yarı finalde hemşehrisi ve kendisi gibi Kırkpınar başpehlivanı ünvanına sahip Ali Gürbüz ile karşılaştı. Oldukça çekişmeli geçen ve 2 saat 15 dakika süren müsabakada, İsmail Balaban’ın babası Hasan ve dedesi Mehmet Balaban, er meydanına çıkarak, güreşin bitirilmesini istedi. Ailelerin araya girmesine rağmen güreşmeye devam eden İsmail Balaban, Ali Gürbüz’ü yendi.

Zorlu mücadelelerin ardından finale çıkan İsmail Balaban, aşırı yorgunluğa bağlı yaşadığı kramplar ve sakatlığı nedeniyle müsabakadan çekilmek zorunda kalınca, Orhan Okulu başpehlivanlığı kazandı.

ELMALI YAĞLI GÜREŞLERİ’NİN TARİHİ

Tarihi Elmalı Yağlı Pehlivan Güreşleri, kökeni 1352 yılına dayanan ve Osmanlı arşivlerinde de yer alan Türkiye’nin en eski güreş organizasyonudur. “Toramanlar Vakfı” kayıtlarında geçen güreş alanı, yüzyıllardır Elmalı’da bu geleneğin sürdürüldüğünü göstermektedir. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde de adı geçen güreşler, günümüzde Somut Olmayan Kültürel Miras Ulusal Envanteri’nde yer almaktadır.

Elmalı Güreşleri yalnızca spor değil, aynı zamanda bölgeye katkı sağlayan bir kültür etkinliği olarak öne çıkmıştır. gelirleriyle Elmalı Lisesi, Devlet Hastanesi, Spor Tesisleri ve Müzesi gibi birçok önemli yapının yapılmasına destek olunmuştur.

Her yıl eylül ayının ilk haftasında düzenlenen organizasyon, panayır, sergi ve konserlerle bir şenlik havasında geçmektedir. Anadolu’ya göç eden Oğuz boylarının en eski spor miraslarından biri kabul edilen Elmalı Güreşleri, asırlardır güreşseverleri buluşturarak gelecek nesillere aktarılmaktadır.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar