Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Magazin

Neolitik Çağ’ın ilk sokaklarından biri Karaman’da bulundu

Yayımlandı

üzerinde

Neolitik Çağ'ın ilk sokaklarından biri Karaman'da bulundu

Karaman’da bulunan ve 9 bin yıllık Çatalhöyük’ten de 750 yıl öncesine tarihlenen Canhasan 3 Höyüğü’nde Neolitik Çağ’ın ilk sokaklarından biri bulundu.

Merkeze bağlı Alaçatı köyündeki 9 bin 750 yıllık Canhasan höyüklerindeki yeni sezon kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ‘Geleceğe Miras Projesi’ kapsamında devam ediyor.
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tarih Öncesi Arkeolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adnan Baysal başkanlığında gerçekleştirilen kazı çalışmalarında, Neolitik Çağ insanlarının evleri arasında bir boşluk keşfedildi.
Evler arasındaki bu boşluğun geçiş sağlanmak amacıyla kullanıldığını ifade eden Doç. Dr. Baysal, şunları söyledi:
“Canhasan 3, çanak çömleksiz Neolitik Dönem’e tarihleniyor. Bu dönemde mimarinin nasıl geliştiğini anlamak ve öncül olduğu Çatalhöyük’ten ne kadar farklı olduğunu büyük bir alanda görebilmek üzereyiz. Yaptığımız çalışma nihayetinde mimariyi bize gösterdi. Burada evler arasında bir boşluktan söz ediyoruz. Elbette bunun bir fonksiyonu var. İnsanlar evler arasındaki bir alandan başka bir alana geçiş sağlamışlar. Şu anda net fonksiyonun ne olduğunu bilmiyoruz. Belki de hayvanlarını korumak için böyle bir pasaj oluşturdular. Ancak genel olarak mimariye baktığımızda böyle bir boşluk yok. Her evin kendine ait duvarları var. Evler içerisinde ocaklar var. Ocakların bulunduğu konumlar da Çatalhöyük’teki klasikleşmiş olan konumlardan çok farklı olduğunu görüyoruz.”
Doç. Dr. Adnan Baysal, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Canhasan 3’te görünen mimari unsurlar da o dönemin yaşam tarzını, mimari organizasyonunu çok net bir şekilde gösteriyor. Açmış olduğumuz o alanda herhangi bir ocak kalıntısına rastlamamış olmamız, buna karşılık 2 ev arasında bir pasajın geçiş alanının olması, sokak gibi düşünebildiğimiz bir boşluğun olması bizi büyük bir sürprizle karşılaştırdı. Bu aslında çok ender rastlanan mimari formasyon. Bunu anlamak için çok dikkatli bir şekilde çalışmalarımızı yürütüyoruz.
Orta Anadolu neolitiğinde çok az görülebilecek unsurlardan birisi. Çalışmalarımızı, insanların neler yaptığını anlayabilmek açısından yürütüyoruz. Eğer dam üstünde yaşamışlarsa, bu alanı neden böyle ihtiyaç halinde bırakmış olduklarını sorgulamamız gerekiyor. Bunu yaparken de tüm mimariyi, çanak çömleksiz Neolitik Dönemi içerisinde nereye oturturuz ve neyin öncüsü olarak kendisini yapılaştırdığını anlamak çok önemli.”
Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Magazin

Ufuk Özkan sahnelere döndü: Günler sonra ilk poz

Yayımlandı

üzerinde

Ufuk Özkan'dan günler sonra ilk paylaşım

Geçtiğimiz ay yoğun bakımda tedavi gören Ufuk Özkan, sahnelere döndü. Tiyatro oyununda sevenleriyle buluşan ünlü isim günler sonra ilk fotoğrafını paylaştı.

Geniş Aile dizisiyle şöhreti yakalayan Ufuk Özkan, geçen ay Beşiktaş’taki evinde intihar girişiminde bulunduğu ve ünlü oyuncunun hastaneye kaldırıldığı iddia edildi.
Sağlık durumu iyi olduğu söylenen 50 yaşındaki Özkan’ın kendisi gibi oyuncu kardeşi Umut Özkan, ağabeyinin yoğun bakımda olduğunu açıkladı.
Ünlü oyuncu, birkaç gün yoğun bakımda tedavi gördükten sonra taburcu oldu.
Hastaneden çıktıktan sonra açıklama yapan Ufuk Özkan, kendisini arayanlara teşekkür etti ve şu ifadeleri kullandı:”Sevginizi iliklerime kadar hissettim. Kullandığım ilacın yan etkisi sebebiyle vücudumda çıkan lekeler ve şiddetli mide bulantısı yaşadım. Riskli grupta olduğum için doktorlar gözetim altında tutmak istedi. Şu an iyiyim.”
Tüm bu yaşananların ardından Ufuk Özkan, sahnelere döndü. Üç sezondur rol aldığı tiyatro oyununda seyirci karşısına çıkan Özkan, günler sonra ilk kez fotoğrafını paylaştı.
50 yaşındaki ünlü oyuncu, oyun sonrası rol arkadaşlarıyla objektif karşısına geçti.
11 Nisan 1975’te Almanya’da doğan ve orada büyüyen Ufuk Özkan, 12 yaşında ailesi ile birlikte Türkiye’ye kesin dönüş yaptı. Eğitimini Samsun’da tamamlayan Özkan, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nden 2001’de mezun oldu.
Birçok projede rol alan Özkan, 2009-2011 yılları arasında yayınlanan “Geniş Aile” dizisindeki “Cevahir” karakteriyle şöhreti yakaladı.
2005 yılında Nazan Güneş ile dünyaevine giren Özkan,’ın Eren adında bir oğlu oldu. Ünlü çift, 2022 yılında evliliklerini bitirdi.
Birkaç yıl önce de karaciğer yetmezliği nedeniyle zor günler geçiren Ufuk Özkan, şimdilerde organ nakli beliyor.
Okumaya Devam Et

Magazin

Pişman olacağınız mesajı göndermeden önce yapmanız gereken 3 şey

Yayımlandı

üzerinde

Öfkeli anlarda mesaj atmadan önce ne yapılmalı

Forbes’un psikoloji yazarı Mark Travers, bazı öfkeli mesajları göndermeden önce yapılması gereken 3 şeyi sıraladı.

Hepimiz o anı yaşadık. Kafamızın içinde bir mesaj belirir -öfke dolu, kırgın veya duygusal- ve düşünmeye fırsat kalmadan parmağımız “gönder” tuşuna basar.

Bazen eşimize unuttuğu bir plan için, bazen iş arkadaşımıza geciken teslim tarihi için, bazen de sınırlarımızı zorlayan bir dosta bu türden mesajlar göndeririz. Ancak daha sonra pişman oluruz, tek bir tuşla geri dönülmez bir hasar oluşur.

Uzmanlara göre, bu tür anlık mesajların ardından birçok kişi kaygı, pişmanlık, suçluluk ve zamanla ilişkilerde güven kaybı yaşıyor. Duygusal yükselmeleri tamamen engelleyemesek de, kontrol etmeyi öğrenebiliriz. Üstelik bu, mesajı göndermeden önce başlıyor.

Forbes’un psikoloji yazarı Mark Travers, konuyla ilgili araştırmalara dayanarak, bu türden mesajları göndermeden önce yapılması gereken 3 şeyi sıraladı.

1. MOLA VERİN

Kızgın, kırgın ya da duygusal bir mesaj atmadan önce durun ve bedeninize bakın. Duygular sadece “zihinsel” değildir; tüm vücudunuzu etkiler. Stres anında mantık ve öz denetimden sorumlu beyin bölgesi (prefrontal korteks) yavaşlar.

Araştırmalar, stres hormonlarının (örneğin dopamin ve noradrenalin) beynin elektrik dengesini bozarak mantıklı düşünmeyi geçici olarak devre dışı bıraktığını gösteriyor. Bu durumda refleksleriniz devreye girer, düşünmeden tepki verirsiniz.

Travers, mola vermek için şu adımları izlemeyi öneriyor:

Derin nefes alın. Dörde kadar sayarak nefes alın, dört saniye tutun, altıya kadar sayarak verin. Uzun nefes verme, vücudu “savaş ya da kaç” modundan çıkarıp “dinlen ve sindir” moduna sokar.

Bedeninizi tarayın. Çeneniz sıkılı mı? Omzunuz gergin mi? Kalbiniz hızlı mı atıyor? Hislerinizi adlandırın: “Bu öfke.” Duyguyu tanımlamak, onun gücünü azaltır.

Kendinizi sabitleyin. Masaya, sandalyeye ya da yere dokunun. Gerçek dünyaya temas etmek, beyninize tehdidin acil olmadığını hatırlatır.

2. OLAYA DIŞARIDAN BAKMAYA ÇALIŞIN

Beden sakinleştikten sonra ikinci adım, olaya dışarıdan bakabilmek. Buna “üçüncü kişi bakış açısı” deniyor.

Son araştırmalar, duygusal yoğunluğun yüksek olduğu durumlarda olaya dışarıdan bakmanın, yaşananları anlamlandırmayı kolaylaştırdığını gösteriyor. Bu yaklaşım, hem durumu daha net görmenizi hem de kendinize değer verme duygunuzu korumanızı sağlıyor.

Travers’a göre bunu başarmak için şu adımları izlemek gerek:

Kendinizi bir arkadaşınızın yerine koyun: O mesajı bir başkası size gösterse, “Gönder” der miydiniz?

Durumu tarafsız biçimde anlatın: “Arkadaşım aramamı kaçırdı, ya meşguldü ya da unuttu.”

Uzun vadeyi düşünün: Şimdi göndereceğiniz bu mesaj bir saat, bir gün veya bir hafta sonra ilişkinizi nasıl etkileyecek?

3. MESAJI TASLAKLARA KAYDETMEK

Yazmak, duygularınızı bastırmak değil, onları zararsız biçimde dışa vurmanın yolu. Araştırmalar, dürtüselliğin duygusal anlarda yükseldiğini gösteriyor; yani o anda kontrolünüz zayıflıyor. Ama bu kalıcı değil, sadece geçici bir dalgalanma.

Bu yüzden 20-30 dakikalık bir bekleme bile duygularınızın yatışmasına ve sağlıklı karar verme yetinizin geri dönmesine yeterli olabilir.

Travers’ın uygulama önerisi şu şekilde:

İçinizden geldiği gibi yazın: Duygularınızı bastırmadan, tüm samimiyetinizle yazın ama göndermeyin.

Taslak olarak kaydedin: Mesaj gözünüzün önünden kaybolsun. Bu, gönderme dürtüsünü azaltır.

Bir süre sonra tekrar okuyun: Sıklıkla, o anda “çok önemli” gelen sözlerin bir saat sonra gereksiz veya abartılı göründüğünü fark edersiniz.

Okumaya Devam Et

Magazin

İbrahim Tatlıses’ten Hülya Avşar’a: İyi ki doğdun canım benim

Yayımlandı

üzerinde

İbrahim Tatlıses'ten Hülya Avşar'a: İyi ki doğdun

Hülya Avşar, bugün 62 yaşına bastı. Ünlü ismin yakın dostu İbrahim Tatlıses de Avşar kızının doğum gününü sosyal medyadan kutladı.

Uzun süredir ekranlardan uzak olan Hülya Avşar, 10 Ekim’de 62 yaşına bastı.
Avşar ile “Mavi Mavi”, “Ayşem”, “Hülya”, “Aşıksın” gibi filmlerde birlikte rol alan İbrahim Tatlıses de yakın dostunun doğum gününü unutmadı.
Hülya Avşar ile seneler içinde çekilen fotoğraflarını derleyen Tatlıses, paylaşımına “İyi ki doğdun benim canım. İbo sana kurban olsun” ifadelerini not düştü.
Türk sinemasının unutulmaz ikililerinden olan Hülya Avşar ile İbrahim Tatlıses’in dostluğu senelerdir sürüyor.
Her fırsatta Hülya Avşar’a övgüler yağdıran Tatlıses, ünlü sanatçının kendisini sürekli aradığını söylüyor.
Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar