Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Edirne’de Aile Katliamı: Eşini ve 11 Yaşındaki Oğlunu Boğarak Öldüren Babanın Korkunç Detayı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması :
Edirne’de muhasebeci Ö.G.A.’nın, eşi Didem Örs Alacı ve 11 yaşındaki oğlu Doruk Kaan’ı boğarak katletmesi, ardından telefonla arayanlara “uyuyorlar, uyanmadılar” demesiyle gündeme geldi. Olayın ayrıntıları, polis incelemesi ve hukuki süreç

Edirne’de Faciayı Yaşatan Kara Gün

4 Ağustos 2025 günü Edirne’nin Cumhuriyet Mahallesi’nde, muhasebecilik yapan 41 yaşındaki Ömer Gökhan Alacı (Ö.G.A.), eşi Didem Örs Alacı (38) ile 11 yaşındaki oğulları Doruk Kaan Alacı’yı boğarak katletti. Yakınları ile kahvaltı planı yapan Didem Hanım eve gelmeyince endişelenen aile bireyleri, telefon ve komşular aracılığıyla durumu öğrenmeye çalıştı. Ancak Alacı’nın, telefonla arayanlara “uyuyorlar, uyanmadılar” cevabını vermesiyle korkunç gerçek gün yüzüne çıktı.

Olay Yerinde İlk Müdahale

Yakınlarının ihbarı üzerine olay yerine itfaiye, polis ve ambulans ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin kapıyı kırarak içeri girmesiyle anne ve oğlun cansız bedenleri bulundu. Sağlık ekipleri, aile fertlerinin boğularak hayatını kaybettiğini belirledi. Zanlı Ö.G.A. ise aynı evde bıçakla kendine zarar vererek intihara kalkıştı ve ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı .

Şüphelinin İfadesindeki Korkunç Ayrıntı

Emniyete götürüldüğünde yaşadığı aşırı ruhsal çöküntüyü ifade eden Ö.G.A.’nın, telefonla arayanlara “uyuyorlar, uyanmadılar” demesi, olayın hemen ardından bile cinayetleri saklamaya çalıştığını ortaya koydu. Bu ifade, hem aile yakınlarının hem de komşuların şüphelenmesine sebep oldu ve polis ekiplerinin hızlı müdahalesine neden oldu .

Hukuki ve Adli Süreç

Anne ve oğlun cesetleri, cumhuriyet savcısının incelemesinin ardından Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morguna kaldırıldı. Adli tıp raporları, boğma sonucu oluşan morluk ve iç organ hasarlarını doğruladı. Zanlı Ö.G.A. hakkında “tasarlayarak iki kişiyi kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açılması bekleniyor. Ayrıca, olayın faili mağdur yakınlarının avukatları, psikolojik destek ve tazminat talepleri için hazırlık yapıyor .

Toplumsal Yankılar ve Uzman Görüşü

Bu tür aile içi şiddet olaylarının önüne geçebilmek için uzmanlar, ruh sağlığı taramalarının ve aile içi iletişimin güçlendirilmesinin önemine dikkat çekiyor. Psikiyatrist Dr. Ayşe Demir’e göre, “Etkili önleyici tedbirler arasında, eşler arası çatışmaların arttığı ailelerde erken müdahale mekanizmaları kurulmalı; özellikle ergen ve çocukların ruh sağlığı izlenmeli.” Bu vaka, sosyal hizmet birimleri ve kolluk kuvvetleri arasında daha sıkı iş birliğini gerektiriyor.

Gündem

Çifte Cinayet Sonrası Çorbacıya Gitti: Ahmet Sarı’nın İfadesi Kan Dondurdu

Yayımlandı

üzerinde

Çifte Cinayet Sonrası Çorbacıya Gitti: Ahmet Sarı’nın İfadesi Kan Dondurdu

Olay Tarihi: 10 Aralık 2025, Akşam Saatleri
Son Güncelleme: 21 Aralık 2025
 Okuma Süresi: 3 dakika

Adıyaman’ın Besni ilçesinde yaşanan bir çifte cinayetin ardından, failin polisteki ifadesi şoke etti. Eşi ve bacanağını silahla öldüren Ahmet Sarı (54), cinayetlerin ardından motosikletiyle ilçe dışına çıkarak bir çorbacıda çorba içtiğini anlattı.

Olayın Gelişimi ve İhbar

Olay, 10 Aralık 2025 akşamı, Besni’ye bağlı Aşağı Sarhan Mahallesi’nde meydana geldi. Boyacılık yapan Ahmet Sarı ile eşi Selvi Sarı (47) ve bacanağı Muharrem Arslan (55) arasında bir tartışma başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine Ahmet Sarı, bir tabancayla eşi ve bacanağına ateş etti ve ardından olay yerinden kaçtı.

Çevreden gelen ihbar üzerine adrese sevk edilen polis ve sağlık ekipleri, eve girdiklerinde kanlar içinde yatan Selvi Sarı ve Muharrem Arslan’ın cansız bedenleriyle karşılaştı. İki kişinin de olay yerinde hayatını kaybettiği tespit edildi.

Zanlının Kaçışı ve Yakalanışı

İncelemelere göre, psikolojik sorunları olduğu öğrenilen Ahmet Sarı, cinayetlerin ardından motosikletiyle Besni’den komşu Gölbaşı ilçesine geçti. Burada bir otele yerleşen Sarı, polisin otelde düzenlediği operasyonla yakalandı. Besni İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen zanlı, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Ahmet Sarı’nın Şoke Eden İfadesi

Emniyetteki sorgusunda olay anını ve sonrasını anlatan Ahmet Sarı’nın verdiği detaylar, sorguyu yapanları bile şaşkına çevirdi.

· Tartışmanın Nedeni: Sarı, ifadesine olay günü evin tadilatı için eşi Selvi’den yardım istediğini, ancak eşinin kendisine yardım etmeyip işe gittiğini söyleyerek başladı. Eşinin akşam eve dönmesiyle bu konuda tartışma çıktı.
· Olay Anı: Tartışma sırasında eşinin bağırması üzerine bacanağı Muharrem Arslan’ın eve geldiğini belirten Sarı, “Muharrem evdeyken ‘Sen benim kocam değilsin, namussuzsun‘ dedi” ifadelerini kullandı. Arslan’ın kendilerine müdahale ederek “Ayıp, sen ne yapıyorsun bırak” demesi üzerine sinirlendiğini iddia etti.
· Cinayet: Kontrolünü kaybettiğini söyleyen Sarı, “Ahırdan aldığım, evin dışına bıraktığım tabancayı aldım. Hatırlamadığım sayıda ateş ettim” diyerek cinayeti itiraf etti.
· Cinayet Sonrası Sıradanlık: En çok dikkat çeken detay ise cinayet sonrasıydı. Ahmet Sarı, iki kişiyi öldürdükten sonra evden çıkıp motosikletiyle Gölbaşı’na gittiğini ve orada bir çorbacıya girerek çorba içtiğini anlattı. Bu davranış, olayın vahameti ile tezat oluşturarak kamuoyunda büyük tepki topladı.

Cenaze İşlemleri

Hayatını kaybeden Selvi Sarı ve Muharrem Arslan’ın cenazeleri, Besni Devlet Hastanesi’ndeki otopsi işlemlerinin ardından, Mustafa Baba Camisi’nde kılınan cenaze namazı sonrası toprağa verildi.

Adıyaman’da Art Arda Gelen Şiddet Olayları

Bu olay, Adıyaman’da kısa süre içinde yaşanan ikinci şiddet olayı oldu. Daha önce, 20 Aralık’ta Kahta ilçesinde Mehmet Aluç isimli şahıs, boşanma aşamasında olduğu eşi Emine Aluç’u sokak ortasında bıçaklayarak öldürmüştü. Bu iki vaka, bölgedeki aile içi şiddet ve kadına yönelik şiddet olaylarının ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi.

Okumaya Devam Et

Gündem

Liseli kız çocuklarına yapay zekayla tuzak. 2 tutuklama

Yayımlandı

üzerinde

Kahramanmaraş’ta 2 liselinin yapay zeka aracılığıyla kız öğrencilere kurduğu müstehcen tuzak cezaevinde bitti.

Kahramanmaraş İl Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, il merkezinde 2 lise öğrencisinin, çeşitli liselerde eğitim gören 6 kız öğrencinin sosyal medya hesaplarında yer alan fotoğraflarını yapay zeka kullanarak müstehcen içeriklere dönüştürdükleri ve bu içerikleri paylaştıkları belirlendi.

Polis kimliklerini tespit ettiği 2 şüpheliyi gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen suça sürüklenen çocuklar, çıkarıldıkları nöbetçi hakimlikçe tutuklandı.

Okumaya Devam Et

Gündem

Alfa ve Z Kuşağının Yeni Takıntısı: ’67’ Nedir?

Yayımlandı

üzerinde

Alfa ve Z Kuşağının Yeni Takıntısı: ’67’ Nedir?

20 Aralık 2025 | Okuma Süresi: 3 Dakika|Saat: 21:00

 

“Six-seveeeen!” Bu sayı kombinasyonu, özellikle ABD’deki okullarda ve sosyal medyada, Z ve Alfa kuşağı arasında bir sel gibi yayılan yeni bir akımın adı. Anlamı olmayan ama kullanımı büyük olan bu ifade, öğretmenlerin sınıfta 67. sayfayı söylediği anlardan, teneffüse kalan süreye kadar her yerde karşımıza çıkıyor. Peki, nedir bu ’67’ çılgınlığının ardındaki gerçek?

ABD’de özellikle ilk ve ortaokul seviyesindeki çocuklar arasında bir anda patlayan bu trend, kısa sürede TikTok ve Instagram Reels gibi platformlar aracılığıyla küresel bir gençlik fenomenine dönüştü. Öyle ki, ‘six-seven’ şeklinde uzatılarak söylenen bu ifade, Dictionary.com tarafından 2025 yılının kelimesi seçilerek resmi bir kimlik bile kazandı.

 

“67”ün Kökeni: Rap, Basketbol ve Viral Videolar

Trendin tek ve net bir kaynağı yok; birkaç popüler kültür anının birleşiminden doğduğu düşünülüyor. İlk olarak, 2024’te rapçi Skrilla’nın “Doot Doot (6 7)” adlı şarkısının viral olması dikkat çekti. Şarkıdaki “six-seven” nakaratı ve eşlik eden el hareketi (ellerin yukarı-aşağı sallanması) akımın ilk kıvılcımlarından biriydi.

Basketbol sahnesinden gelen etkiler de büyük. NBA yıldızı LaMelo Ball (boyu tam 6 feet 7 inç), videolarında bu şarkıyı kullanarak trendi basketbol hayranlarına taşıdı. Ayrıca, basketbolcu Taylen Kinney’nin bir kararsızlığını “6 mı, 7 mi?” diye el hareketiyle ifade ettiği video ve amatör bir maçta “6-7!” diye bağıran bir çocuğun viral olup “Mason 67” karakterine dönüşmesi, akımı besleyen diğer anlar oldu.

Ancak ilginç olan, bu geçmişin trendi takip eden çocukların çoğu tarafından hiç bilinmiyor olması. Uzmanlara göre, kökenini bilmemek de esprinin ve aidiyetin bir parçası.

Neden Bu Kadar Popüler? Anlamsızlığın Cazibesi

“67” ifadesinin belirli bir anlamı, esprisi veya gizli bir mesajı yok. Dilbilimciler ve sosyologlar, tam da bu anlamsızlığın onu çekici kıldığını vurguluyor. Çocuklar için “67” demek, aynı gizli koda sahip olmak, aynı gruba ait olduğunu göstermek ve “bizden biri” olduğunu kanıtlamak anlamına geliyor.

Bu durum, dilin bir iletişim aracı olmanın ötesinde, güçlü bir sosyal bağ ve aidiyet aracı olarak kullanılmasının tipik bir örneği. Anlamdan çok, onu söylemenin yarattığı ortak his ön planda.

Yetişkin Tepkisi: Yasakladıkça Büyüyen Bir Trend

Her kuşaklar arası trendde olduğu gibi, “67” akımı da yetişkinlerin tepkisiyle beslendi. Öğretmenlerin sınıfta yasaklaması, ebeveynlerin “Bu da neyin nesi?” şeklindeki şaşkınlık ve şikayetleri, çocuklar ve gençler için bu ifadeyi küçük bir direniş sembolüne dönüştürdü.

Bazı öğretmenler ise bu akımla baş etmek için ilginç bir taktik geliştirdi: Trendi bilerek kullanmak ve “havalı” olduğunu söylemek. Bir öğretmenin ifadesiyle, “En kolay öldürme yolu, öğretmenin bunun havalı olduğunu söylemesi.” Bu yöntemle, öğrencilerin ilgisi hızla sönüyor.

Uzmanlar Ne Diyor? “Her Kuşağın Kendi ‘Cool’u Var”

Ebeveynler, çocuklarının sürekli anlamsız bir şekilde “67!” diye bağırmasından endişe duyabilir. Ancak uzmanlar, bunun zihinsel bir gerileme işareti olmadığını söylüyor. Her kuşak, kendine özgü, bazen büyüklerine anlamsız gelen kelimeler ve jargonlar üretir.

Uzman Görüşü:

“Dün ‘cool’, sonra ‘skibidi’, bugün ‘6-7’. Bu tür ifadeler dil için bir tehdit oluşturmuyor. Aksine, dilin dinamik ve yaşayan bir yapı olduğunun, yeni bağlamlara uyum sağladığının kanıtı. Özellikle sosyal medya çağında, aidiyet belirten bu tür dilsel oyunlar daha hızlı yayılıyor.”

Bazı akademisyenler ise bu fenomeni, anlamdan çok yorumun ve aidiyet hissinin öne çıktığı modern popüler kültürün zararsız bir yansıması olarak görüyor.

Google Bile Fark Etti: Teknoloji Devleri ve “67”

Trendin boyutları o kadar büyüdü ki, teknoloji devleri de fark etti. Google’ın arama motoru, belirli “67” aramalarında özel görsel efektler göstermeye başladı. Bu durum, trendin sadece okul koridorlarını değil, dijital dünyanın merkezini de etkisi altına aldığının bir göstergesi oldu.

Sırada Ne Var? “67”ten Sonra “41” mi Geliyor?

Sosyal medya trendleri, özellikle TikTok dünyasında genellikle kısa ömürlü olur. Neredeyse bir yıldır popülerliğini koruyan “67” için bu süre oldukça uzun sayılır. Bazı öğrenciler artık sıkıldıklarını belli etmeye başlarken, öğretmenler arasında sınıflarda yeni bir rakam adayının fısıldandığı konuşuluyor: “41”.

Z ve Alfa Kuşağına Kısa Bir Bakış: Neden Bu Trend Onlarda Patladı?

“67” fenomenini anlamak için, onu benimseyen kuşakları anlamak gerekir.

Z Kuşağı (1997-2012): Tam anlamıyla dijital yerli olan ilk nesil. Bilginin her an parmaklarının ucunda olduğu, sosyal medyanın sosyal hayatın merkezinde yer aldığı bir dünyada büyüdüler. Hızlı tüketim, anlık iletişim ve topluluk içinde kendine özgü bir dil yaratma onların doğasında var.

Alfa Kuşağı (2013-2025): Akıllı telefonlar ve tabletlerle beşikte tanışan, teknolojiyi soluk alıp vermek kadar doğal karşılayan ilk kuşak. Eğlence, eğitim ve sosyalleşmeleri ekranlar etrafında şekilleniyor. “67” gibi dijital platformlarda hızla yayılan bir trendi benimsemeleri ve bir iç grup işareti haline getirmeleri bu bağlamda şaşırtıcı değil.

Sonuç: Geçici Bir Çılgınlık mı, Yoksa Kalıcı Bir İz mi?

“67”, dijital çağın hızında doğup büyüyen, kendi aralarında anlaşılır bir dil ve kültür yaratma ihtiyacı duyan yeni nesillerin tipik bir ürünü. Tıpkı geçmişteki kuşakların kendi argo kelimeleri ve ritüelleri olduğu gibi.

Bu akım, kuşaklar arasındaki doğal kültürel farklılığın ve dilin evrimsel dinamiklerinin eğlenceli bir yansıması. Büyük olasılıkla, “41” veya başka bir viral fenomen onun yerini alacak. Ancak “67”, 2020’lerin ortalarının gençlik kültürüne dair renkli bir dipnot olarak hafızalarda kalacak.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar