Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Ekonomi

Roketsan Genel Müdürü İkinci: “Vida almamızı bile engelliyorlar”

Yayımlandı

üzerinde

Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci, Türkiye Basın Federasyonu’nun “Anadolu Sohbetleri” programı kapsamında basın mensuplarıyla bir araya geldi. Roketsan yerleşkesindeki buluşmada konuşan İkinci, Baykar’dan sonra Türkiye’nin en hızlı büyüyen savunma sanayi şirketi olduklarını söyledi. İkinci, Roketsan’ın cirosunun her yıl yüzde 40’n üzerine dolar bazlı arttığını, bunun büyük kısmının da ihracat odaklı olduğunu kaydetti. İkinci, iki temel amaçları olduğunu söyleyerek, “Birincisi Türk Silahlı Kuvvetlerimizin sahip olduğu silah sistemlerini dünyadaki en iyi silah sistemleri olarak geliştirebilmek. İkincisi de bu silah sistemlerinin ihracatını yaparak, gelen parayla burada Ar-Ge ve gelecek nesil teknolojilerin üretim kapasitesini artırabilmek” dedi.

“YÜZDE 90 YERLİ VE MİLLİ ÜRÜNLER ÜRETİYORUZ”

İkinci, Türkiye’nin en büyük Ar-Ge şirketlerinden, Ar-Ge’ye en çok yatırım yapan Türkiye’nin 4’üncü büyük şirketi olduklarını söyleyerek, 10 milyar TL’nin üzerinde kaynağı her yıl Ar-Ge projelerine ayırdıklarını kaydetti. İkinci, “Roketsan’ın ismi geçtiğinde uluslararası alandan herhangi bir ürün almanızı mutlaka engelliyorlar. Bu vida bile olsa, perçin bile olsa önemli olmayan herhangi bir firmanın kolaylıklı erişebileceği bir malzemede bile Roketsan adına talep ettiğinizde hemen bir engel ile karşılaşıyorsunuz. Bu bizim için engel gibi gözükse de aslında tamamıyla bizi yerlileştirme ve ürünleşme odağında büyümeye itiyor. Özellikle son 10 yıldır yapılan çalışmalarla Roketsan’ın üretimini etkileyen herhangi bir bağımlılığı dışarıya yok. Elektronik anlamda dışarıdan aldığımız malzemeler var. Ama bu malzemelerin hepsi ticari olarak arabada kullanılan, uçakta kullanılan ticari ürünler. Bu ürünleri biz buradaki Ar-Ge faaliyetleriyle askeri ürüne çeviriyoruz. Şu anda yüzde 90 yerli ve milli olarak ürünler üretiyoruz” diye konuştu. 

İkinci, Kıbrıs Barış Harekatını hatırlatarak, “Batının uyguladığı ambargolarla sizin normalde ürettiğinizi düşündüğünüz ürünleri bile üretemeyecek aşamaya getirebiliyorlar. Düşünün bir füzenin içinde küçük bir parça bile olsa bunu bildiğinde tedarikçiler, onun üretimini ya da tedariğini size kısıtladıklarında tamamen ürünün de üretilmesini engelleyebiliyorlar. Bunun da farkına vararak biz bütünüyle tamamen yerli ve milli imkanlarla geliştirilmiş alt parçalarıyla kendimiz üretip kullanıyoruz. Aynı zamanda çalıştığımız 2 binden fazla iş ortağımız var” ifadelerini kullandı.

“HER YIL İHRACATIMIZI YÜZDE 40-50 ARTIRIYORUZ”

İkinci, savunma sanayi ürünlerinin Türkiye’nin ihracat ortalamasını yükselten ürünler oluğuna kaydederek, “Bizim ürünlerimize baktığımızda kilogram başına ürünün ihracat geliri 10 binlerce doların üzerinde. Bu da hem Türkiye’nin ekonomik kalkınmasına ciddi katkı sağlıyor, hem de bizim ihracat anlamındaki ortalama ihracat rakamını yukarıya çekiyor. Bunu daha da artırmak istiyoruz. Roketsan’ın büyümesiyle beraber Türk savunma sanayi büyüyor. Geçen yıl 7 milyar dolar bir ihracatla kapattı sektör. Bu sene 10 milyar doları zorlayacak bir noktaya gelecek. Ben inanıyorum ki 25 milyar doları birkaç sene içinde bulma potansiyeli var. Roketsan’a baktığımızda her yıl şu andaki ihracatımızı yüzde 40-50 olarak dolar bazında artırıyoruz. Bu ciddi bir oran. Şu anda 400 milyon dolar geçen seneki ihracatımız. Bu yüzde 40-50 arttığında birkaç sene içerisinde birkaç milyar doları geçecek” dedi.

“GÜDÜMLÜ VE AKILLI MÜHİMMATLARIN TAMAMINI ÜRETİYORUZ”

Ürettikleri teknolojilerin hava kuvvetleri, deniz kuvvetleri, kara kuvvetlerinin vurucu gücünü oluşturduğunu söyleyen İkinci, “Şu anda güdümlü olan, akıllı olan mühimmatların tamamını üretiyoruz. Balistik füzeler, hava savunma füzeleri, havadan yerli mühimmatlar, akıllı mühimmatlar, SİHA’larımızın mühimmatları, denizaltılarında kullanılanlar, hava füzeleri, hava yer füzeleri, bunların hepsi akıllı sistemler; hepsi Roketsan’ın geliştirmiş olduğu teknoloji ve ürünler. Ne mutlu ki bize şu anda bizim kuvvetlerimiz, bizim silahlarımızla savaşıyor ve zafer kazanıyor. Ve bu başarı sağladıkları karşı taraftaki sistemler de dünyanın en gelişmiş ülkelerinin vermiş olduğu sistemler. Şu anda 50’ye yakın ülke bizim ihraç ettiğimiz ürünleri kullanıyor. Ve çok da büyük bir başarıyla kullanıyorlar. Bu da bizim için çok büyük gurur meselesi. Çünkü sadece Türkiye coğrafyasında kendini kanıtlamış bir üründen bahsetmiyoruz. İşte nemli Amazon ikliminden, Ekvator’daki çöl ortamına, Orta Doğu’daki sıcak ortama, Polonya’da çok soğuk ortama kadar birçok alanda bizim silahlarımız kullanılıyor” diye konuştu.

“BU TREN GERİ DÖNÜYOR”

Yüksek teknoloji çalışan bütün kurumlarda insan kaynağı açısından yurt dışına bir kayıp olabileceğini söyleyen İkinci, “Ama bu arkadaşların çoğu şu anda pişman. Çoğu da geri dönmek istiyor. Biz burada savunma sanayinde dünyayla rekabet eden bir ürünü üretmek için çalışırken, kalkıp yurt dışına gittiğinde orada test, entegrasyon gibi daha düşük iş klasmanında çalışıyor. Bize geri gelmek istediğini söyleyen çok fazla insan var. Bu tren şu anda geri dönüyor. Ama gelecekte böyle bir tehlike olabilir mi? Evet olabilir. Bunun için de tedbirlerimizi almaya gayret ediyoruz” dedi.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ekonomi

Trump-Putin görüşmesi ne zaman, saat kaçta? Kritik Alaska zirvesinin saati belli oldu

Yayımlandı

üzerinde

Bugün Alaska’da yapılacak Trump–Putin görüşmesi, hem piyasalarda hem de küresel siyasette merakla bekleniyor. Görüşmeden çıkacak sonuçların, önümüzdeki dönemde jeopolitik dengelere yön vereceği tahmin ediliyor. Ancak liderlerin uzlaşma sağlayamaması halinde, uluslararası gerilimin yeniden artabileceği endişesi hakim.

ABD Başkanı Donald Trump, dün katıldığı bir röportajda, bugün yapılacak zirveye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Görüşmeden umutlu olduğunu ifade eden Trump, olumsuz bir senaryoya da hazırlıklı olduğunu belirtti. “Benim önceliğim hızlı şekilde bir barış anlaşmasına ulaşmak. Bugünkü görüşmenin seyrine bağlı olarak Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile de temas kurup onu görüşme noktasına davet edeceğim.” dedi.

Ateşkes süreci hakkında da konuşan Trump, “Hemen bir ateşkes sağlanır mı bilemiyorum, ancak bunun olacağına inanıyorum.” ifadelerini kullandı.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

8 yıllık yasak kalktı: Stüdyo (1+0) daireler geri mi dönüyor? Resmî Gazete kararının detayları ve piyasaya etkileri

Yayımlandı

üzerinde

Özet

Resmî Gazete’de yayımlanan son değişiklikle, 2017’de fiilen yasaklanan 1+0 / stüdyo daire yapımına sınırlı olarak yeniden izin verildi. Yeni düzenleme, “yatak nişi” şartını ve parsel bazında maksimum oranı açıkça belirliyor — bir parseldeki konutların en fazla %20’si stüdyo olarak inşa edilebilecek.

Haber: Ne değişti — hukuki madde özeti

  • Yayımlanma: Değişiklik, Resmî Gazete’nin ilgili sayısında yayımlandı (13 Ağustos 2025).

  • Esas değişiklik: 2017’de getirilen “oturma odasında dar kenarı 2,50 m’den ve alanı 9 m²’den az olmayacak şekilde yatak nişi varsa ayrı yatak odası zorunluluğu” şartı yeni düzenlemeyle esnetildi veya kaldırıldı; metin uyarınca “oturma odası dahilinde dar kenarı 2,50 metreden ve alanı 9 m²’den az olmamak üzere yatak nişi teşkil edilmesi halinde ayrıca yatak odası yapılmayabilir.” şeklinde düzenleme getirildi.

  • Oran sınırlaması: Ayrıca düzenleme, bir parseldeki bağımsız bölümlerin en fazla %20’sinin stüdyo daire şeklinde oluşturulabileceğini açıkça hükme bağladı.


Kısa tarihçe: Bu yasak neden gelmişti?

2013–2017 yılları arasında süren tartışmaların ardından, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği değişikliği ile küçük tek odalı dairelerin (stüdyo/1+0) “amacına uygun kullanılmadığı” gerekçesiyle uygulamaya kısıt getirildi ve fiilen stüdyo üretimi durdu. (Kaynak: sektör haber arşivleri).


Piyasaya ve tüketiciye olası etkiler

  1. Arz artışı — özellikle büyükşehirlerde: Uzmanlar ve emlakçılar, düzenlemenin metropol bölgelerde stüdyo arzını artıracağını; genç nüfus ve tek kişilik haneler için küçük birim talebini karşılayabileceğini belirtiyor. Bu, özellikle yatırım amaçlı küçük daire talebini doğrudan etkileyebilir.

  2. Fiyat hareketi: Kısa vadede yeni stok artışı kira/risk primini düşürebilir; orta-uzun vadede konut projelerinde portföy çeşitliliği sağlanarak geliştiricilerin maliyet/kar planlarını etkileyebilir. (Bu kısım piyasa öngörüsüdür; yerel şehir bazlı veriler farklılık gösterebilir.)

  3. İmar ve belediye uygulamaları: Yönetmelik değişikliği merkezi bir düzenleme; ancak yerel uygulamalar, parsel izinleri, ruhsat süreçleri ve belediyenin ilave şartları (asansör, ortak kullanım vs.) stüdyo projelerinin pratikte ne kadar yaygınlaşacağını belirleyecek.

  4. Konut projelerinde yapı programı: Geliştiriciler konut tipolojilerini yeniden planlayacak; karma projelerde %20 oran kısıtı alana göre farklı sayısal sonuçlar doğuracak.


Kimleri doğrudan etkiler?

  • Gençler / tek kişilik haneler / öğrenci ve taşeron iş gücü: Daha uygun fiyatlı konut alternatifleri artabilir.

  • Müteahhitler / proje geliştiriciler: Daha esnek tasarım/opportunity; ancak yerel onay süreçleri kritik.

  • Yatırımcılar / portföy yöneticileri: Küçük dairelere yönelik talep ve getiri beklentilerini yeniden hesaplamalı.


Sık Sorulan Sorular (Kısa)

  • Her yerde stüdyo yapılabilecek mi? Hayır — yönetmelik merkezi izni esnetti ama parsel başına %20 gibi sınırlar ve belediye uygulamaları belirleyici.

  • Yeni stüdyo dairelerde asgari ölçüler nelerdir? Metin, yatak nişi için “dar kenarı 2,50 m ve alanı 9 m²’den az olmama” şartını getiriyor; uygulanacak hesaplama ve diğer asgari yaşam standartları yerel düzenlemelerce tamamlanabilir.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

Çin ekonomisi ivme kaybediyor

Yayımlandı

üzerinde

ABD’nin başlattığı tarife artışlarının yarattığı belirsizliğin etkilerini hissetmeyi sürdüren ekonomisinde temmuzda üretim, tüketim ve yatırımlardaki artışın, önceki aylara göre yavaşladığı gözlendi.

Ulusal İstatistik Bürosu (UİB), Temmuz 2025 dönemi sanayi üretimi, perakende satışlar, sabit sermaye yatırımları ve işsizlik rakamlarından oluşan veri setini açıkladı.

Temmuzda sanayi üretimi yüzde 5,7, perakende satışlar yüzde 3,7 artarken sabit sermaye yatırımları, ilk 7 ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,6 yükseldi.

Üretim, tüketim ve yatırımların ivmesi, önceki aya kıyasla azalırken ekonomide tarife belirsizliğinin etkileri hissedilmeye devam edildi.

ÜRETİM VE TÜKETİM İVMESİ AZALDI 

Yıllık cirosu 20 milyon yuanın (yaklaşık 2,79 milyon dolar) üzerindeki sanayi işletmelerinin üretim çıktılarının hesaplandığı sanayi üretimi, temmuzda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,7 arttı. Sanayi üretimindeki artış, hazirandaki yüzde 6,8’lik artışın gerisinde kaldı.

Sanayi üretimi, ocak ve şubat aylarında yüzde 5,9, martta yüzde 7,7, nisanda yüzde 6,1, mayısta 5,8 ve haziranda 6,8 artış kaydetti.

Tüketimin ölçüsü kabul edilen perakende satışlar ise temmuzda yüzde 3,7 artarken hazirandaki yüzde 4,8’lik artışın gerisine düştü.

Perakende satışlar, ocak ve şubat aylarında yüzde 4, martta yüzde 5,9, nisanda yüzde 5,1, mayısta 6,4 ve haziranda 4,8 arttı.

Çin hükümetinin, tarife artışlarıyla engellenen dış talebi dengelemek amacıyla iç talebi canlandırmak için uyguladığı politikaların etkisinin azaldığı gözlendi. Önceki aylarda perakende satışlar, merkezi hükümet ve yerel hükümetlerin tüketici ürünleri için uyguladığı takas teşvik programlarının etkisiyle artış ivmesi yakaladı.

Çin Ticaret Bakanlığının verilerine göre otomobil, beyaz eşya, elektronik ürünlerinde eskisini yenisiyle değiştirenlere teşvik ödemesi yapılan takas teşvik programları, 16 Temmuz itibarıyla 1,6 trilyon yuan (223 milyar dolar) satış yarattı.

YATIRIMLAR GERİLEDİ 

Altyapı, taşınmazlar, makine ve donanım harcamalarını içeren sabit sermaye yatırımları, ilk 7 ayda yıllık yüzde 1,6 artarken ilk 6 aydaki yüzde 2,8’lik artışın gerisinde kaldı.

Sabit sermaye yatırımlarındaki düşüşte gayrimenkul sektöründe son 3 yıldır süregelen gerilemenin etkisi görüldü. İlk 7 ayda yüzde 12 düşüş kaydeden gayrimenkul yatırımları, ilk 6 aydaki yüzde 11,2’lik düşüşten daha hızlı geriledi.

Gayrimenkul yatırımları hariç tutulduğunda sabit sermaye yatırımları ilk 7 ayda yüzde 5,3 arttı.

Ülkede haziranda yüzde 5 olan kentlerdeki genel işsizlik oranı, temmuz sonu itibarıyla yüzde 5,2’ye yükseldi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar